Filmlerdeki Rolleri İçin Korkuları İle Yüzleşmek Zorunda Kalan Oyuncuların Trajikomik Hikayeleri
Aktörler filmleri için birçok ilginç karaktere bürünmek zorunda kalabiliyor. Bazen, bu oyuncuların korkuları ile yüzleşmesi anlamına geliyor. Bugün, rolleri için korkuları ile yüzleşmiş oyuncuların hikayelerine bakacağız.
1. Tıpkı Ron Weasley gibi, Rupert Grint de ciddi bir örümcek korkusuna (araknofobi) sahip. Bu durum, Harry Potter: Chamber of Secrets filminin yapımında bazı değişikliklere yol açtı.
Başlangıçta gerçek örümcekler kullanılması planlanıyordu, ancak Rupert'ın bacağına bir örümcek geldiğinde panik atak geçirmesi üzerine ekip, görsel efekt kullanmayı seçti.
Rupert Grint, korkularına rağmen, Aragog ile olan sahnelerin çekimini tamamlamayı başardı, ancak o sahneyi izlemekten kaçınıyor. Harry Potter'ın Dünyasını Yaratmak belgeselinde, 'Bu sahne beni gerçekten rahatsız etti. Hiç bakmak istemedim. Sinemada o sahneyi izledik, görsel efektler eklemişlerdi, yerde hareket eden bir sürü örümcek vardı. Hala o sahneyi izleyemem. Kesinlikle dehşet verici.' şeklinde konuştu.
2. Kristen Stewart çocukken attan düşerek dirseğini kırmıştı, bu yüzden Pamuk Prenses ve Avcı filmindeki at sahneleri için pek istekli değildi.
Ancak Kristen bu zorluğun üstesinden gelmek ve korkusuyla yüzleşmek istedi. 'Bunu o kadar çok yapmak istedim ki, 'Tamam, eğer at yüzünden ölürsem, sorun değil' diye düşündüm' dedi. At binmenin zorlu olduğunu ve bazı yaralanmalar yaşadığını itiraf etti, ancak Pamuk Prenses gibi azim gösterdiği için gurur duyduğunu belirtti.
3. Hepimiz, Katniss'in "The Hanging Tree" şarkısını söylediği sahnenin Açlık Oyunları: Alaycı Kuş filminin en etkileyici anlarından biri olduğunu kabul edebiliriz. Ancak Jennifer Lawrence şarkı söyleme fikrinden o kadar dehşete düşmüştü ki, sahne çekilmeden önce ağladı.
Yönetmen Francis Lawrence'a göre, Jennifer şarkı söylemeye o kadar karşıydı ki pratik yapmak bile istemedi. David Letterman'ın The Late Show programında şarkı söyleme korkusuyla ilgili olarak şunları söyledi: 'Başkalarının önünde şarkı söylemekten hoşlanmam. Bu benim en büyük korkum. Çocukluğumdan beri bu konuda hassasım çünkü her şeyde harika olduğumu, her şeyi yapabileceğimi söyleyen bir annem vardı. Ama yapamam.' Anlaşılan annesi bir şeyler biliyormuş çünkü performansı o kadar kusursuzdu ki hiç ses düzeltmesi (pitch-shifting) yapmaları gerekmedi!
4. Crazy, Stupid, Love filmini izlediyseniz, dans sahnesindeki kaldırma hareketinin çekimlerinin oldukça basit olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak Emma Stone için durum böyle değildi. Yükseklik korkusu, sette bir krize yol açtı.
Graham Norton Show'da bu deneyimden bahseden Stone, çocukken jimnastik dersinde paralel çubuklardan düşerek iki kolunu da kırdığını açıkladı. Bu korkuyu içselleştirdiğinin farkında değildi, ancak Ryan Gosling'in kollarına atladığında bu korkusunu fark etti ve sonunda kaldırma sahnesi için bir dublör kullanmak zorunda kaldılar.
5. Jennifer Connelly, Top Gun: Maverick filminde rol aldığında, karakterinin uçaktan inmeyeceğini düşünüyordu. Tom Cruise'a uçuş korkusunu itiraf etmek istemese de, o sahnede Cruise'un olması ona yardımcı oldu.
Jennifer, Tom Cruise'un yanında havalı görünmeye çalışsa da, sonuçta P-51 Mustang ile çekim yapmanın özel bir deneyim olduğunu itiraf etti: 'Eğer pilot Tom olmasaydı, uçmaya çok düşkün olmayan benim gibi biri için bu çok korkutucu olabilirdi.' dedi.
6. Çocuklukta yaşadığı bir olay Jennifer Aniston'da suya girme korkusu bırakmış ve bu da Cake filmindeki su terapisi sahnesinin çekimlerini (çekim 30 deneme gerektirmiş) hayatının en zor günü olarak tanımladığı bir deneyime dönüştürmüş.
Jennifer, çocukken üç tekerlekli bisikletini yüzme havuzuna sürdüğünü ve bunun doğal olarak sudan korkmasına yol açtığını açıkladı. Cake filmindeki rol, yıllardır oynamak istediği türden bir roldü ve havuz sahnesini bir ikilem olarak nitelendirdi.
7. Korku filmlerinin kraliçesi olmasına rağmen Jamie Lee Curtis korku filmlerinden o kadar çok korkuyor ki onları izlemeyi reddediyor. Ancak bu ömür boyu süren korkuyu kendi lehine kullanmayı başardı.
