Liderler Partilerinin Grup Toplantısında Ne Dedi?

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partilerinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. Liderlerin bu haftaki gündeminde başkanlık sistemi ile yeni Anayasa tartışmaları, idam cezası, Cumhuriyet gazetesine operasyon ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları'nın tutuklanması vardı. 

Açıklamalardan öne çıkanları derledik.

Grup toplantısında kürsüye ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çıktı. Bahçeli bugünkü grup toplantısında idam cezası tartışmaları, FETÖ soruşturmalarındaki mağduriyet iddiaları ve Cumhuriyet Gazetesi'ndeki gözaltılara ilişkin konuştu.

Mağduriyet iddialarının giderek arttığına dikkat çeken Bahçeli, FETÖ ile irtibatı tespit edilenlerin şüphesiz devletin hiçbir kademesinde tutulmaması gerektiğini söyledi ve ekledi: 'İktidar gücünü kötüye kullanmaktan da kesinlikle uzak durulmalıdır. Zabıt kâtibine, sıvacına, garsona, ebe ve hemşireye kadar inen ve hâlâ siyaset ayağına değmeyen, üst mevkilere dokunmayan FETÖ ile mücadelenin bu gidişle inandırıcılığını kaybetmesi olağan ve mümkündür.'

MHP lideri, idam cezası tartışmalarıyla ilgili Başbakan Yıldırım'a çağrıda bulundu.

İdam cezasına karşı duruşlarının belli olduğunu söyleyen Bahçeli, 'MHP imralı canisinin asılması konusunda mücadelesini gösterirken karşımızda oluşan gökyüzü koalisyonu bunu engellemiş, hatta yıllarca bizi haketmediğimiz şekilde suçlamıştı' dedi ve şöyle konuştu:

'Madem idam cezasına ihriyaç vardır, madem milletimiz bunu istemektedir; o halde bahaneye, kaçak güreşmeye, fuzuli konuşmaya gerek yoktur. AKP hazırsa MHP dünden vardır. Sayın Başbakan'a diyorum ki gelin bu işi bitirelim.'

Devlet Bahçeli, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile eski BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın tutuklanmasına ilişkin, “Gecikmiş bir karar olmakla birlikte milletimizi bir nebze de olsa rahatlatmıştır” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon da Bahçeli'nin gündemindeydi. 'Adında Cumhuriyet olup da Cumhuriyet değerlerine en çok zarar veren, Türkiye karşıtı olanları sevindirenlerin 'medya' oluşumuna sığınmaları inandırıcı görülemeyecektir' dedi.

Bahçeli, yeni Anayasa teklifiyle ilgili ise teklifin kendilerine ulaşmadan yorum yapmalarının yersiz ve faydasız olduğunu, önce görüp sonra değerlendireceklerini söyledi.

Bahçeli'nin ardından kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, grup toplantısında MHP lideri Bahçeli'nin idam cezasıyla ilgili 'AKP hazırsa MHP dünden vardır' açıklamasına yanıt verdi.

İdam meselesinin bir Anayasa, Anayasa'nın da bir uzlaşma meselesi olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, 'Diğer siyasi partilerle bu konuda bir mutabakat sağlanırsa, milletin umumi arzusu olan, sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir' dedi.

Bu tartışmaların 15 Temmuz sonrası gündeme geldiğini hatırlatan Başbakan, 'Haklı olarak adaletin yerini bulmasını ve bunun gibi alçak girişimlerin bir daha olmamasını istiyorlar. Vatandaşın bu talebine kulak tıkayacak değiliz. Bu bilinmelidir' dedi ve ekledi: 

'Ancak bunu da tek başımıza yapamayacağımızın ve bu yapılan düzenlemenin geriye doğru işlemeyeceğinin de bilinmesini isteriz. Bu çerçevede tabii ki sayın Bahçeli’nin düşüncesini dikkate alacağız, biz de Anayasa'da gerekli teklifimizi bu doğrultuda yapacağız.'

Başbakan Yıldırım, Anayasa değişikliği konusunda da MHP'nin hassasiyetlerinin azami dikkate alınarak çalışmaların tamamlandığını söyledi.

Cumhuriyet Gazetesi'ndeki gözaltılara ilişkin de konuşan Yıldırım, 'basın özgürlüğü' eleştirileriyle ilgili, 'Basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkacağız. Basın özgürlüğüyle bir meselemiz yok' dedi ve Avrupa Parlamentosu'ndan gelen açıklamalara tepki gösterdi:

'Terörle mücadelede attığımız adımlarda hemen önümüze basın özgürlüğünü getiriyorlar. Bugün de kalkmış Avrupa Parlamentosu’nda birisi ‘Bu gazete ile ilgili gözaltılar bizim kırmızı çizgimiz’. Senin çizgine mizgine bakmayız, kırmızı çizgiyi millet çizer bize. Senin çizginin üzerine bir çizgi de biz çizeriz. Bırakın bu işleri. Türkiye tehditlerle hizaya getirilecek bir ülke değildir. Terör örgütünün reklamını parlamentonuzda yaparken kırmızı çizginiz neredeydi? Çifte standartla bir yere varamazsınız. Basın özgürlüğünün ne demek olduğunu sizden öğrenecek değiliz.'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın tutuklanmasına ilişkin 'Sıradan bir yargı operasyonu değil. Bütün toplumu esir almak siyasi projesinin ayaklarından biridir. Bu bir rehin almadır.' dedi. 

