onedio
Görüş Bildir

Anayasa Mahkemesi Haberleri

Anayasa Mahkemesi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Anayasa Mahkemesi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Trafik Sigortasında 15 Gün Kuralı Kalkıyor! 5 Aralık’tan İtibaren Yeni Dönem Başlıyor
Trafik sigortasında yeni dönem başlıyor. Geçen seneye kadar bir araç satın alındığında 15 gün içinde sigorta şirketine bildirim yapılması zorunluydu. Bildirilen andan itibaren de şirket sigortayı iptal ediyordu ve aracın yeni sahibi sigorta yapıtırıyordu. Anayasa Mahkemesi, 5 Mart 2024 yılında trafik sigortasındaki bu 15 günlük süreyi iptal etmişti. İptal kararının 9 ay sonra uygulamaya girmesine hükmedilmişti. Hürriyet’ten Noyan Doğan’ın yazısına göre 5 Aralık’tan itibaren trafik sigortasında 15 günlük süre artık uygulanmayacak. İşte o kararın detayları.Kaynak
CHP'den Anayasa Mahkemesi'ne HSYK Başvurusu
CHP, HSYK Yasası'nın iptali ve yürütmeyi durdurma kararı için Anayasaya Mahkemesi'ne başvurusunu yaptı. CHP'li Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı'nın yasayı onayladıktan sonra Hükümetin Resmi Gazete'de yayınlanması için yasayı bekletmesiyle ilgili olarak ''Sanırım bu süre içinde Adalet Bakanlığı HSYK’da atanacak kişilerin planlamasını yaptı. Bu tahminimin ne kadar doğru olduğunu ya da olmadığını bugün izleyip göreceğiz'' dedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 'İptal talebini, yürütmeyi durdurma talebini içeren dilekçemizi, biraz önce Anayasa Mahkemesi Başkanlığına verdik. 46 maddelik yasanın toplam 23 maddesiyle ilgili olarak yürütmeyi durdurma ve iptal talebimiz var” dedi. Hamzaçebi, gazetecilerin konuyla ilgili sorularına şu yanıtları verdi: SANIRIM BAKANLIK, ATAMA PLANLAMASI YAPTI BU SÜREDE Onaydan çıktığında normal olarak Resmi Gazete’ye yayıma gönderilir. Ama o gün gönderilmedi. Dün akşam yayınlandı Sanırım bu süre içinde Adalet Bakanlığı HSYK’da atanacak kişilerin planlamasını yaptı. Bu tahminimin ne kadar doğru olduğunu ya da olmadığını bugün izleyip göreceğiz Onların yerine yeni atama yapılmasını bekliyorum. GÖREVİ SONA EREN KİŞİLER DAVA AÇIP GERİ DÖNEBİLİR Kanun yayınlandığı tarihte kamu görevlilerinin görevi sona erecektir. Kanun hiçbir zaman kötü niyeti korumaz Eğer Anayasa Mahkemesi bugün bir yürütmeyi durdurma kararı verirse o geçici maddede görevleri sona erecek şekilde düzenlenmiş kamu görevlilerinin görevi sona ermez. Böyle bir durumda dahi önümüzdeki hafta AYM karar verirse görevi sona eren kişilerin yargıya başvurup geri dönme hakkı vardır Süre sınırlaması yok AYM’ye yaptığımız başvurunun. Ne zaman takdir ederse o zaman görüşür AYM. Ama AYM’nin geciktirmeden görüşeceği kanaatindeyim. MİT YASASI DOĞRU DEĞİL MİT yasası doğru değil. Onu her türlü siyasi tartışmanın dışında bırakmak gerekir. MİT’in ihtiyaçları olabilir, tabi ki bu ihtiyaçlar yasalarla karşılanmalı. GÜL’ÜN AYM’Yİ İŞARET ETMESİ Bu ilginç bir durum. Böyle bir açıklama yapacaksınız hem de bunların düzelmediği son yasa halini AYM’ye götürmeyeceksiniz. Cumhurbaşkanı olarak AYM’ye götürebilir ya da veto edebilir. Topu CHP’ye atması doğru değil. Onun görevi yasaları bir kez daha Meclis’e iade etmektir. Gerekirse Sezer gibi AYM’de iptal davası açmaktır. Cumhurbaşkanı makamının saygınlığına bu açıklama gölge düşürmüştür DHA
Anayasa Mahkemesi HSYK Kararını Açıkladı
