onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Havasıyla, Manzarasıyla ve Tarihi ile Türkiye’nin En Güzel Köyleri Listesi

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Havasıyla, Manzarasıyla ve Tarihi ile Türkiye’nin En Güzel Köyleri Listesi

Yeter Şirin
17.02.2024 - 10:01

7 bölgeden tutun doğusundan batısına her biri birbirinden değerli ve güzel birçok köyümüz bulunmakta. Elbette keşfedilmeyi bekleyen birçok yer hala var ama önemli olan keşfedildi diye tüketmemek! Gelin farklı bölgelerimizden Türkiye’nin en beğenilen köyleri beraber yeniden keşfedelim. Eğer listede bulunmayan ama çok beğendiğiniz köylerimizi yorumlara eklemeyi unutmayın. 🎈

Kaynak: https://julesverne.com.tr/seyahat-blo...

1. Güzelcehisar Köyü - Bartın

1. Güzelcehisar Köyü - Bartın

Karadenizin sonsuz yeşilliği ile Türkiye’nin en güzel köyleri listemize Güzelcehisar Köyü ile başlıyoruz. Köyü ismi bile güzel olunca buraya gelenlerin hayran kalmaması imkansıza yakın oluyor. Hırçın Karadeniz dalgalarının burada sakinleştiği bu güzel köy size Akdeniz sahillerini anımsatıyor. Lav sütunları ile ünlü, huzurun ve bol oksijenin kalbi bu köy rotanıza eklemeye değer.

2. Tirilye Köyü - Bursa

2. Tirilye Köyü - Bursa

Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı eski bir Rum köyü olan Tirilye bu haliyle eski Alaçatı’yı andırıyor.  Hala ayakta kalmayı başaran Rum evleri, şirin lokantaları ve hediye dükkanları oldukça yakın aslında. Her ne kadar araya çarpık yapılaşmanın şaheseri! betonarme yapılar girse de 150 veya 200 yıllık ahşap ve taş evler güzelliklerini kaybetmeden olarak yerinde duruyor.  Osmanlı-Rum mimarisinin sentezi olan evlere bakarken bile tarihe yolculuk yapabilir, Tirilye manastırları, kiliseleri ve ayazmalarını ziyaret edebilirsiniz. Hazır gelmişken köyün sembol binası Taş Mektep ve Çınar Meydanı gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

3. Yeşilyurt Köyü - Çanakkale

3. Yeşilyurt Köyü -  Çanakkale

1355 yılında Oğuz Boyları’ndan Çepni Boyu tarafından kurulan Yeşilyurt Kazdağları’nın eteklerinde deniz ve dağ arasındaki eşsiz konumuyla doğanın tüm güzelliklerine kucak açıyor. “Yeryüzündeki Cennet” denmesinin en büyük sebebi köyün taş evleri bitki örtüsü ile ahenk içerisinde uzun yıllar boyunca Rumlar ve Türklerin bir arada yaşaması olabilir. Mübadele nedeniyle Rumlar evlerini terk etmek zorunda kalmış ama kardeşliğin baki kaldığı köyü gezerken şifalı bitkilerin, çiçekleri, ağaçların kokusu bu köye taşınmanıza sebep olabilir.

4. Misi Köyü – Bursa

4. Misi Köyü – Bursa

2000 yıllık tarihi geçmişiyle Türkiye’nin en iyi korunan köylerinden birisi Misi Köyü asma yaprağı, misket üzümü, pekmezi ve şarabıyla ünlü bir köy aslında. Osmanlı mimarisini yaşatan Misi köyü 1989 yılında kentsel sit alanı ilan edilmiş ve  koruma altına alınmıştır. Bugüne kadar tüm yapılar doğallığını korumayı başaran köy meyve ağaçları, kavak ağaçları, çınar ağaçları ve mahallenin içinden geçen Nilüfer çayı ile de Misi Köyünü görmeniz için oldukça güzel sebepler…

5. Savaşan Köyü – Şanlıurfa

5. Savaşan Köyü – Şanlıurfa

Türkiye’nin “Sakin Şehirler” listesindeki Savaşan Köyü’nün hüzünlü bir hikayesi olsa da bugün bile güzelliğinden bir şey kaybetmemiş. 2000 yılında Birecik Barajı yüzünden sular altında kalan köyün tarihi çok eskilere dayanıyor. Nahit taşından inşa edilen köy evleri bugün terk edilmiş halde dursa da görselliği ile hala etkilemeye devam ediyor. Halfeti’den yapacağınız bir tekne gezisi ile Savaşan Köyü kıyılarını görebilirsiniz.

