Görüş Bildir
İlk Karavanın Hikayesi: Eccles Karavanları
Karavancılığın hikayesi aslında yüzyıllarca öncesine dayanmakta. Nitekim karavan kelimesinin kökü 'kervan' kelimesinden türemiştir ve bundan uzun yıllar önce at arabaları zamanında da atlarla çekilen karavanlar zaman zaman toprak yollarda boy göstermiştir. Eskiden beri dizayn edilen bu tekerlekli taşıtların günümüze kadar ulaşmasına katkı sağlayan bir şirket olan Eccles ise günümüzde de karavan üretmeye devam ediyor.
Oscar'da Nuri Bilge Ceylan'a Karşı Fatih Akın mı Yarışacak?
Nuri Bilge Ceylan'ın Kış Uykusu'nun Türkiye'nin Oscar adayı gösterilmesinin ardından ilginç bir gelişme oldu. Fatih Akın'ın The Cut filminin de Almanya adına yarışması gündeme geldi. Bu arada 2013'ün Altın Palmiyeli filmi de bu yarışa katılabilir.Oscar yarışını bu yıl Türkiye başlattı. Oscar aday adayı olarak Ceylan’ın Altın Palmiye Ödüllü Kış Uykusu filminin seçilmesi, sinema çevrelerinden olumlu tepkiler alıyor. Her yıl 70’i aşkın ülkenin katıldığı yarışta diğer ülkeler henüz rengini belli etmedi. Peki, Ceylan’ı yarışta neler bekliyor, rakipleri kimler olabilir? Gelin, yakından bakalım... ALTIN PALMİYELER YARIŞIRSA Abdellatif Kechiche’in Altın Palmiye Ödüllü filmi La vie d’Adèle/ Mavi En Sıcak Renktir, bu yıl Nuri Bilge Ceylan’ın rakiplerinden biri olabilir. Adèle Exarchopoulos ile Léa Seydoux’nun başrolleri paylaştığı Mavi En Sıcak Renktir, geçen yıl Oscar yarışına katılamamıştı. Zira aday adayı filmlerin en geç Eylül sonuna kadar kendi ülkelerinde gösterime girmesi gerekiyor. Yapımcı firma, filmin Fransa gösterim tarihi olarak 9 Ekim’de direttiğinden, Kechiche’in fırtınalar estiren eseri Oscar yarışına katılamamıştı. Kimi eleştirmenlere göre, Fransa’nın bu yıl şansını Kechiche’le denemesi ihtimal dâhilinde görünüyor. Fransa’nın Mavi En Sıcak Renktir’i aday adayı olarak Akademi’ye sunması durumunda, Oscar için bu yıl Altın Palmiyeli iki film yarışabilir. AKIN, EKİM’E KALDI Fatih Akın da Ceylan’ın olası rakiplerinden biri olarak öne çıkıyor. Akın’ın uzun süredir merakla beklenen filmi The Cut, Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışacak. Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulan ve iki kızını aramak üzere yollara düşen bir adamın öyküsünü anlatan filmin, Venedik serüveni Oscar yarışının da başlangıcı olabilir. Filmin sinema çevrelerinden olumlu eleştiriler alması durumunda, Almanya’nın The Cut’ı Oscar aday adayı olarak sunması bekleniyor. Ne ki, filmin Almanya gösterim tarihi şimdilik 16 Ekim olarak belirlendiğinden, Akın’ın yarışma koşullarını sağlayamaması sözkonusu olabilir. Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’da birlikte yarıştığı pek çok isimle Oscar serüveninde de karşılaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. Cannes’da Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan Xavier Dolan, son dönemde eleştirmenlerin favori yönetmenlerinden biri oldu. “Genç usta” Dolan’ın Mommy filmi, Fransızca olduğundan Kanada Oscar şansını Dolan ile deneyebilir. Keza, Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev Leviathan filmiyle Cannes’da pek çok eleştirmenin favorileri arasında gösteriliyordu. Rusya’nın Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü’nü alan Leviathan’ı Oscar yarışına sunması sinema çevreleri için şaşırtıcı olmayacaktır. DARDENNE FAKTÖRÜ Oscar Ödüllü Fransız aktris Marion Cotillard da bu yıl bir kez daha kırmızı halıda yürüyecek gibi görünüyor. Cotillard, Cannes’da büyük ödülü Ceylan’a kaptıran Dardenne Kardeşler imzalı Deus jours, une nuit/ İki Gün, Bir Gece adlı filmde başrolde yer alıyor. Ödül avcısı Dardenne Kardeşler, daha önce Oscar’a aday gösterilmedi. Belçika’nın İki Gün, Bir Gece’yi yarışa sunması hâlinde, Belçika da yarışın güçlü adaylarından biri olabilir. VE DİĞER ÜLKELER Oscar kazanan tek Latin Amerika ülkesi olan Arjantin’in Relatos salvajes/ Vahşi Öyküler, Bulgaristan’ın Stephan Komandarev imzalı The Judgement/ Hüküm, geçen yıl Oscar yarışına yeninden katılan Ekvator’un Feriado/ Tatil, Yunanistan’ın Little England/ Küçük İngiltere ve Hong Kong’un The Golden Era/ Altın Çağ filmlerini seçmesi hâlinde ödül şansının yüksek olduğu öngörülebilir. Taraf
Samsung Galaxy Tab S Türkiye'de Satışa Başladı
Akıllı telefonların ekranlarının büyümesi insanların tabletlere olan ilgisinin azalmasına sebep olmuştu. Büyük ekranlı telefonlar ile herşeyi yapabiliyorken tabletlere ihtiyaç giderek azalıyordu. Samsung bu gidişatı görerek Galaxy Note Pro 12,2 inçte uzak masaüstü bağlanılabilirlik seçeneği ile tabletlerin farklı alanlarda kullanılabilmesinin de önünü açmıştı. Malzeme kalitesini beğenir yada beğenmezsiniz ama Samsung her çeyrekte dibe giden tablet sektörünü değiştirmek istiyordu. Bunun için çok zengin ve özel içeriklerle donatılan Samsung’un Super AMOLED ekranlı tableti Galaxy Tab S tanıtıldı. En gelişmiş ekran teknolojisini sunan tabletin 10,5 ve 8,4 inç modelleri Titanyum Bronz ve Parlak Beyaz renk seçenekleriyle kullanıcılarla buluşuyor. Samsung tabletinin özellikle ekranı ve hafifliği üzerinde duruyor. 465 g (10,5 inç) ve 294 g (8,4 inç) olan tabletlerin bu bağlamda daha büyük ekran ile daha düşük ağırlığı yakalayarak rakiplerine fark attığını da belirtebiliriz. Super AMOLED'le renkleri canlandırın Samsung, Galaxy Tab S ile mobil ekran teknolojisinde devrim yaratarak, gerçek hayattaki renklere daha yakın ve daha zengin renkleri bir arada sunuyor. Cihazın sektör lideri WQXGA (2560x1600, 16:10) Super AMOLED ekranı, Adobe RGB renk kapsamının % 90'ından fazlasını içeriyor. Samsung Galaxy Tab S 100.000:1 gibi çarpıcı bir kontrast oranına sahip ve bu oran, siyahları daha koyu ve beyazları daha parlak yaparak daha derin ve gerçekçi görüntüler sağlayabiliyor. Tabletin uyarlanabilir ekranı ortamının renk sıcaklığına ve ortam aydınlatmasına bağlı olarak önceden ayarlanmış profesyonel modları –AMOLED Sinema ve AMOLED Fotoğraf– kullanıcıların ekran ayarlarında manuel uyarlamalar yaparak, hem video hem de fotoğraf içeriği için parlak ve dinamik sonuçlara ulaşmalarını mümkün kılıyor. Bunlara ek olarak Galaxy Tab S’in, geliştirilmiş açık havada görünürlük teknolojisi de ekran üzerindeki içeriğin parlak, doğal ve kolayca görüntülenir olmasını sağlıyor. Super AMOLED teknolojisi arka aydınlatma gerektirmediği için, Galaxy Tab S LCD ekranlara göre daha az enerji tüketirken, LCD ekranlı tabletlere göre daha da ince bir tasarıma olanak sağlıyor. 6,6 mm'lik inceliği de bunun en önemli kanıtı oluyor. Samsung Galaxy Tab S’in 8,4 inç’lik modeli 999 TL , 10,5 inç’lik modeli ise 1.199 TL ’lik tavsiye edilen satış fiyatıyla sunuluyor.teknolojioku
En İyi 12 Game of Thrones Karakteri
Tyrion Lannister, Tywin ve Joanna Lannister'ın üçüncü ve en genç çocuklarıdır. Cüce olduğu için Küçük Şeytan ya da Yarım Adam olarak da çağrılır. Kitap serisinin önemli POV karakterlerinden biridir. TV dizisinde Peter Dinklage tarafından canlandırılmaktadır.
Reklam
Sokak Sanatçısı INSA'dan 16 GIF-iti Örneği
Rengarenk sokak sanatı işleriyle tanıdığımız INSA, dur durak bilmeyen projelerini artık gif şeklinde yayınlamaya karar vermiş. İyi de etmiş. Capcanlı çizgileriyle gönlümüzde taht kuran sokak sanatçısı, İngiltere'de caddeleri panayıra dönüştürüyor. Desenleri birsüredir bikinileri süsleyen INSA'nın bu hayatta daha başka ne isteyeceğini bilemiyoruz.
