Görüş Bildir

Anayasa Mahkemesi Haberleri

Anayasa Mahkemesi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Anayasa Mahkemesi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Türk Siyasetinde Ne Kadar Bilgilisin?
Türkiye’nin siyasi tarihi, köklü ve zengin olaylarla dolu bir geçmişe sahip. Siyasi partilerden liderlere, önemli yasal düzenlemelerden unutulmaz seçimlere kadar, Türk siyaseti hem iç hem de dış politika açısından her dönem ilgi çekmiştir. Peki, sen bu karmaşık ve ilginç dünyada ne kadar bilgi sahibisin? Hazırsan, başlayalım!
Yargıtay Başkanı'ndan İdam Açıklaması
Yargıtay Başkanı İsmail Hakkı Cirit, Özgecan Arslan cinayetinin ardından başlayan idam tartışmalarını değerlendirdi: Toplumun genlerini düzeltmek gerek. Cirit idamın farklı boyutlarının tartışılabileceğini söyledi.Yargıtay Başkanı İsmail Hakkı Cirit, gazetecilere Yargıtay Evi'nde öğle yemeği verdi. Yemek öncesi konuşan Cirit, Özgecan Aslan'ın yakılarak öldürülmesinin ardından başlayan idam taleplerini değerlendirdi. Cirit Türkiye'nin idamla ilgili uluslararası sözleşmelere imza attığını ve idamı kaldırdığını hatırlatan Cirit, konunun sadece yargıyı ilgilendirmediğini belirtti, farklı boyutlarının tartışılması gerektiğini kaydetti:'Avrupa Komisyonu'nda bu konuda imzamız olduğu için idamı kaldıracağımıza söz verdik ve idamı kaldırdık ama Özgecan olayından sonra toplumda basit bir anket yapılsa herhalde yüzde 80, bu idamın geri gelmesini tekrar ister diye düşünüyorum. Diğer taraftan bizim Kıta Avrupası'nda idam cezası yok ama dünyanın birçok ülkesinde idam cezası değişik şekillerde zehir zerk etmek suretiyle vardır. Ama biz Avrupa uyum süreci içinde buna imza attık. Bu tartışılması gereken bir olay. Sadece yargı olarak bizi ilgilendiren bir olay değil. Toplumu, üniversiteyi, yasamayı, yürütmeyi ilgilendiren bir olay, bunların tartışılması gerekir diye düşünüyorum.'Başkan Cirit, Özgecan Aslan olayının ardından toplumdaki şiddet eğiliminin nedenleri konusunda herkesi yeniden düşünmeye çağırdı:'Dizilerde her akşam 500'er kişi ölüyor. Kiminin başı kesiliyor, kimine başka şey. Bu da ister istemez toplumun şiddete eğilimini artırıyor. Hep birlikte, toplum olarak çoğulcu bir yapıyla herkesin başımızı ellerimizin arasına alıp, samimiyeti, sevgiyi, saygıyı, empatiyi nerede, nasıl geliştirebiliriz, bunun çalışması içinde olmamız gerekir. Toplumun genlerini düzeltmek gerekir. Hoşgörüyü, sevgi ve saygıyı yaygınlaştırmak gerekiyor. Eğitim önemli.''Yürütmeyle uyumlu çalışacağız'sözleriCirit göreve geldiği gün yaptığı konuşmada 'Yürütmeyli uyumlu çalışacağız' sözlerinin farklı mecralara çekildiğini savundu, sözlerine açıklık getirdi:'Kuvvetler ayrılığı ana prensibimiz olmak üzere yargı alanına müdahale edilmediği sürece işbirliği içinde hareket edeceğimizi söyledik. Altını kalın kalın çizmemize rağmen bu husus es geçilerek kamuoyuna duyuruldu.''Adli yıl açılış töreni yapacağız'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'yla yaşadığı tartışmanın ardından tepki gösterdiği ve Yargıtay Kanunu'yla yürürlükten kaldırılan adli yıl açılış töreninin bu yıl yapılacağını açıkladı. Cirit, 'Adli yıl açılış törenlerimiz teamül gereğiydi. Teamüller kolay oluşmuyor, belli süreçlerden geçiyor. Bu yıl adli yıl açılış töreni yapacağız' dedi.Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın törende konuşup konuşmayacağı sorusuna karşılık Cirit, 'Yargı üç ayak üzerinde kuruludur. Savunma, iddia makamı ve yargıçlar. Ancak Baro Başkanı meselesini Başkanlar Kurulu'na soracağız' diye konuştu.Kadın cinayetlerinde iyi hal indirimleri'Kadın cinayeti sonucu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan bir sanığa mahkeme tarafından 'kravat taktığı, saygılı davrandığı' gerekçesiyle iyi hal indirimi uygulanıyor. Ceza indirimleri konusunda bir çalışmanız olabilir mi' sorusuna Başkan Cirit şu yanıtı verdi:'Bu olay 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesiyle ilgili. Bu maddede takdire dayalı iyi