Görüş Bildir
Haberler
Gazeteci Banu Avar'dan Atatürk Düşmanlarına Tokat gibi cevaplar

Gazeteci Banu Avar'dan Atatürk Düşmanlarına Tokat gibi cevaplar

simurg07
30.05.2015 - 10:24 Son Güncelleme: 30.05.2015 - 11:48

KAYNAK :  https://www.facebook.com/BanuAVAR

Atatürk düşmanlarının ahmaklığını, düşünce

dünyalarının sığlığını ve bilinç altındaki çirkinlikleri görmek için sorulara

verdiğim cevaplar kadar,bu sordukları sorulara da dikkat edilmelidir: Sorular

doğrudan Atatürk'e sorulup Atatürk'ten cevap beklendiği için ben de -yıllardır

Atatürk'ü inceleyen biri olarak-Atatürk'ün ağzından

cevap verdim. (Bu tür soruların daha ciddiye alınır olanlarına kitaplarımda

BELGELİ cevap verdim. Meraklısına..)

BİR YOBAZIN SORULARINA ATATÜRK’ÜN CEVAPLARI:

SORU 1: MÜSLÜMANSAN HİLAFETİ NEDEN KALDIRDIN?

CEVAP 1: Kur’an’da dini/siyasi yetkilere sahip bir

lider anlamında halifelik yoktur. Kendini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olarak

gören sultanlara/padişahlara dinsel meşruiyet kazandıran uydurma bir kurum

olduğu için kaldırdım halifeliği… Böylece Muaviye’nin İslamın özüne aykırı

olarak yarattığı sultan/halife ŞİRK DÜZENİ’ne son verdim. Dahası İslam

dünyasında Dört Halife'nin başına gelenler, Müslümanlar tarafından öldürülen

halifeler, sonraki dönemlerde İslam dünyasının her yanında aynı anda birçok

halifenin ortaya çıkması, hatta Endülüs Emevilerin bir dönem halifeyi

kovmaları,Tuğrul Bey'in halifenin siyasi yetkilerine son vermesi gibi olaylar

tarih kitaplarında anlatılan herkesin bildiği gerçeklerdir. Ayrıca halifeliği

hiçbir işe yaramadığı için kaldırdım desem de yeridir: I. Dünya Savaşı’nda

Müslüman Arapların Osmanlı’ya karşı İngilizlerle birlikte hareket etmesini

engelledi mi halifelik? Hayır! En önemlisi de İngiliz emperyalizmi

Halife/Padişah Vahdettin’e yaptığı gibi her hangi bir halifeyi kukla haline

getirip kendi çıkarları için kullanmasın diye kaldırdım halifeliği. Bu arada

Osmanlı’yı parçalayan idam fermanı Sevr Antlaşması’nda İngilizler ısrarla

halifenin/halifeliğin varlığını korumasını istemişlerdir. Halifeliği

kaldıracağım günlerde de İngilizler Hint Müslümanı kılığında iki casuslarını

(Emir Ali ve Ağa Han) devreye sokarak halifeliğin kaldırılmaması için çaba

harcamıştır.

SORU 2: 1932’DE EZANI NEDEN YASAKLADIN?

CEVAP 2: 1932’de ezanı yasaklamadım. Ezanları gürül

gürül, üstelik halkın anlayacağı dilde Türkçe okuttum. İnan, Allah Türkçe de

bilir! Böylece dilimiz Türkçeyi en yükseğe, minarelere çıkardım. Ezanları

yasaklayacak olan işgalci Yunanlardı. Onları bu topraklardan ben kovdum.

Böylece ezanların susmasını engelledim.

SORU 3: AYASOFYA’YI NEDEN KAPATTIN?

CEVAP 3: Ayasofya 1000 yıldan fazla kilise 500 yıl

kadar cami olarak kullanılmış dünyanın en eski mabetlerinden biridir. İki büyük

tek tanrılı/ilahi din; Hıristiyanlık ve İslamiyet için kutsal olan bu tarihi

mabedi, İNSANLIĞIN ORTAK KÜLTÜR MİRASI olarak gördüğüm için KORUMAK ve gelecek

kuşaklara aktarmak istedim. Bir tarihi yapının en iyi şekilde KORUNMASI ve

SERGİLENMESİ için o yapının müze olması gerektiğine inanırım. Bu nedenle

Ayasofya’yı müze yaptım. Bu arada Fatih’in Ayasofya Vakfiyesi diye bir şey

yoktur. Bu konudaki iddia tamamen uydurmadır. Ayrıca Ayasofya’nın bulunduğu

bölgede çok sayıda büyük cami vardır. Müslümanlar oralarda da namazlarını

kılabilir. “Ayasofya’da namaz kılanlar daha çok sevap kazanır!” diye bir İslami

hüküm de olmadığına göre yaptığım hem DİNE, hem İNSANLIĞA uygundur. 

Anadolu'da milli kazılar yaptırdım. Bu kazılar

sonunda ortaya çıkan eskiçağ kültürüne sahip çıkmak için 25 arkeoloji müzesi

kurdum. Topkapı Sarayı'nı müzeye dönüştürerek Osmanlı kültür uygarlığına sahip

çıktım. Konya Mevlana Dergahı ve Türbesi'ni müzeye dönüştürerek Selçuklu kültür

uygarlığına sahip çıktım. Ayasofya'yı müzeye dönüştürerek de Bizans-Osmanlı

sentezine, binlerce yıllık ortak kültüre sahip çıktım... Müze uygarlıktır, müze

kültürdür.

SORU 4: KUR’AN HARFLERİNİ NEDEN YASAKLADIN?

CEVAP 4. Kur’an harflerini değil Arap harflerini

kaldırdım. Kur’an önce/ilk Araplara indirildiği için, Kuran'da ifade edildiği

gibi anlaşılsın diye Arapçadır. Allah katında hiçbir harf sistemi kutsal

değildir. Arap harfleri de kutsal değildir. Arap harflerini okuma, yazmayı

güçleştirdiği için kaldırdım. Ben harf devrimini yaptığımda Türkiye’de Arap

harfleriyle okuma yazma bilenlerin oranı, erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde

4’tü. Arap harfleri Türkçeye uygun değildir. Bu alfabeyi kullandığımızdan beri

ülkemizde okuma yazma maalesef fazla gelişmedi. Nitekim 1928’de harf

devriminden sonra Yeni Türk harfleri ile halkımız kısa sürede okur yazar oldu.

1935’te okuma yazma oranı toplamda yüzde 23’e ulaştı.

SORU 5: TATİLİ NEDEN CUMADAN PAZARA ALDIN?

CEVAP 5. Gelişmiş ülkelerle, özellikle Avrupa ile

siyasi, ticari, ekonomik ilişkileri güçlendirmek istedim. Böylece Müslüman Türkiye’nin

her bakımdan Avrupa ile yarışır duruma gelmesini amaçladım. Bunun için tatili

cumadan pazara aldım. Ölçüleri ve takvimi de bu nedenle değiştirdim.Mesela

tatil günleri uygar dünyada pazar günleri...Batı'da eskiden cumartesi günleri

de yarım gün çalışılırdı. Bizde nasıl? Perşembe yarım gün, cuma tatil. Dış

dünyayla ilişkide bulunulabilecek tam üç gün kalıyor.Ne yapılabilir bu kısa

sürede. Ben makul ve akla uygun olanı tercih ettim. Bu değişikliğin geçmişin

izlerini silmekle ilgisi yok.Tamamen pratik ihtiyaca uygun olarak yaptım. Aynı

şeyi Ruslar ve Çinliler de yaptı.Çünkü onlar da dünyaya uyum sağlamadan içe

kapalı olarak gelişmenin mümkün olmadığını gördü..

SORU 6: BİR BEZ PARÇASI (ŞAPKA) İÇİN ÂLİMLERİ

ASTIN?

CEVAP 6: Şapka Devrimi için tek bir “âlim” asmadık.

İskilipli Atıf, şapka takmadığı için veya Şapka Devrimi’ne karşı (üstelik bu

devrimden önce) kitap yazdığı için değil, Kurtuluş Savaşı yıllarında başkanı

olduğu cemiyet “ihanet bildirileri” yayınladığı için ve dini istismar ederek

halkı kin ve düşmanlığa yönelttiği için o zamanki yasalara göre“ vatana ihanet”

suçundan asıldı.

SORU 7: FİLİSTİN’DE NEDEN İHANET ETTİN?

CEVAP 7: I. Dünya Savaşı’nda Alman komutanların,

özellikle Filistin’de Alman Liman von Sanders’in başarısızlığı sonunda tüm

ordularımız dağılmışken, bizim üç katımız büyüklüğündeki ve bazı Arap

aşiretlerince destekli, üstelik büyük bir hava gücüne sahip İngiliz ordusunun

önünden Türk ordusunu başarıyla geri çektim. Halep’te sokak savaşları verdim.

Bunun ayrıntılarını 1926’da Falih Rıfkı’ya anlattım. Son olarak Ekim 1918’de

İngilizlere karşı Katma Muharebesi’ni kazandım. Halep’in kuzeyinde Türk

süngüleriyle adeta doğal bir sınır çizdim. Yıldırım Orduları günlerimde (ki bu

on gündür) Adana, Urfa, Maraş, Antep’te direniş yuvaları kurdum. Bu

çalışmalarım Kasım 1918’in ilk günlerine denk gelir.

SORU 8: AZERBAYCAN’I NEDEN RUSLARA SATTIN?

CEVAP 8: Azerbaycan’ı benim Ruslara sattığım malum

“fesli delinin” uydurmasıdır! Mondros Mütarekesi’nin 11.maddesi gereğince Türk

Ordusu 1918'de Azerbaycan’ı boşaltmak mecburiyetinde kalmıştır. Ben Nahçıvan'a

yönelik Ermeni saldırılarını şiddetle protesto ettim. Hatta Nahçıvan savunması

için gizlice bölgeye subaylar gönderdim. Hatta Ruslar ile anlaşma yapmaya

gönderdiğim Yusuf Kemal Bey'e 'Nahçıvan Türk Kapısıdır. Bu hususu nazar-ı

itibara alarak elinizden geleni yapınız.” emrini verdim. Bolşevik Ruslarla

yaptığımız Moskova Antlaşması'nın (16 Mart 1921) 3. Maddesi ile Nahçıvan

vilayeti arazisinde

Azerbaycan’ın himayesinde ve Azerbaycan’ın hiçbir

devlete bırakmaması

koşulu ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti oluşturulması

karara bağlandı. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında Azerbaycan'la dostça ilişkiler

kurdum. 15 Ağustos 1920’de Memduh Şevket Bey'i Azerbaycan’a mümessil ve Yüzbaşı

Ömer Lütfü Efendi'yi de askeri ateşe olarak atadım. 1921'de de Azerbaycan da

İbrahim Ebilov'u temsilci olarak Ankara'ya gönderdi.18 Kasım 1921 saat 1’de

yapılan büyük bir merasimle, Ebilov’un ricası üzerine Azerbaycan Sosyalist

Sovyet Cumhuriyeti bayrağını TBMM Reisi ve Başkomutan olarak bizzat ben Ankara

Cebeci'deki temsilcilik binasına çektim. Bu sırada yaptığım konuşmada da

şunları söyledim: 'Aziz arkadaşımız Ebilov hazretleri; bugün Azerbaycan’ın

istiklalini temsil eden sancağı çekerken ellerimi bir takım hissiyat ve

teessürat ile müteharrik olduğunu duyuyorum; filhakika sancağı çeken benim

ellerimdi. Fakat ellerimi tahrik eden bugünkü bayramda manen müşterek olan

bütün Türkiye halkının hakiki ve samimi kardeşlik hissiyatı idi…” Kardeş

Azerbaycan Kurtuluş Savaşı'nda Başkan Nerimanov eliyle bize maddi yardımda da

bulundu. Azerbaycan elçiliğinin açılışındaki konuşmamada ve 1 Aralık 1920'de

Karabekir Paşa'ya gönderdiğim mektupta Azerbaycan'ın bağımsızlığına vurgu

yaptım. Azerbaycan'la kültürel ilişkilere büyük önem verdim. Örneğin 1926'da

Bolşevikler Azerbaycan'da Latin alfabesini yürürlüğe koydu. Bildiğiniz gibi biz

de 1928'de Latin harflerine geçtik. Böylece kültürel ilişkilerin zayıflamasına

engel olduk. Tarih ve Dil Kurumları da tüm Orta Asya Türk halklarıyla olduğu

gibi Azeri Türkleriyle de tarihsel kültürel derinlik kurmamızda etkili

olacaktı. Kısacası ben Azerbaycan’ın ve tüm soydaş ve mazlum milletlerin bağımsızlığı

için çabaladım. Benim mücadelem sadece Türkiye'nin bağımsızlığı için verilmiş

bir mücadele değildir, benim mücadelem dünyanın her yerindeki tüm mazlum

milletler için verilmiş bir mücadeledir. “Satmak” derken hele bir araştır

bakalım Kıbrıs’ı 1878’de İngilizlere kim satmış?

SORU 9: ALİ ŞÜKRÜ BEY’İ NEDEN ÖLDÜRTTÜN?

CEVAP 9: Ali Şükrü Bey, bana muhalifti ama bir

vatanseverdi. Ben her şeyden önce, bana karşı meclis içi muhalefetin önemli

isimlerden biri olan Ali Şükrü Bey’i öldürtecek kadar aptal değilim! Böyle bir

cinayetin benim üzerine yıkılacağını, bu nedenle meclisteki muhaliflerce

suçlanacağımı düşünemeyecek kadar da strateji bilmeyen biri değilim! Ali Şükrü

Bey’i ben öldürtmedim. Bu, zamanınızın tabiriyle söylersem, bir “alternatif

tarih” dedikodusudur.

SORU 10: SOY AĞACIN NEDEN ÇIKARTILAMIYOR? 

CEVAP 10: Soy ağacım ortadadır. Bu konuda çok

bilgi, çok kitap var. Ayrıca soyumdan sopumdan sana ne? Yoksa son ırkçı, faşit

falan mısın? Önemli olan soy sop değil bir insanın mensubu olduğu milletine ne

kadar hizmet ettiğidir. Ama yine de merakını gidereyim: Ana baba soyum

Türkmendir. Ana tarafından Konya Karaman, (Konyar), baba tarafından Aydın, Söke

taraflarında yaşayan Yörüklerindenim. Atalarım Osmanlı’nın iskan siyaseti

gereği 1500’lerde Konya Karaman’dan, Orta Anadolu’dan alınıp Makedonya ve

civarına yerleştirilen Evlad-ı Fatihan’dandır. (yedi göbek Türk).

SORU 11: LATİFE HANIM SENDEN NEDEN AYRILDI?

11. Şiddetli geçimsizlik! Bir de elektrik alamadım!

SORU 12: TÜM DEVRİMLERİN NEDEN İSLAMA AYKIRI?

CEVAP 12: Tüm devrimlerin İslam’ın özüne uygun, din

zannedilen hurafelere, uydurmalara aykırıdır.

SORU 13: ÖLÜMÜNLE SOYUN NEDEN KESİLDİ? AKRABALARIN

YOK MU?

CEVAP 13: Akrabalarımın olup olmaması neyi

değiştirir. Ancak benim devleti soyan akrabalarımın olmadığına emin

olabilirsin!

SORU 14: SAİD-İ NURSİ SANA NEDEN SÜFYAN DEDİ?

CEVAP 14: Said-i Nursi, “Kuran’daki sureler benden

bahsediyor!”, “Erzurum’da karıncalarla konuştum!” diyecek kadar kendinden

geçmiş bir meczuptur. Said-i Kürdi'nin benim için ne dediğinin hiç önemi yok!

Ben akla, bilime değer veren Kuvvacı gerçek din adamlarının görüşlerini

önemserim.

SORU 15: NEDEN SENİN GERÇEKLERİNİ SAKLAMAK İÇİN

5816 YASASI ÇIKARILDI?

15. Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu benim CHP’m değil,

CHP’ye muhalif Menderes’in DP’si çıkardı. Ayrıca bu kanunun beni koruduğu falan

da yok… Baksana sen bile bana ağzına gelen her iftirayı atabiliyorsun!

Not: Atatürk düşmanı yobaz-liboş takımının tüm

yalanlarına kitaplarımda (Akl-ı Kemal (5 cilt), (Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2

cilt), (Parola Nuh: Atatürk'ün Gizli Kurtuluş Planları), (Atatürk'ü Anlamak

İçin Nutuk'un Deşifresi),(Atatürk İle Allah Arasında),(Başbakan Erdoğan'ın

Tarih Tezlerine ELCEVAP) ve (VAİZ; Öteki Mehmed Akif gibi kitaplarımda) belgeli

cevap verdim. Yalana esir olma! 

Dersini aldın sanırım çocuk!

İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0