‘Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’ Sahiplerini Buldu
Bu yıl 17’ncisi düzenlenen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri Yarışması’nda kazananlara ödülleri bugün verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek salonunda düzenlenen etkinlikle ödüller sahiplerine verildi.
Jürisini, Ahu Özyurt, Belma Akçura, Celal Başlangıç, Elif Ilgaz, Elif Yılmaz, Fikret İlkiz, Göksel Göksu, Hüseyin Aykol, Kanat Atkaya, Mehmet Güç, Mete Çubukçu, Murat İnceoğlu, Muzaffer Özkurt, Nazım Alpman ve Neşe Düzel’in oluşturduğu Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, bu sene geçen senelerden farklı olarak iki ‘Jüri Özel Ödülü’ verdi.
Metin Göktepe’nin doğum günü olan 10 Nisan tarihinde verilen ödüller öncesinde Gazeteci Ragıp Duran, Akademisyen Esra Arsan ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’in konuşmacı olarak katıldığı ‘İktidar kıskacında medya’ isimli bir panel düzenlendi.
MEDYA ÜZERİNDEKİ BASKI DEĞİŞMEDİ
Panelde ilk olarak konuşan Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, Metin Göktepe’nin öldürüldüğü zaman ile bugün arasında aslında çok büyük fark olmadığını belirtti. Basın üzerindeki baskıların hala devam ettiğini ifade eden Zeyrek; “Baskı araçları sadece iktidar ile sınırlı değil. Onların ulaşabildiği her yerden geliyor. Bir mahkeme kararını yazdığınızda yargı kararını etkileme suçlaması ile yargılanabiliyorsunuz. 301.maddenin gazeteciler üzerindeki baskıları olduğu gibi duruyor” şeklinde konuştu. Gazetecilerin ‘gizliliği ihlal’ suçlaması ile oldukça fazla karşılaştığını hatırlatan Zeyrek, “Bizim görevimiz halkın haber alma hakkını yerine getirmek. Halkın haberinin olmadığı olayların çoğunluğu ise zaten gizli kapılar ardından gerçekleşiyor. Bizim bunları bulup ortaya çıkarmamız hala büyük baskılar ve davalar ile karşılaşmamıza neden oluyor” dedi. Bu baskıların devletin kıskaçları olduğunu aktaran Zeyrek bir de bunların dışında iktidardan iktidara dozu değişen baskılar olduğunu ve bunun bazen bir telefon ile bazen de medya sahiplerinin değiştirilerek gerçekleştirildiğini belirtti. Zeyrek son olarak ise yeni dönemde ortaya yeni ‘gazetecilerin’ çıktığını ve bunların meslektaşlarını baskı altına almaya çalıştığını vurguladı.
HER ÜLKE LAİK OLDUĞU GAZETEYİ ÇIKARIR
Gazeteci Ragıp Duran ise konuşmasına ünlü Fransız gazetesi Le Monde’nin kurucusu Hubert Beuve-Méry'nin ‘her ülke layık olduğu gazeteyi çıkarır’ sözüne atıfta bulunarak başladı. Star Yeni Akit ve Sabah gibi gazetelerin ancak bu ülkede çıkabileceğini aktaran Duran aynı şeyin gazeteciler içinde geçerli olduğunu söyledi. Kendisinin Hürriyet’te çalışırken önemli bir köşe yazarının yazısını İngilizceye çevirerek Times gazetesine okur mektubu olarak gönderdiğini aktaran Duran o yazının mektup olarak bile yayınlanmadığını belirtti. Ortaya çıkan tapeler ile birlikte ‘gazeteciler’in gerçek yüzlerini gördüklerini ifade eden Duran, Başbakan ve patron önünde eğilip bükülen gazetecilerin Avrupa’da Gazeteciler Cemiyetinde bile ihraç edileceğini söyledi. Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye tarihinde bir direniş ve mücadele geleneği olduğuna dikkat çeken Duran, Yunus Emre’den, Metin Göktepe’ye oradan Gezi’ye, umutlarının bu direniş geleneğinde olduğunu söyledi.
KAMUDA BİR İKTİDARA İNANMA SÖZ KONUSU
Akademisyen Esra Arsan ise özellikle Gezi Direnişi ve 17 Aralık sonrası gazeteciliğe dair ortaya çıkanların, gazeteci olmak isteyen gençleri olumsuz etkilediğine dikkat çekerek gençlerin kendisine ‘hocam biz neden gazeteci oluyoruz? Baksanıza zaten gazetecilik yapılmıyormuş’ dediğini aktardı. Medya İktidar ilişkisinin yapısında önemli değişikler olduğunu söyleyen Arsan “Gücün nasıl algılandığına dair kavram farkları var. Kamu ve halkta bir iktidar sevicilik mevcut durumda. Kamu gerçeği öğrenme ile iktidara güvenme arasındaki karşıtlıkta iktidarı seçiyor. Bir tarafta ülkeyi 5 yıl yönetecek olan ‘patrona’ hiçbir şey denmemesi gerektiğini düşünen bir kitle ve halk var diğer tarafta ise Gezi’de ve Berkin Elvan’ın cenazesinde sokağa çıkan bir halk var” dedi. Arsan bu ikilemde basının rolü olduğuna da vurgu yaptı.
Yapılan panelin ardından ise Metin Göktepe Gazetecilik ödülleri 17. kez sahiplerini buldu.
Ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Evrensel Kültür Dergisi Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu ödül alan gazetecilerin Metin Göktepe gazetecilik ödüllerine değer kattığını, Metin Göktepe Ödüllerinin de gazetecilere değer katacağını dile getirdi.
HABER DALINDA ÖDÜLÜ İDRİS EMEN ALDI
Bu sene ‘yazılı haber’ dalında ödül 29 ve 30 Eylül 2013 tarihlerinde Radikal gazetesinde yayımlanan ‘Çocuklarımızı kurtarın/Artık çok geç dönemem’ başlıklı haberiyle İdris Emen, Gazeteci Deniz Zeyrek’in elinden aldı.
GÖRÜNTÜLÜ HABER DALINDA ÖDÜLÜ EZGİ CANKURTARAN ALDI
‘Görüntülü haber’ dalında ise ödülü CNN Türk’te 28 Şubat 2014 tarihinde yayımlanan ‘Dilan Alp marjinal değilmiş’ adlı haberiyle Ezgi Cankurtaran Evrensel Kültür Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu’dan aldı.
FOTOĞRAF ÖDÜLÜ SERKAN OCAK’A
‘Ben sizdenim amirim’ adlı fotoğrafıyla Serkan Ocak’ın kazandığı Fotoğraf Ödülü’nü ise Gazeteci Ragıp Duran verdi.
KIRMIZILI KADIN FOTOĞRAFI İLE OSMAN ÖRSAL’A ÖDÜL
Bu sene iki tane verilen Jüri özel ödülü’nün ilkini ise Gezi Parkı direnişinin simge fotoğraflarından olan ‘Kırmızılı Kadın’ fotoğrafı kazandı. Reuters muhabiri Osman Örsal’ın ödülünü ise Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu verdi.
İKİNCİ ÖZEL ÖDÜL MELDA ONUR’A
İkinci Juri Özel Ödülü ise 18 Mart tarihinde mecliste dört bakan hakkında görülen fezlekeleri canlı yayın ile halka duyuran Melda Onur’un oldu. Melda Onur ise ödülünü Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’den aldı.
YEREL GAZETECİLİK ÖDÜLÜ VEDAT GÖKÇAY’IN
Bu yılın yerel gazetecilik ödülü ise Büyük Torbalı gazetesinde 7 Ocak 2014 günü yayımlanan ‘Arşiv evrakları yakacak oldu’ başlıklı haberiyle Vedat Gökçay’a gitti. Gökçay ödülünü Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe’den aldı.
Evrensel