Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
"Dış Borç Artışında Cumhuriyet Tarihinin Rekoru Kırıldı"
Dış Borç Artışında Cumhuriyet Tarihinin Rekoru Kırıldı
CHP’nin ekonomi raporuna göre, 2013’te yıllık dış borç artışı 50 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı; son 5 yılda kişibaşına dış borçtaki artış kişibaşına gelirdeki artışın 3.4 katına ulaştı. Bir rekor da kısa vadeli dış borçtan geldi… Türkiye’nin bir yıl içerisinde ödenmesi gereken dış borcunu ifade eden “kısa vadeli dış borcu”, 388 milyar dolarlık brüt dış borcunun yüzde 33’ünü aştı.
Raporda, dış borçlardaki bu tablonun, büyümedeki ciddi yavaşlamayla birlikte ekonomik istikrarsızlığı besleyen en önemli unsurlardan biri haline geldiği ifade edilerek, AKP’nin “dış borçla değirmen döndüren” ekonomi modelinin sonuna gelindiği belirtildi.
CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı’nın Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın koordinasyonunda hazırladığı 89. Ekonomik Görünüm Raporu yayımlandı.
Türkiye’nin brüt dış borç stokunun 2013 yılında 49.9 milyar dolar artarak 388,2 milyar dolara çıktığının belirtildiği raporda, dış borçta tek bir yılda kaydedilen yaklaşık 50 milyar dolarlık artışın “rekor” olduğu ifade edildi. Rapora göre dış borçtaki olağanüstü artış dış borcun GSYH’ya oranını da 4 puandan fazla artırarak 10 yıl önceki seviyesi olan yüzde 47,3’e çıkardı.
Diğer taraftan kişibaşına dış borç da önemli ölçüde arttı. AKP’nin göreve geldiği 2002 yılı ile 2013 yılı arasında nüfusa 10 milyon kişi eklenmesine rağmen kişi başına dış borç bu dönemde 3 bin 141 dolar arttı. 2002’de 1.963 dolar olan kişi başına düşen dış borç, 2013 yılında 5 bin 105 dolara ulaştı.
Kişi başına dış borçtaki hızlı artışa karşın son 5 yılda vatandaşın gelirindeki artış sınırlı oldu. Son beş yılda kişi başına gelir 338 dolar, kişi başına düşen dış borç ise 1.148 dolar arttı. Rakamlara göre son beş yılda kişi başına düşen dış borçtaki artış, gelirdeki artışı 3,4’e katladı.
Kaygı veren diğer bir gelişme ise 1 yıl içinde ödenmesi gereken borcu ifade eden “kısa vadeli dış borçlardaki” hızlı artış oldu. 2013’te yaklaşık 50 milyar dolarlık dış borç artışının 28,6 milyar doları (%57’si) kısa vadeli dış borç artışından kaynaklandı. Bunun sonucunda kısa vadeli dış borcun toplam dış borç içindeki payı yüzde 33,3’e çıkarak yeni bir rekor kırdı. Raporda dış borçlardaki bu rekor artışlarla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:
11 yıldır dış borçla değirmen döndüren ekonomi politikalarının Türkiye’yi getirdiği nokta maalesef budur. Ancak bu modelin sonuna artık gelinmiştir. Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yıllar itibariyle giderek düşerken; bu düşük büyümeyi finanse etmek için kullanılan dış kaynak yani borç hem sürekli artmakta hem de borcun vadesi kısalmaktadır. Bu sürdürülebilir olmadığı gibi ekonomik istikrarsızlığı besleyen en önemli unsurlardan biridir.
CHP’nin raporunda iş dünyasının döviz borçlarındaki artışa da dikkat çekildi. Rapora göre AKP’nin görevde olduğu 11 yılda uygulanan “dış borçla büyüme” modeli, sonucu şirketlerin döviz açık pozisyonu önemli ölçüde arttı. 2002 yılında 6,5 milyar dolar olan reel sektör döviz açık pozisyonu 2013 sonunda 173,2 milyar dolara kadar çıktı.
Raporda, TL’nin son dönemde dolar karşısında değer kazanmasına karşın ABD Merkez Bankası’nın yılsonunda parasal genişleme operasyonuna son verme takviminin geçerliliğini koruduğu, AB Merkez Bankası’nın ise parasal genişlemeye dönük yeni bir operasyon yapması yönündeki beklentinin hala net olmadığı belirtilerek, “Reel sektörün kur riski konusunda tedbirli olması ve döviz borçlanmasından kaçınması daha doğru bir yaklaşım olacaktır” denildi.
Uluslararası kuruluşların Türkiye’de büyüme, enflasyon ve işsizlik konularındaki tahminlerinin de giderek karamsarlaştığının belirtildiği raporda, mevcut öngörü ve tahminlerin Türkiye’yi sancılı bir dönemin beklediğini gösterdiği; vatandaşların daha düşük gelir artışı ve daha az iş imkanına karşın daha yüksek enflasyon ve borç yükü ile karşı karşıya kalacağı kaydedildi. Hükümetin Başbakan için kariyer planlaması yapmaktan, ekonomi üzerine eğilmeye fırsat bulamadığının belirtildiği raporda, “Ekonomi, hükümetin gündeminden tamamen düşmüş durumda. Hükümet kısa vadede iş ve istihdamı koruyacak tedbirleri hızla uygulamaya koymazsa bunun vatandaşlarımıza çıkaracağı bedel ağır olacaktır” uyarısında bulunuldu.
- zete.com