onedio
Görüş Bildir
Umut Nur Sungur Yazio: Gözleri Tamamen Kapalı: Bakmak ya da Görmek İşte Bütün Mesele…
Bu haftaki yazımın adını yönetmenliğini Stanley Kubrick'in yaptığı 1999 yapımı “Gözleri Tamamen Kapalı (Eyes Wide Shut)” filmi ile aynı koymamın nedeni dikkatinizi çevrenize ne kadar farkındalıkla baktığınıza çekmek içindi. Maruz kaldığımız sayısız görsel uyaran arasında bile günümüzü uyurgezer gibi mi geçiriyoruz yoksa dünyanın bize sunduğu ayrıntlarda gizlenmiş o küçük güzellikleri görüyor, fark ediyor muyuz? İnsanların müzede gezerken bir sanat eserine bakmak için 17 saniye ayırdıklarını biliyor muydunuz? Peki ya insanların gözlerine çarpan bir imajı tanımlamalarının bundan daha az zaman aldığını?  Mevlana’nın “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.” sözü bu bağlamda düşündüğümde bana baktığım şeyleri gerçekten görmek için yavaşlamam, detayları görmek için zaman ayırmam gerektiğini çünkü bazı şeylerin her zaman ilk bakışta göründüğü gibi olmadığını anlamama yardımcı oluyor. Yani görme sanatının aslında dikkatlice bakma ve daha derin bir düzeyde keşfetme sürecinin bir parçası olduğunu söyleyebilirim.
Çocuk Şarkıcı Furyasında Albüm Yapmış 18 Çocuk Şarkıcının Kaset Kapakları
Ülkemizde 80'lerde başlayan 'çocuk şarkıcı' furyasında kaset yapmış çocuk şarkıcılar olduğunu özellikle Küçük Emrah ve Küçük Ceylan sayesinde biliyorduk ancak o furyada bir ümit müzik piyasasına girmiş çocuk şarkıcıların %80'i unutulup gitmiş. Acımasız müzik sektöründe tutunmuş, tutunamamış pek bilmediğimiz çocuk şarkıcıların kaset kapakları da çocuk kişilikleri gibi renkli..
Reklam
Reklam
Reklam
"Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?" Diye Soranlara Trajik Hikayesiyle: Camille Claudel
Başka bir dünyada Camille Claudel'den 'büyük işler yapmış, dahi heykeltıraş' diye bahsedebilirdik. Lakin erkek egemen dünyada ve şartların çok daha sert olduğu bir dönemde yaşadığı için; Camille Claudel, ünlü heykeltıraş Auguste Rodin'in sevgilisi, ilham perisi, delirerek ölmüş zavallı bir kadın olarak biliniyor.Camille Claudel'in acı dolu hikaye-i garibesini duymayan kalmasın...
Reklam
Reklam
Umut Nur Sungur Yazio: Yaratıcılığı İlham Perileri mi Getirir?
etiket
Antik Yunanlılar, yaratıcılığın Tanrılardan, özellikle de ilham perilerinden geldiğine inanıyorlardı. Peki siz ilham perilerine inanıyor musunuz?  Yaratıcılık deyince sizin aklınıza kimler geliyor? Beethoven, Mozart, Leonardo Da Vinci, Van Gogh, Ernest Hemingway, Virginia Wolf, Albert Einstein, Thomas Edison. Yaratıcılık kelimesi acaba bize daha çok görsel sanatçıların, bestecilerin, şairlerin, yazarların imgelerini mi çağrıştırıyor? Einstein gibi bilim insanları veya Thomas Edison gibi mucitlerin ortaya çıkardıkları yaratıcılık ürünü değil midir? Yani aslında bence, ister resim yapın, ister uzay mekiği yapın her şey özünde aynı yaratıcı kapasiteden kaynaklanıyor. Bu ünlü isimlerin üstün yaratıcılıklarına ek olarak, ortak bir yanlarının daha olduğu iddia edilmiş. Sizce bu ortak yan ne olabilir? Hepsinin psikolojik sıkıntı ve rahatsızlıklardan muzdarip olmaları. Yaratıcılık ve psikolojik sıkıntılar arasında bir ilişki olduğuna dair varsayımı araştırmak için bilimsel çalışmalar yapılmış ancak bulunan sonuçlar bu hipotezi destekler nitelikte çıkmamış. Hatta psikolojik rahatsızlığı olan sanatçıların rahatsızlandıkları dönemlerde en iyi işlerini çıkaramadıkları gözlenmiş. Aristoteles 'Hiçbir büyük dahi, bir delilik gerilimi olmadan var olmamıştır' demiş. Onlarca yıl yaratıcılık ve deha arasındaki ilişki de deneysel araştırmalara konu olmuş ancak bununla birlikte, bu yapıların nasıl ilişkili olduğu konusunda da henüz bir fikir birliği oluşmamış. 1921 yılında Psikolog Lewis Terman tarafından başlatılan uzun soluklu bir deney, dehanın yaratıcılık için ön koşul olmadığını açık bir biçimde ortaya koymuştur. Şu bir gerçek ki yaratıcılık aynı düzeyde olmasa da hepimizde var olan bir yeti. Yaratıcılık yalnızca çocuklara veya yaratıcılığı kariyere dönüştüren kişilere özgü bir yeti de değil. Günlük yaşamımızdan örnek verecek olursam akşam yemeği için sofra/yemek sunumu hazırlamak da bir yaratıcılık, buzdolabında hiç malzeme yokken çocukların öğle yemeği için doğaçlama nefis bir şey bir araya getirmek de yaratıcılık.
Marcus Graf Yazio: Ruhun Kabuğu
etiket
Galeri 77, Zeynep Akgün’ün “Ruhun Kabuğu” isimli dördüncü kişisel sergisine 15 Ekim – 14 Kasım tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Sanatçının yeni serisi insanın beden-ruh dikotomisi ve bunun toplumdaki yerimizi şekillendirmedeki etkisini ele alıyor. Bu resimler bilinenle bilinmeyeni ve de görülenle görülmeyeni birbirine bağlamak için gerçeklik ve gerçeküstücülük arasında gidip geliyor. Bu metnimde, sergiyi kavramsal, estetik ve formel acılarından inceleyeceğim.
Reklam