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin HSYK Kanunu'nun iptali ve yürütmesinin durdurulması için yaptığı başvuruyu inceledi, dosyada eksikler buldu. Bu eksiklerin tamamlanması için CHP'ye süre verdi. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin HSYK yasasını iptali için yaptığı başvuruyu olağanüstü genel kurul toplantısında görüştü. Yüksek mahkeme dosyada bulduğu eksiklerin giderilmesi için CHP'ye süre verdi. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar internet sitesinden 'Dava dilekçesinde tespit edilen noksanlıkların tamamlanmak üzere ilgililere tebliğine' cümlesiyle duyuruldu. CHP, eksikleri giderip yeniden başvuracak Yasada zamanla yarış HSYK yasası Çarşamba öğle saatlerinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. CHP, yasayı AYM’ye götürmek için Resmi Gazete'de yayımlanmasını bekledi. Ancak Perşembe günü, Cumhurbaşkanının aynı saatlerde onayladığı AFAD’la ilgili yasa Resmi Gazete'de yayımlanırken HSYK yasası yer almadı. Başbakanlık kaynakları onaylanan yasanın baskıya yetişmediğini söylemişlerdi. Bu tür dosyaları karara bağlayan Anayasa Mahkemesi Salı ve Perşembe günleri toplanıyor. Al Jazeera’nin Anayasa Mahkemesi kaynaklarından edindiği bilgiye göre AYM Genel Kurulu perşembe gün boyu yani 19.00’a kadar toplantı halindeydi. HSYK yasası, 20.00 sularında Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı bugün, yasayla işine son verilen memurlar için atamalar yapmaya başladı. Saat 17’de olağanüstü gündemle toplanan Anayasa Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma kararı alınsa bile, karar geriye doğru işlemeyecek. Adalet Bakanı’nın atadığı yeni bürokratlar görevlerine devam edecekler.aljazeera.com.tr
'Kılıçdaroğlu 4 Yılda 1 Kez Doğru Söyledi'
Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Erdoğan, '4 yılda söylediği sadece bir doğru cümle var. 'Yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz' diyor' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde helikopterle Kırklareli 'ne geldi. Erdoğan, Kırklareli 'nde vatandaşlara hitap ediyor. Konuşmasında CHP lideri Kılıçdaroğlu 'na yönelik sert eleştirilerde bulunan Erdoğan 'Buna 5 tane koyun teslim edilmez, kaybeder gelir. Bunlar iftira etmekle ayakta kalacaklarını sanırlar' dedi. Kılıçdaroğlu 'nun 4 yılda 1 kez doğruyu söylediğini belirten Erdoğan 'CHP'nin genel müdürü şu koltuğa oturalı 4 yılı geçti. 4 yılda söylediği sadece bir doğru cümle var. 'Yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz' diyor. 4 yılda söylediği tek doğru cümle bu' şeklinde konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları; CHP kaset siyaseti yapar, esersizlik siyaseti yapar. MHP hakaret siyaseti yapar, BDP gerilim siyaseti yapar. Ama Ak Parti eser siyaseti yapar. Onlar iftiralarıyla biz eserlerimizle ayakta durmaya çalışırız. CHP 'nin anlayışında belediyeciliği bulamazsınız '5 KOYUN TESLİM EDİLMEZ' 1994'te İstanbul 'da yolsuzluk vardı. İSKİ yolsuzluğunu duymuşsunuzdur. Şimdi CHP 'nin genel başkanı yolsuzluk kasetleriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Sizin geçmişiniz kirli. EY Genel Müdür, biz senin SSK Genel Müdürlüğünü biliyoruz. Buna 5 tane koyun teslim edilmez, kaybeder gelir. Bunlar ifitra etmekle ayakta kalacaklarını sanırlar. 'AKLIMA ANACIĞIM GELİYOR' İstanbul dünyanın sayılı temiz kentleri arasına girdi. Doğalgazı süratle yaygınlaştırdık. Doğalgaz deyince aklıma anacığım geliyor. Ah garip analar neler çekti neler.. Şimdi kombiye basıyoruz düğmeye bütün daire ısınıyor.Gazeteler maske dağıtıyordu hava kirliliğinden dolayı. Şimdi öyle bir şey yok. 