Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Altın Kız Ayşe Begüm Onbaşı; “Ben madalya canavarıyım, kendimi aşmak için yarıştım kazandım”
15 yaşındaki milli jimnastikçimizAyşe Begüm Onbaşı’yı artık dünya tanıyor. Kore’de düzenenlenen Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda 15-17 yaş grubunda dünya şampiyonu olarakaltın madalya kazanan Ayşe Begüm’ün başarısı tüm Türkiye’de sevinçle karşılandı, herkes onunla gurur duydu. istekadinlar.com olarak ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden Ayşe Begüm’ün hikayesinin peşine düştük. Acaba biz onunla bu kadar gururlanırken O hangi duygular içindeydi? Altın madalyayı kazanmak için nasıl çalıştı? Şimdi hayalleri neler? Bir dolu sorunun peşinde yaptığım küçük araştırmada çok çarpıcı bilgilere ulaştım.
Dünya starımız milli jimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı, Manisa’nın Akhisar ilçesinde yaşıyor. Anne babası pazarcılık yapıyor. Tekstil ürünleri satan Onbaşı Ailesi’nin ilk ve tek göz ağrısı. Bütün aile, altın madalya kazandığı için biricik kızlarıyla gurur duyuyor. Ayşe’nin başarısında ailesinin desteği çok büyük. Onu küçük yaşlarda önce bale kursuna, 8 yaşında ise belediyenin jimnastik kursuna yazdıran anne babası, onun en büyük sevgi ve motivasyon kaynağı.
15 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı, 7 yılda sayısız başarıya imza attı. Yani Dünya Şampiyonluğundan kazandığı altın madalya onun ilk madalyası değil. Ayşe’nin dolabının üzerinde hiç boş yer yok.
'Ben bir madalya canavarıyım'
Her yerde madalyaları olan Ayşe, şimdiye kadar kaç madalya kazandığını bilmediğini söylüyor ama gazetelerin arşivlerine göre 60’dan fazla madalya kazandı, bunların 35’i ise altın madalya ve çoğunu uluslararası yarışmalardan kazanmış. O’na “Madalya Canavarı” diyorlar. O da çevresine “Ben bir madalya canavarıyım” diyormuş ama bu güzel, minik kız bir canavardan ziyade olsa olsa “Altın Kız” denilmeyi hak ediyor.
Altın Kız diyoruz çünkü gerçekten Ayşe Begüm Onbaşı çok özel bir sporcu. Katıldığı her yarışmada 3 farklı seride yarışıyor. Tek başına, bir başka arkadaşıyla ikili, ya da üçlü grupların içinde yarışıyor ve en az 1 madalya kazanıyor.
Geçen yıl Meksika’da yapılan Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonasında gösterisini yaparken düştüğü için altın madalyayı kıl payı kaçırıp Bronz madalya kazandı. Bu durum Ayşe Begüm’ü daha da kamçılamış. Hem okuluna gitmiş hem de her gün Akhisar’dan Manisa’ya 45 dakikalık yolculuk yapıp, hafta için 3,5 saat, hafta sonları ise 5 saat antreman yapmış. Azmi ve disiplini onun başarıdan başarıya koşmasını sağlıyor.
Hiç kuşkusuz başarıya giden yolda Ayşe Begüm Onbaşı yalnız değil. Milli Jimnastik Takımı Antrenörü Gürkan Er, Ayşe’nin yetişmesinde en büyük rolü oynayan kişi. Manisa Spil Jimnastik Kulubü’nde Emire Özkan ve Yasin Talay ile birlikte antrenörlük yapıp pek çok çocuğun başarılı bir sporcu olması için çalışan Gürkan Er, aynı zamanda Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksek Okulu’nda öğretim üyesi.