The Cut’ın Fragmanı Yayınlandı
Fatih Akın'ın The Cut - Kesik filminin fragmanı yayınlandı.  Çekimleri Ürdün, Küba, Kanada, Malta ve Almanya’da gerçekleştirilen The Cut (Kesik), 1915′de Mardin’de yaşayan 2 çocuk babası bir Ermeni’nin ailesinden koparılmasını ve iki kızına tekrar kavuşma çabasını konu ediniyor. The Cut filminin senaryosu Fatih Akın ve Mardik Martin'e ait. Fatih Akın'ın son filmi The Cut'un başrolünde Cezayir asıllı ünlü oyuncu Tahar Rahim yer alıyor. Rahim'e The Cut filminde Simon Abkarian, Arsinee Khanjian ve George Georgiou'nun yanı sıra Türk oyuncular Akın Gazi, Numan Acar, Korkmaz Arslan gibi isimler de eşlik ediyor.
Reklam
İstanbul'a Havaray Geliyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni projesi Havaray ile trafik büyük ölçüde rahatlayacak. 47.8 kilometrelik 10 ayrı hatta günde 200 bin yolcu taşınabilecek. İstanbul'da toplu taşımada yeni bir dönem başlıyor. Metrobüs , metro , tramvay ve teleferikten sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ulaşım yatırımlarına Havaray Projesi de (Havada giden tramvay) eklendi. Kısa mesafe olarak 10 ayrı hatta düşünülen sistem, mevcut trafiği ve yolları etkilemeden havadan sefer yapacak. Havaray Projesi'nin etüt çalışmaları için ilk ihaleyse önümüzdeki ay gerçekleşiyor. Raylı sistemi havaya taşıyarak alternatif bir yol ortaya çıkartan İstanbul Havaray Projesi'nin hangi semtlerden geçeceği de büyük oranda belirlendi. Metrobüsle entegre çalışacak Havaray hatlardan 4'ü Anadolu Yakası'nda bulunurken, 4'ü de Avrupa Yakası'nda yapılacak. Sütunlar üzerinde hareket edecek olan havaray , böylece mevcut trafiği ve yolları da etkilemeyecek. Toplu taşımada metro ve metrobüs gibi sistemlerle de entegre olacak havaraylar, kısa mesafeli ulaşımı büyük oranda rahatlatacak. Duraklar arası yolculuk 2 dakika Şu anda minibüslerin ulaşımı sağladığı bölgelere yapılacak havaraylar sonrası minibüslerin kaldırılması gündeme gelmesi bekleniyor. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Japonya ve Çin'de de gözde toplu taşıma sistemi olarak kullanılan havarayla günde 40-50 bin yolcu taşınabiliyor. Yüksek kapasiteli olanlar günde 200 bin yolcu kapasitesine ulaşabiliyor. Sistemin duraklar arası yolculuk süresi ise 2 dakika olacak. Kaynak: Sabah
Türkiye'nin Politik Tarihinden Nostaljik Meclis Kavgaları
İngiliz Kralı John, karşılaştığı bir dizi isyandan bunalması ve bu işin böyle gitmesi halinde yerine geçebilecek herhangi bir varis olmasa bile bazı baronların kendisini öldürmesinden korkması gibi her mantıklı insanın pek de fena bulmayacağı sebeplerle, bir kerelik olsun bir değişiklik yaparak farzı misal sırf canı öyle istiyor diye kimseyi öldürmemeyi, vergi konusunda da tebaasına danışmayı kabul etti. Bugün Magna Carta Libertatum adıyla bilinen bu büyük sözleşme gerçi John'un hayatını kurtarmasına yardımcı olmadı ama, 'Parliamentum' adıyla bir kurul kurulmasına ve dünyada modern meclis geleneğinin başlamasına neden oldu. 1215 yılında Thames Nehri'nin kenarında bu gelişmeler yaşanırken, bizim buralarda hava birazcık daha değişikti. Daha ortalarda Osmanlı İmparatorluğu yoktu ve John adı verilen keferenin türlü çeşit garbi nedenle vazgeçtiği imtiyazlarına külli sahip olan Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus, kardeşi Alaaddin Keykubat'a karşı kazandığı zaferin ve Sinop vilayetini küffardan alışının tadını çıkartıyordu. Bu sebeple olacak bize Meclis envai çeşit ecnebi memleketten 6 yüzyıl kadar sonra geldi. Gerçi, bu 6 yüzyıl da pek fena yaşanmış değildi ama 19. asrın sonuna gelindiğinde Devlet-i Aliye artık birazcık kendisini çağın dışında kalmış, küffarla mücadelesinde de biraz geriye düşmüş buluyordu.  