Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
AKP milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar:''Sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı 2002 yılında %40 iken 2013 yılında bu oran %96’ya ulaştı. Onlar konuşur, ak parti yapar.''
Geçtiğimiz günlerde ''Sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı 2002 yılında %40 iken 2013 yılında bu oran %96’ya ulaştı. Onlar konuşur, ak parti yapar.'' AKP'nin sağlıkta devrim reklamı çıktığı sıralar hayali bir saptama yapan AKP Kahramanmaraş milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar ve sağlıkta 'devrim' iddiasını çöpe attıracak cevaplardan biri Ekşi Sözlük yazarı ustelik doktor'dan geldi.
İşte o entry
neredeyse 10 senelik doktorum. tıp fakültesine girişim 2000 yılı olduğuna
göre, 15 senedir hastanelerdeyim.
burada sağlık sisteminden rahatsızlığını belirten insanlara ergen
nitelemesi yapanlara, 1995 ile, 2000 ile 2015 senesini karşılaştıran adamlara
iki çift lafım var:
o bahsettiğiniz yıllar ile bugün arasındaki tek fark akp iktidarı değil;
arada bilmem farkında mısınız ama internet diye bir şey çıktı...
1999'da, 2000'de çoğu devlet dairesinde internet yoktu, olan yerlerde
dial-up bağlantı vardı, her şey bilgisayar ile değil, el ile dosya karıştırarak
yapılırdı. bırak hastaneyi nüfus müdürlüğü'nde, askerlik şubesinde bir iş yaptıracaksan,
gittiğin şube kayıtlı olduğun şubeye faks çekecek, orası senin dosyanı arayıp
bulacak, faksa cevap verecek, bir belge alman bile iki gün sürerdi. bu sadece
türkiye'de değil, dünyanın pekçok ülkesinde de böyle idi...
adsl ile türkiye çapında kesintisiz internet bağlantısına daha ancak
2004 yılından sonra geçilebildi. bu tarihten sonra tabi ki bazı şeyler değişti,
randevu sistemleri geldi, doktorun eski hastanın dosyasını arama bulma derdi
ortadan kalktı. fakat bu büyük bir icraat değil, internetin, bilgisayarların
nimetlerinden herkes kadar faydalanmayı beceren hükümetin bunu meydanlarda
allayıp pullayıp oya çevirmenin yolunu bulmasından ibaret sadece...
e peki teknoloji bu kadar ilerledi de, merkezi bir bilişim sistemi
kuruldu mu bari? ben mesela bir hastanın başka bir hastanede çekilen bir
filmini görebiliyor muyum? ya da bu sayede hasta bir daha film çekilip
radyasyon almaktan kurtuluyor mu? hayır, anca ucuz hamaset... internet çağına
geçtin de, bunu allayıp pullamaktan öte sen teknolojiye ne kattın bundan haber
ver. yoksa köşedeki lahmacuncu da internetten sipariş alıp evlere servis
yapabiliyor artık...
ama tabi hükümeti bu da kesmedi, telekomu 3 senelik karına sattılar,
ordan gelen parayı da har vurup harman savurdular...
neyse sağlık konusuna geri dönüyorum,
sağlık eskisine göre çok iyi diyenler, sadece şu soruları cevaplayın;
1) randevu sistemi hastalara 3-4 dakika ara ile randevu verirken, doktor
başına düşen poliklinik sayısı neredeyse iki katına çıkmışken 10 sene
öncesinden daha iyi hizmet aldığınıza gerçekten inanıyor musunuz?
2) bazı bölümlerin aylar sonrasına randevu verdiği bir ortamda, örneğin
kanser olsanız randevu alamadığınız için teşhisiniz gecikecek ya da o randevu
tarihini beklemek yerine özel hastaneye gidip belki de önemli bir şeyiniz
yokken tahlillere, filmlere binlerce lira ödeyeceksiniz. bunun farkında mısınız?
3) herkesin hiçbir sevk zincirine tabi olmadan, direk kendi kafasına
göre çapa'ya, cerrahpaşa'ya, hacettepe'ye gidebiliyor olması sizce gerçekten
iyi bir şey mi? birileri boğaz ağrısı için çapa'ya randevu alırken, kbb
servisindeki yataklar çoğu asistanlar tarafından yapılan eften püften
ameliyatlar ile dolup taşmışken gırtlak kanseri olan bir hastanın oraya randevu
alma ya da serviste boş yer bulup ameliyat sırası alıp yatma ihtimali yüzde
kaçtan kaça düşmüş oluyor sizce?
4) hükümetin çok iyi bir şey olarak sunduğu tam gün yasasından sonra,
özellikle istanbul ve ankara'da pek çok üniversite ve eğitim araştırma
hastanesinde kadrolar senelerin kıdemli hocalarının toplu istifaları ile birden
bire boşaldı. 5 tane profesörün olduğu bölümlerde yardımcı doçentten kıdemli
kimse kalmadı, ki onlar da doçentliği alsam ben de ayrılacağım modunda...
hastanelerde pekçok komplike ameliyatı yapacak ekip kalmadı. örneğin şu an
istanbul'da hiçbir devlet hastanesinde karaciğer nakli yapacak ekip yok, hepsi
özele geçti. büyük çapta bir ameliyat olacaksanız özele gitmekten başka seçeneğiniz
kalmadı. bu konuda ne düşünüyorsunuz?
5) ben doktor halimle 10 sene önce fakültede tıfıl bir öğrenci iken kapısını
çalıp (200 liralık ameliyat malzemesi haricinde) 5 kuruş para vermeden
babaannemi ameliyat ettirdiğim hocaya, bugün başka bir yakınım için ulaşamıyorsam
(özel bir hastaneye geçmiş ve sadece muayene ücreti 500 lira olmuş), hadi beni
de geçtim recep tayyip erdoğan'ı ameliyat etmesi için devlet hastanelerinde
doktor bulamayıp amerikan hastanesinden dursun buğra'yı ekibi ile beraber
marmara üniversitesi'ne özel davet ile getirtiyorlarsa, kendiniz ya da bir yakınınız
için en iyi doktora ulaşabileceğinize gerçekten inanıyor musunuz?
6) bu eğitim kadrolarının özele geçmesi demek, bundan sonraki yıllarda
yetişecek doktorların, (özellikle cerrahi branşlarda) uzmanlık eğitimi yapacak
asistanların hem bu hocaları hem de komplike ameliyatları hiç görmeden mezun
olması anlamına geliyor. hala tam gün yasasını destekliyor musunuz?
7) genel sağlık sigortası prensip olarak güzel bir sistem, sadece çamur
atmak için bunu tartışmayacağım. ama genel sağlık sigortasının kapsamının
günden güne daraltılıp kuşa çevirildiğinin, hasta katkı paylarının kademe kademe
arttırıldığının farkında değil misiniz? bazen doktorun yazdığı reçetedeki
toplamı 5 lira tutan 3 tane ilaç için eczanede katkı payı, matkı payı derken
10-15 lira ödediğiniz oluyor, gerçekten ücretsiz sağlık hizmeti aldığınızı
düşünüyor musunuz?
8) sgk çok fazla ilacı ve tedavi hizmetini geri ödeme kapsamından çıkardı.
birçok ilacı, mesela en basitinden bir boğaz pastilini bile para ile alıyorsunuz,
bu konuda ne düşünüyorsunuz?
9) sgk ilaçlar için tek taraflı yaptığı fiyat düşüşleri ile başta
devleti büyük bir zarardan kurtarıyor idi, fakat gelinen son noktada pekçok
ilaç ve özellikle kanser ilaçları piyasada bulunamaz hale geldi. bir yakınınız
için bavulunuzda ilaç kaçakçılığı yapmak zorunda kalabilirsiniz, bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
10) sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu hakkında ne
düşünüyorsunuz? en baba özel sağlık sigortasını yaptırsanız aylık ödemenizin bu
kadar yüksek olmayacağını biliyor muydunuz?
