2019'da 8 Bin 960 Dolar Olan Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasılatının 2020'de Vatandaş İçin Anlamı Ne?
2019'da Türkiye'de kişi başına düşen GSYİH 8,960 dolarmış...
Bir Instagram hesabı, Ortadoğu'daki çeşitli ülkelerin kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılatlarının listelendiği bir infografik yayınladı.
Bu paylaşıma göre, 2019 yılında Türkiye'de kişi başına düşen GSYİH 8,960 Amerikan dolarıydı.
Amerikan doları 2019 yılını 6 liranın birkaç kuruş altında kapatmıştı.
Yani o dönemde kişi başına düşen GSYİH 1493 liraya denk geliyordu. Bu içeriğin hazırlandığı tarihte ise dolar 7,70 Türk lirası ve 2019 verilerindeki GSYİH 1163 liraya denk geliyor.
Peki ne bu GSYİH?
Gayri safi yurt içi hasılat, belirli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai ürünlerin, piyasa değerindeki ekonomik ölçüsünün göstergesi. Dünya Bankası'nın verilerine göre Türkiye'nin 2019 yılındaki toplam GSYİH'si 754,412 milyon Amerika dolarıydı. Türkiye bu haliyle 203 ülke arasında en baştan 19. sırada yer alıyordu.
Yalnızca on yıl önce 2009'da ise 644.64 milyon Amerikan Doları ile 17. sırada idi. Yani GSYİH yükselmesine rağmen sıralamada gerileme yaşandı.
Günümüzde net 2 bin 324 lira 70 kuruş olan asgari ücret, yaklaşık 300 dolara denk geliyor.
2019 yılı sonunda net 2 bin 20 lira 90 kuruş olan asgari ücret ise 6 liradan yaklaşık olarak 336 Amerikan doları ediyordu. Yani ücret daha az olmasına rağmen Amerikan doları karşısında o dönemde daha fazlaydı.
Spectator Index'in verilerine göreyse Ortadoğu'daki bazı ülkelerin GSYİH'leri şöyle:
Türkiye: 8,960 Amerikan doları
Lübnan: 9,650 Amerikan doları
Irak: 5,740 Amerikan doları
İran: 5,510 Amerikan doları
İsrail: 42,820 Amerikan doları
Libya: 5,020 Amerikan doları
Sudan: 714 Amerikan doları
Mısır: 3,050 Amerikan doları
Ürdün: 4,390 Amerikan doları
S. Arabistan: 22,870 Amerikan doları
Yemen: 943 Amerikan doları
Kuveyt: 29,270 Amerikan doları
Katar: 69,690 Amerikan doları
BAE: 37,750 Amerikan doları
Umman: 17.790 Amerikan doları
Türkiye, bu sıralamada da en düşük GSYİH'ye sahip 8. ülke oluyor.
Ancak şöyle bir durum var... TEPAV'ın yayınladığı yazıdan aynen alıntılıyoruz:
'Bize sık sık şu söyleniyor: 'GSYH artınca refah da artar, insanlar daha mutlu olur, daha iyi bir yaşama sahip olurlar'. Ancak, GSYH bir refah ölçütü değildir. Bir ülkenin toplam gelirinin artmasının o ülkede yaşayanların refahını arttırması şart değildir. GSYH hesaplanırken, refahı arttırıp arttırmadığına bakmadan, tüm üretim faaliyetleri ölçülür. İnsanların refahlarını veya yaşam standartlarını azaltan bazı üretim faaliyetleri de GSYH’nın artmasına neden olabilir.'
Yani GSYİH'nin artması, vatandaşın cebine giren paraya çok da etki etmiyor. Hatta yeri gelip tersine tepki yarattığı, halkın yaşam standartlarını, refahını negatif yönde etkileyip arttığı da oluyor.
Geçtiğimiz Temmuz ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 406 lira 46 kuruş, yoksulluk sınırınınsa 7 bin 838 lira 62 kuruş olduğu aktarılmıştı.
Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2 bin 919 lira idi. Bu sayılardaki gerilemenin nedeni ise mevsim koşullarından dolayı ailelerin günlük giderlerinin 80 kuruş azalmasına bağlanmıştı.
Günümüzde 300 Amerikan doları olan asgari ücretin kişi 2019'da başına düşen yıllık GSYİH'ye eşit gelmesi için o çalışanın bir senede 29 aydan daha uzun bir süre çalışması gerekiyor.
Yani sıradaki yerimiz pek de cebimizi etkilemeyebiliyor.
Yorum Yazın