Bu sebeplerden, Memleketin halifesi, Memalik-i Ali Osmaniye'nin tek maliki, Rum'un sultanı, Cezayir'den Mısır'a envai çeşit memleketin yegane hakimi biricik Osmanlı İmparatoru İkinci Abdülhamid, üstünde güneş batmayan İmparatorluğun İmparatoriçesi, Hindistan'ın maliki, türlü çeşit uzak diyarda olmadık kolonileri bulunan dönemdaşı Büyük Britanya ve İrlanda Kraliçesi Victoria'nın bile parlamento adı verilen bir kuruma bir takım yetkileri bırakarak rahata erdiğini, memleketin külli ahalisini de Benjamin Disraeli adlı bir başka keferenin idaresine bırakmış olması nedeniyle habire yan gelip yattığını ve bayağı da kilo aldığını farkettiğinden olacak, en sonunda bir Anayasa yazılmasını, memleketin her neviden işiyle uğraşmaktansa bu işlerle tebaasından bir takım tabilerin uğraşmasını, bu arada da sağdaki ve soldaki insanların keyfi olarak tavuk gibi öldürülmemesini, kanun ve nizamın hakim olmasını, herkesin belli haklara sahip olup bu hakların da gene tebaaya mensup şahısların görev aldığı mahkemeler eliyle korunmasını kabul etti. Biz de böylelikle 1876 yılında bir Anayasa'ya kavuştuk. En sonunda şükürler olsun, Meclis-i Umumi adıyla parlamentomuz kapılarını Padişah efendimiz tarafından seçilmiş bulunan Heyet-i Ayan ve bu gariban halkın -artık hangi akıllarla Allah bilir- seçtiği bir takım vekillerden oluşan 'Heyet-i Umumi'ye açtı. Biz de tarihimizde ilk kez olsun Mebus denilen insanlarla tanışmış olduk.  Gerçi o zamanın Mebusları da güçlü kuvvetli kimselerdi ama, birbirleriyle şöyle adam akıllı bir kavga etme fırsatı bulamadan Rus Harbi sebebiyle Meclis kapanıverdi. Daha sonraları bazı tarihçiler bunu bazı mebusların Rus Harbi sırasında Padişah Efendimizin asabiyesini bozacak nazarda yaptıkları tenkitlere bağlarlar ama, Padişah hazretlerinin de bu parlamento denilen işe pek akıl sır erdiremediği, canı nasıl çekerse öyle hükmetme hakkı varken hangi sebeple habire durdurulmaya çalışıldığını pek anlamadığı da vakiadır. Sene 1908'e gelindiği zaman memleket ahalisinde bir takım huzursuzluk baş göstermeye başladı. Özellikle baş vergisi denilen bir vergi türü Erzurum'dan İzmir'e ahalinin canını sıkıyor, olmadık yerlerde olmadık isyanlar baş gösteriyor, Padişah efendimizin yolladığı tabur tabur erat bile isyankarlara katılarak 'hak isteriz' de 'hak isteriz' diye tutturuyor, Avrupa'yı mesken eylemiş bir takım zevatın adalet, özgürlük ve eşitlik talepleri memleket ahvalinde de zemin buluyor, millet Anayasa da Anayasa diye birbirini boğazlayacak hale geliyordu. En sonunda Resneli Niyazi Bey namlı bir zat Manastır'da hürriyeti ilan ediverince iş yayından çıktı ve Padişah Efendimiz, Thames nehrinin kenarında duran John gibi düşünerek, Anayasayı bir kez daha kabul etmenin pek fena bir fikir olmadığı noktasına geldi.  Artık bir Padişah tahta çıktığı zaman, Meclis-i Umumi önünde Anayasa hükümlerine uymaya ve millete sadakat yemini ediyor, en üstün iradenin milli iradenin tecellisi olan Anayasa ve hükümleri olduğunu kabul ediyordu. Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra Mondros Mütarekesi ilan edilince, memlekette bir kere daha Meclis kapatıldı.  