Yıldız sporcu için hem antrenörü Er, hem Manisa Büyükşehir Belediyesi Spor Kulubü, hem de Celal Bayar Üniversitesi Spor Kulübü el ele vermiş. Üç kulübün de sporcusu olan Ayşe Begüm Onbaşı’nın ulaşım, kıyafet vb ihtiyaçlarını belediye, antreman yapmak için gerekli olan salonu ise üniversite sunuyor.
2008 yılından beri sporcularını hazırladığı özel programla çalıştıran Antrenör Gürkan Er, emeğinin karşılığını 2013’ten itibaren almaya başlamış. Fransa’daki yarışmalara katılan Ayşe Begüm Onbaşı ve diğer sporcuların neredeyse tüm madalyaları kazanmaları milad olmuş, gerisi çorap söküğü gibi gelmiş. Öğrendiğimiz kadarıyla Ayşe gibi onlarca sporcu altın madalya yolunda hızla ilerliyor.
Sporcuların yediğine içtiğine bile müdahale eden Antrenör Gürkan Er, Ayşe Begüm’ün ekmek, dondurma, çikolata yemesini yasaklıyor. 49 kilodaki Ayşe Begüm’ün kilo almaması için diyetini sürekli kontrol ediyor. Antrenörü, “Sen bir showgirl’sün, çık ve kendin ol, showunu göster onlara” diyerek motive ediyor. Ayşe Begüm de show’unu içinden geldiği gibi yapıyor. Kimseye benzemiyor, kendisine kimseyi örnek almıyor. Kimselere benzemek istemiyor. O kendisi, Ayşe Begüm Onbaşı olmak istiyor.
Tek rakibi var o da kendisi. Kostümünü giyiniyor, saçını makyajını tamamlıyor ve aynanın karşısına geçiyor. Aynada kendisine bakıp “Bugün bomba gibiyim. Elimden gelen her şeyi yapacağım” diyor ve yarışmaya çıkıyor.
Kore’deki Aerobik Jimnastik Şampiyonası’na da aynı şekilde çıkan Ayşe Begüm, 1,5 dakikalık şovunda yüksek tempodan oluşan müzik eşliğinde jimnastik ve dans gösterisi sundu. Gösterinin hemen ardından 15-17 yaş grubunda dünya şampiyonu olduğu açıklandığındaysa antrenörü Emire Özkan’a sarılıp, ağladı.
Ayşe Begüm Onbaşı, Mehmet Ercoş ve Deniz Şahin ile birlikte yarıştıkları trio kategorisinde ise gümüş madalya kazandı. Mehmet ve Deniz de tıpkı Ayşe gibi başarılı, madalyalara doymayan sporcularımızdan.
Ayşe’nin başarısı ülke çapında ses getirdi. Herkes onunla gurur duyarken Altın Kız çevresine “Tek rakibim kendimdim. Özveri, disiplin ve azimle çalıştım. Sadece kendimi aşmak için yarıştım ve başardım” diyordu.Herkes onun başarısını konuşurken Ayşe Begüm kazandığı altın madalyayı çoktan dolabının üzerine koyup soluğu antremanlarda aldı bile. Şu sıralar 11-18 Temmuz’da Trabzon’da düzenlenecek olan dünyanın 3. büyük organizasyonu ISF GYMNASİADE 2016 Okul sporları Olimpiyatları'na hazırlanıyor. İki yıl daha kendi yaş kategorisinde yine dünya şampiyonu olmak için mücadele edecek. Seneye Avrupa Şampiyonasına katılacak. Yani kazanacağı daha çook altın madalya var.
Altın Kız, özveri, disiplin ve azimle çalışıyor. Bu küçük kız çocuğunun altın madalyaları, gururu ve sevincinden başka hiçbir şeyi yok. Milyon dolarlık futbolcular gibi bir sponsoru da yok. Biri Ayşe Begüm’e destek olsa, belki de emekli oluncaya kadar ülkemizin adını dünya spor tarihine altın harflerle yazdırmaya devam edecek, en kötü anlarımızda bile milletçe sevinç duymamızı sağlayacak.
Yorum Yazın