Gazeteci Banu Avar'dan Atatürk Düşmanlarına Tokat gibi cevaplar
KAYNAK : https://www.facebook.com/BanuAVAR
Atatürk düşmanlarının ahmaklığını, düşünce
dünyalarının sığlığını ve bilinç altındaki çirkinlikleri görmek için sorulara
verdiğim cevaplar kadar,bu sordukları sorulara da dikkat edilmelidir: Sorular
doğrudan Atatürk'e sorulup Atatürk'ten cevap beklendiği için ben de -yıllardır
Atatürk'ü inceleyen biri olarak-Atatürk'ün ağzından
cevap verdim. (Bu tür soruların daha ciddiye alınır olanlarına kitaplarımda
BELGELİ cevap verdim. Meraklısına..)
BİR YOBAZIN SORULARINA ATATÜRK’ÜN CEVAPLARI:
SORU 1: MÜSLÜMANSAN HİLAFETİ NEDEN KALDIRDIN?
CEVAP 1: Kur’an’da dini/siyasi yetkilere sahip bir
lider anlamında halifelik yoktur. Kendini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olarak
gören sultanlara/padişahlara dinsel meşruiyet kazandıran uydurma bir kurum
olduğu için kaldırdım halifeliği… Böylece Muaviye’nin İslamın özüne aykırı
olarak yarattığı sultan/halife ŞİRK DÜZENİ’ne son verdim. Dahası İslam
dünyasında Dört Halife'nin başına gelenler, Müslümanlar tarafından öldürülen
halifeler, sonraki dönemlerde İslam dünyasının her yanında aynı anda birçok
halifenin ortaya çıkması, hatta Endülüs Emevilerin bir dönem halifeyi
kovmaları,Tuğrul Bey'in halifenin siyasi yetkilerine son vermesi gibi olaylar
tarih kitaplarında anlatılan herkesin bildiği gerçeklerdir. Ayrıca halifeliği
hiçbir işe yaramadığı için kaldırdım desem de yeridir: I. Dünya Savaşı’nda
Müslüman Arapların Osmanlı’ya karşı İngilizlerle birlikte hareket etmesini
engelledi mi halifelik? Hayır! En önemlisi de İngiliz emperyalizmi
Halife/Padişah Vahdettin’e yaptığı gibi her hangi bir halifeyi kukla haline
getirip kendi çıkarları için kullanmasın diye kaldırdım halifeliği. Bu arada
Osmanlı’yı parçalayan idam fermanı Sevr Antlaşması’nda İngilizler ısrarla
halifenin/halifeliğin varlığını korumasını istemişlerdir. Halifeliği
kaldıracağım günlerde de İngilizler Hint Müslümanı kılığında iki casuslarını
(Emir Ali ve Ağa Han) devreye sokarak halifeliğin kaldırılmaması için çaba
harcamıştır.
SORU 2: 1932’DE EZANI NEDEN YASAKLADIN?
CEVAP 2: 1932’de ezanı yasaklamadım. Ezanları gürül
gürül, üstelik halkın anlayacağı dilde Türkçe okuttum. İnan, Allah Türkçe de
bilir! Böylece dilimiz Türkçeyi en yükseğe, minarelere çıkardım. Ezanları
yasaklayacak olan işgalci Yunanlardı. Onları bu topraklardan ben kovdum.
Böylece ezanların susmasını engelledim.
SORU 3: AYASOFYA’YI NEDEN KAPATTIN?
CEVAP 3: Ayasofya 1000 yıldan fazla kilise 500 yıl
kadar cami olarak kullanılmış dünyanın en eski mabetlerinden biridir. İki büyük
tek tanrılı/ilahi din; Hıristiyanlık ve İslamiyet için kutsal olan bu tarihi
mabedi, İNSANLIĞIN ORTAK KÜLTÜR MİRASI olarak gördüğüm için KORUMAK ve gelecek
kuşaklara aktarmak istedim. Bir tarihi yapının en iyi şekilde KORUNMASI ve
SERGİLENMESİ için o yapının müze olması gerektiğine inanırım. Bu nedenle
Ayasofya’yı müze yaptım. Bu arada Fatih’in Ayasofya Vakfiyesi diye bir şey
yoktur. Bu konudaki iddia tamamen uydurmadır. Ayrıca Ayasofya’nın bulunduğu
bölgede çok sayıda büyük cami vardır. Müslümanlar oralarda da namazlarını
kılabilir. “Ayasofya’da namaz kılanlar daha çok sevap kazanır!” diye bir İslami
hüküm de olmadığına göre yaptığım hem DİNE, hem İNSANLIĞA uygundur.
Anadolu'da milli kazılar yaptırdım. Bu kazılar
sonunda ortaya çıkan eskiçağ kültürüne sahip çıkmak için 25 arkeoloji müzesi
kurdum. Topkapı Sarayı'nı müzeye dönüştürerek Osmanlı kültür uygarlığına sahip
çıktım. Konya Mevlana Dergahı ve Türbesi'ni müzeye dönüştürerek Selçuklu kültür
uygarlığına sahip çıktım. Ayasofya'yı müzeye dönüştürerek de Bizans-Osmanlı
sentezine, binlerce yıllık ortak kültüre sahip çıktım... Müze uygarlıktır, müze
kültürdür.
SORU 4: KUR’AN HARFLERİNİ NEDEN YASAKLADIN?
CEVAP 4. Kur’an harflerini değil Arap harflerini
kaldırdım. Kur’an önce/ilk Araplara indirildiği için, Kuran'da ifade edildiği
gibi anlaşılsın diye Arapçadır. Allah katında hiçbir harf sistemi kutsal
değildir. Arap harfleri de kutsal değildir. Arap harflerini okuma, yazmayı
güçleştirdiği için kaldırdım. Ben harf devrimini yaptığımda Türkiye’de Arap
harfleriyle okuma yazma bilenlerin oranı, erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde
4’tü. Arap harfleri Türkçeye uygun değildir. Bu alfabeyi kullandığımızdan beri
ülkemizde okuma yazma maalesef fazla gelişmedi. Nitekim 1928’de harf
devriminden sonra Yeni Türk harfleri ile halkımız kısa sürede okur yazar oldu.
1935’te okuma yazma oranı toplamda yüzde 23’e ulaştı.
SORU 5: TATİLİ NEDEN CUMADAN PAZARA ALDIN?
CEVAP 5. Gelişmiş ülkelerle, özellikle Avrupa ile
siyasi, ticari, ekonomik ilişkileri güçlendirmek istedim. Böylece Müslüman Türkiye’nin
her bakımdan Avrupa ile yarışır duruma gelmesini amaçladım. Bunun için tatili
cumadan pazara aldım. Ölçüleri ve takvimi de bu nedenle değiştirdim.Mesela
tatil günleri uygar dünyada pazar günleri...Batı'da eskiden cumartesi günleri
de yarım gün çalışılırdı. Bizde nasıl? Perşembe yarım gün, cuma tatil. Dış
dünyayla ilişkide bulunulabilecek tam üç gün kalıyor.Ne yapılabilir bu kısa
sürede. Ben makul ve akla uygun olanı tercih ettim. Bu değişikliğin geçmişin
izlerini silmekle ilgisi yok.Tamamen pratik ihtiyaca uygun olarak yaptım. Aynı
şeyi Ruslar ve Çinliler de yaptı.Çünkü onlar da dünyaya uyum sağlamadan içe
kapalı olarak gelişmenin mümkün olmadığını gördü..
SORU 6: BİR BEZ PARÇASI (ŞAPKA) İÇİN ÂLİMLERİ
ASTIN?
CEVAP 6: Şapka Devrimi için tek bir “âlim” asmadık.
İskilipli Atıf, şapka takmadığı için veya Şapka Devrimi’ne karşı (üstelik bu
devrimden önce) kitap yazdığı için değil, Kurtuluş Savaşı yıllarında başkanı
olduğu cemiyet “ihanet bildirileri” yayınladığı için ve dini istismar ederek
halkı kin ve düşmanlığa yönelttiği için o zamanki yasalara göre“ vatana ihanet”
suçundan asıldı.
SORU 7: FİLİSTİN’DE NEDEN İHANET ETTİN?