'BU AKLI PENSİLVANYA MI VERDİ' Bir internet yasası. Resmi Gazete'de yayınlanmadan bir aysal düzenleme bununla ilgili Anayasa Mahkemesi 'ne müracaat edilemez. Bu CHP 'de aklı evveller de var kalkmışlar kim verdiyse bu aklı, yine Pensilvanya'dan mı geldi bilemiyorum kalktılar resmi yasa yayınlanmadan AYM'ye başvurdular, AYM reddetti. HSYK 'da da buna benzer yola başvurdular. Bu kez de verdikleri dilekçe eksik. AYM onu da iade etti. Bu işlerin yolu milletten geçer milletten. Bunların millete gidecek yüzü yok. Bunların işi AYM'ye gitmek. 29 gün sonra boyunun posunun ölçüsünü alacaksın. İftira ile dedikodu ile montaj kasetlerle muhalefet çok açık şekilde Türkiye 'yi dünya gündeminden koparmaya çalışıyor. 'CHP GENEL MÜDÜRÜ 4 YILDA BİR KEZ DOĞRU SÖYLEDİ' CHP 'nin genel müdürü şu koltuğa oturalı 4 yılı geçti. 4 yılda söylediği sadece bir doğru cümle var. 'Yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz' diyor. 4 yılda söylediği tek doğru cümle bu. İşte bu nedenle CHP Genel Müdürü Başbakan olamadı ve olamayacak. 'RAHŞAN AFFI OLMASA İÇERDEYDİN' Hırsızlık, yolsuzluk, ayrımcılık, yasaklama bunlarda. Sen SSK Genel Müdürü iken yolsuzluğun içindeydin, seni Rahşan affıyla kurtardılar. Rahşan affı olmasa sen de içerdeydin. Bunların tarihi darbe, zulüm, yolsuzluk tarihidir. 'KENDİSİ KASETLE BAŞKAN OLDU' CHP’nin eski genel başkanıyla ilgili çirkin bir kaset yayınladılar. O kasetle CHP’yi yeniden dizayn ettiler. Şimdiki genel başkan oldu. Meclis’te bu kaseti getirdiklerinde arkadaşlarıma hemen talimat verdim. Dedim ki ‘’TİB’e girin ve bu yayını kestirin.’’ Bizim ahlak anlayışımızda böyle bir şey olamaz. Bunlar yapar, Pensilvanya yapar mı? Yapar. Kendisi kasetle başkan oldu 'CHP, PENSİLVANYA’DAKİ ZAT TARAFINDAN İDARE EDİLİYOR ' Kasetle gelen kasetle gider. Kasetle siyaset yapanlar yarın işleri bitince aynen bir kasetle ortadan kaybolacaklar. CHP , Pensilvanya’daki o zat tarafından idare ediliyor. Ellerine kasetler gönderiliyor, montaj kasetler. 90 yıllık CHP , Pensilvanya’daki bri zat tarafından kukla gibi oynatılıyor. '95’TE BU ZAT ‘CEBRAİL PARTİ KURSA DESTEKLEMEM’ DİYORDU' 95’te Savaş Ay bu Pensilvanya’daki zatla röportaj yapıyor o zaman Türkiye’de. O zat ‘Cebrail gelip Türkiye’de parti kursa onun partisini bile desteklemem’ diyor. Siyasetten uzakmış. Sonra da saygıdan uzak ifadeyi 40 dereden su getirerek tevil etmeye çalıştılar. Bunların TV’sinde peygamber efendimizle ilgili ahlaki olmayan inancımıza ters böyle bir yaklaşımı sergileyenler orada da aynı yaklaşımı yaptılar. 'AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA SANIRMIŞ' Şimdi tüm gücüyle CHP’yi destekliyor. Aralık’ta iktidarı devirecekler. Olmadı. Ocak’ta devirecekler Tutmadı. Şimdi Ak Parti 30 Mart’ta yüzde 35’in altına düşecek, Nisan’da da yeni hükümet kurulacak. Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Bir dava dosyasında 3 bine yakın insanı dinlediler. Kendileri hariç herkesi dinlemişler. 'BUNLARIN İNİNE GİRECEĞİZ' Biz onların izini sürmeye başladık. Bunların inine gireceğiz ve bunları oradan çıkaracağız Bu ülkenin ulusal güvenliğini koruma görevimiz var. Türkiye’nin mahrem, gizli konuşmalarını dinlemiş ve bunları da birilerine servis etmişler
'Erdoğan Ayakta Kalabilmek İçin Ülkeyi Savaşa Bile Sürükler'
