Nafaka sistemi diğer ülkelerde nasıl uygulanıyor hep birlikte bakalım.
Bizde Nafaka Konusu Tartışıladursun Dünyadaki Farklı Ülkelerde Nasıl Bir Sistem Uygulanıyor?
Bir süredir nafaka konusu meclisin ve tüm Türkiye'nin gündeminde!
Bizde bu tartışmalar devam ededursun, bakalım dünyada sistem nasıl işliyor?
ALMANYA: Nafaka süresi tarafların; işi, sağlık durumu, yaşı ve eğitim düzeyine göre belirleniyor. Müşterek çocukların bakımı hakkaniyet ilkesine dayalı olarak belirleniyor. Nafaka alan eş, meslek edinmekle sorumlu tutulabiliyor.
İNGİLTERE: Boşanma hakiminin bu konuda çok geniş bir yetkisi var. Nafaka ve süresinin belirlenmesi hakimin takdirine kalmış durumda. Tarafların mevcut ekonomik durumları ve yaşları başta olmak üzere pek çok kriter esas alınıyor.
İngiltere'de nafaka, kısmen de olsa süreli ve sınırlı olarak görülüyor.
ABD: Federal sisteme sahip olan ülkede eyaletler arasında ciddi farklar var. Bazı eyaletlerde 'hastalıkta sağlıkta ölünceye kadar' yemininde olduğu gibi nafaka da süresiz olabiliyor.
New Jersey, Connecticut, Vermont, Kuzey Carolina, Batı Virginia, Florida, ve Oregon'da geçerli olan uygulamaya göre çalışamayacak durumdaki taraf ömür boyu nafaka alırken, yükümlü taraf emekli olduktan sonra ve hatta sosyal yardımla yaşasa bile ödemeye devam ediyor.
İSVİÇRE: Evliliğin ne kadar sürdüğü İsviçre hukuku açısından çok önemli. 5 yıldan kısa evliliklere kısa süreli, 5-10 yıl sürmüş evliliklere orta süreli, 10 yıldan fazla evliliklere de uzun süreli evlilik denmekte. Buna göre bir nafaka ve süresi belirlenmekte.
HOLLANDA: 5 yıldan az süren evliliklerde, nafaka evlilik süresiyle sınırlı. 5 yılın üzerindeki evliliklerin boşanmayla sonuçlanması halinde nafaka yükümlülüğü en fazla 12 yıl sürebiliyor.
FRANSA: Genelde bir kereye mahsus olmak üzere yüklü bir miktar nafaka ödeniyor. Ödenecek tutarı mahkeme belirliyor. Bu toplu nafaka hakim taktiri ile 8 yıla kadar uzayabilen bir ödeneme planına bağlanabiliyor.
Çok önemli istisnalar haricinde nafakayı ödemekle yükümlü kılınan tarafın maaşına sonradan zam yapılsa bile kesinlikle değiştirilmiyor. Bu istisnalara örnek olarak aldatılan ya da kusurlu bulunan eş maddi ve manevi tazminat hakkına sahip oluyor.
JAPONYA: Boşanma halinde kadın, erkeğin gelirinin yarısı kadar nafakaya hak kazanabiliyor. İki tarafında boşanmak istemesi halinde, mahkemeye gerek olmaksızın, taraflar belediyeden alınan boşanma kağıdını imzalayarak gerçekleştiriyorlar.
Japonya’da evlilik ne kadar normalse boşanma da bir o kadar normal. Bu sebeple boşanma oranları bir hayli yüksek olup, çocuklar kesinlikle anne ile kalmaktadır.
POLONYA: Boşanma sürecinde çok kazanan taraf diğerine nafaka ödüyor. Buna ayrılık nafakası deniyor. Boşanma gerçekleştikten sonra nafaka ödemesi bitiyor.
AVUSTURYA: Boşanmada kusur esas alınıyor. Kusurlu veya ağır kusurlu taraf, belli şartlarda boşanmadan sonra nafaka ödüyor. Kural olarak, nafaka bir süreye bağlı olmadığı gibi nafaka miktarı da belli bir süre sonra indirilemiyor.
Kusura dayalı olmayan boşanmalarda ise nafaka belli bir süreye tabi.
BELÇİKA: Yoksulluk nafakasının süresi kural olarak, evlilik süresini geçmemektedir.
İSRAİL: Yahudi yasalarına göre, bir kadın evlilik süresince alışkın olduğu yaşam tarzını devam ettirebilecek oranda nafaka talep hakkına sahiptir. İsrail her ne kadar kadın açısından nafakayı mutlak bir hak olarak görse de bazı istisnalar da getirmiş.
Sadakatsizlik başta olmak üzere, kusurlu tarafın kadın olması ve uzlaşma, kadının nafaka hakkını kaybetmesine yol açabilecek durumlardır.
SUUDİ ARABİSTAN: Kadın boşandığı eşinden üç ay için nafaka parası alabiliyor.
Boşanma ya da dul kalma durumunda, bir kadın erkek çocuğunun velayetini en fazla yedi yaşına kadar, kız çocuğunun velayetini de dokuz yaşına kadar elinde tutabilir; bu yaşlardan sonra ise, çocuklarının velayetini ya babalarına ya da babalarının ailesine vermek zorundadır.

Boşamam her seferinde o nafakayı istemeyecek duruma gelene kadar mahkemede seviyorum derim tek taraflı boşama olacaksada nafakayı kabul etmiyorum , aynı evde kalmak zorunda da değil . Benden sonra benim paramı elalemin adamıyla yiyemez . Gitsin çalışsın . Olmayan karıma sinirlendim bak :D

Ben anlamıyorum. Kadın aldatıyo, başka biriyle birlikte oluyo yine erkek nafaka ödüyo. Kadının geliri erkekten fazla, yine erkek nafaka ödüyo. Yani sanayileşmenin daha yeni başladığı sıralarda iş gücüne, kas gücüne, yani erkeklerin çalıştığı işlere ihtiyaç olduğu için çalışan taraf genellikle erkekti. Bu yüzden kadın mağdur olmasın diye erkekler nafaka ödüyordu. Ama kanunlar, yasalar bulunduğumuz durum üzerine yeniden düzenlenmeli. Bulunduğumuz durum kültürden, geçmişten gelen kuralları devam ettirmekten başka bir şey değil. Değişime her zaman ihtiyaç vardır

Kadın kusurluysa nafaka alamaz. Ancak boşanma çekişmeli olacaksa ilk celsede sonuca bağlanamayabilir. Şimdi şöyle bir olay var, durumu kötü olan taraf dava süresince tedbir nafakası alabilir. Bu durumda kadın suçlu olsa bile dava süresince maddi durumum bozuldu diye tedbir nafakasını alabiliyor. Garip ama gerçek..

Kim ne derse desin kadının çalışamaz duruma geldiği evlilikler haricinde süresiz nafaka uygulanamaz.. Vicdan mantık bunu gerektirir. Kadın okumamış çalışmak istememiş olabilir, kendi suçudur boşandıktan sonra kendi başının çaresine bakar. Ailesi okutmamış kocaya vermiş olabilir, ailesinin suçudur boşandıktan sonra ailesi bakmakla yükümlüdür. Kriz nedeniyle Türkiye şartları nedeniyle sıkıntıya düşebilir, boşandıktan sonra devletin yakasına yapışmalıdır. Ha erkek kadını ev kapatır çalıştırmaz, işte o zaman kadının kaybettiklerini gücü yettiğince erkeğe ödettirirsiniz. Siz sebebe değil direk kadının mağduriyetine bakarak erkeğe ceza ke-se-mez-si-niz.. Tüm ülkeyi kendi mahallen mi sanıyorsun, kadının durumu, nafaka cinsiyete bağlı değil, zaten verdikler 300-400 lira vs diyenler olacaktır. Bakın, bir insanın bir olayda suçu yoksa sırf şartlar öyle gerektiriyor diye mantıksız bir şekilde ceza kesemezsiniz, bu kadar basit..

Zaten isteseniz de çoğu kişiden yeterli miktarda nafaka alamazsınız çünkü maaşlar düşük ekonomi kötü Tükiye'nin hali ortada. Devlet yardımı tartışılmalı.
dediğin herşeye katılıyorum sadece erkek kadını eve kapar çalıştırmaz kadnın kaybettiklerni erkege ödetirsiniz dedin ya işte o kısım türkiye de hem ispatlanamaz hemde cok yalan söyleyen cıkar. eve kapatılmayan kadınlar kapattı der eve kapatan erkekler ben karışmadım kendi istemedi der. yani adaletin hicbir sekilde uygulanmadıgı ülkemizde onu da beceremeyiz beceremiyoruz.

Zaten olay o. Mahkemeler doğru hüküm verebilmek için kanıta ihtiyaç duyar ama özel hayatta da kamerayla çekilmiyoruz ki kim ne yaptı ne etti bilsinler? Vicdan ve mantık esasları dahilinde ne eziyet görmüş kadınların haklarını yiyeceksin ne de masum erkeklerin hakkına gireceksin..
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın