Görüş Bildir

Boşanma Haberleri

Boşanma ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Boşanma ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Zeynep Bastık Konserinde Aşka Gelen Bülent Şakrak Sevgilisini Öpmelere Doyamıyorken Görüntülendi!
Ünlü oyuncu Bülent Şakrak, 2023 yılında 8 yıllık evliliklerini tek celsede bitirmeleriyle herkese büyük bir şok yaşatmıştı. İkilinin ayrılığının üstünden pek çok iddia gündeme gelmişti. Daha sonra herkes kendi hayatına dalmış ve yeni aşklara yelken açmışlardı. Bülent Şakrak, daha önce sosyal medyada paylaşmadığı sevgilisi ile Zeynep Bastık konserinde sarmaş dolaş görüntülendi!
Eşi Bianca'ya Zorla Giydirdiği İddia Edilen Kıyafetler Yüzünden Linçlenen Kanye West +18 Film İşine Giriyor
Kanye West ve eşi Bianca Censori sadece yabancı magazinin değil bizim magazinimizin manşetlerinden de düşmüyor. Tuhaf hareketler sergileyen Kanye, eşini yarı çıplak kıyafetler giymeye zorladığı iddasıyla linçleniyor. TMZ'nin haberine göre, yeni işlere girişen ünlü rapçinin yetişkinlere yönelik bir film stüdyosu açmayı düşümesi 'şimdi tam oldu' dedirtti.
Oldubittiye Getirdiler! Kendinden Yaşça Büyük İsimlerle Evlendiklerinde Daha Ergenlik Yıllarında Olan 14 Ünlü
Ünlüler dünyasındaki çoğu isim aşk hayatıyla gündeme gelirken, kimisi de hızlı aldığı evlilik kararlarıyla ve boşanmalarıyla magazin manşetlerinde yer ediniyor bildiğimiz gibi. Hollywood dünyasındaki isimlerin birçoğu da kendilerinden yaşça büyük ünlülerle yaptığı evliliklerle ayrı bir skandal yaratıyor! Gelin kendilerinden yaşça oldukça büyük isimlerle evlilik yapan 14 ünlü isme ve evliliklerinini ne kadar sürdürebildiklerine birlikte bakalım 👇
Bülent Şakrak, Ceyda Düvenci'yle Evliliğinin Yeni Aşkı Esra Akpınar Yüzünden Bittiği İddiasına Cevap Verdi
Evlilikleriyle bir dönem herkesin gıpta ettiği Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak'ın boşanması büyük ses getirmişti. İhanet yüzünden ayrıldıkları söylenen Bülent Şakrak önceki akşam sevgilisi Esra Akpınar'la görüntülendi. Yeni aşkı hakkında ilk kez Muhabir Online'a konuşan ünlü oyuncu ihanet iddialarına verdiği cevapla da bir hayli dikkat çekti.