hal indirimi var. Orada değişik kıstaslar getirilmiş. Bunlardan birisi yargılama sürecinde göstermiş olduğu davranış. Bu davranış olumlu bir davranışsa, mahkemeye gelirken gereken özeni ve saygıyı göstermişse, soruları doğru cevaplamışsa bunlar hakimin takdirinde olduğu için hakim bunu olumlu veya olumsuz olarak değerlendirebiliyor. Burada bir keyfiliğin olmaması lazım. Yargıtay dairelerimiz keyfiliğin ortadan kaldırılması, zaman zaman içtihat birliği sağlaması için bunlara çok özenle bakıyor, takip ediyor ve farklı durum olmuşsa bunu düzeltiyor.'Adalet Bakanlığı'na dört maddelik teklifYargıtay Başkanı Cirit, Yargıtay'ın sorunlarını da çözme adına Adalet Bakanlığı'na dört maddelik yasa teklifi gönderdiklerini söyledi. Cirit, iç güvenlik paketi görüşmeleri olduğu için teklifin ne zaman ele alınacağını bilmediklerini belirtti.Adalet Bakanlığı'na gönderilen teklife göre; Yargıtay'da ön büro kurulacak, tüm dosyaların bir an önce görüşülmesi sağlanacak. Hukuk Genel Kurulu'nda 516 kişiyle yapılan görüşmeler sona erecek. Birinci Başkanlar Kurulu'nun belirleyeceği 5 kişilik heyet bu görüşmeleri yapacak. Yargıtay'ın fiziksel sıkıntılarının giderilmesi için Yargıtay'a Anayasa Mahkemesi ile Adalet Akademisi arasındaki arsaya yeni bina yapılacak. Eğitim problemlerinin çözümü için hukuk fakülteleriyle işbirliği yapılacak. Alternatif hukuk çözüm yolları denenecek. Ceza yargılamalarında temyiz harcı getirilecek.Kaynak: Al Jazeera
HSYK, Emekli Savcıyı Tekirdağ'a Atadı!
Hakim ve Savcı atamalarına ilişkin 2014 yılı yaz kararnamesi geçen haftalarda açıklanmıştı. 'Kıyım kararnamesi' olarak da basında yer alan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yaptığı bir atama ise hakim ve savcılar arasında şaşkınlığa yol açtı. HSYK'nın Mayıs 2014’te emekliye ayrılan Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Galip Karayazı ’nın Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na atadığı ortaya çıktı. Radikal'den Fatih Yağmur'un haberine göre, 2014 yılı Mart ayında içerisinde Meclis’ten geçirilen ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanunla HSYK’nın yapısı tamamen değiştirilmişti. Hükümet, bu değişikle, HSYK Genel Sekreterini, Genel Sekreter Yardımcılarını ve tetkik hâkimini değiştirmişti. Yeni HSYK’nın yaptığı atamalar ise yargıda ‘kıyım kararnamesi’ olarak anılıyordu. HSYK’nın yaz kararnamesinde yaptığı bir atama ise adliyelerde bile fıkra olarak anlatılmaya başlandı. HSYK’nın, yaz kararnamesinde, Mayıs 2014’te emekliye ayrılan Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Galip Karayazı’yı Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na atadığı ortaya çıktı.T24
'Barajları Kaldırmak AYM'nin İşi Değil'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, seçim barajlarının kaldırılmasının AYM'nin işi olmadığını belirterek, 'Bunu yasal değişiklikle yapmayalım denilirse sormazlar mı siyaset niçin var?' dedi.Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'na katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Kırgızistan'da, Kırgızistan ziyareti ve Türkiye gündemine ilişkin açıklamada bulundu.Türk işadamlarının Kırgızistan'da çeşitli iş kollarında çalışmalarını yürüttüğüne belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Kırgız hükümetinin de Türk işadamlarının önünü açan tedbirleri aldığını kaydetti.Yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi durumunda AK Parti'nin bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceğini değerlendiren Kurtulmuş, 'Ben siyasi hayatım boyunca seçim barajının kaldırılmasının gerekli olduğunu savunan birisiyim. Bu konuda daha önce tekliflerde bulundum' diye konuştu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde diğer partilere 'Seçim barajını tamamen kaldıralım, dar bölgelerde 550 milletvekili ayrı bölgelerde seçime girsin' teklifinde bulunduğunu anımsatan Kurtulmuş, 'Hani siyasetçiler lider sultasından yakınıyordu? Hepimiz milletvekillerinin daha iyi temsil edilmesini