Görüş Bildir
Elektrikli Uçak Hayali Gerçek Oluyor
Elektrikli uçaklar geleceğin hava taşıtları olacak. Petrol rezervlerinin giderek azaldığı dünyamızda, elektrik en büyük alternatif enerji kaynağı olacak gibi görünüyor.Elektrikle çalışan otomobil ve motorsikletten sonra yolcu uçağı üreten Fransız Airbus firması elektrikli uçak hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti ve elektrikle çalışan bir uçak üretti. E-FAN isimli proje kapsamında üretilen uçak, deneysel amaçlı olarak üretilmiş olsa da Dünya’nın ilk elektrikli uçağı oldu.Uçuş maliyeti çok düşüyorElektrikli uçak E-FAN, küçük, hafif, sessiz ve bir o kadar da sevimli bir görünüme sahip. Bu uçak, güç kaynağını 120 lityum-ion pilden alıyor. Kuyruğunun yanında bulunan elektrikli pervaneler ise yeterli gücü sağlayarak itme kuvveti sağlıyor uçağa. Saatte 220 kilometre hıza ulaşabilen bu küçük uçak, şu an sadece 30 dakika havada kalabiliyor.Uçuş maliyeti ise bir hayli tatminkar. Aynı boyutlarda bir uçak, bir saatte 115 liralık benzin ile yol alabiliyorken, E-FAN’ın bir saatlik uçuş maliyeti ise sadece 33 lira.Elektrikli uçaklarla yolcu taşımaElektrikli uçak, kısa bir süre havada kalması yüzünden şu anda yolcu taşımaya uygun bir yapıda uçak değil. Üretici firma olan Airbus, uçağın havada kalış süreci üzerinde çalışıyor ve bu süreyi artırmanın yollarını arıyor.Elektrikle çalışan daha gelişmiş modeller üzerinde de çalışan Airbus firması, gelişmiş modeller için hibrid bir sistem kullanmayı da düşünüyor. Böylelikle uçak, hem elektrikle gidebilecek hem de benzinin gücünü kullanabilecek.
Fifa 2015 Ne Zaman Çıkacak?
Yılın beklenen oyunlarından olan, Fifa serisinin yeni komutanı Fifa 2015 ne zaman çıkacak, trailer videosu ne zaman yayınlanacak, olması en çok istenenler ve daha fazlasını sizlerle paylaşmayı ümit ediyoruz. Öncelikle oyunların, yani Pes 15 ve Fifa 15‘in tam çıkış tarihleri şu an için açıklanmadı bunun yanında bahsi geçen oyunlarda Türkiye Ligi’ nin yer alıp almaması hususunda da herhangi bir bilgi bulunmamakta.Fenerbahçe Fifa 2015′te yer alacak mı? Açıklanan son bilgilere göre Fifa 2015 te Galatasaray ile birlikte Fenerbahçe‘nin de yer alacağı kesinleşti. Electronic Arts Fenerbahçe ile bu husuta anlaşmış gibi gözüküyor.Türkiye Ligi ve Fifa 2015? Bu hususta yine belirsizlik söz konusu olsada, Türkiye Futbol Federasyonu mevzuatı gereği, oyun yapımcısı şirketlerin her bir kulüple tek tek anlaşması gerekiyor bu seçeneğe de oyun şirketleri yanaşmayınca TFF de bir adım atmıyor fakat durum bu senede değişmeyecek gibi duruyor.
42 Bin Yıllık Mamut Yavrusu Londra'da Sergileniyor
Karnında halen anne sütü bulunan ve bir aylık yavruyken ölen mamut 'Lyuba', İngiltere'nin başkenti Londra'da sergileniyor.'Buzul çağı devleri: Mamutlar' adlı serginin basına tanıtımı başkent Londra'daki Doğal Tarih Müzesi'nde yapıldı. Soyları tükenen mamutlara ilişkin bilgilerin yer aldığı sergide, 42 bin yıl önce sadece bir aylıkken öldüğü düşünülen dişi bir mamut yavrusu dikkati çekiyor. Sergi yetkililerinin Anadolu Ajansı muhabirine verdiği bilgiye göre, 2007 yılında Rusya'nın Sibirya bölgesinde yaşayan ren geyiği çobanı Yuri Khudi tarafından bulunan mamut, 85 santimetre boyunda ve 50 kilogram ağırlında. 'Lyuba' ismi ise, yavru mamutu bulan çobanın eşinin adı ve Rusça'da 'sevgi' anlamına geliyor. Lyuba'nın bulunmasından sonra yapılan incelemelerde karnında halen anne sütü kalıntılarının tespit edildiğini belirten araştırmacılar, yavru mamutun bütün halde bulunan cansız bedeninin günümüze kadar mükemmel bir şekilde korunarak gelmesini ise hava ve toprak koşullarına bağlıyor. Araştırmacılar, mamutun annesinin peşinde ilerlerken, eriyen buzul sularını geçmeye çalışırken öldüğünü, hortumunda toprak parçaları bulunması sebebiyle yavrunun boğulduğunu tahmin ediyor. Lyuba'nın kuyruğunun ise başka canlılar tarafından yendiği düşünülüyor. Doğal Tarih Müzesi mamut araştırmacısı Profesör Adrian Lister sergiye ilişkin yaptığı açıklamada, 40 bin yıldan eski bir hayvanı görmenin hayatta birkez yakalanacak bir fırsat olduğunu söyledi. Lister ayrıca, buzul çağı hayvanlarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması için Lyuba'nın büyük önem taşıdığını belirtti. İklim değişikliği, avcılar ve doğada yaşanan değişikler mamutların neslinin tükenmesine neden olan etkenler arasında sayılıyor. Lyuba ile mamutlara ait fildişi, fosil, kemikler ve gerçek boyutlarda yapılmış mamutlardan oluşan sergi, 23 Mayıs-7 Eylül tarihleri arasında Doğal Tarih Müzesi'nde ziyaretçilere açık olacak.AA
LoL 2014 Türkiye Büyük Finali'nin Biletleri Satışa Çıktı
12 Temmuz tarihinde Avea Woops Türkiye resmi ortaklığıyla Ülker Sports Arena’da gerçekleşecek League of Legends 2014 Türkiye Büyük Finali biletleri, Biletix gişelerinde ve internet sayfasında satışa sunuldu. Ülker Sports Arena, 12 Temmuz’da Türkiye’nin en büyük eSpor organizasyonuna sahne olacak. League of Legends’ın 2014 Türkiye Büyük Finali organizasyonun coşkusunu yerinde yaşamak isteyenler için biletler Biletix’te satışa sunuldu. Türkiye’nin en iyi iki League of Legends takımı, tüm yeteneklerini Ülker Sports Arena’da binlerce eSpor takipçisi önünde sergileyecek. Kıran kırana geçecek mücadelelerin yaşanacağı finalde toplam nakit ödül havuzu ise 112.500 TL. League of Legends 2014 Türkiye Büyük Finali’nde eSpor tutkunlarını karşılaşmaların yanında, tüm gün süren sürpriz aktiviteler ve hediyeler de bekleyecek. Finalin biletlerine tüm Biletix gişelerinden veya buradan ulaşabilirsiniz. Stuff
Tofaş'ı Halk Kahramanı Yapan 19 Şey
Kimilerine göre ; fiyatıyla, yedek parçasıyla, ikinci el pazarıyla tercih edilme sebebi ve yerli üretim olan bir halk kahramanı olarak görünse de ... Tercih edenlerin %90 ‘ı için TOFAŞ sahibi olmak değil, TOFAŞCI olmak önemlidir.