6. Yörük Köyü - Karabük

6. Yörük Köyü - Karabük

Yörük Köyü Safranbolu’da bulunan, tarihi evleriyle bilinen küçük bir köy ama Osmanlı mimarisinin en iyi korunduğu bölgelerden biri aslında. Safranbolu’nun bir minyatürü diyebileceğiniz köy Karadeniz seyahatlerinin olmazsa olmaz duraklarından biri olmaya aday. Cumbalı evleri ve daracık sokaklarıyla içinizi ısıtacak bir köy 1997 yılında SİT alanı ilan edilmiş ve günümüze kadar özenle korunmayı başarmış nadir köylerden.

7. Haremtepe (Çeçeva) Köyü – Rize

7. Haremtepe (Çeçeva) Köyü – Rize

Haremtepe adıyla da bilinen Çeçeva, Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı dik bir yamaçta bulunan20 haneli etkileyici bir köy. Bu köyde Kenan ve Fatma Çiftçi’nin binbir emek ve özveriyle emek verdikleri çay tarlaları bugün seyretmeye doyum olmayan bir köye dönüşmüş. Bu Karadenizli çiftin sevgiyle emek verdiği çay tarlaları daha sonra keşfedilerek hem gezginlerin uğrak noktası olmuş. Doğanın ve sevgi ile yapılan her işin güzelliğine bir kez daha hayran kalacağınız Çeçeva Köyü Karadeniz turunuzda hoş bir anı olarak kalmayıp her sene mecburi durağınız olacak.

8. Maral Köyü – Artvin

8. Maral Köyü – Artvin

Karadeniz’in en güzel vadilerinden olan Maçahel Bölgesi de hikâyesi de doğası kadar ilgi çekici. Gürcistan ve Türkiye’nin sınırında bulunan vadi için 1921 yılında Türkiye ile Rusya arasında bir sınır anlaşması yapılmış. Anlaşma sonucu vadide yer alan 18 köyden 6 tanesi Türkiye sınırları içerisinde kalmış. Bu köylerden biri de Maral Köyü. Camili yöresindeki bu Müslüman Gürcü köyü Artvin doğasının mucizeleriyle donatılmış ki bu köyde yeşilin her tonunu görebilirsiniz ki ömrünüzün uzayacağı garanti…

9. Çamlıbel Köyü – Balıkesir

9. Çamlıbel Köyü – Balıkesir

Çamlıbel Köyü’nün öyle bir etkisi var ki köye girdiğiniz anda şehrin yorgunluğu, stresi ve çilesini arkanızda bırakıp gelmişsiniz gibi hissedeceksiniz. Bölgedeki diğer köylerin aksine tahtadan yapılan evler nedeniyle buraya “Tahtaköy” dendiğine de şaşırmayın. Geçmişi Bizans Dönemi’ne uzanan, Kazdağları’nın ölümsüz ruhunu yaşatan köyleri arasında yer alan Çamlıbel zeytin ağaçlarıdan masmavi Edremit Körfezi’ne bakıyor eşsiz bir manzaraya sahip. Hemen arkasında Kaz Dağları Milli Parkı yer alan köye girdiniz anda kendinizi doğa ananın şefkatli ellerine kolayca bırakabilirsiniz.

10. Doğanbey Köyü – Aydın

10. Doğanbey Köyü – Aydın

Aydın’ın Söke ilçesine 30 km uzaklıktaki Eski Doğanbey köyü adeta Rum ve Türk mimarisinin eşsiz örneklerinin sergilendiği bir açıkhava müzesi… Sırtını Mykale Dağlarına (Dilek Dağları) yaslayan köy taş evlerinin mimarisiyle, dar sokakları ve doğal güzellikleri kesinlikle görülmeye değer! Eski uygarlıkların ve Antik Thebai Kentinin devamı olan Doğanbey Köyü’nün kurulduğu yamaçtan Büyük Menderes’in Ege Denizinin kavuşmasını görebilirsiniz. Mübadele yıllarından sonra köy 80’li yıllarda kaderine terk edilmiş. Uzun yıllar sonra yetkililer tarafından restore kararı alınan köyde hayat yeniden canlanmış. Köyde Osmanlı dönemi mimari özelliklerini görebileceğiniz yapılar hala duruyor.

