Aramızdan Ayrılışının 8. Yıl Dönümünde Neşet Ertaş’ın Bir Sanatçıdan Çok Daha Fazlası Olduğunu Kanıtlayan 15 Detay
Aramızdan Ayrılışının 8. Yıl Dönümünde Neşet Ertaş’ın Bir Sanatçıdan Çok Daha Fazlası Olduğunu Kanıtlayan 15 Detay
Bugün 25 Eylül... Tam 8 yıl önce Türkiye topraklarının en büyük sanatçılarından birini sonsuzluğa uğurladık. Bozkırın tezenesi, halk adamı, büyük ozan Neşet Ertaş'ı saygı ve özlemle anıyoruz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1. Beş yaşında bağlama ve keman çalmaya başladı, babası Muharrem Ertaş'la sekiz yıl boyunca şehir şehir gezdi ve düğünlerde babasına eşlik etti. Bu yüzden de okula gidemedi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2. Olağanüstü bir yeteneği ve ozan geleneğine hakimiyeti vardı; bu iki özelliğini yeniye olan merakıyla birleştirdi ve bağlamayla özdeşleşen bir usta olarak karşımıza çıktı.
3. Her eseri sanki kendisi yazmış gibi bir hürmetle, duyguyla ve sahiplenerek okudu; o kadar iyi seslendirdi ki, onun olmayan eserleri bile onunmuş gibi düşünmemize neden oldu.
4. Başka bağlamalardan çıkmayan sesleri kendi bağlamasından çıkardı ve mütevazılığın kitabını yazan bu büyük ozan hiçbir şey yokmuş gibi davrandı.
5. Devlet sanatçılığını ayrımcılık olarak gördü, kabul etmedi ve "Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam, benim için en büyük mutluluk bu" dedi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
6. Nil Karaibrahimgil'in kendisini tanımadığını belirtmesinin ardından mütevazılığını elden bırakmadı ve yanlış bir şey olmadığını söyleyerek neden büyük bir sanatçı olduğunu kanıtladı.
7. Ankara'da çalıştığı yıllarda kendisi gibi pavyonda şarkı söyleyen Leyla'ya aşık oldu, babasının karşı çıkmasına rağmen evlendi ve bu süreçte Neşet Ertaş'ı bozkırın tezenesi yapan türküleri yazdı.
8. Zeki Müren'le çalıştı ve sanat güneşimizi de sesiyle, sazıyla, duruşuyla kendisine hayran bıraktı.
9. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden fahri doktora aldı, okuyamadığı için çok gururlandı ama yine de müthiş karakteriyle mütevazılığı elden bırakmadı.
10. Eşkıya filminde Gönül Yarası türküsünü okumasını istediler, artistlik yapamayacağını söyleyerek kabul etmedi ama Gönül Yarası filmi o türküden esinlenince daha fazla dayanamadı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
11. Babasıyla şehir şehir gezerek düğünlerde çaldığı ve para kazanmak zorunda kaldığı için okuyamadı ama çocuklarını okutmak için elinden geleni yaptı.
12. 2000 yılında Harbiye Açık Hava Sahnesi'nde müthiş bir konser verdi, binlerce insanı etkiledi ve Türkiye'ye olan küskünlüğünü unuttu.
13. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Sözleşmesi kapsamında ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanteri'ne alınarak yaşayan insan hazinesi olarak kabul edildi.
14. Konserlerine ceketle çıktı, müzik hayatı boyunca ceketini çıkarmak için dinleyiciden izin aldı: “Ayağınızın turabı, gönlünüzün hizmetçisiyim. Şu ceketten bir kurtulayım müsaade ederseniz.”
15. Vasiyet ettiği gibi babası ve ustası olan Muharrem Ertaş'ın ayakucuna defnedildi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
İşte sanatçı dediğin böyle olmalı. Ne yazıkki birer birer kaybettik bu güzel insanları. Şimdi 2 şarkı ve stüdyo hileleriyle kendine sanatçı diyenlerin cirit ... Devamını Gör
İnternet ergenlerinin ağzına meze olmuştur . " Bilmem kim " şunu şunu yaparken " Neşet Ertaş " ... vb saçma salak şeyler yazmayın artık . Şu adamcağızı kıyas... Devamını Gör
Sanatçı bile olamayacak kadar kişiliksiz bozuntuların eline kaldık. Kalbimizin en güzel yerlerindesin baba,sevgiyle...