Görüş Bildir
Haberler
Türkiye'nin Siyaset ve Bürokrasi Sahnesinde Yaşanan Kafa Yakıcı Birbirinden Acayip Tartışmalar

Türkiye'nin Siyaset ve Bürokrasi Sahnesinde Yaşanan Kafa Yakıcı Birbirinden Acayip Tartışmalar

Eda Aytekin
24.05.2023 - 15:05 Son Güncelleme: 24.05.2023 - 15:24

Hangi yaşta olursanız olun, Türkiye'de siyasilerin yaptığı tartışmalara, kavgalara mutlaka denk gelmişsinizdir. Üslup belki şimdiki gibi ayrıştırıcı ve sert değildi belki ama havada uçuşan kelimelere bakılırsa siyasetçiler laf söylemek konusunda eskiden de hiç de çekingen değilmiş.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Siyasetteki üslup sorunu belki şimdiki kadar hiçbir zaman olmadı ama daha önce de siyaset ve bürokrasi arenasında hayret verici tartışmalara tanık olduk.

Siyasetteki üslup sorunu belki şimdiki kadar hiçbir zaman olmadı ama daha önce de siyaset ve bürokrasi arenasında hayret verici tartışmalara tanık olduk.

Twitter'da dün gördüğümüz şu tweet bizi arşivleri karıştırmak için gıdıkladı. Dönüp baktığımızda bazen komik bazen çok sinir bozucu hadiseleri hatırladık yeniden. Bunları yalnız başımıza hatırlamak olmaz diye sizinle de paylaşalım istedik.

Twitter'da dün gördüğümüz şu tweet bizi arşivleri karıştırmak için gıdıkladı. Dönüp baktığımızda bazen komik bazen çok sinir bozucu hadiseleri hatırladık yeniden. Bunları yalnız başımıza hatırlamak olmaz diye sizinle de paylaşalım istedik.

Türkiye'nin en büyük krizlerinden biri sayılan 19 Şubat 2001'deki Anayasa fırlatma olayı.

Türkiye'nin en büyük krizlerinden biri sayılan 19 Şubat 2001'deki Anayasa fırlatma olayı.

MGK başladığında, Cumhurbaşkanı Sezer herkese 'Hoş geldiniz' dedikten sonra, 'Gündeme geçmeden önce söylemek istediklerim var' diyerek, önünde bulunan dosyayı açtı.

Sezer, Başbakan Ecevit'e dönerek, 'Sayın Ecevit; bankalarla ilgili benim Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokmama tepki gösteriyorsunuz. Siz, basına 'Denetimin denetimi mi olur?' diyorsunuz. Burada yapılan nedir? Hükümet olarak kamuoyu önünde beni küçük duruma düşürüyorsunuz. Beni yıpratmak için uğraşıyorsunuz.' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Sezer, Ecevit'i ayrıca Beyaz Enerji operasyonunu yürüten Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı Talat Şalk hakkında soruşturma açtırdığı için de eleştirdi.

Ecevit, bu noktada Sezer'in sözünü keserek, 'Konuşmanız bitti mi?' diye sordu. Sezer, 'Hayır bitmedi' diyerek ses tonunu yükseltip devam etti ve 'Bu yoksul halkın bankalarda 12 milyar doları gitti. Bugün hala kamu bankalarında yolsuzluklar oluyor. DDK devreye girdi diye niye rahatsız oluyorsunuz?' sorusunu yöneltti.

'O Anayasa'yı bir de biz görelim'

Ahmet Necdet Sezer, sözünün hemen ardından önünde duran Anayasa kitapçığını kaldırıp, 'Denetimin denetimi mi olur diyorsunuz. Anayasa'nın 108'inci maddesi ortada. Bal gibi olur. Anayasa'yı bilmiyorsunuz, bu sözleri söylüyorsunuz.' dedi.

Bu arada Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan araya girdi ve 'O Anayasa'yı bir de biz görelim, anlayalım.' diye konuştu.

Sezer, Özkan'ın bu sözüne sinirlendi ve elindeki Anayasa kitapçığını, Ecevit ve Özkan'ın bulunduğu yöne doğru fırlatarak, 'Alın okuyun o zaman.' diyerek sesini yükseltti. Anayasa kitapçığı Ecevit ve Özkan'ın arasına düştü.

(AA)

Turgut Özal'ın "Boğaz Köprüsünü satacağım" demesinin ardından masaya vurulan yumruk!