Steven Spielberg'in Yeni Filmini Coen Kardeşler Yazacak
Hatırlarsanız geçtiğimiz ay yaptığımız bir haberde sizlere Steven Spielberg ile Tom Hanks’in yeniden bir araya geleceklerini ve U-2 ajan uçağı yüzünden yaşanan gerçek bir hikayenin sinema filmini beyazperdeye taşıyacaklarını iletmiştik.Variety’nin yaptığı habere göre ise filmin senaristleri de kesinleşmiş oldu. Bugüne kadar Fargo, The Big Lebowski, The Man Who Wasn’t There, The Ladykillers, No Country For Old Man, Burn After Reading ve A Serious Man gibi çok önemli yapımların da senaryolarını kaleme alan Ethan ve Joel Coen kardeşler, ismi belli olmayan yeni projenin senaristlik görevini üstlenmiş durumda.The Coens olarak adlandırılan ikili Tom Hanks ile daha önce The Ladykillers adlı projede çalışmıştı. James Donovan’ın gerçek hikayesine odaklanacak olan yeni projede, 1960 yılında yaşanan ajan uçak davasında pilot Gary Powers’ın ülkeye iade edilmesi için çabalayan bir Amerikalı avukatın hikayesi işlenecek.Son olarak Coen kardeşlerin uzun vadede Hail Caesar adında bir projeyi yazıp yöneteceklerini de hatırlatalım. Steven Spielberg’ün yeni projesi ise muhtemelen Hail Caesar’dan önce gerçekleştirilecek.Superkarga
Reklam
Microsoft'tan MacBook Air'e Rakip
Microsoft'un 12 inç ekranlı yeni tablet bilgisayarı Surface Pro 3 resmi olarak duyuruldu. Firma yeni ürünle Apple'ın MacBook Air modeline rakip olmayı hedefliyor. Yükselen trend olan tabletler cephesinde Microsoft da kendi markası ile Surface modelleri ile yer alıyor. Türkiye'de resmi olarak satılmayan Surface ailesi hem bilgisayar hem tablet deneyimi yaşatan hibrit ürünler. Microsoft, New York'da salı akşam düzenlediği etkinlikte tanıttığı yeni tableti Surface Pro 3 modeli ile farklı bir alanda rekabet etmeye hazırlanıyor. Firmanın 12 inçlik yeni tableti, tanıtım toplantısında Apple'ın 13.3 ekranlı MacBook Air modeli ile karşılaştırıldı. 12 inç ekranlı Surface Pro 3, 2160x140 piksel çözünürlüğe sahip. SD kart yuvası bulunan tablette dokunmatik ekranlı modeller için özel olarak geliştirilen Photoshop sürümü bulunuyor. Dokunmatik ekran aksesuar olarak satılan özel bir kalemle de kullanılabiliyor. Üünde kullanılan işletim sistemi ise Windows 8. Üründe 4. nesil Intel i3, i5 ve i7 işlemci, 4 ya da 8 GB RAM, 64 ila 512 GB arasında değişen depolama seçenekleri bulunuyor. Ön satışı başlayan ürünün başlangıç fiyatı 799 dolar olarak açıklandı. Surface Pro 3 Haziran ayının 20'sinden itibaren ilk olarak ABD'de satışa sunulacak. İnce ve şık Surface Pro 3'ün önceki modellerden önemli bazı farkları bulunuyor. Öncelikle sadece 9.1 mm inceliğe sahip olan tablet bilgisayar 800 gramdan başlayan (özelliklere göre ağırlık artıyor) ağırlığa sahip. Windows 8 işletim sistemi kullanan en ince tablet olan Surface Pro 3'te Dolby teknolojisine sahip stereo hoparlörler de yer alıyor. Ürünün resmi olarak açıklanan pil ömrü ise 9 saat. Yeni model öncekilerde olduğu gibi harici klayve çözümü ile birlikte geliyor. Aksesuar olarak satılan harici klavye çözümüne ek olarak dokunmatik ekran kalemi de ek olarak alınabiliyor. MacBook'a rakip olabilir mi? Windows 8 ile tablet cihazlar da üretmeye başlayan Microsoft dışında birçok üreticinin bu işletim sistemini kullanan ürünü bulunuyor. MacBook Air gibi ince ve şık bir cihazla rekabet etmeyi hedefleyen Microsoft'un işi kolay değil. Sıradan tabletlere göre normal bilgisayar özelliklerine de sahip olan Windows'lu tabletler bu anlamda önemli bir avantaja sahip. Ancak fiyatların yüksek olması, cihazların ağır olması bugüne kadar bu ürünlerin dizüstü bilgisayarla rekabet etmesini engelledi. Al Jazeera
Cannes'da İlk Ödüller Derya Durmaz'a
Oyuncu Derya Durmaz’ın yazıp yönettiği kısa filmi Ziazan, Diversity in Cannes Kısa Film Yarışması’nda Jüri Ödülü ve İzleyici Ödülü’nü kazandı. Ziazan, çok sevdiği tüpte çikolata kremasından alabilmek için amcasının valizine saklanarak, Ermenistan’dan Türkiye’ye geçmeye çalışan dört yaşında küçük bir Ermeni kızın hikâyesini anlatıyor. Bu yılki resmî seçkisinde sekiz film yer alan Diversity in Cannes Kısa Film Yarışması, ana yarışmanın dışında kalan, sinema sektöründe az temsil bulan hikâyelerin, farklılıkları temsil eden sinemacı ve filmlerin, film endüstrisinde ön plana çıkarılmasını destekliyor. Ziazan, Oscarlı Precious filminin yapımcısı Lisa Cortes’in de aralarında bulunduğu jüri tarafından “Yönetmenin hayal gücünün film üzerinden hayat bulmasının yanısıra, ana karakterin hayal gücünün, yürekten etkileyen bir maceraya dönüşmesi” nedeniyle Jüri Ödülü’ne layık bulundu. Seyirciler ise “Ciddi bir meseleyi küçük bir kız çocuğu üzerinden sıcak, samimi bir şekilde işlemesi ve çocuk oyuncu yönetiminin başarısı” nedeniyle filmi ödüle layık buldu. TARAF
Reklam
Boğaziçi Caz Korosu Ödülle Döndü
Boğaziçi Caz Korosu, Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlenen International May Choir Competition’da Karma Korolar kategorisinde birinci oldu, şef Masis Aram Gözbek ise Genç Şef Özel Ödülü’ne layık görüldü Dünya Şampiyonu Boğaziçi Caz Korosu’ndan bir ‘Birincilik’ daha… Daha önce ABD, Almanya, Avusturya, Çin, Fransa, İtalya ve Macaristan gibi ülkelerde katıldığı Yarışmalarda elde ettiği başarılarla ülkemizi gururlandıran Boğaziçi Caz Korosu, Bulgaristan’ın Varna kentinde bu yıl 35. si düzenlenen ve dünyanın sayılı korolarının kabul aldığı, 'International May Choir Competition’dan da ödüllerle döndü. Aralarında Romanya, Almanya, Sırbistan gibi ülkelerin bulunduğu güçlü rakipler karşısında sergilediği başarılı performansla Karma Korolar kategorisinde Birincilik Ödülü’nü elde eden topluluğun 2007 yılından bu yana şefliğini sürdüren Masis Aram Gözbek de yarışma jürisi tarafından Genç Şef Özel Ödülü’ne layık görüldü. Bulgaristan’da kaldıkları dört günlük süre boyunca gerek tüm katılımcılarda gerekse jüri üyeleri ve organizasyon komitesinde muhteşem bir izlenim bırakan koro, performanslarının yanı sıra sempatik tavırlarıyla da festivale damgasını vurdu. Koro, kapanış seremonisinde dakikalarca ayakta alkışlandı.Çalışmalarını büyük bir özveri ve disiplinle sürdüren Boğaziçi Caz Korosu, 9-19 tarihleri arasında Letonya’da düzenlenecek 8. Dünya Koro Olimpiyatları’na ve 20-27 Ekim tarihleri arasında Fransa’da düzenlenecek Polyfollia Uluslararası Koro Festivali’ne dünya çapında davet edilen 10 ekipten biri olarak katılmaya hazırlanıyor.Milliyet
Ünlü Oyuncu Eşini Öldürdü
The Shield' dizisinde canlandırdığı polis karakteriyle tüm dünyada tanınan ABD'li aktör Michael Jace eşini öldürdü. Para yüzünden yaşadıkları bir kavga sonucu eşine ateş eden aktör olayın ardından polisi arayarak “yardım edin eşimi öldürdüm” dedi. Yıllarca ekranlarda polis olarak tanındı. Şimdiyse katil oldu. 'The Shield' dizisiyle tanınan ABD’li aktör Michael Jace eşini silahla vurarak öldürdü. 51 yaşındaki aktör daha sonra sağlık ekiplerini arayarak 'Eşimi vurdum, yardım edin' dedi. Eve giden polisler, Michael Jace'ın 40 yaşındaki eşine birkaç el ateş ettiğini belirledi. Üstelik olay sırasında çiftin 10 yaşından küçük iki çocuğu da evdeydi. Michael Jace, tutuklanırken iki çocuğu akrabalarının yanına gönderildi. Polis şimdi aktörün, 10 yıldır evli olduğu eşini neden öldürdüğünü belirlemeye çalışıyor. Çiftin maddi zorluklar yaşadığına dikkat çekiliyor.2008'de sona eren 'The Shield' dizisinin ardından ekranlardan uzak duran Michael Jace'ın 1 milyon dolar borcunun olduğu belirtiliyor. FORREST GUMP’TA OYNAMIŞTI Oscar ödüllü 'Forrest Gump' filminde de rol olan Jace, 2002-2008 yıllarında 'The Shield', dizisinde canlandırdığı polis karakteriyle üne kavuşmuştu. 'The Shield' Türkiye'de Karakol ismiyle 2011'de ekranlara gelmişti.Milliyet
Reklam
Genç Türk Geliştiriciden Yeni Bir Oyun : Space Ball
16 yaşındaki bir geliştiricinin imzasını taşıyan Space Ball android markette indirilmeye sunuldu. 30 farklı bölümden oluşan oyunda, uzay topunu bitiş çizgisine ulaştırmaya çalışıyorsunuz. Bu esnada engellerden kaçınmanız ve kenarlardan boşluğa düşmemeniz gerekiyor. Ayrıca yol boyunca 3 yıldızı da toplamalısınız. Space Ball, mobil platformlardaki benzer top sürme oyunlarından ilham almış ancak onlardan farklı olarak işin puzzle kısmından çok beceri kısmına eğilmiş bir oyun.Oyunda Türkçe ve İngilizce dil seçeneği bulunuyor.Ayrıca joystick ve sensor olaraktan 2 farklı kontrol seçeneğide bulunuyor. Grafikler ve animasyonlar tatmin edici düzeyde olan Space Ball, eğlenceli vakit geçirmenizi amaçlıyor. Oyun ücretsiz. Oyunun Linki :  **https://play.google.com/store/apps/details?id=com.jointsoft.spaceball**
Rusya ve Çin Tarihin En Büyük Doğalgaz Anlaşmasına İmza Attı
Rusya ve Çin, 10 yıl süren pazarlıkların ardından tarihi gaz anlaşmasına imza attı. Toplam değerinin 400 milyar dolarlık öldüğü tahmin edilen anlaşmaya göre, Rusya 2018′den itibaren 30 sene boyunca Çin’e her yıl 38 milyar metreküp doğalgaz satacak. Gazprom ve Çin Ulusal Petrol Şirketi anlaşmayı, Putin’in iki günlük Çin ziyaretinde imzaladı. İmzalar atılmadan önce yaşanan fiay anlaşmazlığı törene saatler kala çözükdü ve imzalar atıldı. Anlaşma haberinin Moskova’da olumlu karşılandı. Gazprom hisseleri Moskova Borsası yüzde 2 değer kazandı. Rusya Ukrayna’da yaşanan kriz nedeniyle Avrupa ülkelerinin yaptırımları ile karşikarşıya. Rusya’nın, gaz satabilmek için alternatif müşteriler arıyordu.Dipnot Tv
Reklam
Apple'ı Tahtından İndiren Google En Değerli Marka
Bu yıl 10’uncusu yapılan ‘En değerli 100 global marka’ BrandZ Top 100 araştırmasında ilk sırayı Google aldı.Teknoloji şirketlerinin damga vurduğu listede son 3 senenin en değerli markası Apple, değerini yüzde 20 oranında kaybederek 148 milyar dolar ile 2. sıraya geriledi. Bir önceki yıla göre yüzde 40 yükselişle 159 milyar dolarlık marka değerine ulaşan Google ise listede ilk sıraya yükseldi. Listede yer alan tüm teknoloji şirketleri ise ilk 100’deki toplam marka değerinin yüzde 29’unu oluşturdu. Konunun uzmanları, Apple’ın yerini Google’a kaptırmasını şu şekilde yorumladı: “Tüketicilerin kafasında en iyi işleyen marka pozisyonunu korumasına rağmen, Apple yeni ürünler sunmayı başaramıyor. Şirket, artık tanımlayıcı teknoloji üreticisi değil.” Dünyanın önde gelen markalarından IBM ise 108 milyar dolarlık değeriyle 3. sıradaki yerini korudu. Listedeki değişikliği değerlendiren araştırmayı yapan Millward Brown Optimor’un Müdürü Nick Cooper, “Google Glass gibi icatları, yapay zekaya olan yatırımları ve Android işletim sistemini araba gibi ürünlere taşıyan birçok ortaklıklarıyla Google geçen yıl çok yenilikçiydi. Tabii şirketin bu yükselişi Apple’ın yavaşlama dönemine de denk geldi.” dedi. Bu yıl endeks değerlerinde güçlü bir iyileşme olduğuna da vurgu yapan Cooper, ilk defa Top 100’de tüm kategorilerde gerçek büyümelerle duraklamanın sona erdiğine dikkatleri çekti. The Store’un CEO’su David Roth da sıralamada en göze çarpan şeyin güçlü markaların nasıl iyileşmeye öncülük ettikleri olduğunun altını çizerek, “2014 Top 100 listemizdeki 71 marka 2008’de de listedeydiler. Finansal kargaşaya ve geçen yıllarda birçok işletmeyi yok eden dijital aksamaya rağmen bu markalar dayanıklılığını kanıtlayarak listedeki yerlerini korudu.” dedi. 2006 yılında yayınlanan ilk listeden bu yana Top 100’ün toplam değeri yaklaşık olarak iki katına çıktı. Top 100, bankacılık ve kur krizinin başlangıcı olan 2008 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 4 artışla 2,9 trilyon dolar değere sahip bulunuyor. SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ YÜKSELDİ Listenin sonuç bölümünde Facebook, Twitter, Tencent ve Linkedin gibi sosyal medya şirketlerinin hayatın birer parçası haline geldikleri vurgulanıyor. Teknoloji şirketlerinin listenin yüzde 29’unu oluştururken bu şirketlerin yaptığı sıçramaya dikkat çekiliyor. Teknoloji şirketleri arasında yüzde 97 artışla 54 milyar dolar marka değerine sahip Çin internet markası Tencent listede 14. sıraya yükseldi. Facebook ise yüzde 68 artışla 36 milyar dolar marka değerine ulaşarak 21. sıraya yükseldi. Ayrıca 14 milyar dolarlık marka değeri ile Twitter 71. sırada bulunurken 12 milyar dolarlık marka değerine sahip olan Linkedin 78. sırada yer alıyor. Zaman
Reklam
Twitter, Türkiye'de Ofis Yerine Canlı Destek Hattı Açıyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer ve beraberindeki heyet, Twitter Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kamu Politikaları Direktörü Sinead McSweeney başkanlığındaki heyet ile İrlanda’nın başkenti Dublin’de bir araya geldi. Acarer, Dublin’de gerçekleştirilen görüşmenin “çok olumlu geçtiğini” söyledi. İlki 14 Nisan’da Ankara’da yapılan toplantının Dublin’deki ikinci turunda en somut gelişme, “Türkçe canlı destek hattının kısa süre içinde devreye gireceğinin” ifade edilmesi oldu. Atılacak adıma göre Twitter’ın, bundan böyle herhangi bir şikayeti olan ya da sıkıntı yaşayan kullancılara destek olmak ve sorunlarını gidermek adına Türkçe canlı destek hattı kurulması kararlaştırıldı. Buna göre Twitter, Türkiye’de herhangi bir kullanıcının kişilik hak ihlali ya da tehdit gibi bir konuda canlı destek hattı ile iletişime geçerek şikayette bulunması durumunda konuyu ivedilikle inceleyip, gerektiğinde mahkeme kararı olmaksızın sorunun çözümünü kendisi gerçekleştirecek. BTK Başkanı Acarer, Türkiye’de Twitter kullanıcılarıyla ilgili mahkemelerin aldığı kararların ivedilikle uygulanabilmesi adına kendilerinin bu kararları İngilizceye çevirttiklerini ve Twitter’a bu şekilde gönderdiklerini hatırlarak, bu gibi durumların yüzde 70′inin çözüldüğünü anlattı. Tayfun Acarer, sosyal medyada yasaklama ya da engel olarak nitelenen olayların tamamının mahkeme kararı olduğunun altını çizerek, ”Twitter’dan istenenlerin tamamamı mahkeme kararı. Kişisel olarak, kurum olarak istediğimiz bürokrasinin aldığı kararklar değil, BTK Kurulu’nun bir kararı değil bu. Tüm beklentimiz, mahkeme kararlarına saygı. Youtube’dan da beklentimiz budur” dedi. OFİS AÇMAK GÜNDEMDE YOK Acarer, Twitter’ın Türkiye’de ofis açmasıyla ilgili kendi taleplerinin zaten bilindiğini bunun da Twitter yöneticileriyle bir kez daha paylaşıldığını ifade etti. Acarer, bu konuda henüz atılan somut bir adım olmadığına da dikkati çekerek, ”Bu konuda bir gelişmenin olmasını istiyoruz. Somut bir şey söylenmedi. Umuyorum önümüzdeki süreçte bu çözülebilr. Türkiye’den en üst düzeyde geldik buraya. Siyasi iradenin bu konuyu çözme isteğini gösteriyor. Geliyoruz buraya uçaktan inip 3 saat toplantı yapıp hiç burada kalmadan Türkiye’ye geri dönüyoruz” diye konuştu. Twitter yetkililerinin önümüzdeki ay Türkiye’ye geleceği ve görüşmelerin İstanbul’da yapılacağı ifade edildi. Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
İOS 7 İçin Yenilenen Yandex.Haritalar Artık Raylı Sistemleri de Gösteriyor
Yandex’in Türkiye’de en önemli ürünlerinden biri hiç şüphesiz Yandex Haritalar. Bu ürünün iddiasını sürdürmesi için sürekli güncellemeler yapan şirket, bu kez iOS uygulamasında yaptığı tasarım güncellemesinin yanında Türkiye haritalarını da geliştirdi. Biraz geç de olsa tasarımını iOS 7‘ye tam uyumlu hale getiren Yandex Haritalar, özellikle navigasyon ve trafik durumu özellikleriyle Türkiye’de hatırı sayılır bir kullanıcı kitlesi yakaladı. Yeni uygulamada daha iyi bir kullanıcı deneyimi hedeflenirken, içerik tarafında da geliştirmeler yapıldı. Yandex Haritalar, yeni uygulamasında hem İstanbul hem de Ankara ve Bursa için raylı ulaşım sistemlerinde güncellemeler yapmış. Bursa için tramvay, Ankara için metro ve tramvay, İstanbul içinse metro, tramvay ve İstanbul boğazının altından geçen Marmaray’ı haritalarına eklemiş.Hatırlarsanız Yandex, mobil konum tespitinde enerji tasarrufu sağlayan KitLocate’i satın almıştı. Bu sayede yeni performans iyileştirmelerinin yakın zamanda uygulamaya yansıtacağını söyleyebiliriz ki farklılaşmak anlamında da önemli bir adım olacak. Hali hazırda Yandex.Haritalar uygulamasında sokak panoramalarına ulaşabiliyorsunuz ve yürürken veya araba kullanırken haritalarda sesli arama yapabiliyorsunuz.webrazzi
Tarımı bırakan çiftçiler Soma’da madene gidiyor
Dünya Çiftçiler Günü’nün sadece adı var.  14 Mayıs  Dünya Çiftçiler Günü idi, ancak o gün Soma maden faciası tüm Türkiye’yi yasa boğarken resmi açıklamalara göre 301 maden işçimiz bu faciada yaşamını yitirdi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nün Soma Faciasınarastladığını anımsatırken, “14 Mayıs  Dünya Çiftçiler Günüidi, ancak o gün Soma maden faciası tüm Türkiye’yi yasa boğarken resmiaçıklamalara göre 301 maden işçimiz bu faciada yaşamını yitirdi. Madencilikleçiftçiliğin maalesef acı ortak bir kaderi var. Soma felaketinde ölenlerin çoğutarımdan ayrılan çiftçilerimiz idi! Türkiye’de tarımda istihdam edilensayısında hızla azalma yaşanıyor. Soma’daki madenlerde çalışanlar, Manisa’nın,Balıkesir’in, İzmir’in sulu tarım yapılmayan köylerinden gelen insanlarımızdanoluşuyor, hububat tarımı yapan bu çiftçiler yeterli gelir elde edemedikleriiçin maden ocaklarında çalışmayı tercih ediyorlar. Maalesef tarım vehayvancılıkla geçim giderek güçleştiği için insanlarımız topraklarını bırakıpyer altında çalışmaya madene gitmek zorunda kalıyorlar” dedi. Çiftçilerin ve tarım sektörünün içinde bulunduğu sorunları ayrıntılı olarak inceleyen UmutOran yazılı bir açıklama yaptı. CHP’li Oran’ın açıklaması şöyle:  Ekonomimiz ve toplumsal yapımızın temel direklerinden birini oluşturan tarım sektörü ciddi sıkıntılar içinde... 2003 yılında 70.8 milyon kişi olan toplam nüfus 2013’te 77 milyona çıkarken, 3 milyona yaklaşan kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon dolayına geriledi. Tarım ürünlerinde fiyat-girdi dengesinin üretici aleyhine bozulması tarımsal faaliyetlerden uzaklaşmaya yol açtı. Tarım alanlarındaki hızlı daralma ve tarımsal üretimde düşüşler yaşandı. Tarımın milli gelirdeki payı yıllar itibariyle düşerek yüzde 8’ler dolayına geriledi. Tarımın, bankacılık sektörüne olan kredi borç bakiyesi 2002’den bu yana 8 kat, batık kredi hacmi 7 kat büyüdü. Tarım sektörü ve çiftçilerimiz, birçok ciddi sorun ve tehditle karşı karşıya. AKP’nin seçim öncesi kırsal-kentsel oy dengesini kendi lehine kullanma kastıyla çıkardığı Büyükşehir Yasası da çiftçilerimiz için ciddi tehditleri içinde barındırıyor. Tarımın, kronikleşen yapısal sorunları yanında bu yıl don olayı ve kuraklık gibi arızi gelişmeler de hükümetin gerekli önlemleri almaması nedeniyle sektöre darbe vurdu. İnsanoğlunun varlığını sürdürebilmesi için en temel ihtiyaç olan gıdayı üreten çiftçiler dünyanın en zor ve değerli işini yapmaktadır. Tarımsal üretimin her aşamasında alın teri bulunuyor. Büyük sorunlara ve her türlü zorluğa rağmen çiftçilerimiz kar, yağmur, soğuk demeden, en zor doğa şartlarında bile halkın sofrasına gıda sunabilmek için çabalıyor. Ölen madencilerin çoğu tarımı bırakan çiftçilerdi  14 Mayıs  Dünya Çiftçiler Günü idi, ancak o gün Soma maden faciası tüm Türkiye’yi yasa boğarken resmi açıklamalara göre 301 maden işçimiz bu faciada yaşamını yitirdi. Madencilikle çiftçiliğin maalesef acıortak bir kaderi var. Soma felaketinde ölenlerin çoğu tarımdan ayrılançiftçilerimiz idi! Türkiye’de tarımda istihdam edilen sayısında hızla azalmayaşanıyor. Soma’daki madenlerde çalışanlar, Manisa’nın, Balıkesir’in, İzmir’insulu tarım yapılmayan köylerinden gelen insanlarımızdan oluşuyor, hububattarımı yapan bu çiftçiler yeterli gelir elde edemedikleri için madenocaklarında çalışmayı tercih ediyorlar. Maalesef tarım ve hayvancılıkla geçimgiderek güçleştiği için insanlarımız topraklarını bırakıp yer altında çalışmayamadene gitmek zorunda kalıyorlar.  Türkiye’nin ekonomik ve sosyal açıdan temel direklerinden birini oluşturan tarım sektörününyıllarca ihmali ve yanlış politikaların büyüttüğü sorunlar nedeniyleüreticilerimiz, büyük sıkıntı içinde.  AKP döneminde tarım sektörünün sorunları büyüdü. Tarımda girdi fiyatları ürün fiyatlarındançok daha hızlı arttı. Kredi faizlerinin yüksekliği de üretimin maliyetiniartırdı. Fiyat-girdi dengesinin üretici aleyhine bozulması tarımsal faaliyetlerden uzaklaşmaya yol açtı. Pazaraerişme ve rekabet gücü bulamayan üretici, tüccar ve tefecilere mahkûm oldu.Ürünlerini emeğinin karşılığı olan fiyatla değerlendiremeyen çiftçi giderekyoksullaştı. Bu faktörler tarım sektöründe önemli bir kan kaybı ve çözülmeyeyol açtı. 2003 yılında 70.8 milyon kişi olan toplam nüfus 2013’te 77 milyonaçıkarken, 3 milyona yaklaşan kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon dolayına geriledi. Fiyat-girdi dengesinin tamamen aleyhinegelişmesi nedeniyle üretici tarımsal faaliyetlerden uzaklaşmaya başladı, bazıillerde tarım alanlarının neredeyse yarısı artık ekilmiyor. 2002-2013döneminde tarım ürünlerinde ciddi üretim düşüşleri yaşandı. Tarımınmilli gelirdeki payı hızlı geriledi. Sektörün borçları katlanarak büyüdü. 2002itibariyle tarımda dış ticaret fazlası veren Türkiye’nin bu sektördekiihracat-ithalat dengesi 2003’ten itibaren aleyhe döndü, makas giderek açılmayabaşladı, sonuçta tarım ithalatçısı haline getirilen ülkenin bu alanda dışticaret açığı hızla büyüdü.  Çiftçi toprağını terk ediyor…  2002-2013 döneminde Türkiye’deki toplam tarım alanı yüzde 10.4 küçülerek 26.6 milyon hektardan23.8 milyon hektara geriledi. Buğday, arpa gibi tahıllar ile diğer bitkiselürünlerde ekili alanlar bu dönemde yüzde 12.9 küçülerek 17.9 milyon hektardan15.6 milyon hektara gerilerken, nadasa bırakılan alanlarla birlikte buürünlerde toplam tarım alanı yüzde 14 küçülerek 23 milyon hektardan 19.8 milyonhektara düştü. Aynı dönemde sebze bahçelerinin toplam alanı yüzde 13 küçüldü.Meyve, içecek ve baharatlar ile süs bitkilerinin toplam alanı ise yüzde 21büyüdü. Ancak 2002’e ilişkin verilerde süs bitkileri yer almıyor.  Hakkari’de toprakların artık neredeyse yarısı, Kars’ta üçte birden fazlası ekilmiyor…  Tarım alanlarındaki azalma bazı illerde rekor boyutlara ulaştı. 2002-2013 döneminde söz konusualanlar özellikle Hakkari’de yüzde 44, Kars’ta yüzde 38, Kastamonu’da yüzde 30azaldı. Bu dönemde tarım alanlarındaki küçülmede bu illeri sırasıyla Şırnak,Yozgat, Konya, Zonguldak, Diyarbakır, Osmaniye, Gümüşhane, KahramanmaraşErzurum, Malatya, Karabük, Ardahan, Edirne, Afyon, Erzincan ve Ardahan izliyor.  