Görüş Bildir
Haberler
Roboskili Aileler: 'Takipsizlik Değil Vicdansızlık Var'

Roboskili Aileler: 'Takipsizlik Değil Vicdansızlık Var'

Onedio Medya
07.01.2014 - 16:03 Son Güncelleme: 07.01.2014 - 17:23
İçeriğin Devamı Aşağıda

Roboskili Aileler AİHM'ye Gidiyor

Uludere'nin Irak sınırında 2 yıl önce 34 kişinin öldüğü hava operasyonunu soruşturan Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın takipsizlik kararı vermesine aileler sert tepki gösterdi. Aileler,f konuyu AİHM'ye götüreceklerini söyledi.

Operasyonda oğlu Erkan Encü'yü kaybeden ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'nın açılışı sırasında bir araya gelen Felek Encü, karara sert tepki gösterdi. Encü, 'Başbakanla görüştüğümüzde bize söz vermişti.'Failleri bulacağız' demişti. Bir grup toplantısında da, 'Roboski olayı Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmaz' diyordu. ne oldu da bugün bu karar verildi?' dedi.

Olayda oğlu Serhat Encü'yü yitiren Halime Encü de, 'Haberi alır almaz bir kere daha yüreğimiz acıyla doldu. Hiç mi vicdanları yok. Bu devlete, bu adalete lanet olsun. İşlediklerin katliamın hesabını veremeyecekleri için dosyayı kapatmak istiyorlar' diye tepkisini dile getirdi.

Dosyayı askeri savcıya sevk etmeleri bile skandal bir karardı. Bir an evvel dosyamızı bize versinler. Biz AİHM'ye götüreceğiz. AKP hükümetinin adaleti yok. Biz adaletin olduğu yerlerde hakkımız arayacağız. Kendileri işlediği için kapatmak istiyorlar. Yeter artık bu katliamın üstünü kapatmak için uğraşmasınlar' dedi.

Operasyonda ölen Cemal Encü'nün annesi Hazal Encü, kararı öğrendikleri andan beri ağladıklarını belirterek, 'Bu sabah 34 kez daha bizi katlettiler' dedi.

Operasyonda ölenlerden Hamza Encü'nün annesi Kadriye Encü ise tarifsiz acılar yaşadıklarını ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi.

Aileler, olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını söyledi.

'FAİLLER AKLANMAYA ÇALIŞILIYOR'

Olayın ardından Uludere'nin Gülyazı Köyü'ne yerleşen insan hakları savunucusu İbrahim Yaylalı ise, olayın faillerinin aklanmaya çalışıldığını öne sürdü. Yaylalı, Meclis komisyonunun çalışmalarından sonra da olayın kapatılmaya çalışıldığını söylediklerini hatırlatarak şöyle konuştu:

'Katliamcı cellattan adalet beklenemez. Aileler ve biz dostlarını bu tür kararlarla ve açıklamalarla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama çok iyi bilsinler ki nafile bir çabanın içerisindeler. Biz iki yıllık mücadelede fiili olarak, ailelerin direnişi ve adalet arayışı, bir yandan da aklama sürecinin şahitliğini yaptık. Biz başından itibaren bölgenin de tecrit altına alınmaya çalışıldığına dikkat çektik. Şimdi bu karara karşı tüm duyarlı kesimleri ayaklanmaya, ve katliamın sorumlularından hesap sormaya çağırıyorum.' 

DHA

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/turkiye/rob...

Uludereli Aileler: Biz Mücadelemizi Sürdüreceğiz

Cihan Haber Ajansı’nın telefonla ulaştığı Uludere ailelerinden Abdurrahman Ürek, 28 Aralık 2011’de yapılan bombardımanda 16 yaşında olan oğlu Yüksel Ürek’i kaybettiğini söyledi. Savcılığın verdiği takipsizlik kararını üzüntüyle karşıladığını söyleyen Abdurrahman Ürek, davalarından vazgeçmeyeceklerini ve mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Abdurrman Ürek, 'Dünya ve Türkiye herkes biliyor ki 28 Aralık 2011’de bizim çocuklarımız öldürülmüştür. 2 biton mazot için gitmişlerdi. O da 50 lira yapıyor. Bunun neresi kaçakçılık oluyor. Bir ayakkabı kutusundan binlerce dolar ve Türk parası çıkıyor asıl bu kaçakçılıktır. Ben bütün Türkiye’ye sesleniyorum söylesinler hangisi kaçakçılık oluyor. 50 lira kaçakçılık ise binlerce ton bomba ile 34 çocuklarımızı bombardımanla öldürmesini ben lanetliyorum. Savcının bombardımana kararsızlık vermesi kabul edilebilir bir şey değil. Bombardıman yapıldığında herkesin haberi vardı bunu bilinçli yaptılar ve bunun failleri de bellidir. Bu insan namına yapılmış bir şey değildir. Karar vicdansızlıktır, bize yapılan bir haksızlıktır. Biz direne direne mücadelemizi sürdüreceğiz. Zamanı geldiğinde failleri yargı önünde hesap verecektir. Tepkimizden geri dönmeyeceğiz. Biz çocuklarımızı para pol için satmayız.' diye konuştu.

Konuya ilişkin Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de 'Verilen karar, hukukun ve adaletin katledilmesi anlamındadır. Bu kararın herhangi bir hukuki dayanağı değildir. Hukuk mevcut değildir. Kürtlerin adalete olan güveni yok edildi. Adalete kalan güven kırıntıları da yok edildi. Bundan sonra uluslararası hukukta haklarını arayacaktır. Bu karar Türkiye’nin yargı sisteminin bittiğinin işaretidir.' dedi.

CİHAN

Kaynak: http://www.haber3.com/uludereli-ailel...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0