Metrobüsteki Yoğunluğa 'Bilimsel' Çözüm
TÜBİTAK tarafından İETT için geliştirilen ulaşım modelinin devreye alınmasıyla metrobüs hatlarındaki yolcu yoğunluğu ve duraklarda bekleme süresinin azaldığı bildirildiTÜBİTAK'ın İETT için gerçekleştirdiği 'Metrobüsün Kapasite Artırımı ve Esnek Toplu Ulaşım Modeli' projesi kapsamında uygulamaya alınan toplu ulaşım modeliyle metrobüs hatlarındaki yolcu yoğunluğu ve duraklarda bekleme süresinin azaldığı bildirildi.TÜBİTAK'a bağlı Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) tarafından gerçekleştirilen projenin ilk ayağını oluşturan metrobüs sisteminin kapasitesinin artırılması kapsamında araştırmacılar, ilk olarak yolculuk analizleri yaptı. Yolcuların hangi duraklarda binip hangi duraklarda indikleri, durakların yoğunlukları ve talepleri değerlendirildi. Metrobüslerin hızı ve duraklar arası mesafelerin belirlemesinin ardından elde edilen verilerin istatistiksel analizi, sistemin bilimsel yöntemlerle modellenmesi ve modelin simülasyonla test edilmesi sonucu iki yeni hat devreye alındı.Proje yürütücüsü Fahrettin Eldemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, metrobüse yoğun talebi karşılamada sıkıntı yaşayan İETT'nin kapasitenin artırılması konusunda TÜBİTAK TÜSSİDE’ye başvurduğunu belirtti.İki kurum arasında imzalanan protokolün ardından çok ciddi altyapı maliyetlerine girmeden bu konuya nasıl çözüm getirebileceklerini düşünmeye başladıklarını dile getiren Eldemir, planlama konusuna bilimsel yönden yaklaşarak faydalı bir çözüm ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.'Metrobüsteki günlük ortalama yolcu sayısı 800 bine çıkacak'Eldemir, projeye başladıklarında metrobüs hattında 407 aracın çalıştığını, bu sayının daha sonra 450'ye çıktığını anlatarak, direkt otobüs sayısını artırmanın çözüm olmadığını kaydetti.Günde ortalama 700 bin yolculukla başlanıldığını, Kasım 2013'e gelindiğinde ortalama yolcu sayısının 780 bine çıktığını bildiren Eldemir, 'Bu rakam mart ayında dengelenme noktasına geldi, çünkü kapasite son noktasına kadar kullanılmaya başlanmıştı. Ekim ayıyla beraber yeniden yoğun bir talep başlayacak. Metrobüsteki günlük ortalama rakamların 800 bine çıkacağını tahmin ediyoruz' dedi.Özellikle projeye başladıklarında Cevizlibağ ile Şirinevler arasındaki kesitlerde İETT'nin sunduğu hizmetin ötesinde bir talebin söz konusu olduğuna dikkati çeken Eldemir, sözlerini şöyle sürdürdü:'İlk olarak 'otobüsleri hatlara daha uygun şekilde nasıl dağıtabiliriz' diye baktık. Olabilecek tüm hat kombinasyonlarını bir matematiksel modelin içine koyduk ve hiç çözüme müdahale etmeden tamamen bilgisayar yardımıyla çözüm istedik. Model bize yeni hatlar önerdi. Bu yeni hatların içinde uygulanabilir olanlarına baktık. Daha detaylı bir şekilde analiz edildi. Yolcu hareketleri nasıl değişiyor, ileriye yönelik nasıl bir sonuç verir, bütün bunlar analiz edildi. Emin olana kadar simülasyonlar yapıldı, matematiksel modelin verdiği çözümü direkt kabul etmek yerine duyarlılık analizleri de gerçekleştirip sahada kısmen uygulamaya geçmiş olduk.''Aktarma sayısını 18 binin altına indirdik'Fahrettin Eldemir, uygulama safhasında metrobüs hattına Söğütlüçeşme-Avcılar ve