obet

ben bunu bu nedenle yazmadım. tabi ki de başörtü savunmak için takmak gerekemez. ben bunu konuyla alakasız bir noktadan bahsettiğiniz için yazdım. başı zorla açılmak zorunda kalan üniversite öğrencileri farkı meslek etiği farklıdır. ayrıca şunu da gözden kaçırıyorsunuz ben başı kapalı danışmanlara düşman değilim ya da hemen gidip açılsınlar demiyorum. sadece yapılan tartışmanın yanlış açılardan ele alındığını belirmeye çalışıyorum. ülkemizin ve dünyanın gerçeği bu bazı insanlar da başörtülü danışman tercih etmek de isteyebiliyor. ama bu mesleğin "ideali" nötrluktur. meslek etiği dediğimiz şey ideallerden bahseder, ölçüleri minimumda tutmaz en iyisini hedefler. son olarak okul psikolojik danışmanı öğrenci sayısına göre belirlendiği için çoğu okulda 1 tane vardır. 2 3 tane olsa bile aralarında sınıf sınıf bölerler. yani bir ogrecinin okulda seçme şansı yoktur.

bakın size inancınızla ilgili hiçbir soru sormamama rağmen uzun uzadıya bir açıklama yapmışsınız. ister sıkı bir müslüman olun ister ateist olun sizin özgür iradenizdir. açık ya da kapalı olmanızla da ilgilenmiyorum. herkesin inanç özgürlüğü olması gerektiğine inanıyorum. ama buradaki durum farklı. sizde yorumunuzda " tezlerimi tanrıyı kalben seven insanlarla paylaşmam" demişsiniz. benzer durumu danışan kişi başörtülü danışman karşısında yaşayabilir. açıkça sorunlarını anlatmaktan çekinebilir. İslam dinince günah, ayıp vb. sayılan konuları danışmanla paylaşmakta zorlanabilir. danışman tarafından yargılanmaktan korkabilir. çünkü başı kaplı insanlarin din kurallarına riayet ederek yaşadığını düşünürüz. tabii ki başı açık olup yine de inancını öteleyemeyen danışmanlar da olabilir. fakat başörtü Müslümanlığın açık bir sembolüdür. yine yanlış anlaşılmamak için belirtiyorum ki bu sadece başörtu meselesi değildir. her türlü sembol danışma odasının dışında tutulmalıdır.

yorumlarında laiklikle ilgili tek bir cümle geçmedi ya da üniversiteli öğrenciler okula başı açık gitsin de demedim farkındaysanız. konuyu tek bildiğiniz başörtülü şekilde üniversiteye giremiyorduk argümanına bağlamaktan vazgeçin. bir onceki yorumumda da belirttiğim gibi bu mesele açıklık kapalılık meselesi değildir. burada tartışılması gereken konu meslek etiği ile ilgili. konu başörtü meselesinden açılmış ama hedef başörtüsü değil. eğer Hristiyan çoğunlukta bir ülkede yaşasaydık bu meseleyi haç vb. simgesel başka maddeler üzerinden tartışıyor olurduk. burada mesele danışmanın nötre yakın bir tavır sergilemesi. bu sadece dini de kapsamaz ayrıca. takım, milli benlik, siyasi görüş vb. semboller için de geçerlidir.