AKP’nin kurucu üyelerinden Abdüllatif Şener, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, 2007 yılında yolunu ayırdığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski partisine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şener, BirGün’ün son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. »Başbakan Erdoğan ile oğlu arasındaki telefon görüşmesine ilişkin ses kayıtlarına dair tartışmalar sürüyor. Erdoğan ve AKP’nin “montaj” iddiasını inandırıcı buluyor musunuz?Montaj ihtimali yüzde sıfır. AKP’nin kurulmasından önce de Erdoğan’la beraberdim. 5 yıl boyunca da AKP hükümetinde Başbakan Yardımcılığını yaptım. Korkunç bir para eğilimi olduğunu o günlerde tespit ettim. En çok da bu huyundan rahatsız oldum. Erdoğan, tapeler yayımlandıktan sonra “kriptolu telefonlarımızı bile dinlemişler” dedi. Bu, ses kayıtlarının kendisine ait olduğunun itirafıydı. Bu ülke, tarihinde hiç görülmediği kadar soyulmuş ve yağmalanmıştır. Rakamlar korkunçtur. Geçmişte, Özal döneminde İsmail Özdağlar 15 bin dolar için yargılanmıştı. Burada oğlu Bilal sabahtan akşama kadar para taşıyor ve elinde kalan 30 milyon avrodan söz ediyor. Cumhuriyet tarihi dönemindeki bütün yolsuzluk olaylarını üst üste toplasanız yine de bu yolsuzluk olayındaki rakamların yüzde 1’i yapmaz. »Kuruluşundan itibaren AKP’ye bakıldığında Erdoğan’ın yakın çevresindeki isimlerin değiştiğini görüyoruz. Bu tercihinin nedeni nedir sizce?Eğer kirli bir siyaset izliyorsanız, yolsuzluğa batmış ve tüm hukuk düzenini ihlal etmiş, ceza kanunlarına aykırı iş yapmışsanız, bunu gizlemek, sürdebilmek ve boynununuzu giyotinden kurtarmak için bir şeylere mahkûm olursunuz. Bu kadar pisliğe bulaşmış batmış bir insanın yola başladığı ekiple devam etmesi mümkün değil. Sürekli rakipsiz, bir numara olarak kalmak istemektedir. Ayrıca uzun süre yakınında bulunanlar onun neler yaptığını, kirli taraflarını göreceği, içlerinde isyan edenler çıkacağı için sürekli değiştirmeye ihtiyaç duymaktadır. Erdoğan, her seçimde milletvekillerinin neredeyse üçte ikisini değiştiriyor. İl, ilçe teşkilatları da sürekli değiştiriliyor. Zaten izlediği kirli siyaset ve pislikleri ortalığa dökülmesin dile yıllardır medyayı ve sivil toplum kuruluşlarını da baskı altında tutuyor, hukuk devletini tahrip ediyor. Şimdi mahkemeleri kendisine karşı işleyemez hale getiriyor.” »Yargıyla ilgili süreç, HSYK’de yapılan değişiklikle yeni bir boyut kazandı. Bu düzenleme süreci nasıl etkiler?Başbakan şu anda Türkiye’yi çoklu hukuk sistemine sokmuştur. Başbakan ve yakınlarının tabi olduğu kanunlar ve mahkemeler ayrı, halkın tabi olduğu kanunlar ve mahkemeler ayrı, Başbakan’ın sevmediklerinin yargılandığı mahkemeler ayrı. Kendinden emin olsa basın özgürlüğünü destekler, interneti susturmaya kalkmaz . Bunları yapıyorsa bu bile ses kayıtlarının doğru olduğunun delilidir. HSYK ile ilgili düzenleme tüm hukuk düzenini altüst edecek.  Bakan çocuklarının yargılanma sürecini baştan sona tahrip edecek bir düzenleme bu. Anayasa’ya aykırılığı net olan düzenlemeler var. CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi HSYK yasasını iptal edebilir, iş normala döner diye düşünenler olabilir. Ancak bir ay, hatta bir hafta sonra Anayasa Mahkemesi bu yasayla ilgili iptal kararı verse de artık çok geç kalınmış, Türkiye’nin çivisi çıkmış olacak. »Çivinin çıkmaması için ne yapılmalı?Anayasa Mahkemesi “yok hükmünde sayma” kararı vermeli. Bu yapılmaz eğer sadece iptal yönünde bir karar verilirse iptal hükümleri geriye yürümediğinden, hukuk düzenini, anayasal düzeni koruma konusunda gerekli hassasiyetin gösterilemediği anlamına gelir. Ya da yeteri kadar bu felaketin algılanamadığı anlamına gelir Anayasa Mahkemisi yok hükmüne sayma opsiyonunu her zaman elinde bulundurmalı. Bu