Jamie, kolayca korkmasının inandırıcı performanslar sergilemesinin nedenlerinden biri olduğunu söyledi.
8. Canlı canlı gömülmek fikri korkutucu ve klostrofobik olan Ryan Reynolds'un, Gömülü (Buried) filminin çekimleri sırasında oldukça zorlu bir deneyim yaşaması pek de şaşırtıcı değil.
Ryan, filmde sadece birkaç araçla kurtulmaya çalışan ve canlı canlı gömülen bir kamyon şoförü olan Paul karakterini canlandırdı. Ryan, Alfred Hitchcock filmlerini anımsattığı için kabul ettiği bu rol için çok çalışmak zorunda kaldı.
İki hafta boyunca bir tabut maketi içinde çekim yaptı ve bu süre zarfında uykusuzluk ve panik ataklar yaşadı, hatta çekimler arasında bayıldı.
9. Batman Begins'in çekimlerine başladığında, Christian Bale kendini yarasa kostümünün içinde o kadar klostrofobik hissetti ki, ilk başta bir hata yapıldığını ve rolün yeniden seçilmesi gerektiğini düşündü.
Kostümü giydiğinde Christian nefes alamayacakmış gibi hissetti, ancak kostümle yüzleşmek korkusunun üstesinden gelmesine yardımcı oldu.
10. Lupita Nyong'o'nun 355 filmindeki karakteri, zorlukların üstesinden kolaylıkla gelen cesur bir karakter. Ancak kamera arkasında Lupita, sahnelerini çekerken kendi yükseklik korkusunu yenmek zorunda kaldı.
Yükseklik korkusuna rağmen, Lupita sonuç olarak filmin fiziksel yönlerinden keyif aldı ve vücudunu zorlamanın eğlenceli olduğunu itiraf etti. Bu deneyimin ona çok şey öğrettini söyleyen Lupita ve şu bilgece sözleri paylaştı: 'Cesaret, korkuya rağmen harekete geçmektir. Korkmamakla ilgili değildir. Cesur şeyler yapan insanlar korkusuz değildir, korkularıyla birlikte çalışarak yapmaları gerekenleri yaparlar.'
11. Sandra Bullock kendini uçaklardan korkan birisi olarak tanımlıyor ve Gravity filminde uçuş korkusuyla yüzleşmesi hiç kolay olmadı.
Sandra, Alfonso Cuarón ile çalışma fırsatını kaçırmak istemedi ve hatta korkunç bir şekilde 'Kusma Kuyruklu Yıldızı' olarak adlandırılan, yerçekiminin azaltıldığı bir uçağa binmeyi kabul etti. Bu deneyimin korkusunu yenmesine yardımcı olacağını düşünerek kendine, 'Artık bu korkuyu yenme zamanı ve bunu bu şekilde yapacağız' dedi.
Neyse ki, Kusma Kuyruklu Yıldızı deneyimi olmadan filmi çekmenin yollarını buldular, ancak tek başına ve günde 11 saate kadar süren çekimler Sandra'yı oldukça klostrofobik hissettirdi.
12. Hepimiz Indiana Jones and the Temple of Doom filminde bir sürü böceğin olduğu o sahneyi biliyoruz. Ancak bilmediğiniz şey, Kate Capshaw'ın kıyafetlerinin içinde sürünen çok sayıda böceğin üstesinden gelmek için ilaç almak zorunda kaldığı olabilir.
Filmin yapımcısı Frank Marshall, diğer hayvanların aksine, böcekleri gerçekten kontrol edemeyeceğinizi ve bu yüzden her yerde olduklarını belirtti.
13. Örümcek Adam filmlerinde başrolü kapmak, Tobey Maguire'ın yükseklik korkusu ve böceklere karşı olan tiksintisi de dahil olmak üzere birçok kişisel fobiyle yüzleşmesine neden oldu.
Filmlerde çok fazla böcek olmamasına rağmen, Tobey, evinde bir çekirgeyle karşılaştıktan sonra, rolüne hazırlanmayı ömür boyu süren bir korkuyla yüzleşmek için bir fırsat olarak gördü. O anı anlatırken, 'Üzerine bir bardak koyup dışarı taşımayı düşündüm. Ama panikledim ve onu düşürmek zorunda kaldım. Kendimden gerçekten hayal kırıklığına uğradım ve 'Örümcek Adam olacağım ve bu böceği yakalayıp dışarı çıkarabilmem gerek' diye düşünerek ileri geri adımlar attım. Sonra tekrar yakaladım ama elimde döndü ve yine panikledim ve düşürdüm, karakterimin o kısmı üzerinde başka bir gün çalışmaya karar verdim. Bu psikolojik bir savaş gibiydi' dedi.
Ayrıca Tobey için Peter Parker'ı oynamak hiç de kolay olmadı. örümcek adam kostümünün yapılması, kafasının yarım saat boyunca alçı katmanlarıyla kaplı kalmasını gerektirdi, bu da onu o kadar klostrofobik hissettirdi ki paniğe kapıldı ve ekip kostümü çıkarmak zorunda kaldı. Ayrıca Örümcek Adam 2'de yüksek binaların kenarında çekim yapmaktan nefret etti.
İlginizi çekebilir:
Yorum Yazın