Görüş Bildir
Toshiba Dünyanın En Hızlı Microsd Kartını Duyurdu
Günümüzde özellikle mobil cihazlarda en çok aranan özelliklerin başında microSD kart desteği geliyor. Üreticilerin kullanıcılara sunduğu depolama alanı çoğu zaman yetersiz kalır ve bu noktada kullanıcıların yardımına hafıza kart desteği yetişir. Gelişen multimedya içerikler özellikle 4K video ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflar akıllı cihazlarda daha fazla yer kaplamaktadır. Yüksek kapasiteli ve bir o kadar hızlı bir hafıza kartı bu noktada kullanıcıların isteklerine fazlasıyla yanıt vermektedir. Tokyo merkezli dünyanın en önemli elektronik markalarından biri olan Toshiba dünyanın en hızlı hafıza kartını lanse etti. High-Speed UHS-II arayüzünü kullanan hafıza kartı, serinin bir önceki versiyonu UHS-I'e göre içerikleri okumada 2.7 kat daha hızlı, yazma da ise 8 kat daha hızı bir performans sergiliyor. 32 ve 64GB versiyonlara sahip yeni kart çözümünde, 32GB'lik versiyonda 260MB/s okuma 240MB/s yazma hızını ulaşılırken, 64GB'lik seçenekte ise 45MB/s okuma, 130MB/s yazma hızlarına erişiliyor. Fiyatı henüz açıklanmayan hafıza kartı önümüzdeki haftalarda Amerika ve Kuzey Amerika'da satışa sunulacak.teknolojioku
Android'li Nokia X, Türkiye'de Satışa Sunuldu
Nokia'nın ilgi odağı olan ilk Android'li cebi Nokia X, Türkiye'de satışa sunuldu! İşte fiyatı...Nokia 'nın Android uygulamaların kullanılabildiği yeni uygun fiyatlı akıllı telefonlardan oluşan X serisinin ilk modeli Nokia X satışa çıktı! Serinin iki modeli Nokia X ile Nokia XL , Android uygulama dünyasıyla tanışmak için mükemmel olmanın yanı sıra Nokia deneyimleri ve en sevilen Microsoft servislerini barındırmasıyla da kullanıcıların vazgeçilmezi olacak. Ayrıca seri, Nokia tasarımı ve malzeme kalitesi ile rakiplerden ayrışıyor.Kullanıcıların en sevdikleri uygulamalar arasında sorunsuzca geçiş yapmasına olanak tanıyan Fastlane özelliğine sahip Nokia X serisi ile hem Nokia Mağaza'dan hem de diğer Android mağazalarından kolayca uygulama indiriliyor. Popüler uygulamaların birçoğu da Nokia X ve Nokia XL'ye yüklenmiş olarak geliyor.Nokia Türkiye Genel Müdürü Sertaç Şener , Nokia X serisiyle ilgili şunları söyledi: ' Android uygulamalarını, Nokia ve Microsoft servislerini bir araya getirdiğimiz X Serisi ile kullanıcılara eşsiz bir deneyim sunuyoruz. Bu seriyle Nokia'nın tasarım anlayışı ve kalitesini, uygun fiyat segmentinde kullanıcılarımızla buluşturuyor olacağız. Uzun süredir beklenen Android uygulamalarını barındıran bu cihazın pazarda büyük heyecan yaratacağından eminiz .'Nokia X serisi, haritalar ve dahili sesli navigasyon içeren HERE Maps ve 13 milyon şarkıya ulaşabildiğiniz Nokia MixRadio dahil olmak üzere, kullanıcılar tarafından çok beğenilen ve kullanılan ücretsiz Nokia servislerini sunuyor. Nokia X Serisi ayrıca aralarında ücretsiz bulut depolama OneDrive kullanımı da dahil olmak üzere, en sevilen çoğu Microsoft servisine uygun fiyatlı bir giriş sağlıyor.Kullancılar Skype, Facebook, Twitter, Viber, WeChat gibi entegre gelen uygulamalar dışında, Nokia X'e Nokia mağazadan ve 3. parti uygulama mağazalarından da uygulama indirebilecekler. Nokia X ile yüz binlerce Android uygulamasına ulaşmak mümkün olacak.Lokal uygulamalar tarafında Yemeksepeti, Garanti Bankası, Mekanist, Karnaval Radyo , Eczane, Tüm Gazeteler, LigTV, Digiturk Play gibi popüler uygulamalar da Nokia Mağaza'dan indirilebiliyor. Gelecek dönemde birçok lokal uygulama, Nokia Mağaza'ya eklenmeye devam edecek.Nokia X ailesi ürünleri ile sınırlı bir süre için bir aylık Skype Sınırsız Dünya Aboneliği'nden ücretsiz faydalanmak da mümkün. Bu özellik, Türkiye'nin de dahil olduğu 60'tan fazla ülkede sabit telefonlarla, 8'den fazla ülkede de cep telefonlarıyla uluslararası görüşme yapabilmeyi sağlıyor.
Türkiye'nin İlk Taarruz Helikopteri Testleri Geçti
Türkiye'de üretilen ilk taaruz helikopteri Atak, zorlu test süreçlerini tamamladı, Kara Kuvvetleri tarafından kabul edildi. İlk prototipler hafta içi yapılacak imza töreniyle silahlı kuvvetlere teslim edilecek ve Atak resmen envantere girecek.Bir İtalyan firmasının platformu kullanılarak yerli elektronik ve uçuş sistemleriyle donatılan, Ankara'da üretilen ilk taaruz helikopteri göreve başlıyor.TUSAŞ tesislerinde ilk uçuşunu 2011 yılında yapan Atak helikopteri uzun süre Kara Kuvvetleri'nin kabul testlerinde tam onay alamamıştı.Yerli silah sistemleri, Cirit ve Umtas Tank Savar Füzeleri de entegre edilen Atak'ta ilk 9 helikopterlik prototip üretimi de tamamlandı.Pazartesi günü yapılması beklenen imza töreniyle silahlı kuvvetler envanterine girecek olan Atak'lardan toplam 59 adet üretilecek.2007 yılında başlayan projenin toplam bedeli 3.3 milyar dolar.
Twitter Tape Yayınlayan Hesapları Engellemeye Başladı!
Twitter yetkilileri ile Hükümet arasında yapılan görüşmeler sonrası yolsuzluk iddialarını içeren ses kayıtlarının yayınlandığı hesaplar Twitter tarafından engellenmeye başladı Twitter yetkilileri ile Hükümet arasında yapılan görüşmeler sonrası hükümete ilişkin yolsuzluk iddialarını içeren ses kayıtlarını yayınlayan Twitter hesaplarının engellenmesine başlandı. 30 Mart’taki yerel seçimler öncesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan ile bazı bakanlar, hükümet yetkilileri ve medya yöneticilerine ilişkin çok sayıda ses kaydının linklerini yayımlayan, ‘Başçalan’ ve ‘Haramzadeler333’ hesaplarına Türkiye 'den siteye giren kullanıcılar erişemiyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan , Twitter yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerin ardından bazı hesaplara ilişkin ‘buzlama’ uygulaması getirileceğini açıklamıştı. Ancak, buzlamadan da farklı olarak söz konusu hesaplara erişimin tamamen engellendiği görülüyor. Hafta içinde gerçekleştirilen toplantıda Hükümet, acil müdahale içeren “süper etiketleme “ yetkisinin TİB'e verilmesi ve daha sık koordinasyon sağlanması için Türkiye'de bir irtibat ofisi açılması konusunu dile getirilmiş, Twitter yetkilileri ise bu hususlara hemen karar veremeyeceklerini, merkez ofislerinde yapacakları değerlendirmelerden sonra tekrar bir araya gelebileceklerini açıklamışlardı.t24.com.tr
İşte Parayı Ağzınıza Götürmemenizin Nedeni
Konu kirli paralar: Bilimadamları para üzerinde yaşayan şaşırtıcı sayıda mikrop keşfetti. New York Üniversitesi'ndeki (NYU) Kirli Para Projesi'nde görevli araştırmacılar dolar üzerinde yaptıkları DNS çalışmasında paranın üzerinde yüzlerce çeşit bakteri buldular. NYU araştırmacıları 1 dolarlık banknot üzerinde yaptıkları genetik materyal analizinde, toplam 3 bin çeşit bakteri keşfetti. Bu sayı örneklerin mikroskop altında incelendiği daha önceki çalışmalarda ortaya çıkan sayıdan oldukça fazla. Yine de bu miktar insan dışı DNA'ların ancak yüzde 20'sini kapsıyor. Araştırmacılar, buna neden olarak genetik veri bankalarında bu kadar çok mikroorganizmanın kategori altına alınmamasını gösteriyor. Bol miktarda tanımlanan türlerden biri akneye neden olan bakteriler oldu. Tanımlanan diğer bakteriler ise ülser, zatürre, gıda zehirlenmesi ve stafilokok enfeksiyonları gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Hatta bazıları antibiyotik direncinden sorumlu genler taşıyor. NYU Genom ve Sistemler Biyolojisi Merkezi'nden genom sıralama sorumlusu Jane Carlton yaptığı yorumda, 'Bu gerçekten bizleri şaşırttı. Gerçekten de paranın üzerinde üreyen mikroplar bulduk' dedi. Henüz yayınlanmamış bu araştırma uluslararası bir sorun olan kirli para sorununu bir kez daha hatırlattı. Rupiden euroya kağıt paralar dünyada en fazla el değiştiren maddelerden birisi. Hijyenistler uzun zamandan bu yana bunun bir salgının kaynağı olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. 23 ülke için özel banknotlar yapan Innovia Security Müdürü Philippe Etienne yorumunda, 'Vücut sıcaklığındaki bir cüzdan bakteri üretme kabı gibi.' dedi. Bazı para uzmanları merkez bankalarının ve devlet hazinelerinin mikrobiyolojiden çok paranın sahtesinin yapılabilirliği ve sağlamlığı konusunda endişe duyduklarına dikkat çekiyor. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 150 milyar dolar yeni banknot tedavüle giriyor. Yarı keten karışımından yapılmış bir ABD doları 21 aydan daha kısa bir süre sağlamlığını koruyabiliyor. ABD merkez bankası bu yıl toplam nominal değeri 297,1 milyar dolar olan 7,8 milyar banknot yapmak için 826,7 milyon dolar harcadı. Paranın sağlamlığını daha da uzatmak için Kanada'dan Butan Krallığı'na kadar bir çok ülke esnek plastik polimer zardan banknot basıyor. Yen para birimlerindeki maddelerin kamu sağlığına etkisini araştıran Avustralya Ballarat Üniversitesi, 10 ülkedeki süpermarketlerden, restoran ve kafeteryalardan aldıkları kağıt paraları test ettiler. Foodborne Pathogens and Disease dergisinde yayınlanan 2010 yılındaki araştırmada her ne kadar bakteri seviyesi ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de polimerden yapılmış paraların üzerindeki bakteri sayısı ketenden yapılmış paraların üzerindeki bakteri sayısından az çıktı. Etienne konuyla ilgili yorumunda, 'Polimerden yapılmış parada önemli olan bu paranın emici özellik taşımaması. Bunun da temizlik açısından yararları var.' dedi. Diğer araştırmacılar da yedi farklı para üzerindeki bakterilerin büyümeleri araştırdı. Antimicrobial Resistance and Infection Control'de yayınlanan araştırma sonucunda bazı mikropların plastik banknotlar üzerinde daha uzun yaşadıkları keşfedildi. İnsan dokunuşu ise sorun yaratıyor. Bakteriler derideki mum tortusundan ve tedavüldeki kağıt paradaki yağdan besleniyor. Araştırmacılar ayrıca kağıt para üzerinde lifli yüzey de keşfetti. Hindistan, Hollanda ve ABD'deki araştırmacı gruplar geleneksel hücre kültürü teknikleri kullanılarak kağıt para üzerindeki bakterilerin yaklaşık 93'ünü izole etmeyi başardı. Londra'daki Queen Mary Üniversitesi'nde görevli mikrobiyologlar 2012'de test ettikleri İngiliz banknotlarının yüzde 6'sında kalın klozetteki miktara eşdeğer bağırsakta enfeksiyona neden e.coli bakterisi buldu. NYU'daki araştırmacılar hücreleri izole ederek mikroskop altında çalışmak yerine yüksek hızlı gen sıralaması ve bilgisayar destekli veri analistleri yaptığından daha fazla türü tanımladı. Deneyde Manhattan'da ismi açıklanmayan bir bankadan geçen yıl alınan 80 adet bir dolarlık banknotlar üzerindeki DNA'lar analiz edildi. Toplamda bu dolarlar 1,2 milyar DNA seğmendi içeriyor. Tüm genetik verileri tutmak için 320 gigabaytlık dijital depo alını kullanıldı. DNA'lar New York'un olduğu gibi çeşit çeşit idi. Bu DNA'ların yarısı insanlara ait çıktı. Araştırmacılar bakteri, virüs, mantar, bitki patojenleri buldular. Hatta şarbon ve difterinin oldukça küçük izlerini buldular. Paraların üzerinde at, köpek ve dahası beyaz gergedan DNA'sı da bulundu. ROBERT LEE HOTZwsj.com.tr
Reklam
Cem Yılmaz'dan +18 Tepkisi!