sadece HSYK için geçerli değil bundan sonra da öyle felaket kanunları geçecek ki Meclis’ten, bunları anayasaya kökten aykırı olduğu için yok hükmünde sayma kararını kendi idaresiyle, yorumuyla elinde bulundurma yetkisi elinden alınan Anayasa Mahkemesi anayasal düzeni koruma gücünü kaybetmiş olacaktır. Bu nedenle HSYK ile ilgili yüksek mahkemenin vereceği karar kurulduğu günden bugüne verdiği ve vereceği tüm kararlardan daha önemli. »Erdoğan son gelişmeler üzerine hızla çıkarılan yasalarla kendisine koruma kalkanı oluşturma çabasında. Onu yakından tanıyorsunuz, bunların ötesinde nasıl bir tavır izlemesini bekliyorsunuz?O kadar kendisine odaklı bir kişiliğe sahip ki Erdoğan, düşmemek, devrilmemek ayakta kalmak için gerekirse ülkeyi iç savaşa bile sürükler. Ayakta kalabilmek için ülkenin çok kanlı bir savaşa girmesi gerektiğini düşünürse ülkeyi öyle bir kanlı savaşa bile sokar. Ayakta kalmak için her şeyi yapacaktır. Bu kadar kire batmış ve kendisine odaklanmış bir insan, bu kadar güç merkezi haline dönüştükten sonra her şeyi kendisini ayakta tutacak şekilde ayarlamak ister. Hukuk düzeni tanımaz, evrensel değerleri, yaptığı bir işin anasaya aykırılığını hiç önemsemez. Nitekim bu ana kadar yaptıkları da bunu gösteriyor. »AKP tabanının bu süreçten nasıl etkilendiğini düşünüyorsunuz?Aidiyet duygusuyla hareket ediliyor. Parti tabanında mutlaka çok temiz yürekli insanlar var. Ama gerek partinin parlemento grubunda gerekse örgüt tabanında ilkelere,  ideallerine göre hareket eden insan sayısı çok fazla değil. Geçenlerde bu iktidar döneminde defterdarlık yapmış biri geldi. Muhafazakâr bir insan. Şu anda emekli. İlgili Bakan’ın, çocuklarının işi ile ilgili bir konuda kendisine gayri meşru işi yapması için baskı yaptığını, genel müdürlük vaadinde bulunduğunu anlattı. Baskıya direnince ilgili Bakan’ın kendisine rüşvet dahi teklif ettiğini anlattı. Kabul etmemiş ve sonunda emekliye ayrılmış. Düşünebiliyor musunuz, Bakan, memuruna rüşvet teklif ediyor... Para bunların elinde, güçle aşamadıkları bütün süreçleri aşmak için kullanıyorlar. Rüşvet almasını bilen rüşvet vermesini de en iyi bilendir. Çözemedikleri bütün mekanizmaları son kertede, parayla, rüşvetle çözüyorlar. Cenneti dağıtıyor, cehennemi gösteriyor, unvan verip sonra geri alıyor... Paranın üstüne yatmışlar. Bunların gayri meşru zenginleştirdiği insanların serveti legalleşse TÜSİAD orta sınıf olur demiştim ta yıllar önce. »Sahip olunan siyasi ve ekonomik gücü yetersiz bulmanın nedeni ne olabilir?Bu psikolojik bir şey. Psikolog değilim ama evinde olduğu belirtilen paralardan sonra Başbakan’ı daha iyi yorumlamaya başladım. Anadolu’nun belli başlı kentlerindeki bütün bankaların bütün şubelerindeki paraları toplasanız, Başbakan’ın evinde bulunduğu söylenen paraların yarısı kadar etmez. Bir hırs, bir haram tutkunluğu, insanların hakkını gasp etmenin verdiği bir zevk var demek ki. Daha çok çalıp çırparak, yaşadığını hissetme duygusu... Yazık, peşinden giden insanlar neye destek veriyor; görmüyorlar mı? »Bu yaşananlar Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili beklentilerini nasıl etkiler?30 Mart’ta öngördüğü oranda bir oy alırsa Cumhurbaşkanı olma isteğinden vazgeçmez. Yani bu konudaki kesin kararını yerel seçim sonuçlarına göre verir. O kadar kendisine odaklı bir kişiliğe sahip ki Erdoğan, düşmemek, devrilmemek ayakta kalmak için gerekirse ülkeyi iç savaşa bile sürükler. Bu kadar kire batmış ve kendisine odaklanmış bir insan bu kadar güç merkezi haline dönüştükten sonra herşeyi kendisini ayakta tutacak şekilde ayarlamak ister. Hukuk düzeni tanımaz SEBAHAT KARAKOYUN / senyaprak@gmail.com / @ssenyaprakBirgün