istiyorduk' dedi.Seçim barajı konusunda ikinci önemli teklifin de 'daraltılmış üçlü ya da beşli milletvekili sistemi, bunu sağlamak için de seçim barajının 3 ya da 5'e düşürülmesi' olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:'Her iki teklifle ilgili çalışmalarımızı da tamamlamıştık. Defaatle bunları teklif ettik ama maalesef muhalefet partileri bu konuda bir yaklaşımda bulunmadı, tekliflere cevap dahi verilmedi. İstedik ki Türkiye'nin önemli dönüşümlerinden biri olan Seçim Yasası'nın değiştirilebilmesi için bütün partiler ortak bir noktaya gelelim. Maalesef olmadı. Öyle olunca da mevcut sistemle seçime girilmesi noktasına geldi.''Barajları kaldırmak Anayasa Mahkemesinin işi değil'Kurtulmuş, barajların kaldırılmasına sonuna kadar taraftar olduğunu ancak, bunu Anayasa Mahkemesinin değil siyasi iradenin işi olarak gördüğünü vurgulayarak, şunları söyledi:'Dün seçim barajlarının kaldırılması noktasında fikir beyan etmeyenler, bugün 'Anayasa Mahkemesi siyasete bir müdahale etsin de barajlar kalksın, Türkiye'de başka bir tablo ortaya çıksın' arayışı içinde olmamalıdırlar. Bana kalsa yarın barajı kaldıralım ama mevcut Anayasal sistem içerisinde seçime 1 yıl kala yapılan hiçbir değişiklik uygulanamaz. 'Efendim biz bunu yasal değişiklikle yapmayalım, Anayasa Mahkemesi yapsın' denilirse insana sormazlar mı, Türkiye Büyük Millet Meclisi niçin var? Türkiye'de siyaset niçin var?''Kararı birtakım siyasi oligarklar değil millet verir'Siyasette, 'seçim sistemini değiştirmek gibi son derece normal bir konuda dahi mutabakat sağlayamıyor' değerlendirmesinde bulunan Kurtulmuş, şunları kaydetti:'Siyasetin üzerinde bir vesayet mekanizması olarak Anayasa Mahkemesinden medet umuluyorsa buna demokratik bir talep demezler. Demokratik talep, eli en güçlü olduğu anda bile 'Buyrun, sıfır seçim barajıyla seçime girelim' demektir. Biz bunu 30 Eylül 2013'te söyledik. Dolayısıyla bu kadar net, seçim barajlarına tavrı bu kadar ortada olan bir partiye karşı 'Şimdi şartları ve konjonktürü belki değiştirebiliriz' diyerek, başka bir vesileyle medet ummaya kimse kalkmasın, bundan bir sonuç çıkmaz. Ben Anayasa Mahkemesinin böyle bir şekilde karar vereceğine inanmıyorum. Varsayılım ki Anayasa Mahkemesi böyle bir karar alsa bile o zaman hodri meydan. Nihayetinde bu ülkede kararı kapalı kapılar altında birtakım siyasi oligarklar değil millet verir. Dolayısıyla böyle bir şeyin olması, seçimde AK Parti'nin çok daha işine yarar. Ondan da hiçbir tereddüt içinde değiliz.''Gelin, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapalım'Kurtulmuş, 2015 seçimlerinde ittifak iddialarına yönelik, 'Evet, ittifaklar olsun ama ittifakları yine birtakım hesaplarla normal dışı yollarla siyasete müdahale etmenin aracı olarak görmeyin. Gelin, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapalım' dedi.Siyasi partilerin, seçim öncesi ittifak olarak değil de program ittifakı olarak bir araya gelmesi gerektiğini bildiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları ifade etti:'A partisi, Z partisi görüşleri itibarıyla birbiriyle taban tabana zıt olabilir ama kalksın desin ki 'Ey ahali biz bu seçime beraber giriyoruz. Eğer bize oy verir, iktidara getirirseniz, milli eğitim politikamız budur, sağlık politikamız, dış politikamız budur. Buna program ittifakı derler. Program ittifakı içerisinde seçim ittifakı tartışılabilir. Ama Allah aşkına bahsi geçen, ittifak yapacağı konuşulan partilerin hangi konuda, hangi projede, hangi programda bir cümlelik bir ittifakı söz konusudur? Dolayısıyla AK Parti ya da bir başka parti karşıtlığı üzerinden kurulacak ittifakın Türkiye siyasetine hiçbir faydası olmaz.''Değişim yapısal hale getirilmeli'Türkiye'nin son 12 yılda büyük bir siyasi ve ekonomik değişim sürecinden geçtiğini ifade eden Kurtulmuş, ancak yeni Türkiye yolunda atılan adımlarım, gerçekleştirilen değişimlerin yeterli olmadığını söyledi.Kurtulmuş, 'İşimiz bitti, buraya kadar' dersek, Allah muhafaza gümbür gümbür düşeriz. Tam tersine daha cesur daha kararlı adımlarla Türkiye 2023'e kadar olan süreci reform istikametinde tamamlamak zorunda' dedi.Bunun için Türkiye'deki değişimi, sadece partilere ya da sadece kişilere bağlı olmaktan çıkartarak, yapısal hale getirmek gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin demokratik yapısının artık hiçbir kimse ya da çevre tarafından değiştirilemeyecek kadar sağlam hale getirilmesinin önemini vurguladı.'Başkanlık sistemi temelli esasında yeni bir Anayasal reformu'Siyasette Türkiye'nin önünde 4 önemli alan olduğunu belirten Kurtulmuş, 'Bunlardan birisi Yeni Anayasa Reformu. Bu ,Türkiye'nin hangi konusunu tartışırsak tartışalım sonuçta iş geliyor Anayasa meselesine. Dolayısıyla Türkiye'nin başkanlık sistemi temelli esasında yeni bir Anayasal reformu tartışmasının zaruri olduğu kanaatindeyim' değerlendirmesinde bulundu.Tek başına Anayasa değişikliğinin yeterli olmayacağını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin 12 Eylül'den kalan bütün antidemokratik yasaların hepsini elinin tersiyle itip, çöp tenekesine atması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş bunun için de Türkiye'nin acil ve kapsamlı bir hukuk reformu gerçekleştirmeye ihtiyacı olduğunu kaydetti.Kurtulmuş, Türkiye'nin çözüm sürecini başarılı bir şekilde tamamlamasının önemine işaret ederek, 'Bunun için de Türkiye'de çok uzun bir süre geçmeden barış ve kardeşliği sağlayacak, halklar arasındaki kadim dostluğu, kardeşliği kıyamete kadar pekiştirecek çözüm sürecinin başarıyla tamamlanması temenni ediyor ve bütün siyasi riskleri göze alarak yola devam ediyoruz. Ayrıca bu süreç sadece bizim için siyasi bir süreç değildir aslında insani bir süreçtir' diye konuştu.Türkiye'de dördüncü temel meselenin ise toplumsal bütünlüğün sağlanması olduğunu belirten Kurtulmuş, eski Türkiye'de birinci ve ikinci sınıf vatandaşlar bulunduğunu ifade etti. Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:'28 Şubat'ın o muktedir generalini hatırlayın. 'Özde ve sözde vatandaşlar' tanımlamasını yapıyordu ve eski Türkiye için bu doğruydu. Türkiye'de dindar vatandaşlarımızın problemler vardı, Kürt kimliğini öne çıkaran vatandaşlarımızın sıkıntıları vardı, Alevi inancına bağlı yurttaşlarımızın ve gayrımüslimlerin sorunları vardı. Ve çok şükür bu sorunların hiçbirisi halkın birbirine karşı olan sorunlar değildi. Öyle bir Türkiye kurmak zorundayız ki hiçbir vatandaşımız kendisini ötekileştirmiş hissetmemesi lazım. Bunun gerekli Anayasal değişikliklerin yapılması gerekiyor.''Kararlı yürüyüşümüz, koşarak devam edecek'Yeni yılda bu 4 temel alandaki politik reformların gerçekleşmesi için çok önemli adımların atılmasını temenni eden Kurtulmuş, 'Türkiye'nin artık bu yeni adımları atması lazım. Yeni Türkiye istikametinde yürümek istiyorsak mutlaka çok kısa sürede aşmak zorunda olduğumuz engellerdir. Türkiye'nin bunları aşacağına inanıyorum' dedi.Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'Reform istikametindeki kararlı yürüyüşümüz, koşarak devam edecek. Kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, kim nerede çelme takmaya çalışırsa çalışsın, herkesin nasıl engeller koyacağını bilecek ama hiçbir zaman bu engellere milletin desteğiyle takılmadan devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.Zafer Fatih Beyaz, AA
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Türkiye medyası hemen her dönemde ya askerin ya da siyasi iktidarların gölgesi altında gazetecilik yaptığı içindir ki; hep bir “kimlik” sorunu yaşadı hâlâ da yaşıyor. Haliyle gerekçesi ne olursa olsun doğru habere ulaşma hakkının ihlal edildiğini düşünen okur da faturayı her defasında basına kesiyor; okuduğu habere inanmayarak, yazarına güvenmeyerek, gazetesine sahip çıkmayarak...Dünyanın birçok demokratik ülkesinde doğru ve ilkeli habercilik kazandırken, Türkiye medyasında yasağın, sansürün, otosansürün yarattığı bu güven bunalımı en iyi haberciliğimizin bile önüne geçmiş durumda.