Gazi Mustafa Kemal Paşa öncülüğünde Kuva-i Milliye hareketi de İstanbul'da açılan Meclis'in pek bir işe yaramadığını, habire kapatılıp açıldığını, böyle açıp kapatma usulüyle de memleketin idaresinin biraz savsakladığını büyük bir isabetle fark ederek, bu Meclis işini Padişah'tan biraz uzakta Ankara civarında hayata geçirmenin çok daha sağlıklı olacağını, hem bu suretle İşgal Kuvvetleri ile de pek muhatap olunmadığını öngörerek, Ankara'da Büyük Millet Meclisini açtılar.  O tarihten itibaren de yüce Meclisimizin çatısı altında vatan görevini ifa etmekte olan vekillerimiz arasında nümayiş hiç eksik olmadı. Vekiller kah alengirli sözcükler ve ithamlarla birbirlerine vatan aşklarını gösteriyor, kah sövgülerle millete hizmet sevdalarını dermeyan ediyor, bazı hallerde fiziken birbirlerine müdahalede bulunmak suretiyle milli çıkarları koruma noktasındaki kararlılıklarını birinci elden gösteriyordu.  Her ne kadar bazı başka parlamentolarda vekiller Judo, Aikido, Karate hatta Kick Boks gibi sporlarla gençlerini teşvik etme yolunda büyük merhaleler kat etmiş olsa da, bizim parlamentomuz böyle bir boyut asla kazanmadı. Konunun özünden sapmadan ve yan yollara dalaşmadan birbirinin üstüne çullanan, yürüyen, tokat, tekme, kafa atma gibi geleneksel ikna yöntemleriyle işini görmeye keskin kararlı vekillerimiz sayesinde memleketin her tarafında tartışma adap ve usulü gittikçe gelişti. Yasama görevini sadece bir gönül ve fikir işi olmaktan çıkartıp fiziki bir kondisyon meselesi haline de getiren bu yöntem uzun yıllar parlamentomuza damgasını vurduğundan olacak, kanun yapma işi de bayağı önemli bir anlam kazandı. Artık kanunlarımız sadece manen veya zihnen yetkin vekillerimiz eliyle değil, aynı zamanda fiziken de dirayetli, memleketin hangi ucuna gitse kondisyonuyla parmak ısırtacak vekillerimiz aracılığıyla yapılıyor, bir kanun vekillerimizi listelere yazan haşmetmaaplarının hoşuna gitmeyecek olsun gerekirse boğaz boğaza ceng edilerek hali yoluna koyuluyor.
Kore Dizilerinin 5 Unutulmaz Karakteri
Kim Joo Won - Secret Garden  (Hyun Bin)Secret Garden adlı dizide canlandırdığı Kim Joo Won karakteriyle gönüllerde tam olarak taht kurmuş bir adam Hyun Bin. Dizide çok büyük bir alışveriş merkezinin başkanı olarak karşımıza çıkıyor.Aşık olduğu karakter ise aksiyon filmlerinde dublörlük yapan ve mali durumu hiç de iyi olmayan Gil Ra Im.Kim Joo Won Gil Ra Im'e ilk görüşte aşık oluyo ve bu denli fakir olmasına o kadar şaşırıyo ki Gil Ra Im için neredeyse eziyet sayılabilecek şeyler yapıyor.Ama bu izlerken ona aşık olucağınız gerçeğini değiştirmiyor.Güney Korenin en çok sevilen ve izlenen dizi olduğunu hatırlatmakta d fayda var tabi.
Reklam
Apple ve Samsung'dan Tarihi Barış Anlaşması
Halihazırda dünyanın en büyük iki akıllı telefon üreticisi olan Apple ve Samsung savaşı yıllardır sürüyor. Bununla birlikte bu iki firma arasındaki birçok ülkede halen devam eden patent davaları da herkesin malumu. Yıllardır süren bu savaşın bir kazananı ise yok. Görünüşe göre hiç de olmayacak. Ancak bu iki dev şirket bugün yıllardır beklenen barış için çok önemli bir adım attı. Yapılan açıklamaya göre Apple ve Samsung , ABD sınırları dışındaki bütün davalarından vazgeçme kararı aldı. Diğer taraftan yapılan anlaşma herhangi bir lisan anlaşmasını içermiyor. Ayrıca ABD mahkemelerinde 3 yıldan beri sürmekte olan yüksek maliyetli davalar ise devam edecek. Öte yandan bu iki şirket birbirlerine karşı Samsung'un evi Güney Kore başta olmak üzere Almanya , Avustralya, Fransa, İtalya, Hollanda, Japonya ve İngiltere'de de patent davaları açmıştı. Yani yapılan anlaşma bu saydığımız ülkelerdeki patent davalarından vazgeçildiği anlamına geliyor.teknokulis
Big Bang Theory'nin Yıldızları Bölüm Başı 1 Milyon Dolar Alacak!
Dünyaca ünlü Amerikan dizisi 'Big Bang Theory'nin üç yıldızı, yeni bölümler için yapımcı şirketle anlaştı. Sheldon karakterini canlandıran Jim Parsons, Johnny Galecki (Leonard) ve Kaley Cuoco (Penny) Warner Bros yapım şirketi ile üç yıllık sözleşme imzaladı. Simon Helberg ve Kunal Nayyar'ın da yapımcılarla görüşmeleri sürdürdükleri ve yakın zamanda anlaşma sağlanmasının beklendiği belirtiliyor. Oyuncuların bölüm başına birer milyon dolar alacakları öne sürülüyor. Böyle bir anlaşma Big Bang Theory'nin yıldızlarını Amerikan televizyonlarında en fazla ücret alan oyuncular yapacak. Diziyi yayımlayan CBS Televizyonu anlaşmayla iligli olarak henüz açıklama yapmadı. Bir grup üstün zekalı, antisosyal gencin yaşamlarına odaklanan Big Bang Theory 2013-14'te 23,1 milyon izleyiciyle Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok izlenen dizi oldu.BBC Türkçe
Galaxy Note 4, Bu Tarihte Tanıtılacak!
Merakla beklenen Galaxy Note 4'ün ne zaman geleceği, sonunda resmi olarak belli oldu!Etkinlikte ortaya çıkacak olan cihazın Galaxy Note 4 olacağına neredeyse kesin gözle bakılıyor. Samsung'un yeni Galaxy Note'ları yılın bu döneminde tanıttığı biliniyor. Bunun yanında firmanın yayınladığı görseldeki '' cümlesi ve Note'lardan tanıdık gelen Air Command menüsü, ' Unpacked 2014 Episode 2 ' adındaki etkinlikte Galaxy Note 4'le tanışabileceğimizin ipucunu veriyor.Unpacked 2014 Episode 2, Berlin, Pekin ve New York'ta aynı anda düzenlenecek.
Reklam
Sosyal Medya Bilekliği: Hicon
Sosyal medya etkileşimlerinizi masaüstünüzde ya da cebinizde saklamanız gerekmiyor. Onları bileğinize takıp herkese gösterebilir ve tam anlamıyla etkileşime girebilirsiniz. Hicon, kullanıcılarına işte bunu vadediyor. Sosyal medya hesaplarına bağlı olan küçük ve renkli düğmeleri ile Hicon’un bir benzeri daha yok.Hilcon kendini “Sosyal Medya Bilekliği“ olarak adlandırıyor ve kendini şöyle tanımlıyor: Facebook, Instagram, Twitter ve WhatsApp gibi sosyal medya hesaplarınız için üzerinde altı adet düğme bulunansu geçirmez silikondan yapılmış bir bileklik.  Sosyal medya hesaplarınızın birinden akıllı telefonunuza bir bildirim geldiği zaman Hicon’unuzun üzerindeki ilgili düğme ışık saçıyor ve titreşim yayıyor. Kullanıcılar bileklerini sallayarak alarmı kapatabiliyor.Sosyal bileklik aynı zamanda kullanıcıların gerçek sosyal etkileşim kurmalarına yardımcı olmak üzere tasarlandı. Örneğin, aynı ortamda bulunan benzer ilgilere sahip kullanıcıların birbirlerini fark etmesini sağlıyor. Ayrıca kullanıcılar bilekliklerini birbirine yaklaştırdığında birbirlerini sosyal medya hesaplarına ve telefon rehberine de eklemiş oluyorlar. Böylece yeni tanıştığınız birine “Çak bi’ beşlik!” diyerek numarasını isteyebilir ve Facebook’tan ekleyebilirsiniz.