11) siz kendi ülkenizde ücretsiz sağlık hakkına sahip değilken sizin
ödediğiniz vergilerle suriyeli sığınmacılara her türlü sağlık hizmetinin
ücretsiz verildiğini, onlara yazılan reçetelerin ödemesinde -viagra dahil-
herhangi bir kısıtlamaya gidilmediğini biliyor muydunuz?
edit:
öncelikle sağlık sistemi gibi sıkıcı bir konu ile ilgili böyle uzun bir
entrynin bu kadar beğenilip sosyal medyada bu kadar yankı bulacağına rüyamda
görsem inanmazdım...
halbuki ben dahil pekçok doktor merkezi randevu sistemini, tam gün yasasını
ve sağlık sistemindeki pekçok aksaklığı senelerdir -hiç kimse bize kulak asmıyor
olsa da- başta ekşisözlük olmak üzere pekçok mecrada eleştirdik ve eleştirmeye
de devam ediyoruz.
demek ki, günde 100 hasta bakıyoruz demek yerine her birinize ancak 3
dakika ayırabiliyoruz demek lazımmış, bu da bizim kulağımıza küpe olsun...
edit 2:
burada yazdıklarım ile ilgili mesaj yolu ile gelen bazı itirazlar tabii
ki mevcut.
mesaj atan arkadaşlar ile görüşerek çoğu konuda anlaştığımıza inanıyorum,
fakat bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerek.
sorduğum sorular içerisindeki son maddede geçen -viagra dahil- kısmına
gelen bir itiraz ile ilgili bir bilgilendirme yapmak istiyorum.
--- ilgili itiraz ---
suriyelilerin sağlık giderlerinin afad tarafından ödenmesini düzenleyen
yönetmelik der ki suriyelilere yapılan herhangi bir sağlık yardımı, sağlık
uygulama tebliğinde herhangi bir tc vatandaşına sağlanması öngörülenden daha
fazla olamaz. yani hiçbir suriyeli bir tc vatandaşının bedavaya alamadığı ilacı
alamaz.
--- ilgili itiraz ---
mesele şu ki; afad valiliklere bağlı bir kuruluş olduğu için
uygulamalarda bölgeden bölgeye farklılıklar, denetimsizlikler ve keyfilikler
var.
anladığım kadarıyla türkiye'nin nüfusuna oranla daha az sığınmacının
bulunduğu batı bölgelerinde bu yönetmelik mevcut şekli ile uygulanırken, hatta
istanbul'da idarenin keyfi tavrı nedeniyle suriyelilerin reçeteleri için
eczaneler ödeme bile alamazken, benim de çalıştığım suriye'ye komşu olan ve
nüfusu göçle birlikte neredeyse iki katına çıkan illerde ise bunun tersi
şekilde tam bir denetimsizlik mevcut ve sağlık uygulama ve ödeme tebliğleri ile
ilgili yeterli bilgi sahibi olmayan iki-üç tane gariban memurun da her gün
gelen onbinlerce reçete ile uğraşmaktan başları dönmüş bir şekilde önlerine ne
gelse onaylamaktan başka yapabildikleri bir şey yok.
dolayısıyla bu taraflarda kimsenin de yönetmelik falan taktığı yok.
mesele bu bölgesel farklılıktan ibarettir.
bu noktada şunu belirteyim; benim durum tespiti yapma amaçlı yazdığım bu
yazıda kesinlikle dezenformasyon yapmak gibi bir niyetim yoktur ve olamaz da...
11. madde de dahil olmak üzere yazdıklarımın tamamen arkasındayım...
kaldı ki son tahlilde oradaki 'viagra dahil' kısmını çıkarsam
bile (ki kendi şahsi gözlemim olduğu için çıkarmayı da düşünmüyorum) yazının
ana fikri değişmedi...
1) siz hala randevu sistemleri tarafından oyalanıyor ve yeterli sağlık
hizmeti alamıyorsunuz...
2) siz hala alamadığınız sağlık hizmeti için eskiye oranla çok daha
fazla para ödüyorsunuz...
3) siz hala ciddi bir hastalık geçirmeniz durumunda sistem tarafından
özel sektörün 'kucağına' itilecek kurbanlarsınız...
4) ve son olarak sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu hala
orada duruyor...
09.05.2015 -ustelik doktor