Bir Bakışta Osmanlı - Bizans Savaşları
Kısaca Osmanlı - Bizans Muharebeleri
Domaniç ve Söğüt bölgesine yerleşen genç Kayı Boyu' nun coğrafi konumları gereği Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ile karşı karşıya gelmeleri kaçınılmazdı. Buna sebep olarak da Yarı göçebe bir yaşam süren Türkmenlerin Doğu Roma' ya bağlı bölgelere akınlar yapmaları ve 'Cihat' kavramından ötürü Hristiyan bölgelere yayılmak istemeleriydi.
İlk Büyük Savaş: 1302 Koyunhisar Muharebesi
Karşı Atak: 1303 - 1307 Katalan Bölüğü Savaşları
Rumelinde İlk Savaş: 1312 Gelibolu Savaşı
Her ne kadar bu savaş Osmanlı Devleti ile Doğu Roma arasında geçen resmi bir savaş olmasa da, Rumeli'nde ilk Türk akını olması açısından önemlidir. Savaşın gelişimi ise 1310 yılında Doğu Roma Türkopol birliklerinin komutanı Halil Paşa, ayaklanarak Gelibolu ve çevresini denetimi altına alır. Zor durumda kalan Doğu Roma, Srıp ve Ceneviz'den destek ister. 1312 yılında Doğu Roma, Sırbistan ve Ceneviz birleşik ordusu, Halil Paşa komutasındaki, Türkopol ordusunu yenilgiye uğratır. Savaş sonunda hayatta kalan Türkopoller yeniden Doğu Roma hizmetine dönerken, Halil Paşa savaş sırasında ölür. Böylece 2 yıllığına da olsa Gelibolu Türk hakimiyetinde kalmıştır. Gelibolu'da ki kalıcı Türk hakimiyeti ise ancak Orhan Gazi döneminde 1357' de Çimpe Kalesi'nin alınmasıyla olacaktı.
İlk Büyük Kuşatma: 1317 - 6 Nisan 1326 Bursa Kuşatması
Koyunhisar' da alınan yenilgi Bithinya yöresini Türk akınlarına karşı savunmasız bırakır. Bunu Katalan Bölüğü'nin neden olduğu tahribat ile bölgede otorite boşluğu bıraktı. Bundan yararlanan Osman Gazi 1317 yılında kenti kuşatır. O dönem de, Osmanlı Beyliği' nin kuşatmalar konusunda tecrübesiz oluşu hem de kuşatma silahlarından yoksun oluşu sebebiyle kuşatma 9 yıl boyunca devam eder. Ancak sonunda 6 Nisan 1326 yılında Bursa düşer ve şehir Osmanlı Beyliği tarafından fethedilir. Fetih Osman Bey' in ölümünden hemen sonra ya da ölümünün hemen öncesinde gerçekleşir. Böylece Marmara bölgesinin en önemli şehri Osmanlı yönetimine geçer. Bu zafer ile birlikte, anadolunun pek çok yerinden gelen gaziler Osmanlı ordusuna katılır ve Osmanlı Beyliği diğer beylikler içerisinde en prestijli beylik olarak öne çıkar. Dahası bu şehrin alımıyla birlikte Osmanlı mimarisi gelişmeye başlar. İlk yapılan büyük eser 1391 yılında inşaa edilen 1. Beyazıt Camisi olacaktır.
