Görüş Bildir
Spielberg'ün KGB Filmini Coen Kardeşler Yazacak
Kendi filmleri için senaryolar kaleme alan Coen Kardeşler, “Gambit” ile buna son vermiş ve kariyerlerinde ilk kez yazdıkları bir senaryoyu çekmeyip başka bir yönetmene teslim etmişlerdi. Angelina Jolie’nin Oscar için yarıştıracağı ikinci uzun metrajlı filmi “Unbroken”ın da senaryosunu kaleme alan Coen Kardeşler, görünüşe göre kendilerine ve başkalarına senaryo yazmaya devam edecek. Gelen haberlere göre Coen’lerin Jolie’den sonra Steven Spielberg’le de işbirliğine gideceği belirtiliyor. Coen’ler, Spielberg’in yöneteceği, Tom Hanks’in başrolünü üstleneceği Soğuk Savaş temalı bir film kaleme alacak. İkilinin yazacağı filmin merkezinde KGB ajanı yer alacak ve bu ajanın Amerikalı pilot/ajan Gary Powers’ı öldürme çabalarına odaklanılacak. Spielberg’in filmi çekmeye bu yıl eylül ayında başlayacağı iddia ediliyor.Milliyet Sanat
Sony Xperia T2 Ultra Türkiye'de
Sony’nin bu yılın başında tanıttığı orta seviye tabletfonu Xperia T2 Ultra, 1399 TL fiyatla Türkiye’de satışa sunuldu. 6 inç ekranından HD (720p) çözünürlük sunan T2 Ultra, 7,6 mm kalınlığında ve 173 gram ağırlığında orta seviye bir tabletfon. Xperia T2 Ultra, beraber tanıtıldığı Xperia E1 gibi eğlence odaklı bir mobil cihaz. Tabletfondaki Xperia Privilege uygulaması üzerinden istediğin 3 filmi ücretsiz olarak indirebiliyorsun. 13 MP kamera ile donatılan T2 Ultra, Portre Rötuş, Kolaj, Background Defocus, Timeshift ve Sweep Panaroma gibi birçok akıllı çekim yeteneğine sahip. 3000 mAh pile ve enerji tasarrufu yapmak için kullanılmayan işlevleri otomatik olarak kapatan ve ihtiyaç duyduğun zaman yeniden açan Batarya STAMINA moduna sahip Xperia T2 Ultra’nın diğer teknik özellikleri ise şu şekilde sıralanıyor; Exmor R özellikli 1,1 MP ön kamera, NFC, 1 GB bellek, 8 GB dahili depolama alanı (microSD kart ile 32GB’ye kadar artırılabilir) ve dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 400 işlemci.Stuff
Reklam
Rus E-Kitap Platformu Bookmate, Uluslararası Açılımına Türkiye ile Başlıyor
Moskova merkezli girişim stüdyosu Dream Industries Rus e-ticaret devi ‘tan 6,5 milyon dolar değerinde yatırım aldı. Azınlık hisselerini (yaklaşık yüzde 50′sini) Ulmart’a satan Dream Industries,bu yatırımın 3 milyon dolarını e-kitap platformu Bookmate’i yurt dışına açmak için kullanıyor. “ Sosyal okuma hizmeti ” Bookmate, önce Türkiye’ye, ardından İskandinavya ve Latin Amerika pazarlarına açılacak. 2010 yılında yayınlanan Bookmate mobil uygulamasında 1 Mayıs 2014′tan bu yana Türkçe ve İspanyolca kitaplar da yer alıyor. Web’den, akıllı telefonlarınızdan ve tabletinizden erişebildiğiniz Bookmate, e-kitaplarınızı bulutta depoluyor, böylelikle internet bağlantısı olan farklı bir cihazla giriş yaptığınızda senkron sorunu yaşamıyorsunuz. Bookmate’in İngilizce, Rusça, Türkçe ve İspanyolca kitapların sunulduğu kitaplıklarından, örneğin Türkçe’yi seçtiğinizde “Modern Türk edebiyatı kitaplığı” ya da “Aklınızı uçuracak popüler romanlar” gibi Türkçe sınıflandırmalar görüyorsunuz. Burada sunulan kitap sayısı, İngilizce ya da Rusça kitaplıklara kıyasla az olsa da uluslararası açılımla birlikte bu sayının hızla artmasını bekliyoruz. Bookmate, kendisini bir “sosyal okuma hizmeti” olarak