Görüş Bildir
Haberler
Başarının İç Dünyamızda Neyin Kaynağı Olduğunu Öğrenmeniz Gerek! Deepak Chopra: Başarının 7 Temel Yasası

Başarının İç Dünyamızda Neyin Kaynağı Olduğunu Öğrenmeniz Gerek! Deepak Chopra: Başarının 7 Temel Yasası

Beyza
30.09.2022 - 07:01

Deepak Chopra, hem bilim hem de ilim insanı olarak ön plana çıkıyor. Chopra, 'Başarının 7 Spiritüel Yasası' isimli kitabı ile New York Times listelerinde çok satanlara girmiş ve oldukça ilgi toplamıştır. Biz de herkes tarafından ilgi ve beğeni gören bu kitabı biraz inceleyelim dedik ve başarının 7 spiritüel yasasını sizler için derledik!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Deepak Chopra

Deepak Chopra

Chopra; kendini başarılı hisseden insanları, başarının dış görünümünü ve aslında başarının iç dünyamızda neyin kaynağı olduğunu merak etmiş. Aynı zamanda 'Başarının 7 Spiritüel Yasası' isimli kitabında da yazımızın konusu olan başarıyı ele almış. New York Times'ın çok satanlar listesinde haftalarca kalmayı başaran bu kitap hem içimizi ferahlatmayı hem de başarıya farklı bir şekilde bakmamızı sağlıyor. 

Chopra'ya göre başarının tanımı statü ya da para değildir. Fakat başarının bunları beraberinde getireceğini de söylüyor. 

Şimdi gelin birlikte bu 7 yasayı birlikte inceleyim.

1. İçsel güç yasası

1. İçsel güç yasası

Deepak Chopra'ya göre tüm varoluş, saf bilinç ile şekillenir. Bu bilince ulaşabilen insanlarda; sadelik, mutluluk ve yaratıcılık kendiliğinden var olur. Bu yasaya göre insanların kendilerini diğerlerinden farklı görmemesi ve öz değerlerini unutmaması, bireylerin ihtiyaç duydukları şartların öne çekilmesini sağlar. 

İçsel dinginliğe ulaşarak ki bu içsel dinginlik meditasyon sayesinde oluşabilir bu güç ile bir olmam mümkündür. Yasaya göre insanların kendileri ile baş başa olacak şekilde doğa yürüyüşleri yapması ve sessizlik ile bütünleşmesi bir süre sonra kendini kendine salıvermesini sağlar.

2. Hiçbir şeyi yargılamamaya çalışma yasası

2. Hiçbir şeyi yargılamamaya çalışma yasası

Yaşam boyunca birçoğumuz kendimizi ya da başımıza gelen olayları, söylenilenleri ya da şahit olunanları yargılamaya eğilimli oluruz. Bu durum ise çeşitli şeylere inanmamızı sağlar. Garip olan şudur ki inanmamız gereken şeyler sürekli bir değişim içerisindedir. Çünkü yargıladığımız şeyler hakkındaki fikirlerimiz kolay şekilde değişebilir. 

Bir gün kötü olan bir durum ertesi gün iyi bir durum haline dönüşebilir. Yani yargılama eylemi hiçbir sonuca ulaşmayan iç dedikodudan başka bir işe maalesef ki yaramaz. Yalnızca kendi enerjimizi harcamamızı sağlar. Bu durum da bizleri içsel gücümüzden yani o dingin sudan uzaklaştırır. Yapılması gereken ise kimseyi ve hiçbir şeyi yargılamamak, o dinin suyun kendi akışında ilerlemesine izin vermektir. Bunlara izin verildiğinde evrensel dolaşımı harekete geçiren alma verme dengesi de harekete geçer.

Vücudumuzdan tüm evrenin işleyişine kadar; mikro ve makro kozmoslarca bir alış-veriş sürüyor değil mi?

Vücudumuzdan tüm evrenin işleyişine kadar; mikro ve makro kozmoslarca bir alış-veriş sürüyor değil mi?

Para akışı dahil olmak üzere yaşam boyunca birçok durum bu şekilde ilerliyor. Paraya akıtacağımız doğru kanalları bulduğumuzda bereket de kendiliğinden bize doğru geliyor. Eğer paramızı sıkı sıkıya elimizde tutmaya çalışırsak ya da harcamaya korkarsak, bir gün herhangi bir olay ile harcamaya korktuğumuz o paranın hastaneye gittiğini görmemiz mümkün. Çünkü vermemek ve döngüye katkı sağlamamak kanallarımızın tıkanmasına neden olur. 

Vermek, yalnızca para ile sınırlı olan bir eylem değildir. İnsanlara içten edilen bir iltifat, yaşanan iyilikler için şükretmek dahi bir verme eylemi olarak evrene iletilebilir. Aynı şekilde alma verme dengesi de almak üzerine çalışan bir sistemdir. Yaşantılarınızı doğru şekilde algılayamazsanız alma verme yasasını da doğru şekilde uygulamanız mümkün değildir.

3. Sebep - sonuç yasası

3. Sebep - sonuç yasası

Yaşamımız boyunca her an bir seçimdir, öyle değil mi? Örneğin şuan nefes almak yerine nefesimizi tutmayı tercih etmek vücudumuzun ritminin bozulmasına neden olur. Ya da bize yöneltilen bir soruyu baştan savmak yerine nazik bir şekilde cevapladığımızda yine bir seçim  yapmış oluruz. Bilinçsiz şekilde olsak dahi yaşamımızın devam ettiği her an bir seçim yapmamız gerekir. 

Aynı zamanda çoğunlukla bu seçim hakkının bizim elimizde olduğunu unutur ya da unutmak isteriz. Kalıplaşan ve otomatik bir hal alan düşünceler ile yaşantımızı devam ettirmeye çalışırız. Aslında her an bir seçim hakkımız vardır ve bunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu otomatik faaliyetlerde bulunurken bir an olsun kendimize dışarıdan bakarsak, hayatımızın üzerinde ne kadar büyük bir yetkimiz olduğunu ve her şeyin bambaşka olabileceğini fark edebiliriz

Bu otomatik faaliyetlerde bulunurken bir an olsun kendimize dışarıdan bakarsak, hayatımızın üzerinde ne kadar büyük bir yetkimiz olduğunu ve her şeyin bambaşka olabileceğini fark edebiliriz

Chopra'ya göre; uzun süre bu pratiği tekrarladığımız takdirde çoğu hareketimizi otomatiğe alınmış bir pilotun gerçekleştirdiğini kolay şekilde görebiliriz. Hatta biz orada bedenen bulunsak bile düşüncelerimizi uygulamaya döken yalnızca alışkanlıklarımız farkındalığına varabiliriz. Bu mekanizmayı kırmak ise seçimlerimizin sonuçlarını ve seçimlerimizin bize mutluluk getirip getirmeyeceğini düşünmek ile gerçekleşebilir.

4. En az çaba yasası

4. En az çaba yasası

Deepak Chopra, bu yasayı en iyi şekilde algılamamız için doğanın tezahürlerine bakmamızı söylüyor. Bir çiçeğin açışı, ağaçların büyümesi ve her şeyin o eşsiz döngüsü... Sadece oluş içinde gerçekleşen bu eylemler. Ekstra hiçbir çabaya ihtiyaç duymadan. Aslında doğada her şey bir şey için gerçekleşir. Tabii bunun mümkün olabilmesi için doğaya uygun davranışlarda bulunulması gerekir. 

Chopra'ya göre insan doğası; hayallerini kolay şekilde hayata geçiren anlamına gelir. Eğer doğamıza uygun şekilde bir yaşantı sürersek, en az çaba ile bunu elde etmemiz mümkündür. Tabii yine uygun şekilde davranmamız gerekir. Yani bir elma ağacı olmak isteyen şeftali ağacı gibi davranırsak bunun gerçekleşmesi mümkün değildir.

Egosal ihtiyaçlarımızı bir kenara bırakır ve temelimizi sevgi ile sularsak yasaya göre bunu başarabiliriz.

Egosal ihtiyaçlarımızı bir kenara bırakır ve temelimizi sevgi ile sularsak yasaya göre bunu başarabiliriz.

Hayatın getirdiği ve götürdüklerinden korkmaz ve kalbi açık bir şekilde hareket edersek içimizdeki sevgi ile bağlantıya geçebiliriz. Yaşadığımız anı kabul etmek, kimseyi suçlu bulmamak ve yaşamımızda var olan kötü olayları bir ders gibi görmek her zaman bizim elimizdedir.

5. Niyet ve arzu yasası

5. Niyet ve arzu yasası

Çevremizde bulunan her şey enerjinin farklı görünümlerinden oluşur. Bilimin de söylediği gibi canlı ve cansız her şey titreşim halindedir ve etrafa yaydığı enerji her şeyin birbirinden farklı olmasına neden olur. Bir oluş halinden bahsetmemiz gerekirse bir ağaç ya da bir insan oluşumunu deneyimlediği zaman birbirlerinden pek de bir farkları kalmaz. 