Osmanlı Devleti Doğuyor; 10-11 Haziran 1329 Pelekanon Muharebesi
Bursa'nın fethinin ardından, Osmanlı Beyliği, Bithinya yöresinde kalan Doğu Roma bölgelerine doğru ilerleyişini sürdürdü. 1328 yılında İznik kuşatıldı. Kuşatmayı kaldırmak amacıyla imparator 3. Andronikos bir ordu toplar yaklaşık 4000 bin kadar asker ile Üsküdar üzerinden Anadolu' ya geçer ve İznik' e doğru yola çıkar. Bunu haber alan Osmanlı Ordusu ise buna karşılık vermek için harekete geçer yaklaşık 8000 askerden oluşan Osmanlı Ordusu ile Doğu Roma Ordusu tüm gün(10 Haziran) boyunca çatışır. Çatışmalar sonunda zayıf düşen Roma ordusu, geceden yararlanıp tekrar toplanmaya çalışır ancak Türk süvarisi buna imkan tanımaz. Dahası imparatorun öldüğü haberi Roma ordusunda yayılınca, tüm Roma ordusu savaşma isteğini kaybeder ve kontrolsüzce dağılır. İmparator savaştan hafif yaralı olarak kurtulur. Muharebe için her ne kadar Maltepe Meydan Savaşı' da dense de, savaşın geçtiği mevkinin bu günkü Tuzla - Gebze arasında olduğu söylenir. Bu savaş ile birlikte Osmanlı Beyliği, rüştünü ispatlamıştır ve artık pek çok tarihçi tarafından bir Beylik olarak değil de Devlet olarak anılır olmuştur. Dahası, bu savaş ile artık Doğu Roma, anadoludaki topraklarını kurtarmak için bir harekette bulunamaz. Öyle ki İznik 1333 yılında, Kocaeli ise 1337 yılında Osmanlı tarafından fetih edilir. Böylece Doğu Roma' nın Anadolu da kalan tüm toprakları fetih edilmiş olur.
Rumeliye ayak basış: 1354 Gelibolu' nun Fethi.
1352 - 1357 yılları arası süregelen Doğu Roma iç savaşı süresince, Orhan Gazi, kayın babası olan 6. John'u destekledi. Bunun için bir miktar askeri 6. John için savaşması için 1352 yılında Rumeliye geçirir ve üs olarakta günümüzde artık var olmayan Çimpe Kalesi kullanılır. 6. John tüm gelibolu bölgesini tahta geçmesi durumunda, Osmanlı Devleti'ne vermeyi vaat etmişti. İç savaş devam ederken 2 Mart 1354 günü bölge de sert bir deprem olur. Deprem bölge de tahribata sebep olur ve yerel ahali bu bölgeyi terkeder. Kalan boşluğu hemen anadoludan getirilen aileler doldurur. Durumub kontrolden çıktığını gören, 6. John, Orhan Gazi' ye bölgeyi boşaltması için ödeme yapmayı önerse de bu reddedilir ve bölge hızla Türkleşir. İç savaş sonu 6. John için iyi bitmez ve savaşı kaybeder. Ancak tahtın sahibi olan 5. John Gelibolu bölgesini geri alabilmek adına adım atamaz ve bölge Türk hakimiyetinde kalır.
Yeni Başkent Edirne(1361 ila 1371 arası)
Gelibolu' nun alınmasının hemen ardından Karesi Beyliği Osmanlı' ya katılır. Böylece Osmanlı Devleti ilk donanmasına sahip olur ve Rumeli - Anadolu arası geçişler kolaylaşır. Bu dönem de Osmanlı balkanlarda ilerlemeler kaydetmeye başlar. Bu da bölgenin önemli gücü olan Sırplar ile karşı karşıya gelmesine sebep olur. Bunun sonucu olarak Sırp - Bulgar ordusuna karşı Sırpsındığı savaşı yapılır ve birleşik Sırp, Bulgar ordusu bütünüyle imha edilir. Böylece bölgenin en önemli şehri Edirne savunmasız kalacaktır. Hemen ardından hareketine devam eden Türk Ordusu Edirne' yi direniş görmeden ele geçirir ve konumundan dolayı(Rumeli fetihlerini yönlendirmek için harika olan konumu) yeni başkent olarak seçilir.