Başrollerinde Serkan Keskin, Hazal Kaya, Büşra Pekin, Öner Erkan'ın yer aldığı komedi filmi 'İtirazım Var' filmi Cuma günü vizyona girdi. Onur Ünlü'nün senaryosunu yazıp yönettiği 'İtitazım Var' Kültür Bakanlığı tarafından şiddet içerdiği gerekçesiyle 18 yaş altındaki izleyiciye yasaklandı. Filmin yasaklanmasına bir tepki de komedyen Cem Yılmaz'dan geldi. Yılmaz sansüre şu tweet'lerle tepki gösterdi: 'Sinema filmlerine yaş sınırı getiren kurumdan istek yapabiliyomuyuz ? Mesela bana 21 ver 43 ver diyebilirmiyiz ? Ver oradan bana bi 53 ! Onur Ünlü'nün filmi 'İtirazım Var' sinemalarda ...gidin ! 17 iseniz gitmeyin 23 sen bakın çıkın ! 5 yaşındaysanız tek başınıza gidin ! Tv lere seyirci uyarısı...ahlakına uymuyorsa Kemal Sunal filmini yayınlama ! Yayınlarsan bipleme ..Çok akıllıysan kendi filmini yap ! Ok ? BİP TV ! 1999 da gösterimin Dvd sine tekrar bakın yaş sınırı 46 dır ! Öngörü :)'medyatava**https://twitter.com/CMYLMZ/status/457256433470701568****https://twitter.com/CMYLMZ/status/457257576745680896****https://twitter.com/CMYLMZ/status/457262817507540992**
Çin'de Gündem Bu İtfaiyeci!
Çin'de bir restoranda meydana gelen yangında, itfaiye erinin yanan tüpü kucağında çıkarması gündem oldu. Çin'in Vuhan şehrinde belirlenemeyen bir sebepten dolayı restoranda yangın çıktı.Restoran yangınına ise bu görüntüler damga vurdu. İtfaiyeciler yangını söndürmeye çalışırken aralarından biri restoranda patlama meydana gelmemesi için alev almış tüplerden birini kucaklayıp dışarı çıkardı. Ve arkadaşıyla birlikte yanan tüpü söndürdü. Görüntünün internet dünyasında yüzbinlerce kez paylaşılmasının ardından o itfaiye eri meşhur oldu. Kaynak: Zaman
Reklam
Merak Edilen Apple İşte Burada
Bu yıl piyasada olması beklenen bu 'incecik' Apple'ın ilk görüntüleri ilk kez sızmış olabilir!Ne derece Air 2'ye aitler halen belli değilApple firması ürettiği her ürünü ile kendi tarzını yansıtmayı başarmış, farkını ortaya koymuş durumda. Özellikle iPad Air serisi ile ince tablet mantığının sınırlarını zorlamış olması, pek tabii onu bambaşka bir noktaya getiriyor.Bir defa ürettiği ürünlerin genelde devamını da getiren Apple'ın günümüzde en çok beklenen ürünlerinden bir tanesi şüphesiz iPad Air 2. 'One More Thing' isimli siteden sızdırılan yeni görüntülerdeyse, Air 2 modeline ait olduğu iddia edilen ön panel gözler önüne serildi. İki farklı resim olarak yayılan görüntülere yakından baktığımız zaman, ekranın, panele tamamen yapıştırıldığını görüyoruz. Peki, Apple neden cam ekranını, ana kasasına yapıştırma ihtiyacı duysun?Bu sorunun cevaplarının başında, cihazı daha da inceltmek yer alıyor. Tabii bir diğer ihtimal de kasada daha 'uzun' yer açarak, büyük bir pili cihaza eklemeyi düşünmeleri de olabilir... Görüntüler heyecan verici de olsa gerçekten Air 2 modeline ait olup olmadıkları hakkında şimdiden bir şey söylemek yanlış olacaktır. Bilinen tek gerçek, Apple'ın yıl bitmeden önce iPad Air 2 modelini piyasaya süreceği ve bu cihaz üretildiğinde iOS 8 işletim sistemi, yeni jenerasyon A8 işlemci ve Retina ekran ile karşımızda olacağı.
