Görüş Bildir
Haberler
Zihnin Ritmi: Tek Bir Alandaki Başarı/Başarısızlık Çocuğunuzun Zekâsını Belirlemez!

Zihnin Ritmi: Tek Bir Alandaki Başarı/Başarısızlık Çocuğunuzun Zekâsını Belirlemez!

İrem Yalçın
13.09.2022 - 08:15 Son Güncelleme: 22.09.2022 - 09:45

Okulların açıldığı ilk haftadan itibaren ebeveynleri saran endişe çocukları da etkisi altına alarak okula uyum sürecini zorlaştırıyor. Okula yeni başlayan çocuklar, yeni ortama, yeni insanlara alışmaya ve bir yandan da öğrenme sürecine katılmaya çalışırken; üst sınıflar ailelerinin ve okuldakilerin kendilerine atfettikleri etiketler üzerinden (tembel, çalışkan, zeki, aptal) kimliklerini inşa etmeye çalışıyor.

Bu süreç de maalesef ki “öğrenilmiş çaresizlik” dediğimiz süreçle sonuçlanıyor. “Nasıl olsa tembel olduğumu düşünüyorlar”, “zaten zeki değilim” şeklindeki düşünce kalıplarıyla hareket eden çocuklar, çevreleri gibi kendilerinden beklentilerini düşük tutuyorlar. Bu da içlerinde olan potansiyeli görmelerine engel oluyor. “Zeki” olarak adlandırılan çocuklarda da durum çok iç açıcı değil aslında. Çevrenin beklentisi yüksek olduğundan, “sana hiç yakıştıramadım”, “bu sen değilsin”, “nasıl böyle bir hata yaptın.”  gibi tepkilere maruz kalıyorlar. Sonuç olarak, her iki taraf da toplumun belirlediği rollerden daha ileriye gidemiyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

“Çocuğum çok tembel, sayısalı hiç yapamıyor. Yine de çalışmıyor!”

“Çocuğum çok tembel, sayısalı hiç yapamıyor. Yine de çalışmıyor!”

Okullar açıldıktan sonra çoğunlukla duyduğumuz cümle bu oluyor. Bir çocuğun başarılı olarak görülebilmesi için sayısal alandaki derslerinin çok iyi olması yeterli gibi görülüyor. Hatta diğer derslerdeki başarısızlığı aile tarafından tolere edilebilir gibi görülürken, sayısal alandaki başarısızlık tepki çekiyor. Burada etkili olan faktörler;

- Sınav sistemindeki başarıda sayısal derslerin etkisinin ağırlıkta olması 

- Mesleklerle ilgili ön yargı (sayısal alan mesleklerinin daha prestijli olduğunu düşünmek)

Zeka (IQ) testleri güvenilir mi?

Zekânın ölçütü bilgi değil, hayal gücüdür.

-Albert Einstein

Aileler zekâ testi yaptırarak bunu kesin ve değiştirilmez bir sonuçmuş gibi düşünme eğilimine girebilmektedirler. Oysaki zekâ testlerinden kesin sonuçlar elde edilemez. Ortalama bir istatistik veri elde edilir. 

Zekâ, genetik faktörlerin yanında, çevresel faktörlerden de etkilenir. Dinamik bir yapı olduğundan sürekli değişim ve gelişim halindedir. Yani içinde yaşanılan çevre, maruz kalınan uyaranlar ve alınan eğitimler zekanın potansiyelini etkiler. Evrensel olarak yapılan zekâ testlerinin sonuçları üzerinde çevresel faktörler de etkilidir. İyi bir çevrede yetişen iyi eğitim almış ve daha çok uyarana maruz kalan çocuklar yüksek puanlar alırken, aynı eğitim seviyesinde olmayan ve görece olarak kötü bir çevrede yetişen çocukların zeka puanları daha düşük olabilmektedir. Bu durum da aslında, zekâ puanlarında sınıfsal düzeyin  etkili olabildiğini göstermektedir. Burada “Flynn Etkisi”nden de bahsetmek yerinde olacaktır. 

Flynn Etkisine göre; zekâ testlerinden alınan puanlar eskiye oranla yüksek çıkmaya başlamıştır. Bunun sebebi, eğitim seviyesinin artması, teknolojinin gelişmesi ile maruz kalınan uyaran sayısının artması ve zeka testlerine olan farkındalığın artmasıdır. Peki, günümüz insanları, geçmişteki insanlardan daha mı zeki? 

Sonuç olarak, zekâ testleri bize bir fikir verir. Ancak kesin ve değişmez bir zekâ puanından söz edemeyiz.

Sayısal alanda başarılı olmayan çocuk zeki değil mi?

Sayısal alanda başarılı olmayan çocuk zeki değil mi?