1411 ve 1422 İstanbul Kuşatmaları
Git gide büyüyen Osmanlı Devleti yanında, Doğu Roma artık giderek zayıflamıştır. Elinde yalnızca günümüzde Tarihi yarım ada olarak bilinen alan, Selanik ve Doğu Roma' ya bağlı bir Vassal konumunda olan Atina ve Mora kalmıştır. Bu sebeple Osmanlı toprakları arası sıkışan devletin başkentinin sıradaki hedef olması kaçınılmazdı. İlk kuşatma 1395 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yapılmış olsa da, Yaklaşan haçlı ordusu sebebiyle bu kuşatma etkili olmamıştır. Daha sonra ki ilk kuşatma fetret devri sırasında 1411 yılında Musa çelebi tarafından yapılmış olup bir kez daha başarısız olmuştu. İstanbul' un ilk ciddi kuşatması ise 1422 yılında 2. Murat tarafından yapıldı. Doğu Roma' nın sürekli olarak 'düzmece' isyanları çıkartarak, Osmanlı Devletini zayıflatma stratejisini engellemeyi hedeflemişti. 1422 kuşatması Osmanlı Ordusunun ilk defa top kullanması sebebiyle önemlidir. Ancak bu silahların henüz istenilen performansı verememesi ve Osmanlı Ordusu' nun henüz İstanbul gibi bir şehri fethedecek teknolojiye sahip olmaması sebebiyle kuşatma başarılı olmadı.
Selanik'in Fethi 1422 - 1430
1422 İstanbul kuşatması' nın başladığı dönemde, Osmanlı ordusu bir yandan da kalan son Bizans toprağı olan Selanik'i kuşattı. Kuşatma tam 8 yıl sürdü ve bu 8 yıl süresince, Osmanlı içerisindeki 'düzmece' isyanlarına, Karaman Beyliği ve Venedik' e karşı yapılan savaşlara rağmen kuşatma devam etti. Sonunda 1430 yılında kent düşer. Böylece Doğu Roma' nın elinde yalnızca tarihi yarım ada kalır.
1453 İStanbul' un Fethi.
Bu kuşatma başlı başlına bir içeriği hak ediyor bu yüzden de temel olaylara değineceğim. Tahta çıkışı pek de iyi olmayan 2. Mehmet, hem ülkenin hem de ordunun güvenini kazanmak için büyük oynaması gerektiğinin farkındaydı. Bu sebeple de istanbul' un fethini istemekteydi. Bunu sağlamak için önce Karaman Beyliği' ni yenerek Anadolu' nun güvenliğini sağlar. Memlük Sultanlığına hediyeler gönderilerek onların tarafsızlığını sağlar ve yine Macarlarla olan barış anlaşması yenilenir. Dahası 2. Murat tarafından orduya kazandırılan toplar geliştirilir ve yine 2. Murat tarafından kurulan donanma da büyültülür. 6 Nisan 1453 tarihinde başlayan kuşatma 29 Mayıs 1453 günü sonlanır ve İstanbul fethedilir. Bu savaş ile Doğu Roma İmparatorluğu' nun mirası Osmanlı Devletine geçer ve Osmanlı Devleti bir İmparatorluğa dönüşür.
Özet
İlk defa 1302 yılında başlayan Osmanlı - Doğu Roma Muharebeleri 1453 yılında son bulur. Bu savaşların sonunda Roma mirası Osmanlı tarafından devralınacaktır. Öyle ki son İmparator Konstantin'in yeğeni olan Misac, müslüman olarak Mesih Paşa adını alacak ve 1480- 1491 yılları arası kaptan-ı deryalık ve 1499-1501 yılları arasında da Sadrazamlık görevini üstlenecektir. Doğu Roma' nın palailogos hanedanı üzerinden yeniden diriltilmesini önlemek amacıyla, Atina, Mora ve sonrasında da Trabzon üzerine yürünülecek ve Osmanlı ailesi haricinde imparatorluk tacında hak sahibi hiç kimse bırakılmayacaktır.