Beylikdüzü-Zincirlikuyu hattının eklendiğini belirterek, 'Aktarma sayılarında ciddi oranda düşüş oldu. 720 bin yolculuğun 200 bini aktarma kullanıyordu. Bu aktarma sayılarını 18 binin altına indirdiğimizi düşünüyoruz' diye konuştu.'En yoğun hatta sunulan kapasitenin yüzde 108'ine çıkılan zamanlar oluyordu' diyen Eldemir, 'Şimdi bu yoğunluk en yoğun olduğu zaman diliminde en yoğun kesitte yüzde 94-95 civarında kalmış olacak. Yani en yoğun kesitteki istasyonda bekleyen yolcunun dolu olduğu için otobüse binememe durumu olmayacak' değerlendirmesinde bulundu.Eldemir, sistemin henüz her şeyiyle çözülmediğini, metrodan yolcu aktarmalarının daha çok Şirinevler ve Yenibosna istasyonlarında gerçekleştiğini, bu istasyonlarda daha farklı çözümler düşünülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.'Yolcuların seyehat süresi kısaldı'İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci ise toplu ulaşım hat ağını iyileştirmek, yolcuların gidecekleri yere daha kısa sürede varmalarını ve daha güvenli seyahat etmelerini sağlamak amacıyla TÜBİTAK TÜSSİDE ile işbirliği yaptıklarını söyledi.Projenin ilk aşamasındaki hedeflerinin metrobüsteki seyahat sürelerini kısaltmak, verimliliği ve güvenliği artırmak olduğunu dile getiren Kahveci, şöyle konuştu:'İlk adım uygulamaya başlandı. Beylikdüzü-Zincirlikuyu hattındaki yolcu kalabalıkları azaldı. Söğütlüçeşme'den Avcılar'a kadar yolcularımız kesintisiz seyahat edebiliyor. Şoförlerin çalışma şartları biraz daha iyileşti. Böylece hem bizim için ekonomik bir tasarruf oldu hem de yolcuların seyahat süresi kısaldı.'Projenin ikinci aşaması kapsamında İstanbul'daki 750 toplu ulaşım hattının optimizasyon çalışmasına başladıklarını vurgulayan Kahveci, araç teknolojisini iyileştirmeye ve akıllı ulaşım sistemleri konusunda TÜBİTAK'ın bilgi ve birikimlerinden yararlanmayı sürdüreceklerini kaydetti.Dünya
Fantastik Dünyada Çekilmiş Gibi Gözüken 17 Fotoğraf
Christopher J. Rivera Kaliforniya'da yaşayan inanılmaz bir fotoğrafçı. Sadece 21 yaşında olan fotoğrafçı fantastik şeyleri gerçek gösterme sanatında uzman. Yada tam tersi mi ? Her neyse, eserleri bir göz atın, kendinizi farklı bir boyutta gibi hissedeceksiniz. En azından öyle umut edeceksiniz
Oculus Rift'in Yeni Sürümü 'Crescent Bay' Duyuruldu
Sanal gerçeklik denilince akla ilk gelen firma olmayı başaran Oculus, düzenlediği Oculus Connect konferansında Rift’in yeni sürümü Crescent Bay’i ilk kez gösterdi.Kulaklığa ve 360 derece hareket takip sistemine sahip olan Crescent Bay, Rift’in bir önceki sürümünden daha hafif.Oculus CEO’su Brendan Iribe, Crescent Bay’in daha yüksek tazeleme hızına ve ekran çözünürlüğe sahip olduğunu fakat Rift’in müşterilere sunulacak son sürümü olmadığını belirtti.Rift Crescent Bay, bir önceki Rift’ten farklı olarak kulaklıklara sahip ve bunlar istenildiğinde çıkarılabiliyor. Ancak Oculus’un sesle ilgili çalışmaları bunlarla sınırlı kalmayacak. CEO Iribe sanal gerçeklik hissini perçinleyecek bir ses deneyimi için çalışmalara devam ettiklerini açıkladı.Konferansta tanıtılan bir diğer heyecan verici ürün ise Oculus Platform oldu. Oculus Platform, sanal gerçeklik oyunlarının ve uygulamalarının satışa sunulacağı bir mağaza. Günümüz mobil uygulama mağazaları gibi üçüncü parti geliştiriciler tarafından beslenecek ve Rift’in yanı sıra Android, iOS, Windows Phone, Chrome, Firefox, Safari ve Internet Explorer’dan erişilebilecek. Oculus Platform, sonbahar bitmeden açılacak.Geçtiğimiz hafta ortaya atılan ve TechRadar’ın konuya yakın isimsiz kaynakları tarafından onaylanan iddialara göre, Oculus Rift’in final sürümü 2015 yazında satışa sunulacak.Stuff