Pensilvanya'dan CHP'yi Yönetiyor
Erdoğan, CHP ve MHP’yi ‘paralel örgüte’ omuz vermekle itham ederken, “CHP kaset siyaseti, MHP hakaret siyaseti, BDP gerilim siyaseti fakat Ak Parti eser siyaseti yapar” dedi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “CHP esersizlik siyaseti yapar, kaset siyaseti yapar. MHP hakaret siyaseti yapar. BDP gerilim siyaseti yapar. Fakat AK Parti, eser siyaseti yapar” dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Kırklareli Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti. Kırklareli’nin, dünyasında özel ve müstesna bir yeri olduğunu belirten Erdoğan, bundan sadece 3 ay önce yine burada toplu açılışları gerçekleştirdiklerini anlattı. Erdoğan, 3 ay önce yaptıkları açılışla özel sektörle birlikte bir tek gün içinde Kırklareli’ne, 2 katrilyon 696 trilyon liralık eser kazandırdıklarını belirterek, “İşte bizim farkımız bu, bizi diğerlerinden ayıran bu. Onlar laf üretir, biz icraat üretiriz, farkımız bu” diye konuştu. ‘En çirkin girişim’ Türkiye’de 91 yıllık Cumhuriyet tarihinin “en çirkin darbe girişimi ve en büyük ihanetinin” yaşandığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “İşte geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. Kardeşlerim, bakanları dinlemişler, milletvekillerini dinlemişler, sanatçıyı dinlemişler, gazetecileri dinlemişler, siyasi partilerin genel merkezlerini dinlemişler, hatta Cumhurbaşkanımızı, beni, Meclis Başkanımızı, Genelkurmay Başkanımızı dinlediler, dinliyorlar ama zamanlamasını, tabi şu anda açıklamıyorlar. Biz şimdi bunların izini sürmeye başladık. Daha önce açıklamıştım ya; bunların inine gireceğiz, inine ve bunları çıkaracağız oralardan. Çıkaracağız. ” ‘Omuz verdiler’ CHP ve MHP’nin “paralel örgüt eliyle yapılmak istenen darbeye” omuz verdiklerini iddia eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yasasını işte bu paralel yapının baskısından kurtarmak için adalette hem bağımsızlığı hem tarafsızlığı sağlamak için yeniden düzenledik. İnternet yasasını sadece bu dinlemeleri ortadan kaldırabilmek için düzenledik, yaptık ama bu CHP, paralel yapının hakim ve savcılarına kol kanat geriyor. Onları korumak, kollamak adına daha yasa Cumhurbaşkanımıza gitmeden Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor.” ‘Girişim Türkiye’ye yönelik’ “Şunu bilmenizi istiyorum kardeşlerim; bu darbe girişimi benim şahsıma değil, AK Parti’ye değil, Hükümete değil Türkiye’ye yöneliktir. Bu darbe girişimi, bu ihanet girişimi, doğrudan doğruya milletimi hedef almaktadır, sizleri hedef almaktadır” diyen Erdoğan, çocukların ve gençlerin geleceğinin karartılmaya çalışıldığını ifade etti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili yasal düzenleme ve internet yasasını anımsatan Erdoğan, bir yasal düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanmadan Anayasa Mahkemesine müracaat edilemeyeceğini söyledi. ‘Akıl veriyor’ Erdoğan, CHP’yi eleştirilerini şöyle sürdürdü: “CHP, Pensilvanya’daki o zat tarafından idare ediliyor. CHP Genel Başkanı’na Pensilvanya’daki hocası akıl veriyor. Eline kasetler gönderiliyor. Montaj kasetler, akıl veriyor yol gösteriyor. 90 yıllık parti CHP, şu anda Pensilvanya’daki bir zat tarafından adeta kukla gibi oynatılıyor. Milliyet
Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ Kararı Ne Anlama Geliyor?
Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan 26'ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bireysel başvurusunu görüştü. AYM, 'Kişi hak ve hürriyetleri ihlal edilmiştir' dedi. Anayasa Mahkemesi kararda şöyle dedi: 'Mahkumiyet kararının gerekçesinin yasal süre içinde dava dosyasına konulmaması nedeniyle tahliye talebi hakkında karar verilmemesi şikâyetlerinin kabul edilebilir olduğuna, gereğinin yapılması ve başvurucunun tahliye talebi hakkında karar verilmesi amacıyla karar örneğinin Mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. Özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının Mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasının ihlal edildiğine, oy birliğiyle karar verildi.' Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ileri sürmüştü 26'ncı Genelkurmay Başkanı Başbuğ, avukatı İlkay Sezer aracılığıyla yaptığı bireysel başvuruda, Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ileri sürerek görevsiz bir mahkeme tarafından yargılandığını iddia etmişti. Başbuğ, dilekçesinde tutukluluğa ilişkin itirazlarının incelenmeden reddedildiğini belirtmiş, özel yetkili mahkemelerin uygulamaları sonucu kişi hürriyeti ve özgürlüğünün ihlal edildiğinin tespit edilmesini istemişti. CNN Türk
Gül, ÖYM Düzenlemesini Onayladı
Cumhurbaşkanı Gül, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi onayladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; Ergenekon, Balyoz, KCK, Devrimci Karargah, Oda TV gibi davalarla gündeme gelen özel yetkili mahkemeler (ÖYM) ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerini kaldıran yasayı onayladı. ÖYM'lerin görev alanına giren suçlarda azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indirildi. Özel yetkili cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecek. Henüz gerekçesi yazılmamış Ergenekon davası gibi davaların gerekçeleri 15 günde yazılacak. Cumhurbaşkanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada; '6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir' denildi. Yasa, yarın Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Davlar devredecek Yasada yer alan bazı hükümler şöyle: Yasayla dinleme, teknik takip, arama ve el koyma kararlarına ilişkin uygulamalar değişecek. Ergenekon, KCK ve Balyoz gibi önemli davalara bakan ÖYM'ler ile TMK 10'a göre oluşturulan imtiyazlı mahkemeler kaldırılacak. Bu mahkemelerin kapanmasıyla kritik davalar ağır ceza mahkemelerinde yeniden görüşülebilecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı kalacak. Ağır ceza mahkemesinin suç işleyen bir kişinin mal varlığına el koyabilmesi için BDDK, MASAK, SPK, Hazine'den en fazla 5 ay içinde rapor alması gerekecek. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), ÖYM'lerde görevli hakim ve savcıları uygun göreve atayacak. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda veya Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam edilecek. Henüz gerekçesi yazılmamış hükümlerin gerekçeleri, düzenleme yürürlüğe girince 15 günde yazılacak. Kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve dokümanlar HSYK'nın belirleyeceği mahkeme veya mahkemelere devredilecek. Müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce yerine getirilecek veya karara bağlanacak. 149'dan fazla tahliye Önleme dinlemelerine karar vermeye HSYK'nın belirleyeceği Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak. ÖYM'lerin kapsamına giren suçlarla ilgili açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecek. ÖYM'lerin alanına giren suçlarda uygulanan azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indirilecek. 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan 149'dan fazla kişi tahliye olacak. Avukatların soruşturma dosyasını incelemesi yönündeki kısıtlama kalkacak. Somut delil şartı Gözaltı kararları için, 'kuvvetli suç şüphesi' yerine 'somut delil' şartı aranacak. Şüpheli ya da sanığın üstü, eşyası, eş yeri ya da evinde yapılacak arama 'makul şüphe' yerine 'somut delile' dayanacak. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri için verilecek kararda da suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bakılacak. Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma kararını veren hakim, kuvvetli şüphe oluşturan somut delilleri gerekçelendirmekle yükümlü olacak. Yedeklemenin kopyasının şüpheliye veya vekiline verilmesi isteğe bağlılıktan çıkarılıp zorunlu hale getirilecek. Suçun işlendiği hususunda somut delilere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilecek. Dinlemede yeni düzen Bozdağ'ın, Meclis görüşmeleri sırasında 'sonsuz dinlemeye son veriyoruz, dinlemeleri sınırlandırıyoruz' diye açıkladığı yasa uyarınca dinleme kararı ve dinlemelere itiraz için sulh ceza hâkimi yerine artık ağır ceza mahkemesi karar verecek. Karar, oy birliğiyle alınacak. Teknik araçlarla izleme tedbiri için 4 hafta olan tedbir süresi 3 haftaya, 4 hafta olan uzatma süresi 1 haftaya indirilerek, en fazla 8 hafta olan teknik araçlarla izleme süresi azami 4 haftayla sınırlandırılacak. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bir hafta süreyle müteaddit defalar uzatılarak teknik araçla süresiz izleme uygulamasına son verilerek, örgütlü suçlar bakımından uzatma süresi 4 haftayla sınırlandırılacak. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda daha önce süresiz yapılan teknik araçlarla izleme, toplam 8 haftaya indirilecek. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin 3 ay olan süresi 2 ayla, 3 aylığına uzatılmasına ilişkin süre de bir ayla sınırlandırılarak, toplam 6 ay olan süre 3 aya indirilecek. Tahliyeler olabilecek TCK'nın 220. maddesi, dinleme yapılabilecek katalog suçlar kapsamından çıkarılacak. Yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Rıza Sarraf ve iki bakanın oğlunun da soruşturulduğu TCK'nın 220. maddesindeki, 'suç işlemek amacıyla örgütü kurmak' suçlamalarında savcılıklar dinleme talep edemeyecek. Devlete karşı suçlar ve terör suçunda azami tutukluluk 10 yıldan 5 yıla, normal suçlar ve örgütlü suçlarda gözaltı süresi 24 saate inecek. Telefon dinlemesine ilişkin süre 6 aydan 3 aya indirilecek. Teknik araçlarla izleme tedbirine ilişkin süreler 8 haftadan 4 haftaya indirilecek. Fuhuşa teknik takip Dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler, nitelikli hırsızlık ve yağma suçlarında uygulanacak. Ayrıca, teknik araçlarla izleme, nitelikli hırsızlık, yağma ve fuhuş suçlarında da yapılabilecek. Kişisel verileri kaydedenlere hapis cezası Kişisel verileri hukuka aykırı kaydedenlere verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 1 yıla, hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan veya ele geçirenlere verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla çıkarılacak. Kanunların belirlediği sürelerin geçmesine karşın verileri sistemde yok etmeyenlere 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun konusunun CMK hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak. Üst düzeye soruşturma izni HSYK'dan En üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izni Adalet Bakanı yerine mevcut durumda olduğu gibi HSYK tarafından verilmeye devam edilecek. TCK'nın 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316. maddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapabilecek. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. maddesi hükmü saklı olacak. Hâkim ve cumhuriyet savcılarının kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen 2802 sayılı Kanun'un 93/a maddesi yürürlükten kaldırılıyor. Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilecek. Tahliyesi gündeme gelecek Ergenekon sanıkları İddialara göre; Ergenekon davasında 5 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Fikret Emek, Ergün Poyraz, İsmail Yıldız, Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Zekeriya Öztürk, Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Durmuş Ali Özoğlu, Tuncay Özkan, Ataman Yıldırım, Levent Göktaş, İbrahim Şahin, Mustafa Dönmez, Levent Ersöz'ün haklarındaki kararın bozulması durumunda tahliyeleri gündeme gelecek. Bahar Atakan/Ankara | Milliyet
İlker Başbuğ'un Avukatından Açıklama
Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ hakkındaki vermiş olduğu karar sonrası açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin, 'kişi hürriyeti ve güvenliği' haklarının ihlal edildiğine karar verdiği eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ 'un avukatı İlkay Sezer, tahliye taleplerine ilişkin, ''Şu an itibariyle verilmiş bir karar yok'' dedi. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularına ilişkin vermiş olduğu hak ihlaline dair karar ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebini içerir dilekçelerini sunduklarını ve mahkemeden tahliye talep ettiklerini söyledi. Avukat Sezer, ''Şu an itibariyle verilmiş bir karar yok. Özel yetkili mahkemelerin görevlerine son veren kanunun Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanması sonucu bu mahkemenin ne karar vereceğini yarın göreceğiz. Bu akşam bir karar vereceklerini düşünmüyorum.sabah.com.tr