Ferdi Feta Can Çiftci

Cahil cahil konuşma... İşte senin kafanın nasıl bir sistemin ürünü olduğunu gösteriyorum. Hayat pahalı ama Aşk-ı Memnun var, ay behlül ne oldu ay şu naptı...Seni zengin hayatıyla onların yaşadığı seni yaşamadığın şeyi sana satarak seni yarın ki iş gününe hazırlıyor. Kısaca bu kadar anlatabilirim.

filmleri nasıl ele alıyorsa bu filmleri de öyle ele alır .Böylece özel bir tüketim ürünü olarak para vermeye değer bir seyir sunup sunmadığına göre değerlendirilirler.Ve ne yazık ki böyle duygusal düzeyin ötesine geçmemiş filmler , halk kitlelerinin en haksız ve en alçakça amaçları desteklenmesi için sinemanın duygusal etkisinin nasıl korkunç derecede kullanılabildiğini Leni Riefenstahl'ın Azmin Zaferi nde görmüştük yada Güneş ne zaman doğacak filminde görmüştük.duygusal filmler genellikle burjuvazinin iyi bir silahı konumuna gelebiliyor. Eğer biz devrimci sinema istiyorsak çekim tekniğimiz , estetik bakış açımız ve kısaca filmlerimiz farklı olmak ve devrimci niteliği taşımak zorunda... Sergei Eisenstein mesela sovyet sinemasının kurucularından bir yönetmen ,önemli bir kişidir. Ama onun tekniğini Nazi propaganda sinemasında hiç bir değişiklik yapılmadan kullanılmıştır. Bu işte sıkıntı

Yalnızca kapitalist ideolojiyi meydan okuyan ve onu teşhir eden filmler üzerine yoğunlaşmaktan ziyade, aynı zamanda açıkca yada ima yoluyla sosyalist ideolojiyi takdim eden filmleri izlemeyi tercih ederim. Zira diğer filmler duygusal düzeyin ötesine geçememekte ve marjinal ve politik olarak değişken küçük burjuva entelektüel sınıfının " yeni lezzet" arama işlevi nedeniyle bu listedeki filmler birer ticari sinema gibi kullanılır. Ve kapitalist sistemde diğer ticari