CEVAP 7: I. Dünya Savaşı’nda Alman komutanların,
özellikle Filistin’de Alman Liman von Sanders’in başarısızlığı sonunda tüm
ordularımız dağılmışken, bizim üç katımız büyüklüğündeki ve bazı Arap
aşiretlerince destekli, üstelik büyük bir hava gücüne sahip İngiliz ordusunun
önünden Türk ordusunu başarıyla geri çektim. Halep’te sokak savaşları verdim.
Bunun ayrıntılarını 1926’da Falih Rıfkı’ya anlattım. Son olarak Ekim 1918’de
İngilizlere karşı Katma Muharebesi’ni kazandım. Halep’in kuzeyinde Türk
süngüleriyle adeta doğal bir sınır çizdim. Yıldırım Orduları günlerimde (ki bu
on gündür) Adana, Urfa, Maraş, Antep’te direniş yuvaları kurdum. Bu
çalışmalarım Kasım 1918’in ilk günlerine denk gelir.
SORU 8: AZERBAYCAN’I NEDEN RUSLARA SATTIN?
CEVAP 8: Azerbaycan’ı benim Ruslara sattığım malum
“fesli delinin” uydurmasıdır! Mondros Mütarekesi’nin 11.maddesi gereğince Türk
Ordusu 1918'de Azerbaycan’ı boşaltmak mecburiyetinde kalmıştır. Ben Nahçıvan'a
yönelik Ermeni saldırılarını şiddetle protesto ettim. Hatta Nahçıvan savunması
için gizlice bölgeye subaylar gönderdim. Hatta Ruslar ile anlaşma yapmaya
gönderdiğim Yusuf Kemal Bey'e 'Nahçıvan Türk Kapısıdır. Bu hususu nazar-ı
itibara alarak elinizden geleni yapınız.” emrini verdim. Bolşevik Ruslarla
yaptığımız Moskova Antlaşması'nın (16 Mart 1921) 3. Maddesi ile Nahçıvan
vilayeti arazisinde
Azerbaycan’ın himayesinde ve Azerbaycan’ın hiçbir
devlete bırakmaması
koşulu ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti oluşturulması
karara bağlandı. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında Azerbaycan'la dostça ilişkiler
kurdum. 15 Ağustos 1920’de Memduh Şevket Bey'i Azerbaycan’a mümessil ve Yüzbaşı
Ömer Lütfü Efendi'yi de askeri ateşe olarak atadım. 1921'de de Azerbaycan da
İbrahim Ebilov'u temsilci olarak Ankara'ya gönderdi.18 Kasım 1921 saat 1’de
yapılan büyük bir merasimle, Ebilov’un ricası üzerine Azerbaycan Sosyalist
Sovyet Cumhuriyeti bayrağını TBMM Reisi ve Başkomutan olarak bizzat ben Ankara
Cebeci'deki temsilcilik binasına çektim. Bu sırada yaptığım konuşmada da
şunları söyledim: 'Aziz arkadaşımız Ebilov hazretleri; bugün Azerbaycan’ın
istiklalini temsil eden sancağı çekerken ellerimi bir takım hissiyat ve
teessürat ile müteharrik olduğunu duyuyorum; filhakika sancağı çeken benim
ellerimdi. Fakat ellerimi tahrik eden bugünkü bayramda manen müşterek olan
bütün Türkiye halkının hakiki ve samimi kardeşlik hissiyatı idi…” Kardeş
Azerbaycan Kurtuluş Savaşı'nda Başkan Nerimanov eliyle bize maddi yardımda da
bulundu. Azerbaycan elçiliğinin açılışındaki konuşmamada ve 1 Aralık 1920'de
Karabekir Paşa'ya gönderdiğim mektupta Azerbaycan'ın bağımsızlığına vurgu
yaptım. Azerbaycan'la kültürel ilişkilere büyük önem verdim. Örneğin 1926'da
Bolşevikler Azerbaycan'da Latin alfabesini yürürlüğe koydu. Bildiğiniz gibi biz
de 1928'de Latin harflerine geçtik. Böylece kültürel ilişkilerin zayıflamasına
engel olduk. Tarih ve Dil Kurumları da tüm Orta Asya Türk halklarıyla olduğu
gibi Azeri Türkleriyle de tarihsel kültürel derinlik kurmamızda etkili
olacaktı. Kısacası ben Azerbaycan’ın ve tüm soydaş ve mazlum milletlerin bağımsızlığı
için çabaladım. Benim mücadelem sadece Türkiye'nin bağımsızlığı için verilmiş
bir mücadele değildir, benim mücadelem dünyanın her yerindeki tüm mazlum
milletler için verilmiş bir mücadeledir. “Satmak” derken hele bir araştır
bakalım Kıbrıs’ı 1878’de İngilizlere kim satmış?
SORU 9: ALİ ŞÜKRÜ BEY’İ NEDEN ÖLDÜRTTÜN?
CEVAP 9: Ali Şükrü Bey, bana muhalifti ama bir
vatanseverdi. Ben her şeyden önce, bana karşı meclis içi muhalefetin önemli
isimlerden biri olan Ali Şükrü Bey’i öldürtecek kadar aptal değilim! Böyle bir
cinayetin benim üzerine yıkılacağını, bu nedenle meclisteki muhaliflerce
suçlanacağımı düşünemeyecek kadar da strateji bilmeyen biri değilim! Ali Şükrü
Bey’i ben öldürtmedim. Bu, zamanınızın tabiriyle söylersem, bir “alternatif
tarih” dedikodusudur.
SORU 10: SOY AĞACIN NEDEN ÇIKARTILAMIYOR?
CEVAP 10: Soy ağacım ortadadır. Bu konuda çok
bilgi, çok kitap var. Ayrıca soyumdan sopumdan sana ne? Yoksa son ırkçı, faşit
falan mısın? Önemli olan soy sop değil bir insanın mensubu olduğu milletine ne
kadar hizmet ettiğidir. Ama yine de merakını gidereyim: Ana baba soyum
Türkmendir. Ana tarafından Konya Karaman, (Konyar), baba tarafından Aydın, Söke
taraflarında yaşayan Yörüklerindenim. Atalarım Osmanlı’nın iskan siyaseti
gereği 1500’lerde Konya Karaman’dan, Orta Anadolu’dan alınıp Makedonya ve
civarına yerleştirilen Evlad-ı Fatihan’dandır. (yedi göbek Türk).
SORU 11: LATİFE HANIM SENDEN NEDEN AYRILDI?
11. Şiddetli geçimsizlik! Bir de elektrik alamadım!
SORU 12: TÜM DEVRİMLERİN NEDEN İSLAMA AYKIRI?
CEVAP 12: Tüm devrimlerin İslam’ın özüne uygun, din
zannedilen hurafelere, uydurmalara aykırıdır.
SORU 13: ÖLÜMÜNLE SOYUN NEDEN KESİLDİ? AKRABALARIN
YOK MU?
CEVAP 13: Akrabalarımın olup olmaması neyi
değiştirir. Ancak benim devleti soyan akrabalarımın olmadığına emin
olabilirsin!
SORU 14: SAİD-İ NURSİ SANA NEDEN SÜFYAN DEDİ?
CEVAP 14: Said-i Nursi, “Kuran’daki sureler benden
bahsediyor!”, “Erzurum’da karıncalarla konuştum!” diyecek kadar kendinden
geçmiş bir meczuptur. Said-i Kürdi'nin benim için ne dediğinin hiç önemi yok!
Ben akla, bilime değer veren Kuvvacı gerçek din adamlarının görüşlerini
önemserim.
SORU 15: NEDEN SENİN GERÇEKLERİNİ SAKLAMAK İÇİN
5816 YASASI ÇIKARILDI?
15. Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu benim CHP’m değil,
CHP’ye muhalif Menderes’in DP’si çıkardı. Ayrıca bu kanunun beni koruduğu falan
da yok… Baksana sen bile bana ağzına gelen her iftirayı atabiliyorsun!
Not: Atatürk düşmanı yobaz-liboş takımının tüm
yalanlarına kitaplarımda (Akl-ı Kemal (5 cilt), (Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2
cilt), (Parola Nuh: Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları), (Atatürk'ü Anlamak
İçin Nutuk'un Deşifresi),(Atatürk İle Allah Arasında),(Başbakan Erdoğan'ın
Tarih Tezlerine ELCEVAP) ve (VAİZ; Öteki Mehmed Akif gibi kitaplarımda) belgeli
cevap verdim. Yalana esir olma!
Dersini aldın sanırım çocuk!