“Eşimle ilişkimiz hep tartışmalı, eşim her zaman küçük şeylerden tartışma çıkartır. Ben ise sürekli onu mutlu etmek için aşırı fedakarlıklar yapmaya çalışırım. Cinsellik konusunda da ne severse yapmaya çalışırım. Onun mutluluğu benim için çok önemli. Ama son zamanlarda benden uzaklaştığını net şekilde anlayabiliyorum. Sürekli tartışmalardan bıktığını ve cinsel olarak etkilenmediğini söyleyip dururdu. Ama her tartışmamızın konusu ise onun eve alkollü ve geç gelmesi, evin sorumluluklarıyla ilgilenmemesi, çocukların ihtiyaçlarını bilmemesiydi. Ama bunlarında hep suçlusu ben oldum. Neyse, bir gün eve geldiğimde eşim duş alıyordu. Dünden beri eve gelmeyip, gece sarhoş dışarlarda gezmişti. Biz de çocuklarla babasının gelmesini bekledik ama o ertesi gün geldi. O duştayken telefonunu açık unutmuş ve mesaj geldiğinde ister istemez baktım. Normalde evliliğimiz boyunca böyle bir şey yapmadım ama ne tesadüf ki evren buna beni sürükledi. Mesaja üstten azıcık baktım, 'aşkım dün gece…' ile devam ediyordu. Önce bakmamalıyım, onun kişisel telefonu düşüncesine kapılsam da bakma ihtiyacı hissettim çünkü geçmişte beni sürekli yalancılıkla, kafada kurmakla suçladığı için bu şansımı kaçırmamalıydım. Mesajda ise 'Aşkım dün gece çok güzel seviştim, bu anı tekrar yaşamalıyız.' yazıyordu. Başıma kaynar sular döküldü. Çığlıklar attım. Eşim hemen geldi ve benimle tartışmaya başladı. İlk yalanı, arkadaşı ortamdan kız çıkarmış, şarjı bitince onun numarasını yazmış falan ama unuttuğu şey ben bir de onun galerisine baktım. Orda bu kadınla çekildiği fotoğraflar var. Suçunu yalandan kabul etse de bunun sebebinin ben olduğunu sıralamaya başladı. Neymiş onun dediklerini yapmıyormuşum, sürekli kavga çıkartıyormuşum, güzel sevişemiyormuşum, ara ara hasta olduğum için onu reddediyormuşum” yani kısacası aldatmasına 'ben!' teşvik etmişim. Günlerce aylarca hem beni hem ailemi ikna etmeye çalışsa da bu yaraya daha fazla katlanamayıp ayrılmaya karar verdim. Aldatmasına iten ben olmadım, ben hep konuşmak istedim fakat o bu konuda çok başarısızdı. Bugün geçmiş tartışmalarımızı düşündüğümde anladım ki eşim bu konuda değil her konuda üste çıkıp haklı çıkmanın yolunu bulmaya çalışmış. Gerçekten kafamı karıştıran korkunç bir taktiği var. Her zaman kendimden şüphe duymama sebep oldu.”
Benim size önerim narsistle haklılık savaşına girmemek. 'Hakkımızı da savunmayalım mı?' dediğinizi duyar gibiyim. Çok haklısınız ama narsist, inandığına şartlanmış ve sonsuz bir şekilde ona inanıyor. Narsistle 2+2=4 deseniz dahi, o 5 olduğuna inanıyorsa ne yaparsanız yapın ikna edemezsiniz. Çabanız sadece sizi yiyip bitirir, enerjiniz tükenir ve zamanla bitik bir hale bürünürsünüz. O yüzden bir kez açıklayıp çekilin. Anlasa da anlamasa da aynı şeyleri tekrar edip durmayın.
Önemli not: Yazımız bilgilendirme ve farkındalık amaçlı olarak hazırlanmıştır. Hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılamaz. Tanı ve tedavi gerektiren durumlar için lütfen hekimlere başvurunuz. Yazıda yer alan vaka öyküleri gerçek vakalardan ve birkaç vakanın birleşimi esinlenilmiş kurgusal öykülerdir. Vaka öykülerinde hiçbir şekilde bir kişiye ait tanımlayıcı bir bilgi yer almamaktadır.
Online terapi için Instagram hesabıma mesaj atabilirsiniz.
Instagram
Youtube
X
Tiktok
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio