Görüş Bildir
Haberler
Tek Soruluk Psikoloji Testi! Yaptığın Bu Davranışlardan Birini Seç, Psikolojik Anlamını Çıkaralım

Tek Soruluk Psikoloji Testi! Yaptığın Bu Davranışlardan Birini Seç, Psikolojik Anlamını Çıkaralım

Günlük hayatımızda belki de birçoğumuzun yaptığı, bize normal gelen ama altında büyük anlamlar yatan çok davranış var. Sen bu davranışlardan yaptığını seç, bilinçaltındaki psikolojik anlamını ortaya çıkaralım!

Hazırsan;

Başlayalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu davranışlardan en çok yaptığını seçer misin?

Yüksek sesten hoşlanmıyorsun çünkü büyüdüğün yerdeki sesler seni rahatsız ediyor!

Çocukluk yıllarına dair bir yolculuk yapalım. Senin hikayen, belki de bir çok insanınkinden biraz daha zorlu bir aile tablosu çiziyor. Hani bazen hayatın bize sunduğu zorluklar, bizi daha güçlü kılar ya, senin hikayen de tam olarak bu şekilde. Çocukluğun, belki de bir çok insanın çocukluğundan daha fazla zorluklarla dolu. Bir çocuğun hayatında belki de en çok isteyeceği şey huzurlu bir aile ortamıdır. Ancak senin çocukluğun, belki de bu huzuru tam anlamıyla yaşayamadığın, yorucu ve üzücü olaylarla dolu bir dönem olmuş. Belki de bu yüzden yüksek seslerden hoşlanmıyorsun. Çünkü yüksek sesler, belki de senin için geçmişte yaşadığın kavgaları, tartışmaları hatırlatıyor. Bir çocuk için bu tür olaylar oldukça travmatik olabilir ve bu durum, seni yüksek sesin olduğu, kavganın gürültüsünün olduğu ortamlardan uzaklaştırıyor. Ancak bütün bu zorluklara rağmen, senin içindeki yaşam sevincini ve mutluluğu hiçbir şey alamamış. Geçmişine baktığında, belki de birçok zorluğa rağmen, aslında ne kadar mutlu bir insan olduğunu görebilirsin. Ve belki de en önemlisi, geçmişinde yaşadıkların seni daha sakin, daha anlayışlı bir insan haline getirmiş. Evet, belki de çocukluğun biraz zor geçmiş olabilir, ama bu seni daha güçlü bir insan yaptı. Ve belki de en önemlisi, bu seni sen yaptı.

Müziksiz hiçbir şey yapamıyorsun çünkü düşünmekten kaçıyorsun.

Kendini düşüncelerinin pençesinden kurtarmanın bir yolu varsa, o da sürekli olarak zihnini meşgul etmek olabilir. Sessizlik, senin için adeta bir kâbus. İşte tam da bu yüzden, bir işe koyulduğunda, belki bir yeri toplarken veya lezzetli bir yemek hazırlarken, her zaman bir sesin seninle olmasını istiyorsun. Belki bir müzik ritmi, belki de bir dizi karakterinin sesi... İzlemek ya da gerçekten dinlemek zorunda olmadığın, sadece orada olduğunu hissettiğin bir ses. Bunun, düşüncelerinden kaçmanın ve zihnini boşaltmanın bir yolu olduğunu belki de bilmiyorsun. Ancak bu, senin için bir yaşam tarzı haline gelmiş. Çünkü sessizlik, seni düşüncelerinle baş başa bırakıyor ve bu düşüncelerin seni üzmesine neden oluyor. Bu yüzden, belki de farkında olmadan, kendine bu tür bir savunma mekanizması geliştirdin. Seslerin varlığı, senin için bir nevi güvence. Onlar orada olduğu sürece, düşüncelerinle yüzleşmek zorunda kalmıyorsun. İşte bu yüzden, belki de farkında olmadan, bu ritüeli kendine bir yaşam tarzı olarak benimsedin. Sessizliğin getirdiği düşüncelerle yüzleşmek yerine, seslerin varlığına sığınıyorsun. Bu, senin düşüncelerinden kaçmanın ve zihnini boşaltmanın bir yolu olabilir.

Geceleri uyurken çok fazla çeneni sıkıyorsun çünkü söyleyemediğin çok fazla şey var.

Eğer geceleri yastığınızın üzerinde uykuya dalarken çenenizi sıkıyor ve sabahları bu durumun yarattığı ağrıyla uyanıyorsanız, bu durum, içinde bulunduğunuz ruh halinin bir yansıması olabilir. Bu durum, içerisinde birçok söylemek istediğiniz ama bir türlü dökemediğiniz duygu ve düşüncenin biriktiğine işaret ediyor olabilir. Birçok insan, karşısındaki kişiyi kırmamak adına, belki de içerisinde bulunduğu sosyal çevre nedeniyle, içerisinde biriktirdiği duygu ve düşünceleri ifade etmekte zorlanır. Ancak unutmayın ki, bu durum sadece karşınızdaki kişiye değil, en çok da size zarar verir. İçinizde biriktirdiğiniz her duygu ve düşünce, bilinçaltınıza yerleşir ve zamanla sizi bastırır. Bu durum, çene sıkma gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Böylece, söyleyemediğiniz her şey, zamanla sizin üzerinizde büyük bir baskı oluşturur ve bu durum, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden, içerisinde bulunduğunuz durumu gözden geçirin ve duygularınızı ifade etmek için kendinize izin verin. Kendinizi ifade etmek, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığınız için oldukça önemlidir.

