İstanbul deprem Haberleri

Önceki deneyimler deprem sırasında GSM şebekelerinin çökeceğini söylüyor. Operatörler ise şebekelerinin deprem sonrası faaliyette kalması için hazırlık yapıyor.Deprem anında mobil iletişimin sağlanması sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yaşanan bir sıkıntı. Aynı anda milyonlarca abonenin telefona sarılması şebekeleri kilitlediği için bu gibi durumlarda iletişimin sağlanması ayrı bir önem taşıyor. Özellikle arama kurtarma faaliyetlerini yapanlar için bu iletişim çok önemli. Deprem sırasında bu iletişimi sağlamak çok mümkün olmasa da alınacak önlemlerle deprem sonrasında iletişim konusunda pozitif ilerleme sağlanabiliyor. Türkiye'de faaliyet gösteren Turkcell, Vodafone Türkiye ve Avea deprem sonrasında iletişimin kesilmemesi için hazırlıklar yapıyor. Van depremi örnek oldu 1999 yılında yaşanan Marmara depremi sonrasında hazırlıksız yakalanan operatörler bu tip felaketler sonrasındaki iletişim için çalışmalara başladılar. Bu çalışmaların en son örneği ise 2011 yılında yaşanan Van depremi oldu. Bu deprem sonrasında 3 operatör de bölgeye özel ekipler sevk ederek iletişimin kesintisiz olarak yaşanması için çalışmalar yaptı. Her 3 operatör de şebeke yoğunluğunu bu bölgeye kaydırarak, yakın illerdeki ekipleri Van'a gönderdi. Ayrıca mobil baz istasyonları ile bölgedeki iletişimin kesintisiz olarak yaşanması sağlandı. Yine her 3 operatör de bölgede yaşayanlara ücretsiz dakika ve SMS yüklemesi yaptı, faturalarını belli sürelerle erteledi. Ayrıca GSM operatörleri bölgedeki afet merkezlerinin iletişim altyapısına destek için çalışmalarda da bulundu.Fiber önemli hale geliyor Son yıllarda GSM altyapısının güçlendirilmesi için kullanılan fiber teknolojisi afet durumlarında da öne çıkmaya başladı. Yeraltındaki kablolardan ışık yardımı ile bilgi aktaran fiber teknoloji Türkiye'de yaygınlaşmaya başladı. BTK verilerine göre 2014 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'deki 34 milyon genişbant internet abonesinin 1.227 milyonu fiber altyapısını kullanıyor. Fiber altyapısı sadece bireysel değil aynı zamanda kurumsal olarak da tercih edilen bir bağlantı türü. Günümüzde özellike felaket durumlarında GSM şebekesinin iletişim yükünün bir kısmı fibere yönlendiriliyor. Günlük kullanımda da tercih edilen bu yöntem kablosuz iletişim teknolojilerine göre daha güvenli ve hızlı. Hem Turkcell, hem Vodafone Türkiye hem de Avea'nın kullandığı fiber altyapılar bulunuyor ve gerek normal zamanda gerekse felaket durumunda bu teknoloji kullanılıyor. Turkcell'in çalışmaları Turkcell olası bir depremde yaşanabilecek iletişim sorunları için hazırlıklar yapıyor. Özellikle iş sürekliliğin ve kesintisiz iletişimin sağlanması için uluslararası bir standart olan ISO 22301'i alan Turkcell, İstanbul Deprem Tatbikatı adını verdiği bir çalışma ile çalışanlarını ve şebekesini olası durumlara karşı test ediyor. Vodafone Türkiye Vodafone Türkiye'de iş sürekliliğinin sağlanması konusundaki standart olan ISO 22301 ve ISO 27001'i alarak bu alanda çalışmalar yapıyor. AFAD ile çalışmalar yapan Vodafone Türkiye, Acil Durum Tatbikatları'na hazırlık yapıyor. AKUT ile de ortak çalışmaları bulunan Vodafone'da çalışanlar bu dernekten eğitim alıyorlar. Avea da önlem alıyor Deprem sonrası iletişim konusunda çalışmalar yapan Avea, Kriz Yönetim Organizasyonu ile olası sorunların önüne geçiyor. Avea bu çalışmalara ek olarak şebeke yapısının eksiksiz olarak çalışmasını sağlayacak 'Pool' yapısına geçiş yapıyor. Bu yapıda ana bir santral kullanılamaz hale gelse de diğer santrallerin altyapıyı devralmasıyla beraber sistemin sürekliliğini sağlıyor. BTK'nın da çalışmaları var Sektörü düzenleyen kurum olan Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurusu BTK da felaket sonrası iletişim konusunda çalışmaları yapıyor. Ülke genelinde felaket senaryoları üzerinde çalışan kurum bu amaçla bünyesinde Afet ve Acil durum Haberleşme Grubu kuran BTK, bu gibi durumlar için önlem alıyor. Ancak konunun detayları konusunda açıklama yapmayan BTK, çalışmaların ne aşamada olduğu ile ilgili bilgi vermedi. Çok büyük depremlerde sıkıntı olabilir Operatörler nisbeten küçük alanları etkileyen depremlerde felaket senaryolarını başarı ile hayata geçirse de büyük alanları ve çok fazla kişiyi etkileyen depremler için alınan bu önlemlerin ne kadar faydalı olacağı bilinmiyor. Özellikel BTK gibi bir kurum çatısında bu çalışmaların yapılmasının uzun vadede daha fayda sağlayacağı düşünülüyor. Kaynak: Al Jazeera

'Dünyanın bütün kıtalarını gezmiş birisi olarak, biliyorum ki...'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün 'trafik sorununu 3 yıla kadar çözeceğiz' vaatlerine yanıt verdi. Kadir Topbaş, 'Birileri kalkıp 'İstanbul'un ulaşımını biz çözeriz' diyorlar. Dünyanın bütün kıtalarını gezmiş birisi olarak, biliyorum ki dünyada ulaşım bütün şehirlerde aynı problem. Bizim ulaşımla ilgili yaptığımız çalışmalar dünyanın da dikkatini çekiyor' dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 'Kentsel Dönüşüm Projesi' kapsamında Bağcılar'da riskli alan ilan edilen Kirazlı Mahallesi'ndeki 92 daireli 9 binanın yıkımını yerinde inceledi. Törene Kadir Topbaş'ın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, AK Parti İstanbul Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk, ev sahipleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. İstanbul'a yapılan yatırımlar hakkında bilgiler veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Kadir Topbaş, 'Muhalefetin genel başkan yardımcılarından birisi diyor ki 'biz gelirsek adamımız da var, paramız da var'. Bizim kasadaki paraya göz dikmişler. Para mı getirecek, bizim paramız var diyor. Bizim biriktirdiğimiz, dişimizden arttırdığımız, tencerede pişirip kapağında yediğimiz kaynağa paramız var diyorlar. Biz her zaman söylediğimiz sözlerin arkasında durduk. Doğruluktan şaşmadık. İlkelerimiz ve prestijlerimiz bunlar. İstanbul Türkiye nasıl gelişiyor ve gelişecek hep birlikte göreceğiz' diye konuştu. 'MUHALEFET BELEDİYELER 'DÖNÜŞÜM' DESTEĞİNİ VERMEDİ' Muhalefet belediyelerin dönüşüme yeteri kadar destek vermediğini vurgulayan Başkan Topbaş, 'Birçok ülkede bilimsel uygulama var. Bizde eski yapıların yıkılır yıkılmaz nasıl rahatlıkla yıkıldığını gördük. Deprem bizi yıkmadan biz yıkalım, daha güvenli yerler oluşturmalıyız. Muhalefet bütün ısrarlarımıza rağmen, siyaset yapılmayacak bir konu olduğunu söylememize rağmen desteğini tam olarak vermedi. Kartalda 2009 seçimleri öncesi bu dönüşüm ve gelişimi yapalım dediğimiz halede orada muhalefet yaparak maalesef insanlarımızın aklını, fikrini çeldiler ve bizim partimiz orada kaybetti. Bugün birçok gazetelerde değişim dönüşüm yapılması lazım diyenleri görüyoruz. Sözümüze geliyorlar. İstanbul deprem kuşağı içerisinde uygulamaları düzenli olarak yapabilirsek bunların önüne geçebileceğiz' ifadelerini kullandı. 'YETKİ VE İMAR VERMİYOR DENİLİYOR BUNLAR KÜLLİYEN YALAN' Daha güvenli konutları yapma konusunda halkın verdiği destek için teşekkürlerini dile getiren Başkan Kadir Topbaş, 'Bu süre zarfında Büyükşehir Belediyesi olarak gayet açık ve hassas davranıyoruz. Muhalefet belediye başkanları maalesef yapmadıkları bu dönüşümle ilgili çalışmaları koymadıkları halde belediye kapılarına yaftalar asmışlar. Büyükşehir bize yetki vermiyor, imkan vermiyor. Bunlar külliyen yalan. Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bu yetkileri ilçe belediyelerine verdi. İlçe belediyeleri başkanlarımız gelip birebir konuşursa, İkna ederse buradaki yıkımlar gibi ilçelerine yıkım yapılabilir. Böylece kimseyi mağdur etmeyebilirler. Ama muhalefetin muhalefetteki belediyelerinin hiçbirini görmüyorsunuz. Demek ki yapabilecekleri işi yapmadıkları halde Büyükşehir Belediyesi'ni suçluyorlar. Bu da bir siyaset. Biz yetki alamıyoruz diyorlar. Bu kesinlikle yanlıştır. Gitsinler kapıyı çalsınlar' dedi. 'İSTANBUL'UN BAŞINA GELEN TECRÜBELİ OLMALI' İstanbul'un tesadüflere terk edilemez gerektiğini söyleyen Başkan Kadir Topbaş, İstanbul'un başına geçecek olan kişinin tecrübeli, gayretli, azimli olan ve milletini bilen yönetimlerle ihtiyacı olduğunu ve bunların başa geçmesi gerektiğini ifade etti. 'Medeniyetler kurulmuş, böyle bir şehirde yaşıyoruz' diyen Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu şehir hem yaşayanlar üzerinden bir hak iddia eder, hem gelecek kuşaklara. Geçmişte birçok problemleri olduğu gibi 'su problemlerini çözeceğim' diyenler çıktı ancak ne gariptir ki bütün sorunları çözme işi bize düşmekte. Çöp yığınları sorunu, hava kirliliği sorunlarını yok etmek. Şimdi birileri kalkıp İstanbul'un ulaşımını biz çözeriz diyenler var. Teknik olarak bu yaşa gelmiş birisi olarak dünyanın 4 milyarını yöneten belediyelerin başında birisi olarak, Birleşmiş Milletler'de (BM) danışman kurulu olarak, dünyanın bütün kıtalarını gezmiş birisi olarak, biliyorum ki dünyada ulaşım bütün şehirlerde aynı problem. Bizim ulaşımla ilgili yaptığımız çalışmalar dünyanın da dikkatini çekiyor. Öz kaynaklarla nasıl başarıyorsunuz deniliyor. Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı sırasında metroları yapacağım, yaptıracağım diyordu. Biz yönetim olarak yapı iznini verebilir miyizi çoktan düşünüyorduk. Ama şunu gördük maliyetimizin 3 katı bedelle yaptırmamız gerekiyordu. Yuvacık barajı gibi nesiller ödeyecekti. Ama biz kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz.' 'BAŞKANIMIZ İNŞALLAH YARIN DA BİZLERLE DEVAM EDECEK' Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ise daha iyilerini yapmak üzere kentsel dönüşümü binaların yıkılıp yeniden yapılmasını olmadığını, yaşanılabilir bir şehir inşa edilmesi için dönüşümü gerçekleştirdiklerini belirtti. Çağırıcı, 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bağcılar'ın kuruluşunda, gelişinde, dününde bizimle birlikte oldu. İnşallah yarında da bizimle birlikte devam edecektir' dedi. Dönüşüm hakkında da bilgiler veren Başkan Çağırıcı, yüzde yüz mutabakat ile kentsel dönüşümü gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, 'Bu alana gelirken kentsel dönüşümü istemiyoruz diyenleri değil, çok daha istekli vatandaşları görüyorum' ifadelerini kullandı.

İstanbul’un depremle sınavıyla ilgili en büyük zafiyetin nüfus artışına paralel olarak artan bina sayısı olduğunu belirten İTÜ Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Haluk Eyidoğan, İstanbul'un deprem kayıpları bakımından dünyanın en riskli kentlerinden biri olduğunu hatırlattı.

Bugün 17 Ağustos Büyük Marmara Depremi'nin 19’uncu yıl dönümü. O acı günden bu yana ülkemizde yaklaşık 211 bin deprem meydana geldi. 2017 yılında tam 34 bin deprem kayıtlara geçti. Bu yıl ise ülkemizde şu ana kadar 5 binin üzerinde deprem yaşandı. Türkiye topraklarının yüzde 92'si deprem kuşağında bulunuyor. Ülke nüfusunun da yüzde 95'i bu deprem kuşakları üzerinde yaşıyor. İMO verilerine göre, Türkiye'nin 11 metropol kenti ve tüm sanayi tesislerinin yüzde 75'i de bu deprem kuşakları üzerine kurulmuş durumda.  Bu veriler acil afet politikalarının hayati önemini bir kez daha vurgular nitelikte. Uzmanların görüşüne göre ise Türkiye hâlâ depreme hazır değil. Deprem toplanma alanları ve ulaşım güzergâhları sorunu varlığını sürdürüyor. 17 Ağustos sonrası belirlenen toplanma ve çadır kurma alanlarının 4'te 3'ü imara açıldı, çoğu AVM ve gökdelenlere dönüştü. Vatandaş olası bir afet anında nerede toplanacağını bilmiyor... 

1999 depremlerinin Marmara'nın altındaki fayı tetiklediğini belirten Prof. Dr. Naci Görür, 'Bu kabuk çatırdamaya başladı. Günün birinde kırılacak' dedi. Görür, 'Bu bulunduğumuz zamanı fırtına öncesi sessizlik diye algılayabiliriz' diye belirtti. Ayrıca verdiği örneklerle depreme karşı ne kadar hazırlıksız olduğumuzu ortaya koydu.

Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 'İstanbul Deprem Sakıncası, Depremden Nasıl Kurtulunur?' adlı seminerde depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Ercan, İstanbul'da daha küçük iki deprem beklediklerini belirterek 'Büyük İstanbul depremi diye bir şey yok' dedi.

Yerebatan Sarnıcı'nın restorasyonu sırasında sütun başlarında gergi boşlukları belirlenirken çökme riski tespit edildi. İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, 'Bizim şu an itibarıyla bir saniye bile bekleyecek zamanımız yok' dedi.

Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin uyarılarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, söz konusu projenin geçtiği alanların depremi tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Görür, 'Bir bilim insanı olarak isyan ediyorum. Neden İstanbul'u depreme hazırlayıp insanların can güvenliğine yatırım yapmıyorsunuz?' diye konuştu.

İstanbul'da gerçekleşen deprem sonrası Prof. Dr. Naci Görür'ün Kanal İstanbul ile ilgili yaptığı konuşma yeniden sosyal medyada gündem oldu.

AFAD ve Kandilli verilerine göre 17 Mart 2022 Perşembe günü deprem oldu mu merak ediliyor. Türkiye'nin dört bir yanında aktif fay hatları bulunması sebebiyle vatandaşlar deprem haberlerine yoğun ilgi gösteriyor. ‘Son deprem nerede oldu’ ve ‘deprem mi oldu’ sorularına cevap aranıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, ülkemizde ve komşu ülkelerde yaşanan depremleri liste halinde takipçileriyle paylaşıyor. Peki İstanbul'da deprem mi oldu, az önce nerede deprem oldu? İşte 17 Mart Perşembe Kandilli Rasathanesi ve AFAD’ın yayınladığı son depremler sayfası…