tanımlıyor. Bunun bir sebebi Facebook ve Twitter’la giriş yapabilmeniz ve uygulamayı kullanan diğer arkadaşlarınızın ne okuduklarını görebilmeniz (Türkçe kitaplık için “Arkadaşlar ne okuyor” bölümünde). Diğeri ise, Bookmate’in web ya da mobil versiyonunda kitap okurken not alabiliyor, alıntı yapabiliyor ya da beğendiğiniz bir bölümü doğrudan Facebook ya da Twitter’da paylaşabiliyor olmanız. Ücretsiz olarak indirilen Bookmate’te kitapları ücretli üyeliklerle satın alabiliyorsunuz. Ancak platformda Project Gutenberg gibi bedava erişebileceğiniz kitaplar da yer alıyor. Bookmate’in kendi verilerine göre aylık 1,5 milyon kullanıcısı var ve ücretli üyeliğe dönüşüm oranı yüzde 7. Bookmate’in Amazon’dan önemli bir farkı açık bir platform olması. Yani Bookmate’teki yayıncılar, okuyucu analitiklerine doğrudan erişebiliyor.Arkasına Ulmert’in desteğini alan Dream Industries‘in Zvooq, Exchange.es gibi farklı endüstrilere yönelik ürünleri de bulunuyor. Ulmert’in bu hamleyle Bookmate’i desteklemesi e-ticaret devinin online mağazasına dijital içerik eklemesi açısından da önemli. Bookmate’i denemek isterseniz iOS uygulamasını buradan, Android uygulamasını buradan indirebilirsiniz.webrazzi
HTC Desire 816 Türkiye'de
HTC’nin MWC 2014′te tanıttığı 5,5 inçlik tabletfonu Desire 816, Türkiye’de satışa çıktı. HTC’nin orta seviye tabletfonu Desire 816, birçok Avrupa ülkesiyle birlikte Türkiye’de de satışa sunuldu. Daha önce 1 milyon ön sipariş aldığı Çin’de satışa sunulan Desire 816‘nın 50 bin cihazlık ilk parti stoğu 10 dakika içerisinde tüketilmişti. Desire 816, HTC’nin 2014 yılında en çok satacağı cihazlardan birisi olabilir. Plastik kasa ve farklı renk seçenekleriyle dikkat çeken Desire 816′nın teknik detayları arasında, 720p 5,5 inç ekran, 1,6 GHz dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 400 işlemci, 8 GB dahili depolama alanı (microSD kart ile 64 GB’a kadar artırılabilir), 1,5 GB bellek, Full HD (1080p) video kaydedebilen 13 MP kamera, 2600 mAh pil, Android 4.4 KiKat işletim sistemi, Sense 6 ve HTC BoomSound ön hoparlörler yer alıyor. HTC Desire 816, 1399 TL fiyatla Türkiye’de satışa sunuldu.Stuff
Reklam
Galaxy S4 Value Edition Satışa Sunuldu
Samsung, 2013 yılında tanıttığı amiral gemi modeli Galaxy S4′ün Value Edition modelini satışa sundu. Avrupa pazarında satışa sunulan Galaxy S4 Value Edition’ın normal Galaxy S4 modeline göre farkı, Android 4.4 KitKat işletim sistemi ile geliyor olması. Diğer yandan, kısa bir süre önce Galaxy S4 modeline Android 4.4 KitKat güncellemesinin geldiğini hatırlarsak, Galaxy S4 Value Edition modelinin normal modele oranla farkı yok gibi gözüküyor. 5 inç Full HD Super AMOLED ekran, 1.9 GHz 4 çekirdekli Snapdragon 600 işlemci 2 GB RAM, 2600 mAh kapasiteli batarya ve 13 megapiksel kamera gibi başlıca teknik özelliklere sahip olan Galaxy S4 Value Edition, Galaxy S4′ten biraz daha pahalı olarak 400 Euro fiyat etiketiyle Hollanda’da satışa sunuldu. Galaxy S4 Value Edition’ın önümüzdeki günlerde diğer ülkelerde de satışa sunulması bekleniyor. Yeni gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.WeBeyn.com
iPhone Bildirimlerini Mac Masaüstüne Taşıyan Uygulama: Notifyr