11. Barbaros Köyü – İzmir

11. Barbaros Köyü – İzmir

Barbaros Köyü’nün kuruluş hikâyesiyle oldukça ilgi çekici bir köy. Köyün ilk yerleşim yeri olan Başköy’de veba salgını başlayınca köylüler bir hayvan kurban edip parçalarını farklı yerlere dağıtmışlar. Bunu yapmalarının sebebi etin bozulduğu yerde salgın olmaz inancıymış. Günümüzdeki köyün bulunduğu alan yerleşim yeri olarak belirlemişler ve hayatlarını burada devam etmişler.  Barbaros Köyü, birkaç yıldır düzenlenen Oyuk Festivaliyle dikkat çeken bir köy haline geldi. İnsan boyundaki bez bebeklere verilen “Oyuk' ismi köyde onlarca yaratıcı tasarımcıyı bir araya getiriyor. Her yıl bahar zamanı yapılan festivalde her köşe başında farklı bir Oyuk görebilirsiniz. Köyün sizi şaşırtacak özelliği bu kadarla kalmıyor. Evlerin bazılarında  “Çat Kapı Evi” yazısı görebilirsiniz. Bu yazının bulunduğu evlerde güzel bir yemek yiyip ya da çay-kahve içtikten sonra uygun bir ücret ödeyerek ayrılabilirsiniz.

12. Birgi Köyü – İzmir

12. Birgi Köyü – İzmir

Antik çağlardan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapan İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi Köyü her seyahat severin uğraması gereken bir köy. Yılların yıpratıcı etkisinden kendini korumayı başarabilen Birgi tarih boyunca Frig, Lydia, Pers, Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğuna ev sahipliği, Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmıştır. 2012 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde eklenen Birgi Köyü, kendine has mimarisi, evleri ve konakları olmak üzere beylikler döneminden günümüze 171 adet tescilli eseri ile bir canlı bir müze kent.

13. Kayaköy – Muğla

13. Kayaköy – Muğla

M.Ö. 3000’li yıllara uzanan tarihi, Antik Likya kenti Karmilassos’un kalıntıları üzerinde kurulan Kayaköy ile devam ediyoruz. 14. yüzyıl itibaren Rumların yaşadığı köy mübadele döneminde tamamen boşaltılmış. Türkler bir dönem daha burada yaşamı sürdürse de 1957 yılında yaşanan depremde köy hasar görmüş ve tekrar kaderine terk edilmiş. Birbirinin manzarasına kapatmayacak şekilde inşa edilen evler ve  2 Yunan Ortodoks Kilisesi günümüzde koruma altına alınmış. Terk edilen evler yıllara rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmezken köyün yamacından izlenen gün batımlarını görülmeye değer.

14. Kuyucak Köyü – Isparta

14. Kuyucak Köyü – Isparta

Isparta’nın “Lavanta Kokulu Köy”ü olarak bilinen  Kuyucak aslında umut ve azmin birleşimi…  Yaklaşık 50 yıldır burada lavanta yetiştiriciliği varmış ama köyün kaderi buraya ziyaret eden bir kaymakamın geleceği görmesi ile tamamen değişiyor. Ziyaret eden Kaymakam köyden öyle etkileniyor ki köyün kalkınması için bir ziraat mühendisi ile Kuyucak’ın tüm ülke ve dünyaya tanıtılmasını sağlıyorlar. “Gelecek Turizmde” projesine köy kadınları ile birlikte hazırlanarak projeye seçilen kadınlara eğitimler verilerek üretime katkısı bulunması için teşvik ediliyor. Bugün gelinen noktada Haziran - Ağustos arası olan lavanta hasadı, lavantadan üretilen doğal ürünler bize yerli Provence’i yaşatıyor.

15. Mustafapaşa Köyü – Nevşehir

15. Mustafapaşa Köyü – Nevşehir

“Güneşin Şehri” anlamına gelen Sinasos, bugünkü adıyla Mustafapaşa, Kapadokya’nın özgün mimarisini koruyan köylerinden bir diğeri… Osmanlı döneminde köy nüfusun %80’ini İstanbul’da çok eskilerden beri havyar ticareti yapan zengin Rum tüccarlar oluşturuyormuş. Erkekler yılın 8-10 ayı İstanbul’da bulunurken kadınlar ve çocuklar tüm yıl burada yaşıyormuş. Günümüze kalan konakların güzelliğinden köyün zenginliğini anlamak mümkün. O dönemlerde eğitime o kadar önem veriliyormuş ki köy okulunda Yunanca, Fransızca, Türkçe, matematik, din, tarih ve sanat gibi dersler veriliyormuş ve eğitime o kadar önemliymiş ki 1840 yılında köye bir toplantı salonu ve kütüphane bile yapılmış.

