Zuhal Gürçimen Yazio: Kişisel Gelişimin ‘Saçmalardan Seçmeler’ Bölümü
Hadi itiraf edelim. Hap bilgiyi, bir başkasının yorumlayıp sentezleyerek aktardığı verileri hayatımıza almak, pek keyifli ve kolay gelir hepimize. Özellikle de bu bilgiler, hayatımıza refah katacağını ümit ettiğimiz kişisel gelişim alanında olursa, bir an içimizde yeni bir umut ışığı ve heyecan dalgası ortaya çıkar.
Aynı zamanda manipüle olmaya çok açık olduğumuz yegane alanlardan biridir de. Kişisel gelişimin bizi geliştiren, dönüştüren taraflarını bolca konuşuyoruz da bugün bu yazıda ‘saçmalar’ tarafına değinmek istedim.
Neden Derseniz
Ying/Yang Dikkat
Peki Hangi Ellerde Yanlış Kullanılıyor?
Ying/yang veya avantajın dezavantaja dönüştüğü durumlar. Kısadan halletmek işleri, yolda hep en acısızından sıyırmaya çalışmak kendini. Nasıl da usul usul kulağa hoş geliyor. Eh bir de tabi karşımızdakinin davranışını/söylemini kopyalayarak daha kolay hayatımıza almaya başlıyoruz. Çünkü son derece doğal ve masumane olarak çocukluğumuzdan beri taklitle öğreniyoruz. Bunları söyleyen gibi davranmak hayat pratiğimize yansıyacak, doğrusunun içine bolca yanlışının karıştığı bilgileri ayırt etmek için bilinçli bir inceleme gözlüğümüz bulunmaz ise de içimizdeki o boşluğu ‘işimize gelen’ bizi cezbeden cümlelerle anlamlandırmaya çalışmak pek de kaçamadığımız bir tuzak oluyor.
Fiziki bir örnek verelim; uykusu olmasa da karşımızdaki esneyince beynimiz bunun gerçek olup olmadığını ayırt edemediği için biz de esnemeye başlarız hani.
Ya esnetilmekten daha fazlası oluyorsa ve uyutuluyorsak? Ya bizi uyutanın aslında hiç uykusu yoksa?
Bireysel gelişim ve dönüşüm, hayatımızın günlük, hatta saliselik olarak değişmeyen ‘değişmezi’
Bir yol; yolculuk ve yolcu… Ömrün çizgisi; yaşam ve elinde paketiyle sınavdan sınava giren biz.
Ömür dediğin şey; sondan sonraki dönemde ne olacağına inanıyorsan inan, aşamalarıyla ve her yaşadığından bir sonraki adımın getirdiği bilinmezleriyle heyecanı bol bir akış.
Hal böyle olunca her günün sonunda, bir sonraki sabaha yeni bir insan olarak uyanma şansı insanın aklını karıştırıyor, çoğu zaman ezberden geçmişe uyanıyoruz çünkü.
Hayatın en sürpriz ve belki de sorunsalı bu. Anlam arayışımızın içimizde yarattığı karmaşa…
Tercüman istiyor insan!
Mesele de burada başlıyor işte. Yaşadıklarına hissettiklerine ve çıkmazlarına bazen bir tercüman istiyor. Burada sayamayacağım kadar çok, bilimsel, manevi, pragmatist spiritüel tercümanlar. Rehberler. Farklı kimliklerde ve çerçevelerde karşımıza çıkıyor, adına ne dersen de.
İşte tam da bu esnada pek çok disiplinin sentezlendiği bir alan olarak kişisel gelişim adeta yakın bir arkadaş gibi sıcacık mesajlarını kulağımızın içine fısıldarken bazı ‘saçmalıklara’ da sebep oldu.
Temel bilimler veya iyi çalışılmış içselleştirilmiş kadim bilgilere dayanmayan bilgi ‘sen özel ve biriciksin’ gibi bir idraki, idrak olmaktan çıkarıp Instagram aforizmasına dönüştürdü.
Hangi Saçmalar?
1- 8 milyar insanın içinde parmak izinin tek olmasını bir bütünün biricik bir parçası olmaktan çıkarıp bu 8 milyarın dışında, üstünde tek başına dünyanın en özel insanı haline gelmekle karıştırıldı mesela…
2- Anda kal, anı yaşa, carpe diem, bas gaza, yarın yok dün bitti! Bırak, ayrıl, istifa et, boşan, taşın, şehri bırak, canın istiyorsa ülkeyi bırak, sana layık olmayandan uzaklaş, an bu an!
O canıımm anının kıymetini bil fikri, derinliğinde kendi alt dünyanı keşfet
ve şükret olguları bu hale gelmedi mi?
3- Aaa bir de, enerjini düşüren herkeslerden uzaklaş var. İşine gelmiyorsa, söyledikleriyle sana kendini kötü hissettiriyorsa, seni düşündürtüyor ve yaptıklarını sorgulatıyorsa, sana istediklerini söylemiyorsa, özetle sebepsizce bile olsa sana iyi gelmiyorsa, anında uzaklaş ve hayatından çıkar o kişileri!
Gerçekten mi? Barışmak, karşılıklı gelişmek, münakaşa etmeden münazara etmeyi öğrenmek, iyi ve kötü durumları ayırt etme yetisini geliştirmek nerede?
4- Fazla düşünme, harekete geç, bir yola çıkacaksan kararlı ol, başkaları dedi diye vazgeçme! Bunların altına ben de imzamı atarım. Ancak; İyi düşün, kendini tanıyarak her türlü sonucu, bilinmezi kabule geçip geçmeyeceğine karar ver ve öyle harekete geç, başkalarının deneyimini al ancak kendine kopyalama, kulağına küpe olarak tak. Elin gittikçe hatırlarsın ile aynı şey mi?
Bu liste böyle uzar gider…
Ancak tabii haksızlık da etmeyelim bozuk saat de günde iki kere doğruyu gösterir :)
Bir de doğru lafa yalan karıştı mı doğrudan da daha çekici olur. Örüntüler, ayna nöronlar hepsi birbirine karışır gider.
Hayatın kendisi bütün tezatlarla güzel. Mesele hangi güzeli kendi gerçekliğimiz için seçiyoruz? Biz mi seçiyoruz? Yoksa seçiliyor ve savruluyor muyuz?
Not: Kulağımıza küpe cinsinden, sihir olsa bile sihirli değnek yok ya da henüz ben görmedim :)
Yorum Yazın