Çoklu ekranlarla çalıştlan bir dönemdeyiz. Bu çok ekranlı hayatlarda, ekranlar arasında geçiş sağlamak da bir kullanıcı açısından önemli. Bildirimler arasında kaybolmamak, bilgi akışını sağlamak, iş ve özel hayatta anlık olarak haberdar olmak, günümüz insanı için daha da önemli bir vaziyette. Notifyr adlı uygulama, farklı kişisel ekranlarınızın arasında konuşarak, bildirimlerinizi masaüstünüze taşıyor. Kısacası telefonunuz biraz uzaktayken, şarjdayken veya bir şekilde elinizin altında değilken, gelen bildirimlerden haberdar olmanız için Notifyr var. Notifyr’ın mantığı oldukça basit. Düşük enerji tüketimli Bluetooth teknolojisi ile çalışan uygulama, iPhone’unuzu Macbook ya da iMac’inizle eşleştiriyor. Bundan sonrasında ise, iPhone’unuzun ekranına düşen tüm bildirimler (hangi bildirimleri istediğinizi değiştirebilmeniz mümkün) Mac ekranınıza yansıyor. Notifyr sayesinde gelen bir WhatsApp mesajını, Instagram yorumunu ya da bir Foursquare check-in bildirimini ekranınıdan takip edebiliyorsunuz. Bu özellikle bilgisayar başında oturduğunuz esnada telefonunuz da masadayken iki cihaz ekranında tenis maçı izliyormuşcasınıza bir havaya bürünmenizi kurtarıyor. Önemli olmayan bildirimler için böylece iPhone’unuzu elinize almak zorunda kalmıyor, işinize devam edebiliyorsunuz. Bu arada Notifyr’ın, 17 yaşındaki iOS uygulama geliştiricisi Joost van Dijk tarafından hazırlandığının da altını çizmeliyiz.
Reklam
Hayatınızı 2 dakikada değiştirebilecek 10 madde
Hayatınızda olumlu bir değişiklik yapmak bir anda büyük bir sıçrama yapmak anlamına gelmez. Fakat inanmak insanları ileriye götüren ve hayatlarını yenileyen, dünyalarına güzelleştiren en büyük faktörlerden biridir.İsveçli kişisel gelişim uzmanı Henrik Edberg, kendi deneyimlerinden de yola çıkarak küçük adımlarla hayatında nasıl yeni alışkanlıklar edindiğini ve kendini nasıl geliştirdiğini basit formüllerle anlatıyor.Herkes için faydalı olabilecek bu formüller, günde yalnızca iki dakikanızı alıyor fakat küçük adımlarla da olsa, hayatınızda değiştirmeye ve güzelleştirmeye yarayabiliyor.Edberg’in başlıca tavsiyesi verdiği önerileri bir yere not etmeniz ve düzenli olarak bu notlara bakmanız.En önemli işiniz için 2 dakika ayırın. Bazı günler içinizden iş yapmak gelmiyor olabilir. Onun yerine kanepede yatmak istiyorsanız işiniz için yalnızca iki dakika ayırın. Çünkü bu kararı verip iki dakika çalışmaya başlayınca devamı kendiliğinden geliyor.Gün sonunda gününüzü gözden geçirin ve değerlendirin. Gün içerisinde iyi işler yapmış olmak ve o iki dakika içerisinde bir şeyler başarmış olmak motivasyonunuzu yükseltiyor ve kendinizi iyi hissettiriyor.Günlük mutluluğun çıtasını alçak tutun. Mutlu olmak için olağanüstü şeyler yaşamayı beklemek yerine; gün içinde yediğiniz içtiğiniz, işiniz ve rutin uğraşlarınızla mutlu olun. Önemsiz diye algıladığınız gelişmeleri genelde sonradan düşününce takdir ediyoruz. Küçük şeylerle mutlu olmak büyük hedeflerinizi göz ardı etmek anlamına da gelmez.  Sadece yaşamdan daha büyük ve küçük şeyleri elde etmek için gösterdiğiniz çabalarda daha az içsel direnme gösterirsiniz.Kendinizi stres altında, korku ve endişe içinde hissettiğinizde karnınızdan nefes alın ve nefesinize odaklanın. Bu hem zihninizi hem bedeninizi sakinleştirir hem de sakin bir ruh hali içerisinde işinize devam etmenizi sağlar.