Temel ürünlerde ciddi üretim kaybı yaşandı…  Ekilen alanlardaki azalmaya bağlı olarak temel tahıllar, diğer bitkisel ürünler vesebzelerde ciddi üretim düşüşleri yaşandı. 2002 yılında 19.5 milyon ton olanbuğday üretimi, 2013’te 17.9 milyon tonla bunun yüzde 8 altında kaldı.2002-2013 döneminde patates, nohut, kuru fasulye, kırmızı mercimek üretimindeyüzde 20’nin üzerinde, tütün üretiminde yüzde 41, kütlü pamukta yüzde 11.5düşüş gerçekleşti. Bu dönemde üretimi hızla artan ürünler ise dane mısır ileayçiçeği. Aynı dönemde biber, pırasa, domates, karpuz, patlıcan, hıyar gibitemel sebzelerde de ciddi bir düşüş olduğu dikkati çekiyor.  AKP’nin niyeti tarımı sıfırlamak mı?  AKP’nin 2012 yılında çıkardığı 6360 sayılı  Büyükşehir Yasası ile Aydın, Balıkesir,Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ,Trabzon, Şanlıurfa, Van ve Ordu büyükşehir yapıldı; böylece büyükşehir belediyesayısı 30’a yükseldi. Büyükşehirlere bağlı ilçelerin sınırları içindeki köy vebeldelerin tüzel kişiliği sona erdirildi. Köyler, mahalleye dönüştürülerekbağlı olduğu ilçelerin belediyelerine bağlandı. Bu kapsamda “mahalle” yapılan16 bin 82 köy bulunuyor. 2012’de yüzde 77 olan kent nüfusu oranı bu Yasadansonra kâğıt üzerinde yüzde 91’e yükseldi. Köylerin !!mahalleye dönüştürülmesi; tarımsal ve hayvansal üretim faaliyetlerine ciddikısıtlar getirecek, toprakların kısa sürede el değiştirmesi, tarım dışıyatırımlara açılmasını, özellikle de orman köylerinin ranta açılmasınıhızlandıracak.  Büyükşehirlere dahil olan köylerde yaşayanvatandaşlardan beş yıllık bir geçiş döneminin ardından emlak vergisi, belediyevergileri, harç ve katılım payları alınmaya başlayacak; köylü, kendi yaşamalanı üzerindeki tüm yönetim haklarını yitirecek, köy alanlarının rantınınbelediyelere aktarılmasının yolu açılacaktır. Bu düzenleme, küçük çiftçiliğiyok edip, tarıma, ekonomiye ve sosyal yaşantımıza ciddi bir darbe vuracaktır!!. Tarım ambarı Türkiye’yi net tarım ithalatçısı yaptılar 2002-2013 döneminde tarım sektöründe ihracat 2.2 katlık bir artışla 1.8 milyar dolardan5.6 milyar dolara yükselirken, ithalat 1.7 milyar dolardan 7.7 milyar dolaraçıkarak yaklaşık 5’e katlandı. 2002 yılında tarım sektöründeki dış ticarettefazla veren Türkiye, izleyen yıldan itibaren açık vermeye başladı. 2002 yılındayüzde 103 olan ihracatın ithalata oranı, 2013’te yüzde 70 dolayına geriledi. 2003başından 2013 sonuna kadar olan 11 yılda Türkiye bu sektörde toplam 12.7 milyardolar dış ticaret açığı verdi. Türkiye, karkas et, kurbanlık canlı hayvan vesaman ithalatı ile ilk kez AKP döneminde tanıştı. Tarımın milli gelirdeki payı hızla geriliyor…  AKP’nin iktidarda olduğu 2002-2013 döneminde GSYH ortalama yüzde 4.9 büyürken,tarımdaki büyüme yüzde 2.1’de kaldı. Tarım kesiminin GSYH’de 2002’de yüzde 12dolayında bulunan payı, yıllar itibariyle sürekli gerileyerek 2013’te yüzde8.9’a düştü. 2002 yılında sabit fiyatlarla 72.5 milyar lira olan GSYH, 2013’te 122.4 milyara çıkarken,tarım sektörünün hasılası düşük büyümeyle 8.7 milyardan 10.9 milyara yükselebildi. Sektörün bankaları borcu çığ gibi büyüdü… AKP döneminde tarım sektörünün borçları da katlanarak büyüdü. Tarımın bankacılıksektörüne olan nakdi kredi borçlarının 2002 sonunda 4.1 milyar lira düzeyindebulunan bakiyesi 11 yılda yaklaşık 8 kat büyüyerek Şubat 2014 itibariyle 36.4milyar liraya yükseldi. Tarımın batık kredi borcu da bu dönemde 7 katlıkbüyümeyle 174 milyon liradan 1.3 milyar liraya yükseldi. Bir de don ve kuraklık darbesi… Tarımda yılların birikimi olan yapısal sorunların üstüne bu yıl yağışsız geçen kış mevsimi yüzünden yaşanan kuraklık ve yaygın don felaketinin darbesi de eklendi. Özellikle Güney ve Doğu Marmara, Kuzey Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Orta ve Doğu Akdeniz’de; başka deyişle Türkiye’nin büyük bölümünde etkili olacak kuraklıktan, tarım sektörü ciddi biçimde etkilenecek. Yurt sathında ciddi tarımsal rekolte düşüşü ve ekonomik kayıplar bekleniyor. Kuraklığın en çok etkilediği ürünlerin başında buğday geliyor. En temel ürün olan buğdayda !!üretimin Türkiye genelinde yüzde 25 düşmesi bekleniyor.!! Don felaketi ise kayısı, fındık, çay ve meyve üretiminde ciddi kayıplara yol açıyor. Çiftçiye ağır darbe vuran kuraklık ve don felaketinin faturasını, aslında üretici-tüketici zincirindeki tüm kesimler ödeyecek. Düşecek tarımsal üretim, ürün fiyatlarını artırarak gıda enflasyonunu körükleyecek. AKP ise yaşanan felakete karşı yüzeysel, göstermelik sözde önlemlerle yetiniyor. Tarım politikaları kökten değişmelidir… Tarımın ekonomik ve sosyal yapı açısından işlevini yerine getirebilmesi için sektörünsorunlarını çözecek, kısa, orta ve uzun vadeli doğru strateji ve politikalargeliştirilmelidir. Halkın besin güvenliği, sanayinin hammadde ihtiyacı ve dışpazarda karşılaştırmalı üstünlüğü gözeten politikalar benimsenmelidir. Sektörünyapısı çağdaşlaştırılmalı; çağdaş tarım bilimi ve teknolojisi sektöre gerektiğigibi uygulanmalıdır. Üretici aleyhine olan fiyat-girdi dengesini düzeltmekhükümetlerin öncelikli görevi olmalıdır. Üreticiler de verimli üretim yapacakbilgi ve teknoloji ile donatılmalıdır. Sektör, çağdaş işletmecilik anlayışına, ülkeekolojisi ve doğal kaynak potansiyelini verimli kullanan ekonomik bir üretimdesenine kavuşturulmalıdır. Tarımsal ürünlerin katma değeri yükseltilmeli, içve dış pazarlarla yeterince bütünleşmesi sağlanmalı, sektöre rekabet gücükazandırılmalıdır.  Daha çok politik çıkar kaygısıyla uygulanan ve sektördışı kesimlere kaynak aktarma mekanizmasına dönüşen, gerçek amacından sapmışdestekleme politikaları gözden geçirilmeli, sektörün büyümesi ve verimliliğiteşvik için yeniden düzenlenmelidir. Tarımın gelişmesi ve verim artışınahiçbir katkısı olmayan doğrudan gelirdesteği yerine, üretimi özendirici, piyasanın fiyat yapısını bozmayan, dışkoşullarla uyumlu, üreticiyi de tüketiciyi de koruyan seçici ve akılcı yenidestekleme politikaları uygulanmalıdır. Bu strateji ve politikalar,tarımın üretim ve verimliliğini artıracak, tarımsal kalkınma ve refah artışındaönemli yol almamızı sağlayacaktır. AKP, iktidarı boyunca tarımı adeta ekonomiye ve topluma yük gibi gördü. Oysa insanoğlunun varlığını sürdürebilmesi için en temel ihtiyaç olan gıda maddelerini üreten çiftçiler dünyanın en zor ve değerli işini yapıyor. Tarımsal üretimin her aşamasında alın teri bulunuyor. Çiftçinin emeği kutsaldır. Peki CHP neyi öneriyor, ne yapmalı? Tarım sektörünün güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla öncelikleşu adımlar atılmalıdır: “Ülkemizi ithalata bağlı olmaktan kurtaracak, çiftçimizin refahını artıracak, insan odaklı vedoğayla dost bir politika izlenmeli. Tarımı öncelikli stratejik bir sektörolarak değerlendirerek köklü bir tarım reformu gerçekleştirilmeli. Tarım Bakanlığı yenidenyapılandırılarak, Tarım Piyasaları Düzenleme ve Destekleme Kurumu kurulmalı.Tarımda çalışan kadınlar ile gezici-geçici tarım işçilerinin yaşam standartlarıgeliştirilmeli. Tarımsal altyapı yatırımlarını hızla tamamlanmalı, 2023’e kadar 110 milyon dönüm arazitoplulaştıracak, 4 milyon dönüm sulama yatırımı yapılmalı. İleri seracılıktekniklerinin yaygın kullanımı, tohumluk, gübre, ilaç ve verimliliği artırıcıdiğer girdilerin akılcı kullanımı ve kalitenin geliştirilmesi desteklenerek,tarım sektörü modern işletmecilik yapısına kavuşturulmalı. Yüksek verimli vekaliteli tohum ve damızlık hayvan üretip çiftçilere dağıtılmalı, üreticilerdiğer ülkelere muhtaç olmaktan kurtarılmalı. Tarım teknolojilerinde dışabağımlı olmaktan kurtulmak için özel tarım tekno-merkezleri kurulmalı,buralarda kamu, özel sektör ve üniversitelerin işbirliği içinde çalışmasısağlanmalı. Dünya toplam ihracat pazarından daha fazla pay almak için yüksekkatma değerli, güvenli ve kaliteli üretim yapılmalı. Tarıma dayalı sanayilerigeliştirecek, Küçük Ölçekli Tarımsal Sanayi Siteleri, Organize Tarım Bölgelerive Organize Tarımsal Sanayi Bölgeleri kurulmalı. Fındık borsası Karadeniz’dekurularak, Fiskobirlik yeniden ayağa kaldırılmalı. Türkiye’de hayvancılığı öldürenithalat politikalarına son verilmeli. Doğru hayvancılık politikalarıylaküçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığı artırılarak, ıslah çalışmalarıylaverimliliği yükseltilmeli. Kaba ve karma yem ihtiyacının yurtiçinden sağlanmasıiçin bitkisel üretim teşvik edilmeli, yem fiyatları ile süt ve et fiyatlarıarasındaki uygun parite korunmalı. Hayvan hastalıkları ortadan kaldırılmalı,Hayvan Sağlık Sigortası yaygınlaştırılmalı. Süt ve et işleme tesislerigeliştirip yaygınlaştırılmalı, özel sektörün girmediği bölgelerde, buçalışmalar kamu eliyle yapılmalı. Uygun faizli krediyle hayvancılık projeleridesteklenmeli.”
Reklam