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... HÜLYA'NIN YANINDA OLACAK ERKEK ÖYLE BİRİ OLACAK Kİ! Hülya Avşar geçtiğimiz günlerde İstinyePark'ta arkadaşlarıyla bir araya geldi. Gece yarısından sonra mekândan ayrılan ünlü şarkıcı, kalbinin boş olduğunu söyledi. Avşar, 'Dört yıldır hayatımda kimse yok. Yalnızlığa alıştım' dedi. Hülya Avşar'ın yanında ne zaman birini göreceğiz? Sizce Avşar'ın yanına nasıl biri yakışır? Hülya Avşar çıtayı çok yükselttiği için onun yanına çok az insanı yakıştırabiliyoruz. Bundan sonra onun yanında birini görmeyiz diyemem. El ele dolaşabileceği biri olacaktır. Bu kişi de çok ses getirecek biri olur. Sıradan bir insan olmaz yanındaki kişi. Bu saatten sonra sıradan bir vatandaşla yapamaz. Sonuçta genç kız değil. Türkiye'de çok önemli bir isim Hülya Avşar. Onun yanında olmak da herkesin harcı değil. Hülya çok zeki biri. Yanında olacak kişiyi seçerken birçok şeye bakıyor ve ciddi elemeler yapıyordur. Şu sıralar işiyle çok meşgul. İşten arta kalan zamanlarda da kızıyla ilgileniyor. Bir sevgiliye ayıracak zamanı yok şu anda bu yüzden de aklına bile gelmiyordur. O hayatın tadını çıkarıyor şu sıralar. ÇOCUĞU EVLİLİĞİN KURTARICISI OLARAK GÖRMELERİ BÜYÜK HATA Boşanma kararı aldıktan kısa bir süre sonra barışan Tolga Güleç ve Yeliz Şar, evliliklerini sağlamlaştırmak için çocuk yapmayı planlıyor. Çift, son olarak, Güleç'in rol aldığı 'Sürgün İnek' filminin Maslak TİM Show Center'da yapılan galasında görüntülendi. Ayrılıkla ilgili soruları yanıtsız bırakan Güleç, 'Yeliz'le evliliğimizi sağlamlaştırmak için bir yılımızı tamamladığımızda çocuk yapmak istiyoruz' demekle yetindi. Boşanmanın eşiğinden dönen çiftten Güleç, barışma hediyesi olarak bileğine eşinin adını dövme yaptırmıştı. Bu haberin ardından da çocuk yapmayı planladıklarını söylediler. Çift, her gün haber olmaya başladı. Bunu neye bağlamalıyız? Bir barıştılar pir barıştılar. Şimdi de çocuk peşindeler. Kavga nedenleri çok küçük bir sebepten ötürüyse ve barıştıktan sonra hemen bir çocuk yapalım, evliliğimizi sağlamlaştıralım diyorlarsa bence o çocuğa yazık olur. Biraz daha beklemelerini öneririm. Çocuğu, ilişkinin kurtarıcısı olarak görmeleri büyük hata olur. Çocuk olduktan sonra boşanırlarsa olan çocuğa olacak. İnşallah böyle bir hata yapmazlar. Umarım önce ilişkilerini sağlamlaştırıp, küçücük şeylerden ayrılık raddesine gelmemeyi öğrenirler, ondan sonra çocuk yapmaya karar verirler. Ne oldu da şimdi barışınca eskisinden daha iyi sıkı bir bağları oldu bilemedim. Çocuk için erken derim. Bakalım zaman neler gösterecek. YENİ BİR İLİŞKİ, YENİ BİR HEYECAN Tarkan'ın eski sevgilisi Bilge Öztürk, geçtiğimiz ay şarkıcı Sıla'dan ayrılan Özgür Mumcu ile yeni bir ilişkiye başladı. Mumcu ile Öztürk, önceki gece Nişantaşı'ndaki Sess'te eğlendi. Yaklaşık 10 gündür birlikte oldukları öğrenilen ikilinin eğlencesi, sabah 04.00'e kadar sürdü. Mekândan tek başına çıkan Öztürk, Mumcu ile ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Bu ilişki için 'sürpriz birliktelik' tanımını yapabilir miyiz? Farklı dünyaların insanları olarak ilişkilerinin ömrü ne kadar olur? Gece hayatında olan, aynı ortamlarda gezen, aynı ortamlarda eğlenen fakat birbirini tanımayan insanların ilişkisi bu. Gayet normaldir, ben buna şaşırmadım. Bilge'nin uzun zamandır bir ilişkisi yoktu. Özgür'ün de Sıla'yla bir dargın bir barışık şeklindeydi ilişkisi. Yeni bir ilişki, yeni haberler bizim için. Yeni heyecan demektir