Nedensiz yere mide bulantısı hayatında olduğu için rahatsızlık duyduğun bir insan olduğunu gösteriyor.

Bir anda midenizde bir bulantı hissi mi oluştu? Bu, aslında bulunduğunuz ortamda sizi rahatsız eden biri olduğunun belirtisi olabilir! Evet, doğru duydunuz. Sizinle aynı ortamda bulunan ve sizin hoşlanmadığınız, belki de sizi rahatsız eden bir kişi, ruh halinizi ve fiziksel durumunuzu etkileyebilir. Bu durum, genellikle mide bulantısı şeklinde kendini gösterir. Bu belirti, aslında vücudunuzun size bir uyarı gönderdiğinin işaretidir. Midenizdeki bu rahatsızlık, belki de o ortamda daha fazla kalmamanız gerektiğini size söylüyor olabilir. Bu durum, genellikle psikolojik ve fiziksel tepkilerle birleşir ve sizin kendinizi iyi hissetmenizi engeller. Unutmayın, vücudumuz bizim en iyi rehberimizdir ve genellikle bize neyin yanlış olduğunu anlatmaya çalışır. Bu nedenle, midenizde bir bulantı hissettiğinizde, belki de etrafınıza bir göz atmanız ve sizi rahatsız eden kişi veya durumları belirlemeniz gerekiyor olabilir. Kendinizi iyi hissetmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, vücudunuzun size gönderdiği bu sinyalleri dikkate almanız oldukça önemlidir.

Her şeyi erteliyorsun çünkü duygularını kontrol edemiyorsun.

Eğer her şeyi sürekli erteliyorsan, bu durum senin duygusal dengeni korumakta zorlandığının bir işareti olabilir. Aniden gelişen planlara, beklenmedik telefon görüşmelerine ve toplantılara karşı bir direnç gösteriyorsun. Her görüşme, senin belirlediğin zaman diliminde ve senin tam anlamıyla hazır olduğun bir anda gerçekleşmeli. Aksi halde, bu tür durumları erteliyor ve kendini daha hazır hissetmek için zaman tanıyorsun. Bu durumun altında yatan sebep, duygularını tam anlamıyla kontrol edememen olabilir. Hayatında yaşadığın inişler ve çıkışlar, seni duygusal bir dağınıklığa sürüklüyor olabilir. Bu dağınıklık, seni sürekli bir duygu yoğunluğu içerisinde tutuyor ve bu yoğunluk, senin olayları ertelemene ve sürekli olarak daha iyi bir zamanı beklemene neden oluyor. Kısacası, eğer her şeyi erteliyorsan, bu durum senin duygusal bir labirentin içerisinde kaybolduğunu ve bu labirentten çıkmak için sürekli daha iyi bir zamanı beklediğini gösteriyor olabilir.

İlişkilerin hep flört aşamasında kalıyor çünkü sen güven problemi yaşıyor ve sorumluluktan kaçıyorsun.

Aşk hayatında sürekli flört dönemini aşamıyor ve bir türlü sevgili olma aşamasına geçemiyorsan, bu durumun altında yatan sebep tamamen güven problemleri olabilir. Belki de çevrende çok sayıda aldatılan kişiye şahit oldun ya da daha da kötüsü, seni seven ve güvendiğin biri tarafından aldatıldın. Bu tür deneyimler, aşk hayatında ciddi bir adım atmaktan korkmana neden olabilir.  Bu tür deneyimler, kişinin aşk hayatına ve insanlara karşı bakış açısını etkiler. Aldatılan bir kişi, genellikle insanların gerçekten sevebileceğine dair inancını yitirir. Bu durum, kişinin yeni bir ilişkiye başlamaktan kaçınmasına ve kimseyle ciddi bir yolculuğa çıkmamasına neden olur. Güven, bir ilişkinin temel taşlarından biridir ve bu nedenle güven sorunları olan bir kişi, kendini tamamen bir başkasına açmakta zorluk çekebilir. Bu durum, kişinin aşk hayatında sürekli flört dönemini aşamamasına ve bir türlü sevgili olma aşamasına geçememesine yol açar. Bu durum, kişinin aşk hayatında sürekli bir belirsizlik içinde olmasına ve bu belirsizliğin de kişinin aşk hayatında ciddi bir adım atmaktan korkmasına neden olur.