Hamzaçebi: 'Fıtratta Cami Avlusunda Siyaset Yapmak Yoktur'
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 'Davutoğlu'nun Çağlayan Adliyesi'ndeki operasyonla ilgili kuşkuları aydınlatmak yerine muhalefete yüklenmesi, operasyondaki başarısızlığı örtme gayretinden başka bir şey değildir. Savcı Kiraz'ın cenazesini kullanmak suretiyle polis devleti yasasını meşrulaştırmak istiyor. Fıtratta cami avlusunda siyaset yapmak yoktur' dedi.Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın cenazesini istismar ettiğini, cami avlusunda siyaset yaptığını ileri sürdü. Davutoğlu'nun, 'Bahçeli neden burada yok, Kılıçdaroğlu neden burada yok' diyerek cenaze üzerinden muhalefeti eleştirdiğini savunan Hamzaçebi, 'Bu, cenazeye saygısızlıktır. Ayrıca şehit Savcı Kiraz'ın cenazesini kullanmak suretiyle polis devleti yasasını meşrulaştırmak istiyor. Şehit olmuş bir insan üzerinden hiç bu kadar siyaset yapılmamıştı' diye konuştu.'FITRATTA CAMİ AVLUSUNDA SİYASET YAPMAK YOKTUR'Hamzaçebi, şöyle devam etti: 'Sayın Kılıçdaroğlu, cenaze evine giderek taziyede bulundu. Adliyeye giderek yargı camiasına başsağlığı dileyen tek liderdir. Bu insan hepimizin savcısı. Ona yapılan saldırı hepimize yapılmıştır. Fıtratta cami avlusunda siyaset yapmak yoktur. Böyle bir operasyonla ilgili soru işaretlerinin aydınlatılmasını istemek kadar doğal bir şey yok. Bu operasyonda kuşku vardır. Bunları aydınlatmak yerine Davutoğlu'nun muhalefete yüklenmesi, operasyondaki başarısızlığı örtme gayretinden başka bir şey değildir. Savcı kurtarılamıyor, buna rağmen Sayın Cumhurbaşkanı emniyet teşkilatını kutluyor. Arandığı ortaya çıkan örgüt mensubu neden istihbarat tarafından takip edilmiyor.''AÇIKLADIĞI PAKETLERİN ÖMRÜ BİR SABUN KÖPÜĞÜNÜN ÖMRÜ KADARDIR'Davutoğlu'nun birbiri ardına ekonomik paketler açıkladığını belirten Hamzaçebi, 'Açıkladığı paketlerin ömrü bir sabun köpüğünün ömrü kadardır. Daha önce iki kez açıkladı. Kimsenin aklında o paketlerden bir şey kalmadı. Yanına 7 bakan almış, paketin zayıflığını bakanlarla gidermeye çalışıyor' dedi.'EMEKLİ MAAŞLARINDA 100 LİRA ARTIŞ YAPILACAK OLMASI PANİK PSİKOLOJİSİ'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun emekliye yılda iki ikramiye açıklamasının ardından Davutoğlu'nun emekli maaşlarında 100 lira artış yapacaklarını, sosyal güvenlik destek pirimini yüzde 10'a indireceklerini söylediğini belirten Hamzaçebi, bunun panik psikolojisi olduğunu öne sürdü.'SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ ŞİMDİ BİZİM KORKUMUZDAN YÜZDE 10'A İNDİRİLİYOR'Sosyal güvenlik destek priminin yüzde 35'ten yüzde 15'e indirilmesinin, partisinin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu sonucu gerçekleştiğini belirten Hamzaçebi, 'Şimdi bizim korkumuzdan yüzde 10'a indiriliyor. Biz bu pirimi sıfıra indireceğiz' dedi.'DAVUTOĞLU'NUN 'OPERASYON TALİMATINI BEN VERDİM' AÇIKLAMASI SKANDAL'Hamzaçebi, Davutoğlu'nun 'operasyon talimatını ben verdim' açıklamasını da eleştirerek, bir Başbakan'ın böyle teknik bir konuda karar vermesini skandal olarak değerlendirdiğini söyledi.'ÖRTÜLÜ ÖDENEK VERİLİYOR YA KIZININ VAKFINA BÜTÇEDEN PARA AKTARILIYOR YA DA OĞLUNUN VAKFINA ÜNİVERSİTE KURULUYOR'Örtülü ödenek üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Hamzaçebi, 'Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek veriliyor ya kızının vakfına bütçeden para aktarılıyor ya da oğlunun vakfına üniversite kuruluyor' diye konuştu.DHA
Aziz Yıldırım: 'Mahkemenin Kararı Tarafımdan Mutluluk ve Saygıyla Karşılanmıştır'
Fenerbahçe Kulübü'nde başkan Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün resmi internet sitesinden iki açıklama yayınladı. Yıldırım yaptığı açıklamalar ile süreçte yanında olanlara teşekkürlerini iletti.Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, yeniden yargılanma kararının ardından önemli açıklamalar yaptı. Yıldırım resmi internet sitesi ile iki ayrı açıklama yayınladı. Yıldırım'ın açıklamaları şöyle: 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bugün almış olduğu karar tarafımdan mutluluk ve saygıyla karşılanmıştır.Gerek söz konusu kararın olası itiraz hakkına duyduğum saygı, gerekse yargı kararları öncesi ve sonrası yorum yapma geleneğim olmaması nedeniyle bu karar hakkında da konuşmayı uygun bulmuyorum.Bununla birlikte, Fenerbahçe özeli dışında, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı olarak, bu güzel ve bağımsız ülkenin normalleşmesine katkı sağlayan;Başta yürekli ve vicdanlı hakim ve savcılarımız olmak üzere,Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’eTürkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a,Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç’aCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na,Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye,Bu karara destek olan Sayın Milletvekillerine şükran ve teşekkürlerimi bildirir,Ve en önemlisi bu karar doğrultusunda belirli çevrelerce yaratılmaya çalışılacak ayrımcılık ve kutuplaşmaya asla izin vermeyeceğimi tüm kamuoyuna bir kez daha deklare ederim.Saygılarımla, Aziz YıldırımFenerbahçe Spor Kulübü Başkanı' '13.Ağır Ceza Mahkemesi’nin, bugün şahsım ve dava arkadaşlarım ile ilgili almış olduğu karar, beni, bizleri çok mutlu etti.Haklı mücadelemiz için bir gün olsun vazgeçmeden 1087 gündür bize nefes olan değerli kongre ve divan kurulu üyelerimize, mücadeleden asla ödün vermeyen yürekli taraftarlarımıza, kulübümüzün tüm emekçilerine ve davamıza sahip çıkan sporcularımıza,En içten teşekkürlerimi sunuyorum.Vatan Caddesi’nde, Metris’te, Çağlayan’da, Silivri’de, bizi yaz kış demeden yalnız bırakmayan,Bağdat Caddesi’nde, Anıtkabir’de, Sabiha Gökçen’de sesimize ses olan,Davamıza ilk günden itibaren yürekten inanan Büyük Fenerbahçe Ailesi’ne, şükranlarımı sunuyorum.Mücadelemiz, haklılığımız ispatlanana kadar sürecek… Saygı ve sevgilerimle, Aziz YıldırımFenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ' Spor365
Aziz Yıldırım İçin 11 Soruda 'Yeniden Yargılama'
Futbolda şike davasının hükümlülerinden Aziz Yıldırım ile birlikte altı sanığın, Eski Giresunspor Başkanı Olgun Peker, Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu, menajer Abdullah Başak, Eski Sivasspor yöneticisi Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl yeniden yargılanmasına karar verildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karar ile birlikte bu altı hükümlünün infazı da (tutuklanma işlemi) durduruldu. Yeniden yargılamaya karar veren mahkeme, bundan sonra ne yapacak? Yeni yargılama süreci nasıl yürüyecek? Sportif cezalar bu gelişmeden etkilenecek mi? Al Jazeera, bu süreci en merak edilen sorularla cevapladı. 1- İlk olarak mahkeme bu kararı kimlere tebliğ (bildirecek) edecek? İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararını sanıklar dahil tüm Türkiye medya aracılığıyla öğrendi. Ancak yasalar gereği kararın Aziz Yıldırım ile diğer beş sanık ve davanın müdahili (katılan) Trabzonspor’a bildirilmesi gerekiyor. Resmi yazı ile birlikte karar, bu isimlerin adreslerine gönderilecek. 2- Mahkemenin bu kararı kesin mi? İtiraz hakkı var mı? Mahkemenin bu kararı henüz kesinleşmedi. Bu kararın taraflara tebliğ edilmesinden sonra itiraz süreci başlıyor. İtiraz süresi ise kararın taraflara ulaşmasının ardından yedi gün. Tarafların yedi gün içinde mahkemenin kararına itiraz etmesi gerekiyor. İtiraz süresi dolduktan sonra itiraz hakkı ortadan kalkıyor. İtirazları, bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirip, karara bağlıyor. Karara Trabzonspor adına avukatlarının itiraz edeceği açıklandı. 3- Mahkemenin önünde hangi seçenekler var? “Aziz Yıldırım’ın durumu yargılamanın sonucunda netleşecek. Beraat kararı verilirse Yıldırım ve diğer sanıklar haklarındaki iddialardan aklanmış olacak. Ancak mahkemenin eski kararın aynısını vermesi halinde Aziz Yıldırım yeniden cezaevine girecek. ”İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının kesinleşmesinin ardından mahkeme ilk olarak şike davası dosyasını detaylı bir şekilde inceleyecek. İncelemelerin ardından mahkemenin önünde iki seçenek bulunuyor. a- Dosya üzerinden karar vermek Mahkemenin önündeki birinci seçenek yeniden yargılama sürecini dosya üzerinden yapmak. Mahkeme, dava dosyasını incelemesinin ardından Aziz Yıldırım ile birlikte 5 sanığın taleplerinin bulunduğu dosya hakkında yine dosyanın içeriğini inceleyerek duruşma açmadan karar verir. Bu kapsamda Trabzonspor da mahkemeye itirazlarını içeren taleplerini sunabilir. Mahkeme vardığı kararı taraflara bildirirek dosyayı kapatır. b- Yeniden duruşma yaparak karar vermek Eğer mahkeme duruşma yapmaya karar verirse önce duruşmanın ne zaman yapılacağını belirleyecek. Böyle bir karar alınırsa, adli tatil sonrası yani en erken Eylül ayında dava yeniden başlayabilecek. Bu karar, taraflara tebliğ edilerek duruşmalara gelmeleri istenecek. Sanıklar dinlenecek, sanıkların talepleri (tanık dinleme vs.) yerine getirilecek. Trabzonspor’un talepleri alınacak. Duruşma savcısı sanıkların lehine ve aleyhine delilleri toplayacak. Savunmaların ve tanıkların dinlenmesinin ardından ceza veya beraat istenilecek. Savcının görüşünü vermesinin ardından sanıklara son sözleri sorulacak. Son sözlerinin ardından mahkeme kararını açıklayacak. 4- Yeniden duruşma yapılma kararı davanın en baştan başlaması anlamına mı gelir? Hayır. Duruşma yapılma kararı, davanın sıfırdan başlayacağı anlamına gelmez. Yerel mahkeme Yargıtay'ın onadığı bir kararı tamamen ortadan kaldıramaz, değiştiremez. CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) 311/1-e maddesine göre, yeni bir delil veya olgu ortaya çıktıysa ve bu sanığın cezasının indirimine neden olabilecek bir sonuç doğuruyorsa bunu değerlendirebilir. Sadece yeniden yargılamaya esas alınan husus yargılamanın konusu yapılır. 5- Aziz Yıldırım'ın Anayaya Mahkemesi'ne de yapmış olduğu hak ihlali kaynaklı bireysel başvurusunun bu sürece etkisi olabilir mi? 14- Ağır Ceza Mahkemesi'nin yapılan itirazları incelemesi süresi içerisinde (3 haftayı bulması bekleniyor) Anayasa Mahkemesi'nden konuyla ilgili karar çıkması bu konuda verilecek kararı etkileyebilir. Zira Anayasa Mahkemesi, 'burada hak ihlali yok, deliller hukuka uygun' kararı vermesi halinde, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla çelişecektir. Anayasa Mahkemesi de 13. Ağır Ceza Mahkemesi gibi bir sonuca ulaşırsa, davanın yeniden görülmesi önünde hiç bir engel kalmayacaktır. 6- Mahkeme eski kararı tekralayabilir mi? “Yeniden yargılamanın yapılması sonunda, sanıklar beraat ederse UEFA'ya konunun taşınması mümkün. Bu karar, bir beraat kararı anlamına gelmediğinden şu an için UEFA sürecine etkisi bulunmuyor. ” Evet. Mahkeme Aziz Yıldırım ve diğer sanıklar hakkında daha önce 'İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar doğrudur' diyerek bu kararın aynısını verebilir. 7- Mahkeme başka bir karar verebilir mi? Bu sorunun da cevabı da evet. Mahkeme, sanıkların suçsuz olduğuna kanaat getirerek beraat kararı da verebilir. Mahkeme ne beraat ne de eski kararın aynısını vermek zorunda değil. Yeniden yargılama sonucu heyet, yeni ve farklı cezalar verebilir. 