bu. Özgür'ün Sıla'yla ilişkisinde gelgitleri vardı. Bilge ise çok dik kafalıdır. Hayırlısı olsun derim. Bakalım nasıl bir ilişkileri olacak. HERKES BERGÜZAR İLE HALİT'İ ÖRNEK ALMALI Geçtiğimiz hafta, oyuncu Engin Hepileri ile Ayşe Topçu'nun evliliğinde kriz yaşandığı, ikilinin evlerini ayırdığı ve boşanmaya karar verdiği haberleri çıkmıştı. Çiftin iki hafta önce anlaşmalı olarak boşandığı öğrenildi. Sorunları altı ay kadar öncesine dayanan, üç ay önce de evlerini ayırma kararı alan çift, yaşadıkları krizi aşamayınca tek celsede yollarını ayırdı. Hepileri'nin adı, aynı dizide sevgilisini canlandıran Beyza Şekerci ile anılmıştı. Çift, 'Boşanmanın ardında üçüncü bir şahıs yok' açıklamasını yapsa da boşanmanın zamanlaması kafaları karıştırdı. Sizce bu boşanmanın altından Beyza Şekerci adı çıkar mı? Ünlülerin en büyük problemlerinden biri de özel hayatlarıyla işlerinin dengesini kuramamaları. Ünlü bir isim, bu camiadan olmayan eşiyle ayrılıyorsa, hemen dizideki rol arkadaşına bağlıyorlar olayı. Daha önce benzer durumlar olmadı değil. Rol arkadaşıyla yakınlaşıp eşinden boşananlar oldu. Ama bu demek değil ki herkes aynı olayı yaşayacak. Bu mesleği yapıp evliliğini sürdürebilen insanlar zaten örnek çift olarak gösteriliyor. Eğer çiflerden biri ünlü diğeri değilse denge kurmak, birbirini anlamak zor oluyor. İkisi de ünlü olunca sanki birbirlerini daha iyi anlıyorlar, aynı dili konuşuyorlarmış gibi geliyor bana. Buna en güzel örnek de Bergüzar Korel-Halit Ergenç çifti. Her zaman birbirlerinin arkasında duruyorlar. Zaman zaman rol arkadaşlarıyla olan samimi sahnelerinden sonra çifti yaralamaya çalışan olumsuz eleştiriler yapıldı ancak her ikisi de işlerini yaptıklarını söylediler ve o dönemleri profesyonelce atlattılar. Çift ilişkilerini de çok güzel götürüyorlar ve inanılmaz mutlular. Bu çifti bütün evli oyuncular örnek almalı. Tam tersi durumlar da olmuyor değil. Arda Turan, Sinem Kobal'a öpüşme sahnelerini yasaklamıştı. Sonuçta oyuncular rol ne gerektiriyorsa onu yapıyor. İşleri bu. Doğru mu yanlış mı o bizi ilgilendirmez, herkesin kendi hayatı, kendi tercihi. Bunu kaldırabilen de var, kaldıramayan da. Çiftlerin birbirlerine güvenmeleri ve arkalarında durmaları lazım. Engin Hepileri ile Ayşe Topçu belki de bambaşka sebeplerden dolayı boşandı. Ne yaşadıklarını bilemeyiz. Her ayrılık sonrası da neden olarak üçüncü bir kişiyi göstermemek lazım. Ayrıca Engin Hepileri ile Beyza Şekerci yan yana bile görüntülenmedi. Doğru mu değil mi zaten önümüzdeki günlerde her şey ortaya çıkar. ENGİN İLE NESLİŞAH'IN ACELE EVLİLİK KARARININ NEDENİ... Neslişah Alkoçlar'ın anneannesi olan oyuncu Hülya Koçyiğit çiftin evlilik kararı aldığını açıkladı. Nişantaşı'nda görüntülenen Koçyiğit, muhabirlerin 'Damat adayıyla tanıştınız mı?' sorusunu 'Engin Türkiye'nin çok sevdiği bir oyuncu, ben de çok sevdim' diye yanıtladı. 'Yaza düğün var mı?' şeklindeki soruya da 'Evet yaza öyle güzel niyetleri var, hayırlı uğurlu olsun' sözleriyle karşılık verdi. Sevgilisi Alkoçlar'ı 1 ay önce ailesiyle tanıştıran Düzyatan, evlilik iddialarını yalanlamıştı. Hülya Koçyiğit bu açıklamasıyla, henüz 3 aydır birlikte olan Düzyatan ile torununun evleneceğini ilan etmiş oldu. Her şey çok hızlı ilerlemiyor mu sizce? Gerçekten her şey inanılmaz hızlı ilerliyor. Yangından mal kaçırır gibi bir halleri var. Engin'in ailesi Neslişah'ı, Neslişah'ın ailesi de Engin'i çok sevdi. Sürekli birlikteler. Her ikisi de ailelerin içine girmiş oldu. Bu arada anneanne Hülya Koçyiğit'in de Engin'i çok sevdiğini öğrendim. Neslişah atacağı her adımda Hülya Hanım'a akıl danışıyor zaten. Engin Altan konusunda da sık sık anneannesinin fikrini aldığını düşünüyorum. Her şey bu kadar yolundayken evlilik kararı almaları gayet normal. Sadece çok hızlı alınan bir karar oldu. Evlilik kararı aldıklarını Hülya Hanım'ın açıklaması da çok ilginç. Demek ki Engin'i çok benimsemiş. Bir an önce onların yuva kurduğunu görmek istiyor. Neslişah zaten bana anneannesi ile Engin'in çok iyi anlaştıklarını söylemişti. Hülya Hanım, sanki çift yıllardır birlikteymiş de ardından evlilik kararı almışlar, bu normal bir şeymiş gibi davranıyor. Hayırlısı olsun. Düğün yaza olacak mı bekleyip göreceğiz. BEREN İLE KENAN'IN DÜĞÜNÜNDEKİ BÜYÜK SÜRPRİZ Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında yaptırılan 1500 yıllık tarihi Galata Kulesi, Yeşilçam'ın yeni 'kraliçesi' Beren Saat ile pop müziğin 'kralı' Kenan Doğulu'nun düğününe ev sahipliği yapacak. Bir süre önce aile arasında sessiz sedasız nişanlanan Beren Saat ile Kenan Doğulu, otantik bir düğün yapmak istedikleri için kendilerine önerilen birçok mekân arasından Galata Kulesi'ni seçti. Kulenin tepesindeki restoranda gerçekleşecek düğün töreni için bir organizasyon firmasıyla anlaşan çift, nisan ayının ikinci haftası nikâh masasına oturacak. Ünlü çift hakkında nihayet düğünle ilgili bir haber geldi. Gerçekten nisanda nikâh masasına oturacaklar mı? Nasıl bir düğün olacak? Ben geçen yaz şubatta nişan, mayısta düğün yapacaklar demiştim. O zamanlar beni yalanladılar. Beren'in doğum günü 26 Şubat'tı, 24 Şubat'ta nişanlandılar. Düğünü de nayısta yapacaklar dedim 22 Nisan'a aldılar. Mayıs'ta Kenan'ın doğum günü var, ona da denk getirmeme kararı aldılar. Ben şimdi 22 Nisan dedim diye yine tarihi değiştirebilirler. Çünkü ne zaman basında tarihle ilgili bir haber çıksa onlar hemen bunu değiştiriyor. Kenan her şeyi gizli yürütmeye çalışıyor. Aile içinde alınan son karar 22 Nisan. Artık daha fazla günle oynayamazlar diye düşünüyorum. Düğün yüksek ihtimalle Galata Kulesi'nde olacak. Düğünle ilgili tüm detaylarla Tuvana Büyükçınar A46 ilgileniyor. Bugüne kadar hiç yapılmamış şeyler hazırladıklarını duydum. Büyük sürprizler varmış. Bu düğünün her detayı uzun süre konuşulacak. FULYA UGAN / Sabah.com.tr
20 Soruda Kadının Yasal Hakları
Prof. Dr. Şükran Şıpka, kadınların toplumsal yaşamda ve özellikle aile hayatında karşısına çıkan sorunlarla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda yasal haklarını anlattı. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükran Şıpka, kadınların, kadın olarak, insan olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hakları olduğunu belirterek, “Her şeyden önce bu haklarımız Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na dayanıyor. Bu nedenle öncelikle kadın olarak anayasal haklarımızı bilmemiz gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Şıpka, “Aslında tam olarak yeterli olmasa da Anayasal ve yasal olarak kadınlarımızı koruyan birçok düzenlemeye sahibiz. Önemli olan, mevcut bu haklarınızı kullanmanız ve toplum içerisinde sesinizi çıkarmaktan ve yasal yollara başvurmaktan çekinmemenizdir” şeklinde konuştu. Şükran Şıpka kadınların toplumsal yaşamda ve özellikle aile yaşamındaki sorunlar karşısında sahip olduğu 20 yasal hakkı anlattı. 1-Eş ya da çocuklara yönelik şiddet suç mudur? Türk Ceza Kanunu, eşe ya da çocuklara yönelik fiziksel şiddeti, vücut dokunulmazlığına karşı suçlar olarak niteliyor. Aile bireylerinden biri olmak, diğerinin şiddet göstermesine haklılık kazandırmaz. Aksine Türk Ceza Kanunu, şiddet fiillerinin aile bireylerine karşı işlenmesini cezayı ağırlaştıran bir sebep olarak kabul ediyor. Şiddet fiilinin ağırlığına göre sıralamak gerekirse, Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesine göre eşe veya çocuklara karşı kasten öldürme fiili işlenirse fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. 2- Aile içinde gördüğünüz kötü muamele veya şiddete karşı ne yapabilirsiniz? 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a göre; şiddete maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan ya da şiddetten etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişi, en yakın polis merkezine, jandarma karakoluna, Cumhuriyet Savcılığı’na, Aile Mahkemesi Hâkimliği’ne, Kaymakamlığa veya Valiliğe başvurmalıdır. Ayrıca, şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı halinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. 3- Cinsel saldırıya uğramak nedir ve eşin cinsel saldırısı da cezalandırılır mı? Cinsel saldırı eyleminin eşten gelmesi onun ceza almasını engellememektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesi cinsel saldırı eyleminin evlilik birliği içinde gerçekleşmesi halini, şikayete bağlı bir suç olarak kabul etmektedir. Bu durumlarda kadınlar susmamalı ve eşlerinden gelen kabul edilemez derecede cinsel saldırıları da mahkemeye taşımalıdırlar. 4- Cinsel tacize uğruyorsanız, özellikle bu taciz iş yerinizde gerçekleşiyorsa ne yapmalısınız? Türk Ceza Kanunu, işyerinde cinsel taciz eylemini, bu eylemin, nitelikli hali olarak tanımlamıştır. Kanun, çalışma yaşamı içinde bulunan bir kişinin, işyerinde, hiyerarşi ve hizmet ilişkisinin yarattığı güçten ya da aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanarak, diğer çalışana cinsel tacizde bulunması halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılacağını belirtmektedir. (TCK:105/2) 5- Çocuğunuz cinsel istismara uğramışsa? Cinsel istismarın, on beş yaşını tamamlamamış ya da on beş yaşından yukarı olsa da uğradığı saldırının anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda da ceza yarı oranında artırılır. (TCK:103/1) Cinsel istismarın, üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan veya kayın hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde de verilecek ceza, yarı oranında artırılır. (TCK:103/3) 15-18 yaş arasındaki çocuklarla zor kullanmadan, yani cebir, tehdit ve hile olmaksızın, cinsel ilişkide bulunan kişi de şikayet edilmesi halinde cezalandırmaya tabi tutulur. (TCK:104) 6- Tecavüzcü, mağdurla evlenerek cezadan kurtulabilir mi? Tecavüzcünün mağdurla evlenerek cezadan kurtulması bugün artık Türk hukukunda yer almayan, geçmişte kalmış bir uygulama. 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ile bu uygulama yürürlükten kaldırıldı. Bu nedenle, tecavüzcü ile mağdur arasından sonradan bir evlilik ilişkisi kurulmuş olsa bile, fail yine de cezalandırılmaktan kurtulamaz. 7- Bekaret kontrolü yasal mıdır? Yetkili hâkim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi böyle bir karar olmaksızın yapan kişi cezalandırılır (TCK md. 287). Bu nedenle kanunda belirlenen yetkili hâkim ve savcı dışında kalan, sözgelimi okul veya yurt müdürü gibi kişiler tarafından böyle bir fiilin işlenmesi halinde, bu kişiler cezalandırılır. Ancak, bulaşıcı hastalıklar nedeniyle kamu sağlığını korumak amacı ile kanun ve tüzüklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayeneler için bu madde hükmü uygulanmaz. Bu düzenlemede eksik olan yan, bu tür muayeneler için mağdurun rızasının aranmamış olmasıdır. 8-İstemediğiniz bir evliliğe zorlanabilir misiniz? 1 Ocak 2002 yılında yürürlüğe giren, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre; hiç kimse zorla evlendirilemez. 17 yaşını doldurmuş olsa da kişi 18 yaşına kadar kanun önünde küçük sayılır. Kişi küçük de olsa öncelikle kendi izni alınır. Evlenmek istemeyen kişi, zorlandığı durumda savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca zorla evlendirilen kişi Türk Medeni Kanunu’nun 149, 150 veya 151. maddelerine dayanarak evliliğin iptali davası açabilir. 152. maddeye göre bu dava, öğrenmeden itibaren 6 ay ve evlenme tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde açılmalıdır. 9- Resmi nikah olmaksızın dinsel törenle evlenmenin sonuçları nelerdir? Türk Ceza Kanunu’nun 230. Maddesine göre, aralarında evlenme akdi ya da resmi nikah olmaksızın dini nikah yaptıranlar ve yapanlar hakkında hapis cezası söz konusu olur. Bu durumdaki kişiler resmi nikah yaparlarsa kamu davası ve hükmedilen ceza ortadan kalkar. Ayrıca resmi nikah olmaksızın dini törenle evlenenler, eşlerinden kalan mirasta pay sahibi olamayacakları gibi, fiili birlikteliğin sona ermesi halinde evliliğin sona ermesi hükümlerinden de yararlanamazlar. 10- Evlilik birliği içerisinde haklarınız ve görevleriniz nelerdir? Her şeyden önce evlilik birliği içerisinde eşinizle eşit haklara sahipsiniz. Medeni Kanun’un 186. maddesi uyarınca eşler evlilik birliğini birlikte yönetirler. Artık aile reisliği kavramı Medeni Kanun’dan çıkarılmış bulunuyor. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Çalışıyor olmasanız bile ev içindeki emeğiniz aile geçimine katkı olarak değerlendirilir. Evlilik içerisinde verilecek kararlarda eşinizle eşit oy hakkına sahipsiniz. Bu nedenle çocuklarla ilgili olarak verilecek kararlarda da eşlerin ortak hareket etmesi gerekiyor. Eğer velayeti kullanırken eşler arasında anlaşmazlık çıkarsa, anlaşmazlığın çözümü konusunda Aile Mahkemesi’ne başvurabilirsiniz. Eşler ailenin oturacağı konutu tek başına seçme hakkına sahip değildir. Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu satamaz veya üzerine ipotek koyduramaz.(MK. 194. madde) Eğer oturduğunuz ev eşinizin adına kayıtlı ise ve satılmasını istemiyorsanız, tapu kütüğüne aile konutu şerhi koydurtarak evin satışını engelleyebilirsiniz. Bu şerh, ilgili tapu müdürlüğüne yapacağınız yazılı başvuru (dilekçe) ile konulabileceği gibi, Aile Mahkemesine yapacağınız başvuru sonucunda, mahkemece de konulabilir. 11- Evlenmeden önceki soyadınızı evlendikten sonra da kullanabilir misiniz? Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine göre, kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Evlenirken bu hakkını kullanmayan kadın, daha sonra her zaman bu işlemi yaptırtabilir. 12- Eşiniz çalışmanızı engelleyebilir mi? Yeni Medeni Kanun’un 192. maddesine göre; “Eşlerden her biri meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur.” Yani, çalışmak isteyen kadın, kocasından izin almak zorunda değildir. Ancak çalıştığı işin niteliği, çalışma saatleri, çalışma yeri gibi bazı nedenler, evlilik içinde tartışmalara sebep oluyorsa ve objektif olarak evlilik birliğini sarsıcı nitelikte görülebilirse, bu durum kadın eş aleyhine sonuçlar doğurabilir. 13- Eşiniz, Aile Hukuku’ndan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa ne yapabilirsiniz? Medeni Kanun’un 195. maddesi uyarınca evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin (Aile Mahkemesi) müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aile bireylerinin karşılıklı olarak bakım, eğitim, destek olma yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler şikayet üzerine 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi eşin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak üzere, Aile Mahkemesine başvurarak tasarruf yetkisi de sınırlanabilir. 14- Ailenizin ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek işlemlere karşı önlem alabilir misiniz? Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak üzere eşinizin malları üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması için Aile Mahkemesine başvurabilirsiniz (MK.m.199). Örneğin, sürekli kumar oynayan ve evine bakmayan, mallarını satarak dışarıda tüketen, başkalarına yediren, ya da başkaları lehine kefil olup borçlanan eşinize karşı böyle bir dava açarak, Aile Mahkemesinden tedbir talep edebilirsiniz. Bu durumda eşiniz, sizin onayınız olmadan, malları üzerinde tasarruf edemez, onları satamaz, tüketemez. 15- Boşanma sebepleri nelerdir? Eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Medeni Kanun’un 166. maddesinde bu boşanma nedeni “Evlilik birliğinin sarsılması” olarak tanımlanmıştır. Bu, halk arasında “şiddetli geçimsizlik“ olarak bilinen, genel boşanma sebebidir. Bunun dışında Medeni Kanun’da özel boşanma sebepleri sayılmıştır: Zina, Hayata Kast (öldürmeye teşebbüs etme), Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (şiddet uygulama, ağır hakaret vb.), Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (örneğin yüz kızartıcı bir suç işleme, cinsel sapkınlıklar, ayyaşlık, kumar bağımlılığı vb.), Terk (bir eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk etmesi) ve Akıl Hastalığı (her akıl hastalığı değil, evlenmesinde sakınca olan akıl hastalıkları) özel boşanma sebepleridir. 16- Boşanmanın mali sonuçları nelerdir? Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, boşanmada daha fazla kusurlu olmamak şartıyla geçimi için diğer taraftan yoksulluk nafakası talep edebilir. Ayrıca şartları gerçekleşmişse, boşanmada kusurlu olan taraftan maddi ve manevi tazminat istenmesi de söz konusu olabilir. Bunun yanı sıra velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim masraflarına da katılmak zorundadır. Buna da iştirak nafakası denir. Ayrıca boşanma sonucunda, eşler farklı bir mal rejimi kabul etmemişlerse, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi de -aşağıda belirtileceği gibi- istenebilecektir. 17- Evlilikte mal rejimi (evlilik mallarının paylaşımı) nasıldır? Yeni Medeni Kanun’un 1 Ocak 2002′de yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yasal mal rejimi, “edinilmiş mallara katılma” rejimidir. Eşler noterde yapacakları bir sözleşme ile ya da evlenme başvurusu sırasında tarafların yapacakları yazılı bir bildirimle farklı bir mal rejimi kabul edebilirler. Bu nedenle evlenme başvurusu yaparken kadının neye imza attığını bilmesi çok önemlidir. Ancak seçilebilecek olan mal rejimi, kanunda belirtilenlerle sınırlıdır. Bunlar; Mal Ayrılığı, Paylaşmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığıdır. Eğer eşler bu rejimlerden birini seçmemişse, yasal mal rejimi sayılan “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi”ne tabidirler. 18- Boşanma sonucunda çocuk üzerindeki velayet hakkı ne olacaktır? Boşanma davası devam ederken hâkim, hangi tarafın çocuğa daha iyi bakabileceğine inanıyorsa velayeti ona verir. Boşanma kararı ile birlikte, velayet hakkına sahip olmayan tarafla çocuğun ilişkisinin nasıl olacağına da tarafların anlaşamaması halinde, hâkim karar verecektir. Ancak ülkemizde daha çok, velayet hakkı anneye verilmektedir. Özellikle ana bakımına muhtaç olan çocuklar anne yanında bırakılmakta, baba ile çocuk arasında kişisel görüşme hakkı da yine hâkim kararı ile belirlenmektedir. Çalışan anne söz konusu olduğunda, genellikle babaya 15 günde bir hafta sonu görüşme hakkı tanınmaktadır. Birden fazla çocuk söz konusu ise, Yargıtay’ın kararları gereğince, mümkün oldukça kardeşler birbirinden ayrılamaz ve velayetleri birlikte anneye veya babaya verilir. Mahkeme velayeti düzenlerken, ayırt etme gücüne sahip olan çocukların (genellikle 11 yaş sonrası) görüşünü almak zorundadır. 19- Boşanan kadın eski eşinin soyadını kullanmaya devam edebilir mi? Boşanma halinde kadın, eşinin soyadını kaybeder ve evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Bu durumda resmi kimliklerini yeni soyadına göre yenilemesi gerekir. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta haklı menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, boşandığı kocasının soyadını taşımasına izin verir. Boşanma davası esnasında bu talep edilmese bile, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde aynı mahkemeden boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin istenebilir. 20- Kadının yeniden evlenmek için bekleme süresi nedir? Kadın, önceki evliliğinin ölüm, iptal ve boşanma nedeniyle sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe yeniden evlenemez. Bu düzenleme ile azami hamilelik süresinin geçirilmesi ve böylelikle doğacak çocuğun soy bağının karışmaması hedefleniyor. Ancak, bu bekleme süresinden önce evlenmek isteyen kadın, Aile Mahkemesine bir dilekçe ile başvurarak önceki evliliğinden hamile olmadığının tespitini ve evliliğine izin verilmesini isteyebilir.
Çağlayan Adliyesi'nde İntihar
İstanbul Adalet Sarayı'nda 2 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı dünkü silahlı saldırının ardından, bugün de intihar şoku yaşandı. Edinilen bilgiye göre, garson olduğu öğrenilen Murat U. (25), işyerinde arkadaşını taciz ettiği iddiasıyla Nöbetçi 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarıldı. Murat U., ifadesinin ardından duruşma salonu önünde beklemeye başladı. Hakimin tutuklama kararı verdiğini duyan Murat U., duruşma salonunun yanındaki bariyeri aşarak, 6. kattan kendini boşluğa bıraktı. Murat U., eksi 2. katta zemine çakıldı. Olay yerine kısa sürede gelen 112 ekipleri Murat U.'nun hayatını kaybettiğini belirledi. YAKINLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU Murat U.'nun yakınları olay yerinde sinir krizleri geçirerek gözyaşlarına boğuldu. Ölen gencin yeğeni olduğunu söyleyen bir kadın ise, 'Ben nasıl annesine söyleyeceğim' diyerek, adliye içinde feryat etti. Adliye içinde bulunan vatandaşlar olayın şokunu yaşarken, kimileri ise o anları cep telefonlarına kaydetti. Murat U.'nun cesedinin bulunduğu yerin çevresine şerit çekilerek, savcı gelinceye kadar kimse yaklaştırılmadı. Serpil KIRKESER / Arzu KAYA - İstanbul DHA