Hayatınızı düzene sokmanın 50 yolu
Yaşam zaman zaman düşe kalka ilerleyebildiğimiz bir yol ise, bu yolda karşılaştığımız pürüzler aslında önemli değildir. Esas olan çaba ve mücadeledir. En başarılı kişilerin uyguladıkları 77 formül kitabının yazarı Mark Foo’nun litemind.com‘da kaleme aldığı, 50 ipucunu aklınızda tutmaya bakın, çünkü bunlar yaşamınıza yön verecektir. 1- Evinizdeki kağıt yığınlarından kurtulun ve doğaya karşı sorumlu olduğunuzu, kağıtları geri dönüşüm kutularına atarak gösterin. 2- En çok kimi beğeniyorsunuz? Kendinizi gelecekte nasıl bir resmin içine koyuyorsunuz? Kim olmayı arzuluyorsunuz? O zaman kendinizi o kişi gibi görmeye başlayın. 3- Beklenmedik olayların olumlu sonuçlar verebileceğini düşünün. Dalai Lama’nın dediği gibi; “İstediğini elde edememek, bazen harika bir fırsatı doğurabilir, unutma .” 4- Hayran olduğunuz kişilere, şu anda bulundukları konuma nasıl geldiklerini sorun. Onların hikayelerini dikkate alın, tecrübelerini bir yere not edin. 5- Alkol ve sigara ve diğer kötü alışkanlıklarınızı bırakın. 6- Yaşamınızdan olumsuzlukları çıkartın. İstemediğiniz kişiler ve yapmak istemediğiniz meslekten uzak durun. Sizi üzen arkadaşlarınız varsa, kendinizi zorunlu hissedip onlarla görüşmeye devam etmenin hiçbir anlamı yok.
17 Farklı Köpek Irkının 6 Haftalık Sevimli Yavruları
Profesyonel hayvan fotoğrafçısı J. Nichole Smith ' Puppyhood ' isimli kitabı için 6 haftalık köpeklerin inanılmaz sevimli fotoğraflarını çekmiş. Bu sevimli fotoğraflarla güne başlayıp da gününüzün kötü geçme ihtimali çok düşük! İyi eğlenceler dileriz...
Reklam
Dünyanın sonunun habercisi 11 teknolojik gelişme!
Yeni bir teknoloji ortaya çıktığında, her seferinde onun dünyanın sonunun habercisi olduğu söylenir. Sosyal ağların iletişim sanatını öldüreceği, Google Glass’ın herkesi ayaklı bir kameraya dönüştüreceği gibi felaket senaryolarına rastlamış olmanız muhtemel. İşte ortaya çıktığında kitleleri korkutan 11 teknoloji.Yeni bir teknoloji ortaya çıktığında, her seferinde onundünyanın sonunun habercisi olduğu söylenir.Sosyal ağların iletişim sanatını öldüreceği, Google Glass’ın herkesi ayaklı bir kameraya dönüştüreceği gibi felaket senaryolarına rastlamış olmanız muhtemel.İşte ortaya çıktığında kitleleri korkutan 11 teknoloji.1. Trenler: Stockton-Darlington Demiryolu 1825′te açıldığında, çoğu kişi insan vücudunun saatte 30 milden (48 km/saat) hızlı gitmeye dayanamayacağını düşünüyordu. Böyle bir hız, vücudunuzun erimesine neden olarak sizi öldürebilirdi.2. Telefonlar: Telefonlar herkes tarafından hoş karşılanmamıştı. Bazı yaşlı insanlar, ona dokununca elektrik çarpılacaklarını düşünmüşler; bazı erkekler ise karılarının çok fazla dedikodu yapacaklarından endişe etmişlerdi. İsviçre’de vaizler telefonun bir şeytan icadı olduğunu