16. Zeytinliköy – Çanakkale

16. Zeytinliköy – Çanakkale

Zeytinliköy Gökçeada’nın en karakteristik köylerinden biri ki isminden anlayacağınız gibi zeytinlerle çevrili bir yamaçta bulunuyor. Zeytin ağaçlarının arasından gözünüze kartpostal gibi görünen köy bir zamanlar adanın sosyalleşme merkeziymiş aslında.  Günümüzde de evi olan Rumların geri dönerek sokaklarda Rumca konuşmalarıyla şenlenen köy özellikle yaz aylarında oldukça kalabalık. Dört  mevsim yaşayan, nüfusu normalde 50-60 kişi olsa da havaların güzelleşmesiyle 3 haneli sayılara ulaşan köyün renkli sokaklarında yer bulamayabilirsiniz. Köyün en büyük özelliği ve ilgi çekmesinin bir başka sebebi Rum Ortodoks Patrikhanesi patriği 1.Bartholomeos’un bu köyde doğmuş olması.

17. Apçağa Köyü – Erzincan

17. Apçağa Köyü – Erzincan

Ahmet Kutsi Tecer’in “Orada bir köy var uzakta” şiirinin anlatıldığı köy Erzincan’a bağlı Kemaliye ilçesinde bulunan Apçağa Köyü. Fırat Nehri’nin böldüğü bir vadi yamacına kurulan köyde doğan ve evine olan özlemi yansıtan Ahmet Kutsi Tecer dizeleriyle aklımıza Apçağa aklımıza kazınan bir köy aslıda. Osmanlı sivil mimari özellikleri sebebiyle köyün evleri görülmeye değer. Evler o kadar değerli ki Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı’nın “7 Bölge 7 Kent” projesinde  Apçağa Köyü koruma altına alınmış.

18. Boğatepe Köyü – Kars

18. Boğatepe Köyü – Kars

Kars’da gravyer peynirinin üretildiği tek köy olan Boğatepe gelinciklerle bezeli, kahvaltısı ile meşhur bir köy. Cumhuriyet Dönemi’nde peynirciliğin bir iş kolu olarak görülmesi ve aktif olarak faaliyetlere başlanmasıyla köy tamamen peynir üretimine odaklanmış. 2005 yılında köyün turizm ve gelir kaynağı olması açısından Türkiye’nin ilk peynir ve tek müzesi Zavot Eko Müze’si kurulmuş. Peynir severlerin dikkatine…

19. Gölyazı Köyü – Bursa

19. Gölyazı Köyü – Bursa

Uluabat Gölü kıyısında  şirin bir balıkçı köyü olarak bilinen Gölyazı özelikle fotoğraf çekmeyi sevenlerin favori köylerinden. Oldukça hoş ve güzel anlar yakalayacağınız Gölyazı Köyü görenleri şaşırtan güzellikteki manzaraya sahip. Rum evleri, güler yüzlü köy haklı ve enfes balıklarını da köye gitmek için bir başka güzel sebepler aslında. Birçok balık restoranı bulunan köyde mutlaka balık yemeyi unutmayın. Ayrıca, Ramsar alanı olarak koruma altına alınmış bir göl olan Uluabat Gölü en fazla su kuşuna sahip olması ile dikkatinizi çekebilir.

20. Behramkale Köyü - Çanakkale

20. Behramkale Köyü - Çanakkale

Behramkale Köyü Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy. 35 yıldır sit alanı olduğu için köye asla yeni bir yapı yapılamıyor. Daha çok turistik amaçla ziyaret edişen bu güzel köy Assos Antik Kenti ve Athena tapınağı gibi ziyaret edebileceğiniz birçok tarihi güzelliğide bünyesinde barındırıyor. Ayrıca 1. Murat Hüdavendigar tarafından yaptırılan Hüdavendigar Camini de gittiğinizde ziyaret edebilirsiniz.

Bu içerikler de dikkatinizi çekebilir;

category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
66
26
20
16
10
8
8
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın