Bülent Arınç: 'Ekonomi ve Siyasi İstikrar Siyam İkizleri Gibidir'
Ekonomi Ve Siyasi İstikrar 'Siyam İkizleri' Gibidir
Başbakan Yardımcısı Arınç, 'AK Parti yönetiminde geçen 12 yıl, istikrar ile ekonomik başarı ve ileri demokrasi ilişkisini açıkça ortaya koyan bir dönem oldu' de dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Ekonomik gelişme ve siyasi istikrar 'Siyam İkizleri' gibidirler, AK Parti yönetiminde geçen 12 yıl, ‘istikrar’ ile ‘ekonomik başarı’ ve ‘ileri demokrasi’ ilişkisini açıkça ortaya koyan bir dönem oldu” dedi.
Arınç, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ev sahipliğinde, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 5. Boğaziçi Zirvesi’nin kapanış konuşmasını yaptı. Konuşmasına dünyanın ve bölgenin içinde bulunduğu sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunarak başlayan Arınç, 'Dünyamız ve özellikle bölgemiz hızlı bir dönüşümden geçmektedir. Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan gelişmeler, küresel düzeyde siyaseti etkileyen ölçüdedir. Sadece Kasım 2013'teki 4. zirveden bu yana yaşanan gelişmeler dahi baş döndürücü boyuttadır' ifadelerini kullandı.
Arınç, zirvenin bu yılki teması 'Yarının Değişen Senaryoları: Zorlukları Anlamak ve Diyaloglar Geliştirmek' konusuna atıf yaparak, bunun zorlu ve iddialı olduğu kadar isabetli olduğunu dile getirdi. Arınç, şunları kaydetti:
'Bu ana temanın etrafında Ortadoğu, Avrupa ve Kuzey Afrika ekonomilerinin değişim ve dönüşümü, küresel ticaret ve yatırımların yeni dinamikleri, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve bunun finansmanı, enerji çeşitliliği gibi hususlarla birlikte genç girişimciler, kadın-erkek eşitliği gibi konu başlıklarının belirlenmiş ve ele alınmış olmasını önemsiyorum.
Bölgemizde ve dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik krizler bazen bizleri endişeye hatta umutsuzluğa düşürüyor olabilir. Özellikle Türkiye açısından baktığımızda yakın coğrafyamızda, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin ekonomik ve ticari ilişkilerimize olumsuz yansımaları olduğu bir gerçektir. Ancak bunların aşılmasının yolu da sadece diyalog ve iletişimdir.'
Arınç, buna en güzel örnek olarak Irak’ı gösterdi. Irak’ta yakın dönemde yaşanan hükümet değişikliğinden sonra ortaya çıkan tablonun, kendilerini hem Irak hem bölge hem de ikili ilişkiler açısından ümitlendirdiğini söyleyen Arınç, 'Irak, DAİŞ (DEAŞ) tehlikesine ve ülkenin yaklaşık üçte birinin halen bu örgütün işgali altında olmasına rağmen iş başına gelen hükümet, olumlu tutumu ve sağduyusuyla iç barış, huzur ve istikrarın tesisi yönünde olumlu adımlar atmaktadır. Bu adımlar, ülkenin yeniden kalkınması ve refahı açısından çok önemlidir' diye konuştu.
'Ekonomik gelişme ve siyasi istikrar 'Siyam İkizleri' gibidir'
Arınç, siyasi istikrar ve ekonomik gelişmenin iç içe geçmiş, birbirini tamamlayan unsurlar olduğuna işaret ederek, birinin diğerine önceliğinin olmadığını, siyasi istikrar sağlanmadan ekonomik gelişmenin olmayacağını belirtti. Ekonomik gelişme olmazsa siyasi istikrarın da tehlikeye düşeceğini vurgulayarak, 'Her vesileyle ve her türlü platformda ısrarla verdiğim örnekte olduğu üzere; ekonomik gelişme ve siyasi istikrar 'Siyam İkizleri' gibidirler' dedi.
Arınç, bu konuda Türkiye’nin AK Parti iktidarındaki son 12 yılının güzel bir örnek olduğuna dikkati çekti. Yıllardır devam eden kavgalardan, istikrarsızlıktan, siyasi ve ekonomik krizlerden bunalan Türk vatandaşlarının, 2002 yılı Kasım ayında yapılan genel seçimlerde kendi içinden çıkan, gerçek anlamda kendisini temsil eden AK Parti’ye egemenlik yetkisini, hükümet iradesini emanet ettiğini söyleyen Arınç, şöyle devam etti:
'Milletimiz daha sonraki seçimlerde de istikrardan ve demokrasiden vazgeçmedi. Hükümetlerimize teveccüh gösterdi ve arkasında durmaya devam etti. Biz de milletimizden aldığımız bu güçle ona hizmet etmeye, demokrasimizi güçlendirmeye, özgürlükleri artırmaya, ekonomimizi büyütmeye, kronikleşmiş sorunların üzerine gitmeye devam ettik.
AK Parti yönetiminde geçen 12 yıl, istikrar ile ekonomik başarı ve ileri demokrasi ilişkisini açıkça ortaya koyan bir dönem oldu. Demokrasimiz ilerledikçe ekonomimiz güçlendi. Ekonomimiz güçlendikçe demokrasimiz ilerledi. Politikalarımızın temeline güven ve istikrarı koyduk. İnsanımıza güvendik ve öz güven kazandırdık. Bütçe açıklarıyla boğuşan, borç çıkmazı içinde, enflasyon sarmalına girmiş, umutsuz, IMF’den medet uman bir ekonomiyi yeniden ayağa kaldırdık.'
Arınç, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi vererek, 'Geçmişte krizlere neden olan bir ekonomi iken, tüm dünya ekonomilerini temelden sarsan küresel krizde, Türkiye’yi dimdik ayakta duran ve bu krizin etkilerini hızla atlatan ve hatta krizden fırsatlar çıkaran bir ekonomi haline getirdik' dedi. Türkiye’nin küresel kriz dönemindeki durumuna da değinen Arınç, zorlu bir sınavdan başarıyla çıkıldığını dile getirdi. Arınç, şöyle konuştu:
'Türkiye’de, kriz döneminde yıllar itibarıyla toplam istihdam hiç azalmadı, artmaya devam etti. Yüzde 23,1 oranında artışla en yüksek istihdam artışı sağlayan ülke olduk. Küresel kriz sonrası dönemde 6 milyona yakın ek istihdam sağladık. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye ekonomisi güçlü, güvenilir, sağlıklı yapısıyla bölgesinde bir istikrar adası, bir güvenli liman konumuna geldi. Türkiye ekonomisini 230 milyar dolarlık bir ekonomiden 822 milyar dolarlık bir ekonomi haline getirdik. 2002 yılında 3 bin 492 dolar olan kişi başına geliri 3’e katlayarak 2013 yılında 10 bin 807 dolar seviyesine yükselttik.'
Arınç, özel sektör öncülüğünde büyüyen bir ekonomide, devleti, özel sektörün gelişmesi için uygun ortamı oluşturan bir unsur haline getirdiklerini vurgulayan Arınç, 'Altyapı yatırımlarına önem vererek güçlü bir kalkınmayı destekleyecek zemini oluşturuyoruz' ifadelerini de kullandı.
Muhabir: Eda Fatma Topçu
AA
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!