onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Yüzyıllardır Süre Gelen Aşure Günü ve Geleneği İle İlgili Bilmek İsteyebileceğiniz Bazı Rivayetler

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Yüzyıllardır Süre Gelen Aşure Günü ve Geleneği İle İlgili Bilmek İsteyebileceğiniz Bazı Rivayetler

Türklerde yüzyıllardır süregelen bu gelenekle ilgili birçok rivayet bulunuyor. Osmanlıların da önem verdiği aşure, hem besleyiciliği hem de lezzetiyle de en güzel tatlılar arasında. Muharrem ayının 10. günü olarak kabul edilip bir aya kadar uzayan ve 'Aşure Ayı' olarak da nitelendirdiğimiz bu anlamlı günlerle ilgili süregelen bazı bilgileri derledik. Sonunda mutfağa koşup aşure yapabilin diye tarifi de ekledik. 😉

Kaynak: 1, 2, 3

1. “Aşure” kelimesi aslında Arapça olan “Âşûrâ" kelimesinden dilimize geçmiştir.

1. “Aşure” kelimesi aslında Arapça olan “Âşûrâ" kelimesinden dilimize geçmiştir.

Bazı araştırmacılar bu kelimenin on sayısı ile ilgili olan “aşr” ve “âşir” veya develerin güdülmesiyle ilgili “ışr” kökünden türemiş olduğunu savunmaktadır. 1

2. Aşure Günü, oruç tutulur, aşure yapıp dağıtılır.

2. Aşure Günü, oruç tutulur, aşure yapıp dağıtılır.

Hz. Muhammed’in bir veya iki defa bu orucu tuttuğu ve Müslümanlardan da tutmalarını istediği, Ramazan orucunun farz kılınmasıyla bu orucu isteğe bıraktığı söylenmektedir.

3. Aşure bazı tarikatlarda farklı usullere göre karıştırılıp dağıtılır.

3. Aşure bazı tarikatlarda farklı usullere göre karıştırılıp dağıtılır.

Aşurenin herhangi bir karıştırma usulü olmadığı düşünülse de bazı tarikatlarda birkaç söz söylenerek karıştırılıp kepçe veya el, avuç öpülerek bir başkasına devredilir.

4. Muharrem ayının onuncu günü olarak kabul edilen bu günde insanlık ve İslam açısından önemli birçok olayın meydana geldiği rivayet edilir.

Hz. Nuh'un gemisinde son kalan yiyeceklerle yapılan çorba,

Hz. Nuh'un gemisinde son kalan yiyeceklerle yapılan çorba,

Rivayetlerden biri de budur ve 'Hz. Nuh’tan itibaren bütün Sâmî dinlerde mevcut olan ve Câhiliye devri Araplar arasında da, Hz. İbrahim’den beri önemli görülüp oruç tutulan bir gündür.'

Hz. Yunus’un balığın karnından çıkarıldığı gün,

Hz. Yunus’un balığın karnından çıkarıldığı gün,

Ninova halkını Allah'a inandırmaya çalışan Hz. Yunus'a sadece iki kişi inanır. Buna çok kızan Hz. Yunus bir gemiye binip halkını terk eder. Yolculuk sırasında fırtına çıkar. Yolcular gemide günahkar olduğuna kanaat getirir ve Hz.Yunus'u gemiden atar. Hz. Yunus'u büyük bir balık yutar, balığın karnında tövbe eder ve bir gün balık kıyıya yanaşarak Hz. Yunus'u çıkarır. (Farklı daha birçok rivayet vardır.)

Hz. Musa ve İsa'nın doğduğu ve Hz. İsa’nın semaya yükseltildiği gün,

Hz. Musa ve İsa'nın doğduğu ve Hz. İsa’nın semaya yükseltildiği gün,

Hz. Süleyman'a mülk verildiği gün,

Hz. Süleyman'a mülk verildiği gün,

Süleyman dedi ki: Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin. (Sad Suresi, 35) Bu ayette haber verilen Hz. Süleyman'ın duasına Allah icabet etmiş ve onu Kendi katından çok büyük nimetlerle ve üstün ilimlerle desteklemiş,  ona hiç kimsenin ulaşamayacağı bir mülk, görkemli bir saltanat, eşi ve benzeri bulunmayan bir hakimiyet vermiştir.

Hz Davut'un tövbesinin kabul edildiği gün,

Hz Davut'un tövbesinin kabul edildiği gün,

Hz. Davut gerçekleşen bir olayın taraflarından davacıyı dinleyip hüküm vermiş, davalıyı dinlememiş, daha sonra bu tutumunun yanlış olduğunu düşünerek tövbe etmiştir.

Hz Musa'nın Kızıldeniz'i geçtiği gün,

Hz Musa'nın Kızıldeniz'i geçtiği gün,

Halkıyla birlikte Firavun'dan kaçan Hz.Musa Nil Nehri'nden geçer.