Tek başına karar alamazsın çünkü geçmişinde çok kez hata yaptın.

Bir karar vermekten mi çekiniyorsun? Belki de geçmişte yaptığın hataların gölgesinde kalıyorsun. Bir zamanlar, belki de birçok kez, hataların başkaları tarafından eleştirildi ve yüzüne vuruldu. Bu durum, seni kararsız biri haline getirdi. İki yol arasında seçim yapmak, sanki bir labirentin içinde kaybolmak gibi geliyor sana. Pişmanlık duygusu, insanları yanıltma korkusu ve hata yapma endişesi seni sarmalıyor. Fakat, bir an durup geriye dönüp baktığında, geçmişteki hatalarının aslında seni bugünkü sen yapan deneyimler olduğunu göreceksin. Her hatanın ardından biraz daha güçlendin, biraz daha öğrendin ve biraz daha büyüdün. Bu yüzden, o hataların seni bu noktaya getiren adımlar olduğunu unutmamalısın. Her yolculukta olduğu gibi, senin yolculuğunda da hatalar, dönemeçler ve engeller olacak. Ancak bu engeller, seni daha da güçlü kılan deneyimler olacak. Unutma, her hata bir öğrenme fırsatıdır ve senin de hatalarınla şekillenen bir hikayen var.

Her şeyin üstesinden kendin gelmeye çalışıyorsun çünkü kimseye zayıf yönlerini göstermek istemiyorsun.

Yardım talep etmek ve bir başkasına zor durumda olduğunuzu itiraf etmek çoğu zaman zor olabilir. Kendi iç dünyanızı, hassas noktalarınızı veya yaşadığınız zorlukları bir başkasına açmak istemeyebilirsiniz. Kendi başınıza her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi, kendi gücünüzle başarıya ulaşmayı arzu edersiniz. Bu durum, başkalarının sizin zayıf yanlarınızı öğrenmesini istememenizden çok, onların sizin başarılarınızı görmesini, sizin gücünüzü ve dayanıklılığınızı tanımasını istemenizden kaynaklanıyor olabilir. Çünkü siz, kendi başarınızın ve gücünüzün farkında olan bir bireysiniz ve bunu tüm dünyaya göstermek istersiniz. Bu, sadece kendinizi kanıtlama arzunuzdan değil, aynı zamanda başkalarının da sizin ne kadar güçlü ve başarılı olduğunuzu görmesini istemenizden kaynaklanıyor. Kendi başarınızı, kendi gücünüzü ve dayanıklılığınızı göstermek istersiniz, çünkü siz, kendi değerinizin ve yeteneklerinizin farkındasınız.

Sabah uyanırken çok fazla alarm erteliyorsun çünkü hayatında çoğu şeyden memnun değilsin.

Sabahları yataktan kalkmak sanki Everest Dağı'nı tırmanmak gibi geliyorsa, alarmını defalarca erteliyorsan, belki de hayatında bazı şeylerin eksik olduğunu düşünmenin zamanı gelmiştir. Belki de bu, hayatının renklerini, sana enerji veren unsurları, belki de sana ilham veren şeyleri arama zamanın geldiğinin bir işaretidir. Her sabah alarmın çaldığında, 'biraz daha' diyerek düğmeye basıp tekrar uykuya dalıyorsan, belki de bu, hayatındaki bazı şeylerin eksik olduğunu gösteriyor olabilir. Belki de hayatından tatmin olmadığın, seni heyecanlandıran, motive eden, gününü renklendiren şeylerin eksikliği, seni biraz daha uykuya davet ediyor. Her günün birbirinin aynısı olduğunu ve hayatında hiçbir şeyin değişmediğini düşünüyorsan, belki de bu, hayatını biraz daha renklendirmenin, yeni deneyimler yaşamanın, yeni insanlarla tanışmanın, belki de yeni bir hobi edinmenin zamanı gelmiştir. Bu, belki de hayatına yeni bir soluk, yeni bir heyecan, belki de yeni bir umut getirmenin zamanıdır. Hayatın renklerini, enerjini ve ilhamını yeniden kazanmanın yolu, belki de hayatına yeni bir yön vermek, yeni bir hedef belirlemek, belki de yeni bir tutku bulmaktan geçiyor olabilir. Belki de hayatına yeni bir soluk, yeni bir heyecan, belki de yeni bir umut getirmenin zamanıdır. Bu, belki de hayatını biraz daha renklendirmenin, yeni deneyimler yaşamanın, yeni insanlarla tanışmanın, belki de yeni bir hobi edinmenin zamanı gelmiştir.

Bu içerikler de ilgini çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
117
45
23
8
5
4
4
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Öğrenci

Hepsini nasıl seçiyoruz.

Elif

Geceleri uyurken çok fazla çeneni sıkıyorsun çünkü söyleyemediğin çok fazla şey var.

siyam siyam

Etrafında ses olmadan birşey yapamıyorsun çünkü düşüncelerinden kaçıyorsun 👏🏻