Ünlü İç Mimardan Tasarım Stilleri
Ünlü İç Mimardan Tasarım Stilleri
COUNTRY STİLİ
Katı ve donuk
mekanlar , aile portreleri ve sıcak renkli peyzaj resimleri, halı ve
porselenlerle harmanlanıp pırıldamaya başladı.
Bu evlerde doğayla
bütünleşmek artık önemli bir unsur haline gelmiştir.
Country trendleri
globalleşti, American Country, Fransız Country hatta African Country tarzları
da tanımlanıyor artık!Country, kasvetli ve tozlu değil! Country yaşlanmıyor,
bir bakıyorsunuz beyaz bir elbise giymiş yalın, bir bakıyorsunuz bir apartman
dairesi bahçe etkisi veriyor.Önemli olan konfor hissini yakalamak, yastıklı
rahat kanepeler, bakımı kolay zeminler (taş büyük boylarda hatta asimetrik
döşeme, ham görünüşlü parkeler) dokulu duvarlar, mobilyalarda ahşap (boyalı
olsa da mutlak damarları gözükmeli) ve olmazsa olmaz kitaplar/aksesuarlar.
CAZZİMORE STİLİ
Cazzimore stili
ilhamını tarihi dönemlere ait antika eserlerin günümüze kazandırılması
noktasında yıpranmış ve harab olmuş mobilyaların (masa,sandalye, koltuk, vitrin,konsol ve dekoratif antika akseusarlar gibi) bilir kişi tarafından revize
edilerek mekanlarda kullanılan bir stildir. Bu stil ağırlıklı olarak classic
tarza yakınlığı ile ön plandadır. Cazzimore stili, Cazzimore Antique Luxury
Design şirketinden adını almış olup kurucusu olan İç Mimar Çağıl DUMAN
tarafından revize edilen antika mobilyaların tarza dönüştüğü bir stil haline gelmiştir.
ART DECO STİLİ
Biraz eski biraz
yeni...Bol renkli, çokça geometrik, insanda hayata bağlanma dürtüsü uyandıran
bir stil Art Deco.İlhamını; güneşin doğuşundan, çiçekler, tüyler ve danseden
kızlardan alarak iç mekanlarımıza onların coşkusunu getirmeyi amaçlamış.
Modernizmin cazip ama
soğuk yüzünü yumuşatarak formda, dokuda, malzemede ve mekanda özgür keşiflerin
buluşma noktası, deyim yerindeyse, “tasarım cazı” olarak sahneye çıkmış.Tıpkı
caz gibi detayda komplike, fakat bütünde dingin, kişisel iç dünyamıza hitap
ediyor.Stilize edilmiş floral desenler, kübist akımın etkisiyle doğan üç
boyutlu görüntüler, geometrinin yoğun kullanımı ve geçmişle geleceği buluşturan
formlar Art Deco’nun ilk akla gelen özellikleri arasında.
BAROK STİLİ
“Barok” İtalya’da
doğmuştur. “Barocco” Portekizce’de “tam yuvarlak olmayan inci” anlamına
gelir.Zaten sonraları “S” ve “C” kıvrımlarının da doğuşuna neden
olacaktır.Heykel, mimari, mobilya ve resimde kullanılan bu “üslup”ta iki şey
çok önemlidir: “klasikçiliğe tepki ve deformasyon”Çoşku, şaşaa ve hareket, güç
gösterisi, boyut büyüklüğü, süsleme fazlalığı, statü, abartı ve görkem “temel
noktası”dır.
Barok Fransa’da
gerçek kimliğini bulmuş ve belirgin farklı özellikler taşıyacaktır. koltuklar
deri, goblen, ve saten gibi malzemelerle kaplanır ve finishing olarak saçak,
kabara ve kordonlarla bitirilirdi.Yataklar genelde kumaş, sabit döşemeli,
gösterişli ve kübik olup, ahşap daha kullanılmamaktadır.
ETNO-MODERN STİLİ
Etno-modern olarak
adlandırılan dönem, klasik çağın koşullarında bir kez daha tekrarı gibi.Kendi
kültürünü diğer ülkelerde sürdüren ve etnik-otantik öğelerle bezeyen batı
dünyası şimdi onları kendi dünyasına sokarak değişime devam ediyor.Burada
aranması gereken global kültürü ve teknolojik olanakları kullanarak,
coğrafyanın gereklerinden planlama ve malzeme olarak istifade etmek, yapıya
samimi bir kimlik kazandırmak ve diğer sanatsal disiplinlerle birlikte yaşam
biçimi haline getirmektir.
“Bir çiçek açsın,
binlerce fikir yaşasın” etno-modern anlayışın manifestosu oldu.
FENG SHUI STİLİ
Feng shui’de en
önemli nokta, evinizin hiçbir bölümünün dağınık ve kalabalık olmaması.Sorun
olan bölümünüzde düzenlemeler yaparak yaşamınızın o bölümünde mutluluğu ve
başarıyı yakalayabilirsiniz.Avize taşı, ışıklandırma hangi bölümünüzde
karanlıksa size çözüm olabilir.
Feng shui bir tarz
değildir.Bir yaşam tarzıdır.Siz tarzınıza karar verin, tarzınızı yaratırken
Feng Shui’nin kurallarından yararlanın.Feng Shui’yi kurallarla değil,
sezgilerlede hissedebilirsiniz.Mesela bir mekana girdiniz zaman mekan sizi
çekiyor ise bu mekanda pozitif bir enerji vardır.Bu da gösteriyor ki,
sezgilerinizle pozitif enerjiyi yakalamışsınızdır. Önemli olan işyerinize evinize
bahçenize girdiğiniz zaman huzuru yakalamanız.Yaşamınızda da mutluluğu ve
başarıyı....
KOLONYAL
Renkler,ağırlıklı
olarak doğada hakim olan toprak ve ağaç tonlarıdır. Malzemelerin
doğallığı,çeşitliliği,yerli halkın ruhu ile birleşerek kolonyal stile sıcaklığıkazandırdı
ve bugün vazgeçemediğimiz bir tarz haline geldi. Örnekvermek gerekirse, bugün
hepimizin evlerine sıcaklık katan hasır sepetler,bambu objeler,rattan
mobilyalar ve renkli seramikler bunlardan birkaçı.....
MİNİMALİZM
Bugün mekanlarda,
mobilyalarda, aksesuarlarda gördüğümüz geometrik şekillerin basit ritimlerle
bir araya getirilmesine dayanan minimalizm Amerika Birleşik Devletleri’nde
1960’lı yılların başında ortaya çıktı.Çıkış noktasının “gösteriş”e bir karşı
tavır ve yaratıcının kişiliğini apaçık ortaya koymayan material, form ve
prosedür arayışları olduğunu söyleyebiliriz.Pek çok gözlemci ortaya çıkan bu
eserleri ulaşılmaz, daha da kötüsü tekdüzelik ve sıkıcıklıktan neredeyse yorgun
düşmüş olarak yargılamışlardır.
Minimalistler estetik
düşünce sınırını denenmemiş fikirlere doğru itmişlerdir. Belkide geçtiğimiz
yüzyılın en karşı koyulmaz “multidisipliner” estetik anlayışı diyebileceğimiz
minimalizm bu günde yankılanmaya devam etmekte ve sanat, tasarım ve kültür
alanlarında geleceği göstermektedir.Minimalist olarak tanımlayabileceğimiz pek
çok eser minimalizm ve maximalizm olarak adlandırdığımız iki zıt olgunun ya da
formun birbirleriyle olan dialektik etkilenişiminden doğmuştur.Minimalist
olarak adlandırabileceğimiz sanatçıların tümü de bu geleneğe bağlı kalarak,
belki sıra dışı diyebileceğimiz sonuçlar çıkartmışlar ve bunu her seferinde
mükemmel sanat yapıtları yaratarak başarmışlardır.
Az çoktur…
minimalizmi anlatan en iyi cümledir.
ORIANTALIZM
Bursa çatmaları ahşabın
üstünde TV dolabı oluyor. “çintemani” desenler bardakların üzerine, halılara,
keçelere taşınıyor, keçeler kara çadıra nispet otağa dönüşüyor.Cami
kapılarından esinlenip deriden perdeleri iç mekanlara taşınıyor.
İşte bu böylece sürüp
gidiyor, orientalizmde...
POP ART
Tüketim ve üretim
toplum düzenini yeniden üretirken kendine ait görsel kültürleri geliştirmiş ve
1950 ve 60’larda Londra ve New York metropollerinde Pop Art sanat akımı
doğmuştur.Felsefesi ve soyut dışavurumculuğun “sıkıcı ciddiliğine” tepki olarak
geliştirdiği “gerçekçi görsel ifadesiyle” 60 ve 70’lerde dekorasyonu, 70 ve
80’lerde de endüstriyel tasarımı etkilemiştir.Sıradan insanların görsel kültür
ve zevklerini oluşturan çizgi romanlar, televizyon, Hollywood filmleri,
hamburger, hotdog, pastalar, kekler, kolalı içecekler, buzdolapları, arabalar,
otoyollar ve benzin istasyonlarından beslenen pop art, tüm bu ticari ve
gündelik öğelerin yüksek sanat olabileceğini gösterdi
RETRO
Retro akımı aslında
daha geniş bir anlam ve süreci işaret etse de günümüzde algılanan şekli
70’lerin form ve renklerinin günümüz tasarımlarında yeniden yorumlanması
gibidir.Böyle algılamak gayet doğaldır; zira yakın geçmiş olarak ne 60’larda ne
de 80’ler de ortaya kayda değer karakteristik bir formsal çeşitlilik
koyulamamıştır. Mobilyalarda da aynen desenlerde olduğu gibi yuvarlak
hatlar geometrik ve amorf formlar hakim.
Bu tarzda parlak ve canlı renkler
kullanılıyor.Genellikle malzeme yüzeyleri de parlak olduğu için (polyester
cilalar, fiber ve rugan gibi) renkler daha canlı ve dikkat çekici hale
geliyor.Örneğin turuncu, şeker pembesi, kırmızı ve cam göbeği, mavi en çok
rastlanan retro renklerden... desenler daha birbiri içine geçmiş
formlardan oluşuyor.Duvar kağıtlarında canlı desenlerin ve renklerin yanı sıra
doku farklılıkları da görmek mümkün.Kadife, sim, rugan gibi...
RUSTİK
Bu tarzda ise kırsal ve köy dekoruna bir dönüş olduğunu
belirtebilirim. Günümüz evlerine baktığımızda rustik tarzın uygulandığı
odalarlarda doğallık hakim. Hakim olan bu doğallık, ahşabın hakimiyeti ile
sağlanmakta. İşlenmemiş ahşaplar da rustik ev dekorasyonu tarzının
vazgeçilmezidir. Eskitme mobilyaların rustik tarz için tercih edildiğini
de belirtebiliriz.
Ünlü İç Mimardan Tasarım Stilleri
CAZZİMORE STİLİ
Cazzimore stili ilhamını tarihi dönemlere ait antika eserlerin günümüze kazandırılması noktasında, yıpranmış ve harab olmuş mobilyaların (masa, sandalye, koltuk, vitrin, konsol ve dekoratf antika akseusarlar gibi) bilir kişi tarafından revize edilerek mekanlarda kullanılan bir stildir. Bu stil ağırlıklı olarak Klasik tarza yakınlığı ile ön plandadır. Cazzimore stili, Cazzimore Antique Luxury Design şirketinden adını almış olup kurucusu olan İç Mimar Çağıl DUMAN tarafından revize edilen antika mobilyaların tarza dönüştüğü bir stil haline gelmiştir.
Yorum Yazın