8- Aziz Yıldırım'ın cezaevine tekrar girme ihtimali var mı? Yasalara göre bu ihtimal her zaman var. Ancak infazın durdurulma kararını (bir üye hakim tutuklansın demesine rağmen) veren mahkemenin, Yıldırım hakkında yargılama sürecinde tutuklama vermesi düşük bir ihtimal. 9- Aziz Yıldırım ve diğer sanıkların durumu ne zaman netlik kazanacak? Aziz Yıldırım ve diğer sanıkların durumu yargılamanın sonucunda netleşecek. Beraat kararı verilirse, Yıldırım ve diğer sanıklar haklarındaki iddialardan aklanmış olacak. Ancak mahkemenin eski kararın aynısını vermesi halinde Aziz Yıldırım yeniden cezaevine girecek. Mahkeme, daha az ceza vermesi halinde de Yıldırım’ın daha önceki yatttığı süre (bir yıl) değerlendirilecek. Yıldırım’ın yeni aldığı ceza, infaz kanuna göre yattığı süreyi karşılıyorsa cezaevine girmeyecek, karşılamıyorsa belli bir süre daha cezaevinde yatmak zorunda kalacak. Mahkeme Yıldırım’a ceza vermesi halinde tutuklama için Yargıtay’ın da kararını bekleyebilir. 10- Yeni verilecek karar da Yargıtay’a gidecek mi? Mahkeme öncelikle dava sonunda açıklayacağı kararın gerekçelerini yazacak. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilecek. Tarafların görüşlerinin alınmasının ardından karar Yargıtay’a gönderilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüşünün alınmasının ardından dosya, Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilecek. Davanın son sözünü Yargıtay söyleyecek. 11- UEFA ve CAS sürecine yeniden yargılama kararı nasıl yansıyabilir? Yeniden yargılamanın yapılması sonunda, sanıklar beraat ederse UEFA'ya konunun taşınması mümkün. Bu karar, bir beraat kararı anlamına gelmediğinden şu an için UEFA sürecine etkisi bulunmuyor. Beraat kararı çıkması durumunda da UEFA, 'bu karar beni bağlamaz' şeklinde görüş bildirebilir. Çünkü UEFA disiplin talimatında, devlet mahkemelerinin yargılamalarını dikkate alsa dahi, bunların sonuçlarının kendisi açısından bağlayıcılığının bulunmadığına dair hüküm bulunmakta. UEFA'nın kararı değişmeden, Uluslararası Tahkim Mahkemesi CAS'a konu taşınamaz. Fenerbahçe, İsviçre Federal Mahkemesi'ne yaptığı başvuru ile ilgili sonucu Temmuz başında bekliyor. UEFA da şike süreci kapsamında gelen itirazlarla ilgili 17 Temmuz'da bir değerlendirme toplantısı yapacağını açıklamıştı. Yeniden yargılama kararını, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ın uluslararası kamouyunda iddia etmiş olduğu haklılık konusunda bir dayanak olarak kullanma imkanına kavuşuyor. FENERBAHÇE'DEN ŞAMPİYONLAR LİGİ ATAĞI Fenerbahçe, UEFA'nın 'men' cezasına itiraz için İsviçre Federal Mahkemesi'ne başvurmuş, “Yürütmeyi durdur” demişti. Şimdi eli daha da güçlendi. Hedef kararı yetiştirmek, bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne gitmek. Mahkemenin kararı, Fenerbahçe’nin elini UEFA ve İsviçre Federal Mahkemesi’nde de çok güçlendirecek. Federal Mahkeme’deki UEFA kararlarına itiraz dosyasına yeniden yargılama ile ilgili sıcak gelişmeler de eklenecek. “Bu mahkemenin sonu beklenmeli” başvurusu yapılacak ve somut istekler aktarılacak. Sarı- Lacivertliler 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını masaya koyup UEFA’nın verdiği ve bu sezonu da kapsayan ‘Avrupa’dan men’ cezasında yürütmeyi durdurmaya çalışacak. Yani şampiyon bitirdiği geçtiğimiz sezon doğrultusunda Şampiyonlar Ligi yolunu açmak için mücadele edecek. REKOR TAZMİNAT İSTENECEK Fenerbahçe, yeniden yargılama sürecinden istediği sonucu alırsa o zaman yeni bir süreç daha başlayacak. Sarı-Lacivertli yöneticilerin, “Bize zaman verin, bu dava yeniden görülecek” ifadelerine kayıtsız kalan ve başından bu yana ‘polis fezlekesi’ ile kararlar veren UEFA’ya tarihi bir tazminat davası açılacak.Al Jazeera | sondakika.com