Titanfall Yapımcısı Açıklamalarıyla Şaşırttı
FPS devleri arasında sayılan, hatta çoğu FPS'nin ilerisine gitmeyi başaran Titanfall'un yapımcısı Drew McCoy, geçen günlerde Titanfall ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. İlginç diyoruz, çünkü böylesi başarılı bir oyunun yapımcısının ne kadar mütevazi kalabileceğini bize gösterdi. Titanfall 'un kârı ile ilgili bir soruya bunun cevabını bilmediğini söyleyen McCoy bu cevabıyla herkesi şaşırttı.McCoy tam ifadelerini aktarmak gerekirse: 'Titanfall'un kâr edip etmediğini bilmiyorum. Satış beklentilerini karşılayıp karşılamadığını da bilmiyorum. Çok da umurumda değil.Umurumda olan şey oturup, başında eğlenceli vakitler geçirebileceğim bir oyun üzerinde çalışmaktı. İnsanların severek oynayacağı bir yapım yaptık ve oyunu geliştirmeye devam edecek kadar da kâr ettik. Bence başarı budur. Biz oyunları sevdiğimiz için yapıyoruz ve başka oyuncuların da bizlerle birlikte oynamasını istiyoruz.'Titanfall 'un satış rakamlarının oldukça iyi olduğunu, hatta EA'nin Titanfall 2'nin isim haklarını elinde tuttuğunu da belirtmek gerekiyor.
Reklam
Marquez'den Sürpriz Miras İddiası: Ağustos'da Görüşürüz
Garcia Marquez'in ölümünün ardından Buenos Aires edebiyat çevrelerinde, yazarın ölmeden önce okurlarına son bir roman bıraktığı konuşuluyor Kolombiyalı efsane yazar Gabriel Garcia Marquez 'in ölümü tüm dünyayı yasa boğdu ancak, Buenos Aires'teki edebiyat çevrelerinde Marquez'in ölmeden önce okurlarına son bir roman bıraktığı konuşuluyor. Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, “Ağustos'ta Görüşürüz” başlığı taşıdığı söylenen eseri Garcia Marquez son günlerinde tamamlamış, eğer söylentiler gerçekse kitap ağustos ayında piyasaya çıkacak. Yayımlanmayan kitabı Garcia Marquez son romanında her sene 16 Ağustos günü annesinin mezarının bulunduğu Karayipler’de bir adayı ziyaret eden 53 yaşındaki Ana Magdalena'nın öyküsünü anlatıyor. 28 sene boyunca eşine sadık olan Maria annesinin mezarını ziyaret ettiği bir 16 Ağustos günü kaldığı otelde birisiyle karşılaşır ve geceyi onunla tamamlar. Adam ayrılmadan önce komodine bir bilet bırakarak odadan çıkar. Garcia Marquez'in 1999'da bir konferansta okuduğu fakat asla yayımlanmayan kitabının diğer bölümleri bilinmiyor. Ancak kitabın Ana Magdelana'yı anlatan beş bölümden oluşacağı söyleniyor. 'Her 16 Ağustos günü, Ana Magdalena Bach kendisini annesinin gömülü olduğu mezarlığa götürecek feribota binerdi. Orada taşlarını temizlediği mezarın üzerin birkaç çiçek bırakıp dua okuduktan sonra kendisini eve götürecek gemiye binmeden akşam yemeğinde bir kadeh attığı ve birkaç saat dinlendiği -turizm furyasının yükselttiği daha lüks ve modernlerinin varlığına rağmen hep aynı- otele yönelirdi. 28 sene boyunca hep böyle yaptı, hayatı boyunca sahip olup evlendiği tek adamla yaptığı gibi. Ancak bu son ziyaretinde, buzlu ve sodalı cinini yudumladğı otelinde melez bir kız tarafından söylenen Debussy'nin “ay ışığı” sonatının ezgileri fonda çınlarken, Ana Magdalena'nın gözüne biraz rustik görünümlü utangaç bir adam çarptı ve Ana ikinci kez bile düşünmeye gerek duymadan birlikte bir kadeh içmeye davet etmek üzere adamın masasına yöneldi.”T24
Dragon Age Inquisition'da Sesli Kontrol Özelliği
Bioware son çıkardığı uzay RPG'si Mass Effect 3'e Kinect'in ses komutu özelliğini eklemiş ancak Dragon Age 2 'ye eklememişti. Resmi Xbox Dergisindeki röportajında Mike Laidlaw, Dragon Age: Inquisition'ın dağıtıcı firmasının oyunu, Mass Effect 3'te olduğu gibi Kinect sesli komut özelliği ile piyasaya süreceğini aktardı.Mass Effect 3'te oyuncular sesli komutlar sayesinde takım arkadaşlarına emir verip, yeteneklerini aktif hale getirebiliyor ya da silahlarını değiştirebiliyordu. Inquisition'da ise sesli komut özelliklerinin oyuna nasıl ekleneceğine ve nasıl kullanılacağına dair bir açıklama henüz gelmedi. Mike Laidlaw ayrıca Xbox'ın akıllı telefonlarda bulunan Smart Glass Uygulamasını da oyuna dahil edeceği bilgisini verdi.Dragon Age: Inquisition ilk olarak 2012 yılında 'Dragon Age 3: Inquisition' adı altında resmi olarak duyurulmuştu. Oyunun bu sonbaharda Xbox One, Xbox 360, PS4, PS3 ve PC için piyasaya çıkması bekleniyor. BioWare bu oyun için ek karakter barındıran bir DLC çıkarmayacağını da geçtiğimiz günlerde belirtmişti.
Ne Kadar Zenginseniz O Kadar Çok Yaşarsınız
Para belki aşkı satın alamayabilir ancak görünen o ki yılları satın alabiliyor. Brookings Enstitüsü'nden ekonomist Barry Bosworth yaptığı araştırmada insanların zenginliğinin arttıkça yaşamlarının da bununla doğru orantılı olarak arttığını ortaya çıkardı. Ayrıca rakamlara göre zenginlik arttıkça kadınların yaşamı erkeklerinkinden daha fazla artıyor. Bosworth verileri Michigan Üniversitesi'nin Sağlık ve Emeklilik Çalışmaları bölümünün yaptığı bir anketten elde etti. Ankette 26 bin Amerikalının sağlık ve yaşam süresi inceleniyor. Anket aynı kişiyi her iki yılda bir izlediğinden önem taşıyor. Uzun vadeli çalışmalar kategorisine giren bu anket ile kişilerin yaşamları takip ediliyor. İyi haber her gelirden erkeklerin yaşam süreleri uzuyor. Ancak zenginler için yaşam beklentisi fakir oranlara kıyasla daha hızlı artıyor. Elde edilen verilerden ortaya çıkan bazı detaylar ise şöyle. 1940 yılında doğmuş bir kişiye baktığımızda kariyer hayatının orta noktası 1980'li yıllarda bu kişinin geliri kendi yaş grubu içerisinde yüzde 10'luk üst noktada. Bu kişi 55 yaşına geldiğinde 34,9 yıl daha yani 89,9 yaşına kadar yaşaması bekleniyor. Bu, benzer kariyer yolunu takip etmiş olan 1920 doğumlu kişinin yaşam beklentisinden 6 yıl daha fazla. Yüzde 10'luk en fakirler gurubu içerisinde bulunan erkeklerin 24 yıl daha fazla yaşaması bekleniyor. Bu, 1920 yılında doğmuş olanların yaşam beklentisinden yalnızca 1,5 yıl daha fazla. Hikaye kadınlar için daha farklı. Tüm gelir kategorilerinden 1920 ve 1940 yıllarında doğmuş olan kadınlar erkeklerden daha fazla yaşıyor. Kadınlar için yaşam süresi ve gelir trendleri daha da dikkat çekici. 1940'lı yıllarda doğmuş en zenginler kategorisindeki kadınlar daha uzun yaşarken yüzde 40'lık en fakirler grubundaki kadınların yaşam süresi bir önceki nesle kıyasla geriliyor. Bosworth konuyla ilgili yaptığı yorumda, 'Verilerin sonucuna baktığımızda yaşam artık kadınlar için hızla iyileşmiyor. Sigara içmek bunların bir nedeni olarak duruyor. Sigara içmek, düşük gelirli kadınlar arasında daha yaygın bir durum.' dedi.   JOSH ZUMBRUN | WSJ
Reklam
85.000 Filmlik Pathe Arşivi Youtube'da
20- yüzyıl belgesel ve aktüalite filmlerinin en büyük toplayıcısı Pathe, 85.000 filmlik arşivinin her bir parçasını bundan birkaç gün önce Youtube'a yükledi. 1896 - 1976 arası, neredeyse 100 yıl içerisinde dünya üzerinde olup bitmiş her şeyi izleyip öğrenebileceğimiz filmler sıraya girmiş bizleri bekliyor. Her ne kadar 85.000 film izlemeye bir ömür yetmese de, izlemeye karar vermek de bir nevi yolun yarısıdır. Play Tuşu
Kapalı Gişe Oyunlara Karaborsa Önlemi
Ankara Devlet Tiyatrosu, 'Bir Deli'nin Hatıra Defteri', 'Çalıkuşu', 'Sarı Naciye' ve 'Kösem Sultan' gibi rağbetin yoğun olduğu oyunları herkesin izleyebilmesi için bir dizi önlem aldı. Ankara Devlet Tiyatrosu, rağbetin yoğun olduğu 'Bir Deli'nin Hatıra Defteri', 'Çalıkuşu', 'Sarı Naciye' ve 'Kösem Sultan' gibi oyunların biletlerinin karaborsaya düşmesini önlemek amacıyla kimlik kartı ile satış uygulaması başlattı.  Ankara DT Müdürü Şekip Taşpınar, AA muhabirine 1 Ekim'de 9 sahnede, 8 yerli oyunla sezonu açtıklarını, DT tarihinde ilk kez Çehov ve Shakespeare haftaları düzenlediklerini ve bu çerçevede 30 bin seyirciyle buluştuklarını belirtti.  İzleyicilerden gelen şikayet ve talepleri değerlendirdiklerini kaydeden Taşpınar, 'Şu anda Çalıkuşu'na, Sarı Naciye'ye, Kösem Sultan'a ve Bir Delinin Hatıra Defteri'ne yer bulamıyor seyirci. Gece 12'de gişelerde kuyruk var bu oyunlar için' dedi.  Seyirci sayısı yüzde 6 arttı Ankara DT oyuncularından Erdal Beşikçioğlu'nun 'Bir Delinin Hatıra Defteri'ni 2008'den beri kapalı gişe oynadığını vurgulayan Taşpınar, 'Sanatseverler, oyuna bilet bulmak için her yolu deniyor. 10 liraya satılan oyunun biletleri karaborsada 150-200 liraya kadar çıkıyor. Biz de karaborsaya dur demek için tarihimizde bir ilke imza atarak, bilet satışına 'aynı kişi oyunu bir kez izleyebilir, bunun için de nüfus cüzdanı ve telefon numarası ibraz edilmelidir' şartı getirdik. Bu, Bir Deli'nin Hatıra Defteri'ni izleyenler eser sahnelendiği sürece bir daha bilet alamayacak anlamına geliyor' diye konuştu.  Taşpınar, bir grup tarafından biletlerin toplu olarak alındığı daha sonra da internet üzerinden bazı sitelerde karaborsa satıldığı şikayetleri üzerine harekete geçtiklerini bildirerek, şunları söyledi: 'Biletlerin satıldığı sitelerle temasa geçerek buradan satış durduruldu ancak sorun tam olarak çözülemediği için kısa süre önce de kimlikle bilet satışı uygulaması başlattık. Yine bir kişiye dört bilet satıyoruz fakat karaborsacılar ailecek çalışıyorlar. Her defasında başka kişi geliyor bilet almaya. Ufak tefek böyle yine karaborsada satış görüyoruz, önlüyoruz, önlemeye çalışıyoruz ama seyirci de inanılmaz. Karaborsada bileti görüyorum, ben fark ediyorum ama bir anda satılıyor, yok oluyor. İnsanlar pahalı olmasına rağmen alıyor. Bir Deli'nin Hatıra Defteri için DT çalışanlarının gişeden bilet almaları bile yasak. Bu sezon eser daha fazla sahneleniyor ancak seyirci sayısı limitli 150 kişiden fazla alamıyoruz'. Bu sezon daha fazla yerli eserle temsil vermeyi tercih ettiklerini vurgulayan Taşpınar, tiyatroseverlerin de beğenilerini koltukları doldurarak gösterdiğini ifade etti.  Taşpınar, bu sezon geçen yıla kıyasla seyirci sayısında yüzde 6 artış yaşandığını sözlerine ekledi.  ŞENAY ÜNAL/AA
Reklam
Yeryüzünün İlk 'Penisli' Dişisi
Brezilya'da 'penisli' bir dişi böcek türü keşfedildi. Uzmanlar yeryüzünde karşı cinsin üreme organına sahip ilk hayvan örneğinin bu olduğunu söylüyorlar. Neotrogla denilen türün dişisi sertleşme özelliğine sahip üreme organına, türün erkeği ise vajina benzeri bir üreme organına sahip. Dişi, ginosom adı verilen penis benzeri organıyla erkeğin vajinaya benzeyen organına girerek sperm emiyor. Current Biology adlı dergide yayımlanan araştırma raporuna göre Neotroglalarda dişinin daima üstte olduğu çiftleşme dikkate değer bir süre -40 ila 70 saat- devam ediyor. Raporun yazarı Japonya'nın Hokaido Üniversitesi'nden Kazunori Yoshizawa, 'Cinsiyet rolü değişikliği bir çok başka hayvanda daha önce bulunmuştu ama üreme organlarının ters olduğu ilk örnek Neotrogla' diyor. Böcekler Brezilya'nın doğusundaki bir mağarada bulundu ve bu özellikler Neotrogla familyası içinde dört ayrı türü kapsıyor. Dişinin ginosom adı verilen penis benzeri organı erkeğin içine girdiğinde şişiyor. Organın içindeki dikenler sayesinde iki böcek birbirine yapışıyor. Bu olağanüstü rol değişikliğinin, böceklerin yaşadığı mağara ortamındaki besin yetersizliği sonucu gelişmiş olabileceği düşünülüyor. Çiftleşme dişiye erkeğin vajinasından sadece sperm değil, besleyici değeri yüksek diğer sıvıları da emme imkanı veriyor. O nedenle çiftleşme ne kadar sık olursa dişi o kadar beslenmiş de oluyor. Bu tuhaf türün incelenmesi türlerde cinsel organların evrimi, bilim insanlarına cinsler arası çelişki ve çatışmalar konusundaki tezlerin test edilebileceği yeni alanlar açıyor. Japonya'daki Keio Üniversitesi'nden Yoshiitaka Kamimura 'O kadar seks rolleri değişimi görülen hayvan arasında neden sadece Neotrogla'da dişi penis geliştiğini açıklayabilmek önem taşıyor' diyor. Bunu yapabilmek için önce laboratuarda yeterli sayıda böcek üretmeleri sonra deneylere girişmeleri gerekecek.BBC Türkçe
Bakan Elvan: 'Gerekirse www’den Çıkar ttt’yi Kurarız'
Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, sosyal medyanın hukuka uygun zemine kavuşmaması durumunda Türkiye'nin kendi adresini kullanabileceğini söyledi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, sosyal medyanın uluslararası hukuk kurallarına kavuşmaması durumunda, Türkiye’nin kendi alan adresini oluşturmayı düşünebileceğini söyledi. Hürriyet'in haberine göre Elvan, bu konuda sadece Türkiye’nin değil, bir çok Avrupa Birliği ülkesinin de çalışması olduğunu söyledi. Elvan, TBMM’deki sohbetinde, yasal alt yapı eksiklikleri nedeniyle Twitter yönetimi ile Türkiye arasında yaşanan krizin, yarattığı yeni tartışmaları gündeme getirdi. Elvan, Türkiye’nin kendi alan adresini oluşturmasının da tartışılan konular arasında olduğunu belirterek, şunları söyledi: SOSYAL MEDYA ANAYASASI “Sosyal medyanın denetimsizliğini gidermek için uluslararası bir ortak konvansiyon oluşturulması durumunda, sorunlar da çözülecektir. Sosyal medyanın kaynak adresi sadece ABD şirketleri. Dolasıyla, Almanya ve Fransa’nın başını çektiği AB ülkelerinin de bundan kaynaklı sorunları var. Bu ülkelerin ABD ile sıkı görüşmeleri var. BM ilkeleri gibi sosyal medyanın da tek bir uluslararası kural metni olması gerekir. Aksi durumda, ülkeler daha güvenli olmaları nedeniyle kendi alan adreslerini oluşturabilirler. Bu uzun süreden beri tartışılıyor. ‘www yerine ‘ttt gibi bir sistem kurulur. Türkiye ve diğer ülkeler kendi alan sistemlerini kurabilir. Bu ülkelerin internet sistemlerini birbirinden koparır. Ülkelerin birbirlerinin sistemlerine ulaşmaları zorlaşır. Bu tartışmalı bir konu.” Edinilen bilgiye göre, Türkiye, sosyal medya ile ilgili uluslararası bir konvansiyon oluşturulmasını istiyor. Bu konvansiyonda sosyal medyaya ilişkin kuralların yer alması gerekecek. Ülkelerin ve şirketlerin hangi kurallara uyacakları olacak. Bir nevi sosyal medyanın anayasası gibi olacak. Böylece facebook, twitter gibi firmalar ile yaşanan sorunlar ortadan kalkacak. Ülkeleri ve şirketleri bağlayıcı kurallara herkes uymak durumunda kalacak. Finans Global
Reklam