Tabii ki insanı diğer her varlıktan ayıran bir şey vardır. O da var oluşunu ve yaşadığı deneyimleri yorumlayabilme becerisidir. Bu şekilde yaşadığımızın farkında oluruz ve enerjimizi dışarıdan bir etkiye maruz kalmadan kendi sistemiz içinde değişimler yapabiliriz.

Bilinçli niyet ve dikkatimizin nerede olduğunun farkında olmakla; bize hizmet etmeyen şeylerden kurtulabiliriz.

Bilinçli niyet ve dikkatimizin nerede olduğunun farkında olmakla; bize hizmet etmeyen şeylerden kurtulabiliriz.

Tabii ki niyetlerimizin sürdürülebilir olması gerekir. Yani niyetimiz ben bir Ferrari istiyorum olursa bu sürdürülebilir bir niyet olmaz ve çok çalışmayabilir. Niyetlerimizin genel tesiri ve bir yararı olmalı ki evrende bir anlam bulabilsin. Niyet denilen kavram, her anı yaşamaya teslim olmak ve yolda kalmak anlamına gelir. Yasaya göre, kendimizi aktive etme olayında da niyet devreye girer.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Zihinsel bağımsızlık yasası

6. Zihinsel bağımsızlık yasası

Sonuçlara olan bağlılığa son vermek, zihnimizi ve duygularımızı açmamıza yardımcı olur. İlk yasadaki içsel güce ulaşmak da öz benliğimize inanmak ve bağımsız kalabilmek ile gerçekleşir. Bağımlılık ise tam tersi şekilde hayata ve kendimize olan güvensizliğe ve korkuda kalmamıza neden olur. Örneğin maddiyat ya da statü bizim zengin, mutlu ya da kaygısız hissetmemize neden olmaz. Sadece öyleymiş gibi göstermemize yardımcı olur. 

Bu nedenle duygularımızı ve zihnimizi görünümlerden sıyırmalı ve sadece derindeki asıl hisse odaklanmalıyız. Bu sayede dünyanın makyajsız halini görebiliriz.

Aslında yaşanacak hiçbir şeyi bilemeyiz, değil mi? Bir anda iflas edebilir ya da bir anda bir sürü paraya sahip olabiliriz.

Aslında yaşanacak hiçbir şeyi bilemeyiz, değil mi? Bir anda iflas edebilir ya da bir anda bir sürü paraya sahip olabiliriz.

Tüm sevdiklerimizi bir anda kaybedebilir ya da hiç beklemediğimiz bir yerde ve zamanda hayatımızın aşkı ile karşılaşabiliriz. Hayatta her şey mümkündür. Geri kalan her şey ise geçmişin bize dayattıklarından ibarettir. Chopra'ya göre, bilinmezliğin içinde güvenli hissetmek bağımsızlıktır.

7. Hayatın amacı yasası

7. Hayatın amacı yasası

Bu yasaya göre, herkes hayata gelirken gerçekleştirmek üzere bir göreve sahip olur. Yani bu durum bizim hayat amacımızdır. Chopra, çocuklara bu yasayı şu şekilde özetler; okulda notlarınız çok iyi olmak zorunda değil, yetişkin olup çok para kazanamamış ya da statü sahibi olamamış olabilirsiniz. Sadece hayatınızı insanlığa en hayırlı olacak şekilde yönlendirmek için yollar arayın. 

Önemli olan bunu sağlamaya çalışmaktır. Yeteneklerinizin farkına varın ve bunlara odaklanın. Hepimiz dünyada bir şey gerçekleştirmek için geldik. Ama ne olduğunu bilmiyoruz. İşte bu yasaya göre hayat amacımız kendimiz tanımak ve insanlığa hizmet etme görevini kalbimizde tutarak, kendimizi en huzurlu hissettirecek yolu bulmak.

Hayatın amacı yasasını anlamak ve uygulamak huzura ve en büyük enerjimize kavuşmanın bir yoludur. Bu yasaya göre insan ruhsal bir varlıktır. Hayatın amacı yasasını faaliyete sokabilmek için kendimize sormamız gereken ilk soru kendi kutsallığımızı nasıl sergileyebiliriz olmalıdır. Bu yasanın insanlara öğrettiği bir diğer şey ise her insanın eşsiz bir yeteneğinin ve bu yeteneği ifade etme şeklinin olduğudur. Bu yeteneği fark etmek ve doğru şekilde işleyebilmek ise bizi yüksek seviyede bir farkındalığa ulaştırır.

Bu içerikler de dikkatinizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
7
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın