Artan Sıcaklıklar ve Ölümlerle Nasıl Başa Çıkılır?
Temmuz ve ağustos gelince hepimiz sıcakları sorun etmeye başlıyoruz. Konu sadece meteorolojik bir durumdan öte sağlığımız, ekonomimiz ve verimli bir çalışma yaşamıyla da ilgilidir. Türkiye'de 2021 yazında yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle elektrik tüketimi rekor seviyelere ulaştı. 2 Ağustos'ta günlük elektrik tüketimi 1 milyar 60 milyon kilovat saat ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Bu da enerji maliyetlerini artırıyor ve şebeke üzerinde baskı oluşturuyor.
Herkesin tatile çıktığı bir dönemde, elektrik sarfiyatının düşmesi gerekir, diye bekleyebilirsiniz. Aksine aşırı sıcaklıklar sebebiyle klima ve soğutucu kullanımı maksimum seviyeye çıkıyor. Aşırı sıcaklıklar sadece elektrik tüketimi ile sonuçlanmıyor; küresel ısınma ve aşırı sıcak hava olayları giderek daha fazla insanın hayatını tehdit ediyor. Önümüzdeki yıllarda konu daha da kronik bir hal alabilir. Şimdiden tedbirlerine yoğunlaşmamız gerekiyor.
Ölüm oranları artıyor
65 yaş üstü dikkat etmeli
Birkaç rakam daha konunun hassasiyeti için uyarıcı olabilir:
- Dünya Meteoroloji Örgütü'ne göre, 2011-2020 dönemi kayıtlardaki en sıcak on yıl oldu.
- 2020 yılı, 1850'den bu yana kaydedilen en sıcak üç yıldan biri olarak kayıtlara geçti.
- IPCC'nin 6. Değerlendirme Raporu'na göre, küresel yüzey sıcaklığı 1901-2020 arasında 0.99°C arttı.
Sonuçta, iklim değişikliği ile birlikte sıcak hava kaynaklı ölümlerin artması bekleniyor. Özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve düşük gelirli gruplar risk altında bulunuyor. 2003 yılında Avrupa'yı vuran sıcak hava dalgasında 70,000'den fazla kişi hayatını kaybetti. 2010'da Rusya'daki sıcak hava dalgası 55,000 can aldı. 2022 yazında Avrupa'da yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle 61,000'den fazla kişinin öldüğü tahmin edildi.
Özellikle 65 yaş ve üzeri kişiler, aşırı sıcaklıkların etkilerine karşı daha savunmasızdır. Araştırmalar, soğuk ilişkili ölümlerin, sıcağa bağlı ölümlerden dokuz kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Aşırı ısının insan refahı üzerinde de büyük etkileri vardır: çocukların okulda öğrenmesini zorlaştırır, açık hava çalışanlarının verimliliğini azaltır ve sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturur.
Sıcak ekonomiyi eritir
Klima yeter mi?
IEA verilerine göre, 2020 itibariyle dünya genelinde yaklaşık 2 milyar klima ünitesi bulunuyor ve bu sayının 2050'ye kadar 5.6 milyara çıkması bekleniyor. Klima kullanımı ile sağlık ilişkileri arasındaki bağlantının da araştırılması gerekiyor.
Halen, Çin'de hanelerin %60'ından fazlasında klima varken, bu oran Hindistan'da %5'in altında bunuyor.
Küresel ısınmanın tartışıldığı günümüzde, geleceğe yönelik meteorolojik veriler de tartışılıyor. 2021 yazında Kuzey Amerika'nın batısını vuran sıcak hava dalgası sırasında, Kanada'nın British Columbia eyaletinde sıcaklık 49.6°C'ye ulaşarak ülke rekorunu kırdı. 2022 yazında Avrupa'da yaşanan sıcak hava dalgası sırasında İngiltere'de ilk kez 40°C'nin üzerinde sıcaklık kaydedildi.
Dünya Bankası'na göre, iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar dünya nüfusunun %40'ı ciddi su stresi altındaki bölgelerde yaşayabilir.
Bu veriler, iklim değişikliği ve artan sıcaklıkların küresel ölçekte ne kadar ciddi ekonomik, sağlık ve çevresel etkileri olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, adaptasyon ve azaltım çabalarının aciliyetini de vurguluyor.