Burada, bu sorunun cevabını “Çoklu Zekâ Teorisi” ile Howard Gardner verecek. Çoklu zekâ teorisine göre, tek bir zekâ türünün baskın olduğu düşünülemez. Gardner, 8 farklı zekâ türü olduğundan söz eder. 

Eğitimde kilit nokta

Zekâ türlerindeki bu çeşitlilik, öğrenme sürecinde de bir çeşitlilik olduğu anlamına gelir. Örneğin; bir çocuk bir dersi görsel ögelerle daha rahat öğrenirken bir başkası işitsel ögelerle daha rahat öğreniyor olabilir. Bu sebeple eğitimde birden fazla metodun kullanılması oldukça önemlidir. Şimdi bu 8 farklı zekâ türünü inceleyelim:

1) Mantıksal / Matematiksel Zekâ 

Benim de katıldığım, Gardner’ın düşüncesine göre, IQ testleri ağırlıklı olarak sözel ve mantıksal-matematiksel zekâyı ölçmektedir. Mantıksal-matematiksel zekâ; soyut düşünme, mantık yürütebilme, analitik düşünebilme, sebep-sonuç ilişkisi kurabilme yeteneğini içerir. Bu zekâ türündeki bireyler, sayısal alanda başarılı olan bireylerdir. Öğrenme metotları, bütünden parçaya tümdengelim ya da parçadan bütüne tümevarım şeklindedir. Genellikle bir bilgiyi kısa- öz ve sistematik ve sayısal değer içerikli olarak öğrenirler.

2) Uzamsal / Görsel Zekâ

Görselleştirme yeteneği yüksektir. Görsel olarak sunulan bilgiyi zihninde canlandırabildiğinden, bilgiyi görsel olarak kodlar. Harita, çizelgeler, planlar vs. daha rahat okur. Sanat etkinliklerini sever. Üç boyutlu modeller oluşturur. Diğerlerine oranla daha fazla hayal kurar. Bu sebeple dersin görsel materyallerle anlatılması önem taşır. Genellikle sanatçılar, mimarlar, tasarımcıların içinde bulunduğu zekâ türüdür.

3) Sözel / Dilsel Zekâ 

Kelimeleri ve dilleri öğrenmek onlar için daha kolaydır. Düşüncelerini sözcüklerle ifade edebilme, gramer bilgisi, zengin kelime haznesi, isimler, tarihler vs. hakkında yeteneklidirler. Okumayı severler. Dinleme becerileri yüksektir. İyi bir hafızaları vardır. Öğrenme metotları adından da anlaşılacağı gibi sözeldir. Yazarak, konuşarak öğrenmesi desteklenebilir.  

4) Müziksel / Ritmik Zekâ

Doğanın seslerine ve müziğe duyarlılıkları yüksektir. Sesleri yorumlama, ritimleri algılayabilme yetenekleri vardır. Öğrenme metotları ritim ve melodi ile öğrenmedir. Müzik çalan bir ortamda daha iyi çalışırlar. Melodik hafızaları kuvvetlidir. Bir müzik aleti konusunda eğitim almasa bile yeteneği olabilir. 

5) Bedensel / Kinestetik Zekâ 

Beyin- beden koordinasyonunu içerir. Düşüncelerini hareketle ifade edebilme, jest ve mimiklerini etkili bir şekilde kullanabilme, el becerileri, sportif faaliyetlerde başarılıdırlar. Öğrenme metotları, deneyimleyerek, dokunarak öğrenmedir.

6) İçsel Zekâ

Kişinin kendini tanıma yeteneğidir. Duygu ve düşüncelerini, standartlarını, yeteneklerini isabetli bir şekilde bildiklerinden, tercihlerini buna göre belirleme yetenekleri yüksektir. Bu sebeple başladıkları işlerde başarılı olurlar. Bireysel çalışmalarda daha başarılıdır.  

7) Doğasal Zekâ 

Doğayı anlama, tanıma ve çıkarımlarda bulunma yetenekleri yüksektir. Canlılara ve doğaya karşı duyarlı ve meraklıdır. Arkeoloji, izcilik, dağcılık, jeoloji alanlarına ilgileri yüksektir. Doğanın içinde gözlemleyerek öğrenme yolu tercih edilebilir.

8) Sosyal Zekâ

Çevresindeki insanları gözlemleyerek analiz etme yetenekleri yüksektir. Seslere ve mimiklere duyarlıdır. Grup çalışmalarında başarılı olur ve doğal bir liderdir. Sosyalleşmeyi sever. Empati yeteneği gelişmiştir. Paylaşarak öğrenmeyi sevdiğinden, grup çalışmaları ile öğrenme metodu kullanılabilir.  

Instagram

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
15
8
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

Bunları hep biz biliyoruz da öğrenmesi gerekenler milli eğitim bakanlığı ve tüm personeli.