Savcı Öz: ''Önce Yıpratma Yaptılar, Sonra Zıplatma''
Savcı Öz'den Bomba Açıklama
HSYK'dan savcı Zekeriya Öz'e açıklama yapma izni çıktı.Öz izinden sonra yaptığı açıklamada Başbakan tarafından kendisine 2 kişi gönderildiğini öne sürerek söz konusu kişilerin 'Başbakan’dan özür dileyen bir mektup yaz' dediğini söyledi.
Zekeriya Öz açıklamasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından şahsına yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildiğini öne sürerek, '22 kez yurtdışına çıktığım ispat edilirse aynı gün mesleğimden istifa edeceğimi ilan ediyorum' dedi.
İşte Zekeriya Öz'ün çarpıcı ifadelerle dolu açıklaması:
Hakkımdaki bu iddialar Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce Yüksek Yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir.
Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler; sayın başbakanın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler.
Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere; soruşturmanın benim dışımda vicdanları kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü, kaldı ki kuvvetli deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi.
Daha sonra kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de, o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. Maddesi ile yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim.
Bu görüşmeden bir gün sonra Sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı ve halen bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayımlanmamaktadır.
Bu görüşmeden sonra tarafıma tahsis edilen koruma aracı, önceden hiçbir tebligat yapılmaksızın, bilgi verilmeksizin ve gerekçe de gösterilmeksizin 06 Ekim 2014 (Ocak 2014) tarihinde alınmıştır. Yürüttüğüm Ergenekon soruşturmasında aldığım sayısız tehditler nedeniyle tarafıma tahsis edilen koruma aracının alınmasından sonra şahsımın ve ailemin başına gelebilecek her türlü olayın sorumlusu bu usulsüz işlemi yapanlardır.
Hakkımdaki asılsız haberleri yayınlama konusunda öncülük yapan bazı gazetelerin sahiplerinin kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen soruşturma kapsamında tüm malvarlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konulmuş olması aslında yapılanların nedenini ortaya koymaktadır.
Tüm bunların yaşandığı günlerde çıkan asılsız basın haberlerine dayanılarak hakkımda başlatılan inceleme daha sonuçlanmadan aynı gün tayinimin çıkarılması üzerimdeki baskının artacağını göstermektedir.
Ümraniye'de bir gecekonduda yakalanan el bombaları üzerine başlayan Ergenekon soruşturması nedeniyle bugüne kadar şahsımın ve tüm ailemin maruz kaldığı tehditlere bugün yenilerinin eklemesini ve bunun Ergenekon Terör Örgütünün ve faaliyetlerinin büyük oranda deşifre edilmesinin sağladığı huzur ortamında varlığını her geçen gün güçlendirerek sürdüren kesimlerden gelmesini aziz milletime havale ediyorum.
Bu yaşananlardan sonra Ergenekon soruşturmasını yürüttüğüm sırada gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak şahsıma iletilen ancak yerine getirmediğim için husumet beslenen hukuka aykırı taleplerle ilgili hatıralarımı yazmaya başladığımı belirtirim.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haksızlıklar karşısında yılmayacağımı, hukuka uygun olarak haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzlukların üzerine korkmadan gideceğimin herkes tarafından bilinmesini istiyorum.
Dubai'deki otele giriş tarihim 17 Ekim 2013 çıkış tarigim ise 20 Ekim 2013'tür. Bu yurtdışı seyahati kendisini 5 yıldır tanıdığım ve samimi dostum oıan Halil İbrahim Demirhan tarafından organize edilmiştir. Halil İbrahim Demirhan uzun yıllarıdr Dubai'de yaşayan ve bu ülkede tanındığını sevdiğini bildiğim bir işadamıdır. Bu güne kadar adli konularda kendisinin benden hiç bir talebi olmamıştır. Konunun iddia edildiği gibi yolsuzluk operasyonu olarak bilinen soruşturmanın şüphelilerinden Ali Ağaoğlu ile bir alakası bulunmamaktadır. Gerek seyahat öncesi gerekse sonrasında kendisiyle herhangi bir görüşmem olmamıştır. Dubai'de karşılanmamız ve şehirde dolaştırılmamız. Halil İbrahim Ney'in kardeşi İdris Demirhan tarafından yapılmıştır.
AÇIKLAMADAN ÖNCE ATAMA KARARI HAKKINDA KONUŞTU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bakan çocukları ve iş adamlarının da şüpheliler arasında yer aldığı “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmasının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Dairesince geçici görevle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanan Zekeriya Öz yukarıdaki açıklama öncesinde atama kararı ve hakkındaki iddialara ilişkin şunları söyledi:
'ODAMI BOŞALTMAYACAĞIM'
“Atama kararına ilişkin tebligat adliyeye ulaştı. Ancak yoğunluk nedeniyle henüz imzalayamadım. Geçici sürenin ne kadar olduğuna dair bir bilgim yok. Tebligatı henüz görmedim. Odamı boşaltmayacağım. Bazı eşyalarımı alıp gideceğim. Şu anda çıkan haberlere ilişkin suç duyuruları ve basın açıklamamı hazırlıyorum. Bilgileri veren kişiler var onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağım. 2 saate kadar açıklamayı bitiririm.
'ÖNCE YIPRATMA SONRA ZIPLATMA YAPTILAR '
Bu görevden almayı 1 Ocak’ta bekliyorduk. Ama yapmadılar. Önce yıpratma yaptılar sonra zıplatma. Haberlerde 21’inde safariye çıktığım yazılıyor. Ama ben 21 Ekim sabahı burada görevimin başındaydım. Adliyede bayramlaşma vardı. Yalan haber yapmaya devam ediyorlar. Seyahat firmasından tehditle faturaları aldıkları yönünde duyumlarım var. Bu işi kimlerin organize ettiğini iyi biliyorum. Faturalarda dolar diye bir şey geçmez. Tamamen Dubai para birimi geçer” dedi.
O ZAMAN DOĞRULAR ORTAYA ÇIKAR
Başsavcıvekili Öz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın HSYK'nın inceleme kararıyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve Başsavcıvekili Oktay Erdoğan için inceleme izni vermeyi düşünmediği yönündeki ifadelerinin sorulması üzerine de ' O zaman doğrular ortaya çıkar' değerlendirmesini yaptı.
Zekeriya Öz'den Yazılı Açıklama
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına atanan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, 'Bu işi kimlerin organize ettiğini iyi biliyorum” dedi.
Öz yaptığı yazılı açıklamada 'Eğer 22 kez yurtdışına çıktığım ispat edilirse istifa etmeye hazırım' dedi
'22 kez yurt dışına çıktığım iddialarının asılsız çıkması halinde ise aynı erdemli davranışı bana bu tür suçlamaları yapanlardan bekliyorum' dedi.
Öz, 'Yurt dışına giriş çıkış kayıtlarının devletin resmi kayıtlarında mevcut olduğu, bu bilgilerin bile kamuoyuna abartılarak ve yanlış açıklanması sadece görevimi hukuka uygun olarak yapmaya çalıştığımın ve tarafıma yöneltilen husumetin boyutunu gözler önüne sermektedir.' dedi
'Hakkımdaki iddialar Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce sayın Başbakan daha önce tanıdığım ve saygı duyduğum yüksek yargı mensubu iki kişiyi bana gönderdi. Bursa'da bir otelde görüştüğüm bu kişiler: 'Sayın başbakan'ın bana çok kızgı olduğunu hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durudurulmasını aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının da çok ağır olacağını bana söylediler' dedi
ODADA POLİS KRİZİ
Öz'ün kabulü ile yaklaşık 20 gazeteci Başsavcı Vekili Öz’ün makamına geçti. Basın mensupları ile sohbete başlayan Öz’ün bu sırada telefonu çaldı. Öz telefondaki kişiye, 'şu anda buradalar mı' diye sorduğu ve telefonu kapattı.
Öz, daha sonra, “Odadaki sivil polisler kim?” diye sordu. Kimseden ses çıkmaması üzerine Öz bir daha, “Polisler ellerini kaldırsın” dedi. Bunun üzerine, odadaki üç kişi elini kaldırdı. Bunun üzerine Öz, “Niye giriyorsunuz? Eskiden sadece gazeteciler gelirdi, şimdi polisler de geliyor. Giriyorsanız niye polis olduğunuzu söylemiyorsunuz?” dedi. Polislerden biri, 'Şişli Güvenlik Büro'dan geliyoruz. Biz basın açıklaması olacak diye geldik” şeklinde konuştu.
BASIN AÇIKLAMASINI TAKİP EDECEKLERDİ
Odadan ayrılan 3 polisin adliyede basın açıklamalarını takip etmekle görevli olduğu anlaşıldı.
GÖREVİM GEÇİCİ
Atamasına ilişkin kendisine sorular yöneltilen Başsavcı Vekili Öz, atama tebligatının kendisine ulaştığını bildirerek, 'Bakırköy’deki adliyede yarın göreve başlayacağım' dedi.
Bir gazetecinin, 'Odanızı yarın mı toplayacaksınız?' sorusu üzerine Öz, “Eşyalarımı toplamaya gerek duymuyorum. Geçici bir atama olduğunu düşünüyorum. Geri geleceğim“ ifadelerini kullandı
Hakkındaki iddialara ilişkin yapacağı yazılı açıklamayı hazırladığını belirten Öz, “Bugün de bazı iddialar var. Henüz açıklamamı bitiremedim ama hazırlıyorum. Son şeklini verip size bildireceğim. Bazıları hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
Basın mensuplarının, “Bu kadar hızlı bir atama bekliyor muydunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Öz, 'Ben daha hızlı bir atama bekliyordum. 1 Ocak itibarıyla atanacağımı düşünmüştüm. Önce yıpratma hareketi yaptılar, sonra zıplatma hareketi yaptılar' ifadelerini kullandı.
'TEHDİTLE FATURA ALDIKLARINI DUYDUK'
Haber yapanlar ve bu bilgileri sızdıranlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten Öz, “Tehditle seyahat firmasından fatura aldıklarını duyduk. Bu işi kimlerin organize ettiğini çok iyi biliyorum. Ben ayın 21’inde göreve başladım. Gazetedeki belgeye göre safariye gitmişim” diye konuştu.
Musa Kesler/istanbul | Milliyet