Mezdeke Gerçekleri: Peçeli Danslarıyla Olay Yaratan Fenomen Oryantaller ile İlgili Bilinmeyenler
Bir dönem kadınların gün yaparken göbek attığı kasetleriyle ortalığı sallamış bir fenomendir Mezdeke. Herkesi etkilemiş bu dans grubuyla ilgili bilmediğiniz şeyler var...
90'lı yılların başında her teybin yanında ya da kabinli müzik setlerinin içinde şu albüm kapağını görmeyen yoktur; adeta bir eğlence demirbaşıydı kendisiydi.
Kalemle çizilmiş peçeli bir kadın figüründen oluşan albüm kabağı ve içinde kimsenin sözlerini anlamadığı Arapça, oynak şarkılar... Sonrasında bu şarkılarda oynayan üç tane de kadın girdi hayatımıza. Peki nasıl oldu da aynı anda her evde fırtınalar koptu böyle? Buyurun hem anlatalım, hem de onları tanıyalım...
Aslında her şey dönemin ünlü prodüktörü Metin İlhan'ın Mısır'dan yeni albümler getirtmesiyle başlıyor.
Prodüktörlük demek, müzik dünyasında kopacak fırtınaları yaratmak ve onlara yön vermek demek. Metin İlhan da bu öngörüye sahip bir müzik adamı olarak Mısır'dan bu meşhur Mezdeke kasetlerini alıyor ve Türkiye pazarına tanıtmaya başlıyor. Ancak bu kadar oynak şarkıların kendi başına çalıyor olması biraz eksik geliyor ve dans eden birilerinin de olması gerektiğine karar veriliyor. devreye dönemin efsane Tolgahan ve Dans Grubu sokuluyor. İki dansçı arayışı böylece başlıyor...
Tolgahan'ın eşi Fatoş Çingitaş, henüz dans grubu olmamış iki dansçı kadına ulaşıyor. Ancak onlar "Biz üç kişiyiz" deyince, "Tamam o zaman üç olsun!" deniliyor ve grup kuruluyor.
Grup üyeleri Aynur Kambur, Dilek Maltepe ve Nadya Şeker. Hepsi de aslında modern dans yapan genç kadınlar. Latin danslarından tutun da hiphop, rock'n roll ne ararsanız yapmışlar. Oryantal olmak hiçbirinin aklının ucundan geçmemiş dans hayatları boyunca.
Sene daha 1994. Türkiye'de arka arkaya özel kanalların, radyoların açıldığı, insanların başka pencereler olduğunu yeni fark ettiği bir dönem.
Grubun kurulması 1994 sonlarına denk geliyor. Kızlar işin gırgırında... Daha doğrusu böyle keyifli bir projenin bu kadar acayip bir noktaya geleceğinin farkında değiller. Dans ediyorlar ama patlayacaklarını bilmiyorlar. Keza özel televizyonların açılmasıyla ekranlarda muazzam bir dansöz coşkusu yaşanıyor. Neredeyse her kanalın ayrı dansözü oluyor, o derece...
Ülke olarak seyretmeye bayıldığımız bir sürü dansöz varken bir anda bu üç kadın bütün dansözleri solluyor.
Çünkü aynı anda sahnede üç tane oryantal görmek hepimiz için lüks. Ancak bizi gıdıklayan başka bir şey var: Merak duygusu. Onları seyrederken 'Acaba dans ederken yanlışlıkla peçeleri açılır mı?' diye de bekliyoruz bir yandan.
Bunca oryantal varken onları farklı kılan en önemli şeylerden biri sadece üç kişi olmaları değil, yüzlerindeki peçe!
Kıyafetleri, alıştığımız dansöz ya da oryantal kıyafetlerden farklı değil. Ancak Mezdeke projesinin belki de en önemli olayı dansçıların peçe takarak sahneye çıkması. Bu da projenin mimarlarından biri olan Tolgahan'ın fikri.
Aslında Mezdeke'nin anlamı da buradan geliyor: Mısırlı kadınların kına gecelerinde yaptıkları peçeli bir dans
Yani albümün, dansın adıyla bir bütünlük yaratıyor bu peçe detayı. Grup yurt dışındaki sahne şovlarına katılıyor, Türkiye'ye yabancı bir ünlü geleceği zaman mutlaka onlar sahne alıyor... Büyük bir Mezdeke çılgınlığı yaşanıyor anlayacağınız. Ancak sonraları bir kısım insan için dert oluyor peçe. Ülkemizin imajı açısından yanlış olduğu düşünülüyor. Siyasetçiler bile 'Mezdeke peçesini çıkartmalı mı?' tartışmasına dahil oluyor.
2001 yılında Tarkan'la yılbaşı gecesinde sahne almaya hazırlanan Mezdeke müthiş bir peçe baskısıyla karşı karşıya kalıyor ve ilk defa o gece peçeleri çıkartıp maske ile sahne alıyor.
'Nasıl dertlerimiz varmış bizim?' diye düşünmeden edemiyor insan. Şu an bu detaylar bile neredeyse şaka gibi...
Zaten sonraki yıllarda da onları eskisi gibi ekranlarda ve sahnede göremez oluyoruz... Sebeplerini çok fazla düşünmeye gerek bile yok.
Grup üyeleri zaman içerisinde değişti Mezdeke'nin. Peki kimdi bu üç kadın, hiç merak ettiniz mi?
Mezdeke üyelerinden Dilek Maltepe, dans eğitmenliği yapmaya devam ediyor.
Daha önce gruptan ayrılan Dilek Maltepe, Antalya'da bir organizasyon şirketi de açmıştı.
Aynur Kanbur, bundan yaklaşık 4 yıl önce kimliği belirsiz bir kişi tarafından evinde öldürüldü. Katili hala bulunamadı!
Fulya'daki evinin önünde öldürülen Aynur Kanbur'un katili hala bulunamadı. Cinayetin üzerinden neredeyse 4 yıl geçmesine rağmen Aynur Kanbur'un cep telefonu ve bilgisayar incelemesi TÜBİTAK'ta hala sonuçlandırılamadı.
Nadya Şeker şu an aktif olarak dans hayatına devam ediyor mu bilmiyoruz ama onunla ilgili çoğu kişinin bilmediği minik bir detay var.
Nadya Şeker, Hakan Peker'in eski eşi. Daha önce Hakan Peker, oğlu Burak'la birlikte olduğu bu fotoğrafı paylaşmıştı hatırlarsanız. İşte o genç adamın annesi Nadya Şeker.
Hakan Peker - Burak Peker
Şimdi onları göremesek bile bizlere yaşattıkları o eğlenceli zamanlar için bir teşekkürü hak ediyorlar. Teşekkürler hanımlar!
Grup üyelerinden Aynur Kambur'u da rahmetle anıyoruz.
Yorum Yazın
Led dil vele diştiri.. Anlamının ne olduğunu bilmediğimiz, zaten muhtemelen yanlış telaffuz ettiğimiz fakat her duyduğumuzda en serti, pasifi, suratsızı, ağı... Devamını Gör
ŞİMDİ OLSA HİÇ PARA KAZANAMAZLARDI,ÜLKEDE ŞU AN HERKES DANSÖZ
ben bunlari arap grubu saniyordum sfjsfj
:D :D