onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Tarihe Damga Vurmasına Rağmen Belki de Adını Hiç Duymadığınız 12 Önemli Kişi

etiket Tarihe Damga Vurmasına Rağmen Belki de Adını Hiç Duymadığınız 12 Önemli Kişi

Erkam Evlice
17.11.2016 - 22:17 Son Güncelleme: 12.11.2021 - 13:05

Dünyanın akışına yön vermiş olsalar da, çoğunlukla insanların hafızasında en ufak bir kırıntıya bile sahip olamamış gizli isimler bunlar.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Mitiades

1. Mitiades
1. Mitiades

Komutan Miltiades’in önemi, tarihin en büyük kırılmalarından biri sayılan Maraton Savaşı galibiyetinin ardındaki deha olmasında yatıyor. 

Atinalılar ve Persler arasında gerçekleşen savaşı, sayıca az olmalarına rağmen Atinalılar kazandıysa, bundaki aslan payı Miltiades’in taktiğinde yatıyor. 

Miltiades’i bu kadar önemli kılan şeyin ne olduğunu soracak olursanız, onun yokluğunda muhtemelen Atinalıların kaybedeceğini ve Perslerin ilerlemesini sürdüreceğini belirtelim. Bu durumda da

  • Sokrates

  • Platon

  • Aristoteles

  • Perikles

  • Sofokles

  • Hipokrat 

gibi isimler belki de hiç yaşayamayacak, çalışmalarını ve tarihe olan katkılarını hiç yapamayacaktı.

2. Maurice Hilleman

2. Maurice Hilleman

Hilleman, bugün ABD’de zorunlu olarak uygulanan 14 aşıdan 8’inin mucidi.

Kızamık, Kabakulak, Hepatit A, Hepatit B, Çiçek, Menenjit, Zatürre aşıları bunlar arasında bulunuyor. 

Hilleman, 20. yüzyılda yaşamış diğer tüm bilim insanlarından daha fazla hayat kurtardı. Yine de öldüğü zaman, çalışmalarını takip eden insanlar haricinde kimse ismini bilmiyordu.

3. James Harrison

3. James Harrison

14 yaşındaki geçirdiği göğüs ameliyatı nedeniyle vücuduna 13 litre kan nakledilen ve bu şekilde hayatta kalabilen Harrison, 18 yaşından itibaren düzenli olarak kan bağışı yapmaya başladı.

Hayır, onun kerameti düzenli kan bağışı yapmasında değil, kanında keşfedilen Rho(D) isimli çok nadir bir antikorda yatıyordu. Bu antikor, doğmamış çocuklarda rastlanabilen Rhesus hastalığının tek tedavi anahtarıydı. 

Bu gerçekle birlikte Harrison düzenli olarak kan plazması bağışı yapmaya başladı. 1077. defa bağış yaptığı gün Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı. Kan plazmasının yalnızca 2-3 haftada bir verilebildiğini de belirtelim…

Sonuç mu? Şu ana kadar yaklaşık 2.5 milyon çocuğun hayatını kurtardığı tahmin ediliyor. 

Şu an 84 yaşında ve artık kan bağışı yapamıyor. Ama kanı kullanılarak yapılan araştırmalar Anti-D adı verilen aşının geliştirilmesine imkan sağladı. Bu aşı da, Rhesus hastalığının tedavisine tümüyle imkan sağlıyordu.

4. Leo Szilard

4. Leo Szilard

Szilard, atom bombasının patentine sahipti. Evet, atom bombası.

1932’te nötronun keşfiyle birlikte Szilard, nötron temelli nükleer reaksiyon fikrini öne sürdü ve patentini aldı. Bu reaksiyonun bir ‘patlamayla’ sonuçlandığını da söylüyordu. Szilard bu yöntemle birkaç nükleer reaksiyon tetiklemeye çalıştı fakat başarılı olamadı. 

1938’de atom çekirdeğinin ikiye ayrılmasının keşfiyle birlikte Szilard, bunun bir nükleer bomba amaçlı kullanılabileceğini ilk fark eden kişilerden biri oldu. İkinci Dünya savaşı kapıdaydı ve eğer Mihver devletler erken davranırsa bu tehlikeli sonuçlar doğurabilirdi. Bunun üzerine ABD Başkanı Roosevelt’e her şeyi ayrıntılı izah eden bir mektup kaleme aldı. Fakat ünü yoktu ve mektubun başkana ulaşacağından emin değildi. Bu yüzden üniversite hocasının yardımını istedi. Albert Einstein’ın.

Einstein’a durumu açıkladığında ünlü fizikçinin “Bunu hiç düşünememiştim” tepkisi verdiği bilinir. Einstein mektubun altına kendi imzasını da atar ve mektup başkana ulaştırılır. Bu mektup ‘Einstein mektubu’ olarak bilinse de aslen Szilard tarafından kaleme alınmıştır. 

Sonuç: Başkan mektubu alır. Kısa süre içerisinde Manhattan projesi start alır ve atom bombası üretilir. Mektup, dolayısıyla Szilard, atom bombasının icadından birinci derecede sorumlu olmuş ve tarihin akışını değiştirmiştir.