Ana muhalefet partisine çağrıda bulunan Demirtaş, 'Biz şu faşist bloğa mecbur muyuz ya? Eşitlikten, kardeşlikten yana olanlar neden yüzde 60 oy alamayacakmışız, neden bir araya gelip demokratik bir blok oluşturmayacağız?' ifadelerini kullandı.

Darbe girişimnden sonra ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK'larla ilgili olarak 'Leş kargalarını saymazsanız toplumun tamamı hukuksuzluk altında inliyor' diye konuşan Demirtaş 'Şu ana kadar KHK’lerle 116 yayın organı kapatılmış. En korktukları şey ne biliyor musunuz? Biz teslim olmayacağız dememiz' diye devam etti.

'Bank Asya'dan havale yapmış sıradan yurttaşın kandırılma hakkı yok. Niye?' diye soran HDP eş başkanı ayrıca ana muhalefeti de eleştirdi:

'AKP’ye şans veren, prim veren ana muhalefetin hataları, yanlışları oldu. Bundan ders çıkardılar mı, emare de yok. Ülkenin geleceği bu kadar tehlike altındayken temel ilkeler altında mücadele etmemiz gerekiyor. Yenikapı’da sahneye çıkan anamuhalefetin sayın lideri, partinden tek bir kişi kalabalığın içinde var mıydı? CHP Genel Başkanı oradayken tek bir CHP’li var mıydı? Yoktu. Senin tabanın başka bir ruhun peşinde.'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında Cumhuriyet’imizin 93. yılının kutlandığını anımsatarak, 'Cumhuriyet bir aydınlanma, kimsesizlerin kimi olmaktır. Cumhuriyet, sultanın, padişahın, reisin kulu olmak demek değlidir' dedi.

Toplumun üzerinde ağır bir baskı olduğunu, ağır bedeller ödendiğini ve 1 milyonun üzerinde mağdur yaratıldığını ifade eden CHP lideri, '15 Temmuz darbe girişimine nasıl karşı durduysak, şimdi yapılan karşı darbeye de aynı şekilde karşı çıkıyoruz' şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarının gözaltına alınması Kemal Kılıçdaroğlu'nun da ana gündem maddelerinden birisiydi.

Kılıçdaroğlu 'Bu savcı ve o savcıya talimat veren siyasi iradeye seslenmek isterim' dedi ve sert sözlerle gözaltıları eleştirdi:

'Bedel ödeyen gazetedir Cumhuriyet gazetesi. Her dönemde, her darbe sonrası… Cumhuriyet gazetesi bizim basın dünyamızın akademisidir. Görüşü ne olursa olsun, her insan acaba Cumhuriyet ne yazdı diye sabah gazeteyi eline alır. Çünkü Cumhuriyet farklı bir gazetedir. Ödün vermeyen bir gazetedir. Acaba iktidardakiler benim lehime bir şeyler yapar mı diye düşünmeyen bir gazetedir. Cumhuriyet, Cumhuriyet ile yaşıt bir gazetedir. Adını da Atatürk vermiştir. Cumhuriyet gazetesini FETÖ, PKK ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir. 

• 'FETÖ’cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi?'

• ''Ne istediler de vermedik' diyen Cumhuriyet mi? Yüreğin yetiyorsa bunu diyen kişiye soracaksın, neleri peşkeş çektin?'

• 'Zekeriya Öz’e kurşun geçirmez aracı kim tahsis etti? 'Zekeriya Öz’ün heykeli dikilmeli' diyen Cumhuriyet miydi?'

• '81 ilin 76’sına emniyet müdürünü Cumhuriyet mi yerleştirdi?'

'Bu soruları sormuyorsan çok büyük bir handikapın içindesin. Meclis’te milletvekili ‘Fetullah Gülen’e çete demek ihanettir’ dedi. Niye sormuyorsun? Sen çocuklarına bile hesap veremezsin, en ağır mirası bıraktın. Soramıyorsan izzet-i ikbal ile görevden ayrılırsın.'

Kılıçdaroğlu, başkanlık tartışmalarına ilişkin ise şöyle konuştu:

'Bunlar Türkiye'yi eyaletlere bölmek ve parçalamak istiyorlar. Açık ve net söylüyorum. Sayın Devlet Bahçeli'ye de söylüyorum. Türkiye'yi bölme projesidir başkanlık sistemi. Hiçbir siyasi liderin tuzağa düşmemesi lazım. 150 yıllık bir tecrübeyi atacaksın, bir kişiye koltuk uğruna Türkiye'yi ateşe atacaksın. Buna izin vermeyiz.'

Onedio