söylemişti.3. Televizyon: Hepimiz, göz sağlığımız için TV’den uzakta oturmamız gerektiğine dair öğütlerle büyüdük. Ancak aslında ateş olmayan yerden duman çıkmamıştı: General Electric, 1960′ların sonlarında zararlı X-ışınları yayan bozuk TV’ler sevk etmiş; bunun sonucunda yetkililer TV’lere çok yakın oturmamamız gerektiğini söylemişlerdi. General Electric sorunu çözse de, korku yerinde kaldı.4. CRT monitörler: 2000′lerin ortalarında CRT monitörlerin hamile kadınların çocuk düşürmesine neden olduğuna dair endişeler vardı. İlk araştırmalar böyle bir bağlantı bulamasa da TCO93 ve TCO95 standartları, CRT radyasyonunu daha alt seviyeye çekti.5. Wi-Fi: Bazı kullanıcılara göre kablosuz ağ donanımları, “elektrohassasiyet” ve kanser gibi kötü yan etkilere sahipti. Ancak Wi-Fi’ın herhangi bir olumsuz etkisi olduğuna dair elle tutulur bir kanıt yok.6. 2.000 yılı hatası: Bilgisayarların iki haneli yılları temel alması, 2.000 yılına girerken uçakların düşmesine, asansörde sıkışıp kalmamıza ve her tür kıyamet senaryosunun gerçekleşmesine neden olacaktı. Sonuçta hiçbir şey olmadı. Ya Y2K hatasına karşı savaşanlar iyi bir iş çıkardı, ya da tüm bunlar birer palavradan ibaretti.7. Robotlar: Robotlar her yere yayılıp, işlerimizi elimizden alacaklardı. Aslında bu bir bakıma gerçek oldu, dijital teknoloji ATM’lerden süpermarket çalışanlarına her tür alanda insanların yerine geçti. Amazon şu sıralar her işini robotlarla görmenin peşinde, Google’ın kendi giden arabaları ve Japon’ların bakım robotları ise insanları gereksiz hale getirmek üzere.8. Klonlama: 1997′de Dolly’nin klonlanmasının ardından ABD’li fizikçi Richard Seed, ilk insanı 18 ay içinde klonlayacaklarının sözünü vermişti. Üstelik ilk klon, Seed’in kendisi olacaktı. Ancak şu an dünyada hala bir adet Seed var ve insan klonlama, henüz filmlerden dışarıya çıkabilmiş değil.9. Ses kayıt cihazları: 1980′lerde ucuz kaset kayıt cihazlarının yükselişi, müzikleri radyodan kaydedebilmek anlamına geliyordu. Bu ise müzik işini tamamen öldürebilirdi. Böyle bir şey olmadı, ancak bu korku, dijital kayıt yöntemi DAT ortaya çıkar çıkmaz ABD tarafından engellenmesine sebep oldu. Bu engel işe yaramadı çünkü birkaç sene sonra internet ve Napster, neredeyse tüm sektörü yerle bir etti.10. VHS video kayıt cihazları: ABD yönetiminden video kayıt cihazlarının yasaklanmasını isteyen Motion Picture Association of America’dan Jack Valenti’ye göre teknoloji, film sektörünün “kanayıp, kanayıp, kan kaybetmesine” neden olacaktı.Aksine videolar, video kaset satışları için dev bir sektör oluşturarak film sektörünü kurtardılar.11. SMS konuşmaları: 2003′te kısa metin mesajlarının İngilizce dilini öldüreceği düşünülüyordu. Ancak böyle bir şey olmadı, çocuklar kendi kısaltmalarına ve argolarına daha önceleri de sahiplerdi.
