psycho

neyse ki düşüncen bir otorite değil. her rahatsızlığa çözüm aramamız gerekir. aksi durumda bir medeniyetten söz edemeyiz.

basit bir örnek vereyim, despot bir yönetim biçimi uygulanan türkiye de, iktidarla ters düşen insanların ne tür yaftalamalara maruz kaldıklarını düşün. ardından, örneğin "vatan haini" denilerek "idam" edildiklerini düşün. sadece, düşün. düşünmek yorucudur ama keyiflidir. bir dene.

Bir rahatsızlığa uygulanan tedavi yöntemlerinin başarısız olması, o eylemin ardında yatan nedenin bir "rahatsızlık" odluğu gerçeğini değiştirmez. günümüzde bir çok hastalığın tedavisi yoktur. fakat bu onlara "hastalık" dememizi engellemez. ayrıca, dürtülerimize göre yaşarız. sonradan gelişen üst beyin ile buna kılıflar uydururuz. bizi bir hayvandan ayıran tek husus, primitif insiyaklarımızı entelekütel düşünce yapımızla baskılayabilmemiz. bu durumda, "kötü" olarak yargılanan kişinin ilkel bir biçimde direkt öldürülmesini istemek saçmalıktır çünkü, olayın aslı öyle olmayabilir. evet, nedeni bu kadar basit. adaletin "kusursuz" bir biçimde uygulanmadığı bir dünya da, "geri dönülemez" sonuçları olan cezalandırma yöntemleri "tehlikelidir".