Turgut Özal'ın "Boğaz Köprüsünü satacağım" demesinin ardından masaya vurulan yumruk!

1983 seçimleri sırasında, televizyondaki bir tartışmada Özal’ın, Boğaz Köprüsü’nü satma vaadine karşı, Halkçı Parti Lideri Necdet Calp, yumruğunu masaya vurup “Satamazsınız beyefendi, sattırmayız!” çıkışıyla yüzde 30 oy almıştı.

1997 yılında tarihe geçen “Yaşasın illegalite” çıkışının damga vurduğu MHP kurultayı.

1997 yılında tarihe geçen “Yaşasın illegalite” çıkışının damga vurduğu MHP kurultayı.

Yapılan ilk tur oylamada çok sayıda aday vardı: Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, Devlet Bahçeli, Ramiz Ongun, Enis Öksüz, Muharrem Şemsek ve İbrahim Çiftçi. Ancak ilk oylamada sonuç alınamadı. İkinci tur oylamada diğer adaylar Devlet Bahçeli’nin lehine çekildiklerini açıklayınca kongre karıştı. Türkeş’i desteklediği için Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Azmi Karamahmutoğlu, sahneye çıktı. “Yaşasın hainler için illegalite. Bunu fert olarak başlatıyorum. Burada yapılan pazarlıklı kongreyi tanımıyoruz. Türkeş nerede biz orada” dedi. Sandalyeler havada uçuştu. Kürsü, sandıklar dağıtıldı. Silahlar patladı. Hakim kararıyla ertelenen kongre süreci sonunda Devlet Bahçeli, genel başkan seçildi.

Kongreden 2 yıl sonra yapılan 1999 seçimlerinde MHP, tarihin en yüksek oylarından birini aldı. Yüzde 17,98 ile 129 milletvekili çıkaran parti koalisyon ortağı oldu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

2007 yılındaki mitingde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Öcalan konusuyla ilgili Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak "Al sana ip" dedikten sonra urgan fırlatması.

2007 yılındaki mitingde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Öcalan konusuyla ilgili Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak "Al sana ip" dedikten sonra urgan fırlatması.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Yozgat ve Çorum mitinglerinde MHP'ye yüklenmiş ve “Şimdi el altından terörist başı hakkında idam kararı varmış da biz idam etmemişiz gibi takdim ediyorlar. Bölücü başını kendilerine teslim ettiklerinde İmralı'da odasını hazırladılar” dedi. Geçen hafta sonu Erzurum'da mi-ting yapan Bahçeli, bu sözlere cevap verdi. Bahçeli, başkanlık divanı üyelerinden bile sakladığı ip atma olayı için Özel Kalem Müdürü Ömer Karakaş ve Koruma Müdürü Selim Akay'dan 2 metrelik ip alıp getirmesini istediler. Bunun üzerine Erzurum'da kilosu 4 YTL olan ip alındı. Bahçeli otobüsün üzerine çıkarken ip de koruması Selim Akay tarafından otobüsün üzerine çıkarıldı. Bahçeli, konuşmasına başladı. Bahçeli, “O dönem 129 milletvekili olan MHP'yi, 'Neden asmadın?' diye suçluyorsun. Tek başına iktidar olan sensin. Neden asmadın? Oğluna gemi alacak kadar paran var da onu asacak kadar ip mi alamıyorsun?” dedi. Ardından korumasına dönen Bahçeli, “Ver şu ipi” dedikten sonra, “Al da as” diyerek ipi kalabalığın üzerine fırlattı. Bahçeli'nin yaptığı hareket MHP yöneticileri, Erzurum teşkilatı ve mitinge katılanlar için sürpriz oldu.

Doğu Perinçek ve Ertuğrul Kürkçü arasında 1991 yılında yaşanan o efsane "Sen Abdülhamit'i savundun!" tartışması.

Doğu Perinçek ve Ertuğrul Kürkçü arasında 1991 yılında yaşanan o efsane "Sen Abdülhamit'i savundun!" tartışması.

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Ertuğrul Kürkçü arasında yıllar önce 32. Gün programında yaşanan kavga. Doğu Perinçek'in 'Sen Abdülhamit'i savundun' lafı hala daha dillerde pelesenk. O diyaloğun bir kısmı:

- Kemalizm'i savunacağız, Kemalist devrimi savunacağız.

+ Ya sen Kemalistsin, ben komünistim hadi bakayım.

- Bırak palavrayı

+ Sen bırak palavrayı

- Sen döneksin

+ Sensin dönek.

- Döneksin.

+ Terbiyesiz herif.

- Sen sıkıyönetim mahkemelerinde çıkıp dönekliğini ilan etmedin mi?

+ Sensin dönek 

- Sen 12 Eylül''de... Sen 12 Eylül''de...

+ Göreceksin... Göreceksin...

- Sen Abdulhamit''i savundun.

+ Savunmadım.

- Sen Menderesleri savundun.

+ Savunmadım. Terbiyesiz.

+ Savunmadım.

- Sen savundun.

+ Çıkar göster.

- Ben göstericem...

* Doğu... Doğu... 

+ Ahlaksız adam.

- Alçak. Puşt.

Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın ANAP Lideri Mesut Yılmaz'a "Yavşak" deme hadisesi

Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın ANAP Lideri Mesut Yılmaz'a "Yavşak" deme hadisesi

1993’te dönemin Devlet Bakanı DYP’li Cavit Çağlar, muhalefet lideri ANAP lideri Mesut Yılmaz’a kızıp “Mesut yavşaktır. Beni konuşturmasın, onu sokağa çıkamaz hale getiririm” dedi. Mahkemeye başvuran Yılmaz dört yıl sonra davayı kazandı; Çağlar, 260 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. Fakat sinirler yatışmamıştı, Çağlar’dan ikinci iddialı ve unutulmaz laf geldi: “Parasıyla değil mi? Hem söylerim hem öderim”

Civangate Skandalının Unutulmazı: İş insanı Selim Edes'in Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan'a "Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk?" çıkışı.

Civangate Skandalının Unutulmazı: İş insanı Selim Edes'in Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan'a "Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk?" çıkışı.

Selim Edes, sahibi olduğu eska İnşaat aracılığıyla Emlakbank'a yaptığı inşaat ve sattığı arsanın bedeli olan 120 milyon doları tahsil etmek istediğinde genel müdür Engin Civan, Edes'in talebini 3.5 milyon dolar rüşvet karşılığında yapacağını söyledi. Civan'a istediği rüşveti veren Edes, parasını alamayınca devreye Dündar Kılıç, Alaattin Çakıcı ve Uğur Kılıç girdi. İşte bu sürecin bir noktasında Engin Civan, Selim Edes'e elinde bir makbuz olup olmadığını sormuş, Edes de bu cevabı vermişti: 'Rüşvetin belgesi mi olur lan pezevenk?'

Gece oğlunun evinden bir kadınla çıkarken görüntülendikten sonra "Çiçekleri suluyordum" diye olayı kurtarmaya çalışan Kamer Genç'in, Bülent Arınç'ın diline düşmesi.

Gece oğlunun evinden bir kadınla çıkarken görüntülendikten sonra "Çiçekleri suluyordum" diye olayı kurtarmaya çalışan Kamer Genç'in, Bülent Arınç'ın diline düşmesi.

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, kendisini 'Ben başkaları gibi çiçek sulamıyorum' diye eleştirdiği söylenen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, 'Ben her defasında çiçek sulamadığımı söylüyorum. Bülent Arınç illa çiçek suladığımda ısrar ediyorsa, o zaman o çiçeklerin başınını o mu tuttu. Nereden biliyor?' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

RP Milletvekili Şevki Yılmaz'ın TBMM için "Pezevenkler Meclisi" demesinin ardından CHP sıralarında "Deyyusu Ekber Dışarı" pankartı açılması.

RP Milletvekili Şevki Yılmaz'ın TBMM için "Pezevenkler Meclisi" demesinin ardından CHP sıralarında "Deyyusu Ekber Dışarı" pankartı açılması.

RP milletvekili Şevki Yılmaz, bir konuşmasında TBMM için, 'Pezevenkler Meclisi' demişti. Bunu protesto eden CHP İzmir milletvekili Avukat Sabri Ergül, Meclis'te 'Deyyusu Ekber Dışarı' (En büyük pezevenk dışarı) pankartını açmıştı.

1997

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
27
5
3
2
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Heisenberg

O zamanlar ki tartışmalarına ile bugünü kıyaslayınca yine bugünlerdeki gibi ağır ve yalanlarla bezenmiş bir siyasi ortam yok. Bugünkü siyasi ortam bambaşka b... Devamını Gör

ömer

Tabiki favorimiz sen savundun çıkar göster 😅😅😅😅

ömer

Hahahah 2. Ye alalım bari onu 🥹😅😅