Amerika'da 6 Kişiyi Öldüren Genç Psikopatın Kaleminden Dehşet Verici Hayat Hikayesi
Burada haberini ve katliam öncesi çekip yayınladığı videoyu vermiştik. Katliamdan sonra araştırma yapılınca Eliot Rodger'ın kaleme aldığı ve internete yüklediği 141 sayfalık otobiyografisi ile karşılaşıldı... Tümü İçin Elliot Rodger'ın Hikayesi; Benim Çarpık Dünyam   Başlıklı yazıdan en ilgi çekici bölümleri aşağıda bulabilirsiniz;
Reklam
Pedofiller ve Eski Suçlular da Google'dan 'Unutulma Hakkı' Talep Ediyor
Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) bir İspanyol’un geçmişe yönelik bazı bilgilerinin Google ‘ın arama sonuçlarından silinmesine hükmetmesi üzerine pedofiller, geçmişte bazı skandallara karışmış politikacılar ve suçlular da ‘unutulma hakkı’ndan yararlanmak istedi. Independent’ın haberine göre 18 yıl önceki borç durumu ve mülkünü zorla satmak zorunda kalmasına yönelik bilgilerin çıkması gerekçesiyle ABAD’a başvuran Mario Costeja ‘nın davayı kazanmasının ardından benzer talepler de arttı. Haberde eski bir İngiliz politikacının, isimleri internette anılan bazı pedofillerin ve geçmişte cezaevine girmiş bazı kişilerin, kendisi hakkında internette olumsuz yorumlar yapılan bazı doktorların da benzer bir karar için ABAD’a başvurduğu belirtildi. Mario Costeja’nın kararını ‘hayal kırıklığı’ olarak değerlendiren Google, bu taleplerin karşılamasının imkansız olduğunu ve bunun için ‘ içerik kaldırma ordusu ‘ kurmaları gerektiğini söylerken, önümüzdeki günlerde daha detaylı bir açıklama yapacaklarını ifade etti.Diken
Ahtapotların Düğümlenmesini Engelleyen Madde
Bilim dünyası, şimdi de ahtapotlarla ilgili çok ilginç bir sırrı ortaya çıkartıyor!Ahtapotların kollarının hemen her şeye yapışan yüzlerce vantuz ile kaplı olduğunu biliyoruz. Garip olan ise, bu vantuzların asla ahtapotun kendisine tutunmuyor olması; aksi halde ahtapotların sürekli kördüğüm olmaları gerekirdi.Hebrew University of Jerusalem araştırmacıları, bu durumun üzerine çalışmaya karar vererek bulgularını Mayıs 15 tarihli Current Biology üzerinde yayınladılar. Araştırma, ahtapotların nasıl düğüm olmaktan kurtulduklarını açıklıyor. Bulgulara göre, ahtapot derisi tarafından üretilen bir kimyasal, vantuzların kendi üzerinde çalışmasını engelliyor.Araştırmayı Nir Nesher ile beraber yürüten Guy Levy ' Bizden önce kimsenin bu güçlü ve bulunması kolay olayı fark etmemiş olmasına şaşkınız ' diyor. Levy'nin söylediğine göre, ahtapotların normalde büyük bir sorun olacak olan bu problemi basit ve zekice bir şekilde çözüyor olmaları onlar için de sürpriz olmuş.Binyamin Hochner ve arkadaşları uzun yıllardır, özellikle esnek kolları ve motor kontrol sistemleri olmak üzere, ahtapotlar üzerinde çalışıyorlardı. Söylediklerine göre, kollarının tam olarak nerde olduğunun bilincinde olmayan tek canlı grubu ahtapotlar değil. İnsanlar ve diğer hayvanlar da kollarının yerinin tam olarak bilincinde değiller. Hochner'in açıklamasına göre, bizlerin motor kontrol sistemleri, motor ve algı sistemlerinin neredeyse sabit bir şekilde beynimizde haritalanmaları sistemi ile çalışıyor. Bu sistemin bizlerde işliyor olmasının sebebi ise omurgalarımızın hareketlerimizi büyük ölçüde kısıtlıyor ve bu şekilde beynimizin kollarımızın nerde olduğunu hesaplayabiliyor olması. Ancak bu sistemin aynısının ahtapotlarda işlemesi pek mümkün değil. Çünkü ahtapotların esnek uzuvları, sonsuz açı ile sonsuz bir serbestliğe sahip.
Skyrunner ile Hem Karada Hem de Havada Gidebileceksiniz
SkyRunner extreme spor meraklıları için satışa sunulan bir araç ve Ford Eco Boost motorunu kullanıyor. Değişik tasarımı ile aksiyon filmlerini andırsa da SkyRunner, 125 beygirlik motoru ve 1 litre kapasiteli yakıt tankıyla 420 kilogramlık bir araç. İlk bakışta küçümseyeceğiniz bir görüntüsü olsa da camdan ve fiberden yapılmış gövdesi onu sağlam ve hafif kılıyor. Görünüşüne de çok aldanmayın, hızını saatte 185 km’ye kadar çıkarabiliyor.SkyRunner 5 bin metre yükseğe çıkabiliyorAracın asıl özelliği hem karada hem de havada size seyahat etme fırsatı sunması. Karmaşık yapısı kafanızı karştırmasın. SkyRunner’ın arkasındaki paraşütü açıyorsunuz. Siz hızlanmaya başladıkça paraşütün içi hava doluyor ve saatte 60 kilometre hıza ulaştığınızda, SkyRunner havalanmaya başlıyor. Extreme spor meraklılarının ilgisini bu yönüyle çeken SkyRunner, havadayken 88 kilometre hıza çıkabilir ve maksimum 5 bin metre yüksekliğe ulaşabilir.SkyRunner’in yakıt kapasitesi çok azSkyRunner’ın yakıt kapasitesinin düşük olması akıllarda soru işaretleri yaratsa da, yine de ona olan ilgi bir hayli fazla. SkyRunner sahibi olmak biraz sabır gerektiren bir iş. Çünkü şimdi sipariş verseniz bile, size teslimatı en erken 2014′ün sonlarına doğru yapacaklar.Böyle bir fırsatı diğer extreme sporlarda yakalamak, SkyRunner sahibi olmak kadar zor. SkyRunner’ın satış fiyatının 119 bin dolar olduğunu açıklayan firma yetkilileri, depozito olarak da bin 500 dolar talep ediyorlar.
Outrunner, Dünyanın En Hızlı Koşan Robotu
Teknoloji’nin sınır tanımadığı bugünlerde Robotic Unlimited firması tarafından yapılan robot adeta koşuyor. Robot ile ilgili tüm bilgiler ve video haberimizde.Florida’da bulunan Robotic Unlimited firması ile geliştirilen “OutRunner” adlı robot altı ayağa sahip olarak tasarlandı. Robot koşu bandına bırakıldığında saatte 72.5 kilometre hıza çıkabildiği gibi, açık havada çayıra saldığımızda saatte 40.2 kilometrelik bir hıza ulaşıyor.Daha önceden Boston Dynamics tarafından geliştirilen ve açık havada 25.7 kilometre hıza ulaşabilen robotu geçen Outrunner, şimdiden yeni robotların gözdesi olmuş durumda. Outrunner robotu şimdi piyasaya sürülmeye hazırlandığı gibi, ekip Kickstarter’da 150 dolarlık destek kampanyası başlattı. Kampanya 15 gün sonra biteceği gibi, şuana kadar 44 bin dolar gibi iyi bir bütçe toparlanmış durumda.“SALDIM ÇAYIRA MEVLAM KAYIRA”Robotun geliştiricileri olan Robotic Unlimited ekibi, yeterli miktarda para toplandığında tüm kesimlerin katılabileceği bir robot yarışı gerçekleştirmek istediklerini belirttiler. Outrunner robot, Asimo gibi yürüyen robotların tam aksine farklı tasarım şekli ile örümceğin gövdesine benzeyen ve kütle – uzunluk oranları ile hayvanların koşma şeklini taklit ediyor.Robotun kütle merkezi lan ekseni aşağıda olduğu için robotun dengesinin sabit olmasını sağlıyor. Bu durumda robotun koşarken herhangi bir sensör veya kontrol algoritmasına ihtiyaç duymadığı anlamına geliyor. Böylelikle Outrunner, beton zeminde, yokuş aşağı veya çim zeminlerde saldım “çayıra mevlam kayıra” benzetmesi ile hareket edebilirken, karşısına çıkan virajları da çok rahat dönebiliyor.
Reklam