Hz. Hüseyin Kerbela'da öldürüldüğü gün,

Hz. Hüseyin Kerbela'da öldürüldüğü gün,

Hz. Hüseyin, yine Muharrem ayının onuncu Cuma günü Kerbela'da şehit edildiği için aşure, O’nun ve O’nunla birlikte şehit olanların ruhu için pişirilir ve dağıtılır olmuştur.

5. Yahudiler de Aşure Günü'nü kutsal kabul edip oruç tutarlar.

5. Yahudiler de Aşure Günü'nü kutsal kabul edip oruç tutarlar.

Yahudilere göre 'aşure, Hz. Mûsâ ve kavminin, Firavun’un zulmünden kurtulduğu ve Yahudilerin oruç tutmakla yükümlü olduğu bir gündür.' Bu yüzden Hz Muhammet, , Yahudileri taklit etmemek ve onların bazı uygulamalarının aynen İslam bünyesine girmesine engel olmak için sadece aşure günü değil Muharremin dokuz ve on veya on ve on birinci günlerinde de oruç tutmalarını tavsiye etmiştir.

6. Şiiler için bu gün bir matem günüdür.

6. Şiiler için bu gün bir matem günüdür.

Büveyhî emiri Muizzüddevle, Şiiliği güçlendirmek adına, 352 / 963 yılında, Hz. Hüseyin’in, şehit edildiği, Muharrem ayının ilk on gününü umumi matem olarak ilan etmiş, ve Şiîlerin bu günlerde açıktan ve toplu olarak ağlamak, yas tutmak ve zincirlerle kendilerini dövmek şeklinde, Şiî geleneğinde bugün de bazı ülkelerde düzenlenen, birtakım matem törenlerinin uygulanmasını başlatmıştır.

7. Aleviler de Kerbela'da susuz kalan Ehl-i Beyt şehitlerini oruç tutarak yad ederler.

7. Aleviler de Kerbela'da susuz kalan Ehl-i Beyt şehitlerini oruç tutarak yad ederler.

Kerbelâ'da Hz. Hüseyin ve Ehl-i beyt şehitlerinin susuz kalışları, bu günlerde tutulan susuzluk orucu ile yad edilir, Hz. Hüseyin ve Ehl-i beyt mensuplarının şehit edilmelerinin anısına matem tutulur. Bu oruç yöreden yöreye değişmekle birlikte genelde, Muharrem ayının birinci günü başlamakta ve Hz. Hüseyin ile on iki imamların aşkına on iki gün tutulmaktadır. Genelde on iki gün tutulan bu orucun sonunda yani on üçüncü gün, aşure ve etli pilav pişirilerek dağıtılmaktadır.

8. Osmanlıda aşure hem hüznü hem sevinci barındırır.

8. Osmanlıda aşure hem hüznü hem sevinci barındırır.

İmparatorluk dönemi İstanbul’unda tesis edilmiş dört yüz tekkede Sefer ve Muharrem aşuresi olmak üzere iki çeşit aşure pişirilmiştir. Muharrem aşuresi Kerbela vakası sene-i devriyesi anısına, Sefer aşuresi ise Hz. Zeynelabidin’in Kerbela’dan sağ salim kurtulması ve Peygamber neslinin devamının kutlanması amacıyla pişirilmiştir. Biri hüzün ve matem diğeri ise coşku ve sevinci temsil etmiştir. Günümüzde bu gelenek kesintisiz bir şekilde 355 yıldır sadece İstanbul’da bulunan Kadîrîhane’de sürdürülmüştür

Bonus: O kadar bahsetmişken aşure tarifini vermeden olmaz!

Bonus: O kadar bahsetmişken aşure tarifini vermeden olmaz!

Aşure Tarifi

Malzemeler:

  • 3 su bardağı aşurelik buğday

  • Yarım çay bardağı pirinç

  • 1 su bardağı nohut

  • 1 su bardağı kuru fasulye

  • 200 gr kuru kayısı

  • 200 gr kuru üzüm

  • 1 su bardağı fındık

  • 3 lt su

  • 2 su bardağı süt

  • 4 su bardağı toz şeker

  • Çeyrek çay kaşığı tuz

  • Çeyrek çay kaşığı karabiber

  • Yarım çay bardağı karanfil suyu 

Tarif:

Nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlayın. Buğdayı yıkayıp, tencereye alın üzerine kaynar su ekleyip 10 dk kaynatın. Çıkan sarı suyu süzün. Aynı işlemi bir kez daha yapın ve suyunu süzün. Daha sonra kaynar su ekleyip 50 dk kadar buğdayı kaynatın Yumuşayan buğdaya pişmiş nohut, fasulye, küçük doğranmış kayısı, kuru üzüm, yıkanmış pirinç 15 dk kadar kaynatın. Sıcak süt, şeker, tuz, karabiber, fındık, karanfil suyu ekleyerek 15 dk daha kaynatın. Kaselere bölüştürün. Aşureyi soğumaya başlayınca antep fıstığı, fındık, ceviz, fıstık, kuru üzüm ve nar taneleri ile süsleyebilirsiniz.

category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
125
55
7
7
5
1
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
nebusimdi

Kılıç ve zincirlerle kendini dövme Büveyhiler değil, Safeviler döneminde başlamıştır.