Kemoterapi 20 Yıl İçinde Tarihe Karışabilir
İngiltere’de geliştirilen bir genetik tedavi yöntemi sayesinde kanserli hastalara uygulanan kemoterapinin yirmi sene içinde tarihe karışması amaçlanıyor. Başbakan David Cameron’ın açıkladığı proje, kişilerin gen haritası çıkarılarak deforme olmuş ve kansere meyilli hücrelerin tespit edilmesiyle kansere sebep olan genleri bulmayı kapsıyor.4 sene boyunca değerlendirilecek 75 bin kanser hastasının genetik haritası çıkarılacak. Kanserli hastaların hem sağlıklı hem de tümörlü hücre DNA’larının haritasıyla 100.000 kodlu bir dizilim oluşturulacak. Bu sayede, tespit edilen sorumlu genlere yönelik tedaviler ve ilaçlar geliştirilecek. on üç sene devam eden İnsan Genomu Projesi’yle 11 yıl önce DNA’nın haritası çıkarılmıştı. Bugün aynı harita, iki gün içerisinde 1000 sterline çıkarılabiliyor. Uzmanlar, büyük yan etkileri bulunan kemoterapiye karşı geliştirilecek metodun de aynı başarıya ulaşmasını beklediklerini belirtti.kaynak:  724saglik.org/sağlık haberleri
Reklam
Tabletinizi Güvende Tutmak İçin Yapmanız Gerekenler
Alacağınız çok basit tedbirler sayesinde tabletini her daim güvenle tutabilirsin. Tablet üreticisi Ezcool, tabletini güvende tutmak isteyenlerin bunları yapmasını öneriyor: Üçüncü parti uygulamalardan sakın. Tabletini kötü amaçlı yazılımlardan koruyabilmek için öncelikle bu yazılımlardan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekiyor. App Store ve Google Play gibi resmi uygulama mağazaları dışından indireceğin uygulamaların onaylı olmadığını ve her zaman için tabletinize zarar verme ihtimali olduğunu unutma. Tabletinin güvenliği için kaynağı belli olmayan yerlerden uygulama indirme. Mobil güvnelik yazılımı kullan. Henüz PC’lerde olduğu kadar yaygınlaşmamış olsa da mobil platformdaki tehlikeli virüs sayısı her geçen gün artış gösteriyor. Neyse ki bilgisayarlarda olduğu gibi mobil platformlar için de virüslere karşı çözüm sunan anti virüs uygulamaları var. Bugün kullanıcıların resmi uygulama mağazalarından indirebileceği onlarca anti virüs uygulaması yer alıyor. Bu uygulamalardan birini seçerek, hem tabletindeki kötü içerikli yazılımları temizleyebilir hem de olası tehditlerine karşı sürekli koruma sağlayabilirsin. Ebeveyn kontrolünü sağla. Tabletini yalnızca sen değil çocukların da kullanıyor olabilir. Onların güvenliği için onayın dışında tablete erişim sağlayamamalarını ya da tableti kullandıkları zaman tehlikeli içeriklerden korunmalarını sağlayabilirsin. Resmi uygulama mağazalarından indireceğin ebeveyn kontrolü sağlayan uygulamalar ile çocuklarını zararlı olabilecek içeriklerden koruyabilirsin. Kilit ekranını şifrele. Tabletin yalnızca kısa bir süreliğine tanımadığın birinin eline geçse bile farkında olmadan verilerini çaldırabilirsin. Kişisel bilgilerin çalınmasından banka hesap bilgilerinin erişimine kadar gidebilecek veri hırsızlığı, ciddi anlamda başını ağrıtacak bir soruna dönüşebilir. Tabletinin güvenliğini her daim sağlamak ve kişisel bilgilerinin istemediğin kişilerin eline geçmesini engellemek için ayarlar menüsünden basitçe kilit ekranına şifre koyabilirsin. Felaketlere hazır ol. Kimse tabletinin çalınmasını istemez elbet. Ancak olası çalınma ihtimaline karşı önlem alarak hazırlıklı olabilirsin. Tabletine yükleyeceğin çeşitli güvenlik uygulamaları ile çalınma durumunda başka bir mobil cihaz aracılığıyla tabletini kilitleyebilir ve erişimini tamamen kapatabilirsin. Böylece tabletin çalınsa bile istemediğin kişilerin erişimini engellemiş ve kişisel bilgilerini korumuş olursun.stuff
Son 10 Yıldır Türkiye Politikasında Yer Eden 25 Argüman
Türk politikası gittikçe garip bir hal alıyor. Konuşulması gereken konular bırakıldı rakiplerin dil sürçmeleri, nitelikleri, niteliksizlikleri, basit hataları üzerinden bir politika yürüyor. Asgari ücretle geçinen insanlar, içinde bulundukları açlık sınırını unuttu parti başkanlarının yürüyen merdivene nasıl ters bindiğini konuşur oldu. İşte size gereksiz yere ülke gündemini yıllardır meşgul eden, Türkiye politikasına sızmış 25 argüman.
Apple, iPhone 5S'lerin Kırık Ekranlarını Mağazada Değiştirmeye Başladı
Akıllı telefonların birçoğunda ekran problemi yaşanıyor. Tabii ki bu durum ekranların artık eskiye oranla daha büyük olmasından kaynaklanıyor. Bu anlamda Apple , geçen sene başlattığı değişim programıyla iPhone 5'lerin kırılan ekranlarını mağazalarından değiştirmeye başlamıştı . Sonrasında ise geçtiğimiz aylarda iPhone 5c'nin ekranlarını aynı şekilde değiştiren Apple, şimdi ise iPhone 5s' lerin kırılan ekranlarını Apple Store'larda değiştirmeye başladı. Apple'ın iPhone 5s için yaptığı bu değişim programı ise bu hafta başı itibarıyla başladı. İlk etapta ABD ve Kanada'da başlayan bu hizmetin ilerleyen zamanlarda diğer bölgelerde de başlayacağı söyleniyor. Öte yandan bu hizmetin diğer yollara oranla daha ucuz ve hızlı olduğu biliniyor. Kırık iPhone 5s'lerin kırılan ekranları Apple mağazalarından 149 dolar gibi bir paraya yaklaşık yarım saat içerisinde değiştirileceği söyleniyor.teknokulis
Keban Barajı'nda Son 40 Yılın En Büyük Kuraklığı
Elazığ’ın Keban İlçesi'ndeki Keban Barajı'nda, son 40 yılın en büyük kuraklığının yaşandığını belirten, Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi (TEÜ A.Ş) Teknik Müdür Yardımcısı Yusuf Doğan, önceki yıllara oranla elektrik üretiminin yüzde 50 oranında düştüğünü söyledi.2012 yılı Ağustos ayında 842 olan su kodu, bu yıl 837'nin altına düştü.Kış ve bahar mevsiminde beklenen yağışların gelmemesi üzerine yaşanan kuraklık, bölgede elektrik üreten barajları olumsuz etkiledi. Fırat Nehri üzerinde kurulan ve Türkiye'nin ilk dev yatırımı olan Keban Barajı'nda yaşanan kuraklık nedeniyle, elektrik üretimi yüzde 50 oranında düştü. Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi (TEÜ A.Ş) Teknik Müdür Yardımcısı Yusuf Doğan, baraj gölündeki mevcut suyu yıl sonuna kadar idareli kullanacaklarını belirterek, 'Kuraklığın Keban Barajı üzerindeki etkileri, üretimimizi planlama yaparak bu yıl mevcut olan suyumuzu yıl sonuna kadar idareli kullanmak zorunda kalacağız. Şu an itibariyle Keban Barajı’na gelen su miktarı 5.5 milyar metreküp su. Ancak genel anlamda ortalama olarak Keban Barajı’na gelen su miktarı ise 17 milyar metreküp su. Yani yılların ortalamasını aldığınızda bu değerin çok altında bir değer olduğunu şu anda görmekteyiz' dedi. 2013 yılı ile kıyaslandığında elektrik üretiminde yüzde 50 oranında bir düşüş yaşandığını ifade eden Doğan, 'Şu anda bulunduğumuz göl kodu itibariyle 830.77 seviyesindeyiz. Şu anda mevcut suyumuzla yani hiç su gelmese dahi mevcut suyumuzla 1 milyar 770 milyon kilowatt saat elektrik üretebiliriz. Şu an itibariyle zaten ürettiğimiz elektrik 1 milyar 995 milyon kilowatt saat. Dolayısıyla üretebileceğimiz enerjiyi daha planlı üreterek yıl sonuna kadar bunu idareli olarak kullanmak zorundayız. Geçen yıl bu tarih itibariyle ürettiğimiz enerji 2 milyar 882 milyon kilowatt saat. Şu an itibariyle yani 2014 yılında ürettiğimiz enerji 1 milyar 995 milyon kilowatt saat. Dolayısıyla yüzde 50 civarında bir düşüş söz konusu' diye konuştu. SON 40 YILIN EN DÜŞÜK SU SEVİYESİ TEÜ A.Ş Teknik Müdür Yardımcısı Yusuf Doğan, baraj gölündeki su seviyesinin, son 40 yılın en düşük seviyeye geldiğini belirterek, 'Mevcut gelen su itibariyle kıyaslama yaptığımızda, Mayıs ayı sonu itibariyle Keban Baraj Gölü’ne gelen su, 4,5 milyar metreküptür. Geçen yıl Mayıs ayı sonu itibariyle Keban Barajı’na gelen suyun miktarı 12 milyar 200 milyon metreküptü. Dolayısıyla suyun gelişine bakıldığında, yani su gelirlerine baktığımızda; üçte bir oranında bir düşüş söz konusu. Bunu da yıl sonu itibariyle bir tahminde bulunursak son 40 yılın belki en düşük seviyesinde bir su gelirine sahip olacağız. Şu anki Keban’ın mevcut suyuyla hiç su gelmese dahi ki şu anda 150 ile 200 metreküp saniyede su gelmekte; bu su ile 1 milyar 700 milyon kilowat saat civarında bir enerji üretebiliriz. Bunu gelen suyla birlikte de kıyasladığımızda, aslında bu yılı atlatabileceğimiz bir enerji üretebileceğiz' dedi.DHA
Reklam