5. John Bardeen

5. John Bardeen

John Bardeen, transistörün mucidi. Bugün elektrikle çalışan bütün cihazların gücü, onun icadı olan transistörden geliyor. Yani Enformasyon çağı, onun sayesinde mümkün olabildi desek yanlış olmaz.

Aynı zamanda konvansiyonel süperiletkenlik teorisi üzerine çalışmalar vermiştir. Bu çalışmalar manyetik rezonans görüntüleme teknolojilerinin (MRI) ilerlemesinde kullanılmıştır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Norman Borlaug

6. Norman Borlaug

20. yüzyılın ortasında çok verimli tarım teknikleriyle geleneksel tarımı harmanlayarak Meksika, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelere bu tekniklerin uygulanmasında öncülük eden Norman Borlaug da ismi bilinmeden milyonlarca insanın hayatına etki edenlerden. 

Onun bu ‘Yeşil Devrim’ hareketinin ardından milyonlarca insan açlıktan kurtuldu ve düzenli besin kaynağına sahip oldu. 

Borlaug bu çalışmalarıyla Nobel Barış Ödülü’ne layık görülse de, ismini bilen kişi sayısı halen oldukça az.

7. Stanislav Petrov

7. Stanislav Petrov

Soğuk Savaş döneminde SSCB askeri olan Petrov, 26 Eylül 1983 günü, Sovyetlerin o dönem uygulamaya soktuğu misil saldırısı erken uyarı sisteminin nöbetçisiydi. 

Sistem düşmandan gelecek bir nükleer füze saldırısını önceden fark edip alarm veriyordu. O gün gelen alarm da, tam olarak böyle bir ABD saldırısına işaret etmişti. Bunu acilen üstlerine bildirmekle yükümlü Petrov sakin davrandı. Alarm mükerrer biçimde 4 defa çalınca, bütün bunların yanlış alarm olduğu sonucuna vardı ve herhangi bir raporlama yapmadı. 

Evet, durum gerçekten bir yanlış alarmdı. Eğer ilk alarmdan sonra metanetli davranmayıp hemen üstlerine haber verseydi tüm güçle karşı saldırı yapılacak ve dünya nükleer saldırılarla mahvolacaktı... 

8. Ajay Bhatt

8. Ajay Bhatt

Adını çok az kişinin bildiği Bhatt, bilgisayar teknolojisine damga vuran USB arayüzünün mucidi. Bhatt aynı zamanda AGP ve PCI gibi grafik işlemci standartlarının belirlenmesinde önemli bir rol sahibi. 

Yine de adını kimse bilmiyor.

9. Robert Hooke

9. Robert Hooke

Hooke hücreyi keşfeden kişi. Bununla kalmayıp optik, yerçekimi, paleontoloji ve mimari gibi alanlarda önemli çalışmalar yapmış bir polimat. 

Tarihte onun adını kimsenin bilmiyor oluşu ise Isaac Newton ile tutuştuğu bir kavga

Newton, halen Hooke’un pek çok konseptini sahiplenip onun ününü yok eden kişi olarak suçlanır.

10. Dennis Ritchie

10. Dennis Ritchie

Programlama dili C’nin mucidi olan Dennis Ritchie olmasaydı, bugün C, C++, Java gibi birçok programlama dili ve Unix platformu belki de olmayacaktı. 

Steve Jobs ile aynı ay hayatını kaybetmesine rağmen kimse onun ölümünü fark etmedi. Zira pek çokları onun ismini bile bilmiyordu. Esasında Steve Jobs yalnızca milyon dolarlık bir şirketin kurucusuyken, Ritchie trilyon dolarlık bir endüstrinin babasıydı.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

11. Tim Berners-Lee

11. Tim Berners-Lee

Dünyada şu an milyonlarca insan e-mail gönderiyor, online oyun oynuyor, başka bir şehirdeki arkadaşıyla yazışıyor, müzik dinliyor ve bir şekilde İnterneti kullanıyor. Bütün bunları her noktadan yapabilmeleri ise bir adamın sayesinde: Tim Berners Lee

Kendisi World Wide Web (www) protokolünün mucidi. Bu çok önemli icadı patentleyip servetine servet katmak varken o bunu insanlığın bekası için bedava olarak dağıtmayı tercih etti.

12. Witold Pilecki

12. Witold Pilecki

Pilecki, Müttefiklere detaylı bilgi sağlayabilmek adına Auschwitz kampına gönüllü olarak sızan bir askerdi. 

Ondan önce sıradan bir tutsak kampı sanılan Auschwitz’in, onun yoğun riskler altında sağladığı bilgiler neticesinde bir ölüm kampı olduğu ortaya çıktı. 

Kamptan kaçmayı başardı, kaçarken yanına çok önemli dökümanlar aldı. 

Ülkesine döndükten sonra dönemin hükümeti tarafından casusluk suçlamasıyla infaz edildi.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
522
98
33
25
23
19
7
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

12'de hata var. Auschwitz'in imha kampı olduğu baştan beri biliniyordu ve Batı bunu "komünist propoganda" olarak ciddiye almıyordu. Hatta Pilecki'nin girişim... Devamını Gör