Web Aramaları Sesli ve Görüntülü Olacak
Beş yıl içinde internet üzerinden yapılan aramaların yarısı sesli ve görüntülü olabilir. Bunun için çalışmalara başlayan Baidu mühendisleri, metin girişini ikinci plana atmaya hazırlanıyor.Çin ve Güneydoğu Asya'nın ardından Güney Amerika ve Avrupa'da da yayılan Baidu, web aramalarını bir sonraki seviyeye çıkarmak için çalışıyor. Baidu Research biriminin baş mühendisi Andrew Ng, 'beş yıl içinde web aramalarının yarısının sesli ve görüntülü olmasını beklediklerini' söyledi. Ng, yapay zekanın bir türü olan derin öğrenme sayesinde yapay sinir ağlarının ses, görüntü ve diğer girdiler hakkında bilgi toplamak için eğitilebileceğini ifade etti.Gigaom toplantısında konuşan Ng, teknolojinin Facebook, Netflix, Spotify ve Twitter gibi firmalara çok fazla bilgi kazandırdığını, Google, Microsoft ve Baidu gibi firmaların ise birçok uygulamaya derin öğrenmeyi entegre etmek için önceden çalışmalara başladığını belirtti. Google'dan Baidu'ya 2014'ün başında transfer olan Ng, Baidu'nun özellikle ses tanımı, görüntü araması, web sıralaması ve reklamcılık sistemler üzerinde gelişmiş derin öğrenme üzerinde çalıştığını ifade etti.Ng, Baidu'nun yapay sinir ağlarını daha doğru tanım yapacak şekilde geliştirerek, özellikle okuma yazma oranının düşük olduğu bölgelerdeki internet kullanıcılarına yardım edebileceklerini söyledi. Baidu'nun aldığı 10 arama komutundan bir tanesinin bugün bile sesli olduğunu ifade eden Ng, beş yıl içinde sesli ve görüntülü aramanın öne çıkacağını ve metin girmekten daha doğal olacağını söyledi.Ng, 'Yapay zekayı kim kazanırsa interneti de o kazanacak' ifadesini kullandı.Kaynak: Al Jazeera
En Yaygın ve En Sık Görülen 10 Garip Fobi
Karanlıktan, kalabalıktan, yükseklikten korkan sadece siz değilsiniz. Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsüne göre Amerika'da ki yetişkinlerin yüzde 10'u bir fobiye sahip. Bazı insanların sahip oldukları fobilerin nedenleri bilinmemektedir. Genelde fobiler maruz kalınan kötü bir olaya bağlı gelişmektedir. Bazı uzmanlar ise fobileri evrimle ilişkilendirmektedir. Sebebi ne olursa olsun işte en çok sahip olunan 10 fobi;
Kurtlar Vadisi Karakterlerinin Gerçek Hayatta Temsil Ettiği İddia Edilen Kişiler
Bilindiği üzere Kurtlar Vadisi senelerdir 2003'ten beri Ülkemizde yayında olan en eski dizi. Yeri geldiğinde inanılmaz sahneleri ile dünyanın bile gündemine oturmayı başarmıştır. Örneğin: Polat alemdarın İsrail konsolosluğunu basması gibi...Bu fim başlarda gerçek Türkiye kabadayıları ve mafyalarını hatta milli istihbaratına kadar gerçekleri anlatıyordu fakat son virajlara doğru tamamen amacından saptı çünkü artık anlatıcak bir şeyleri kalmadı reyting için çeşitli manevlar yapmak zorunda kaldılar. Bu konuda sizle Kurtlar Vadisi Karakterlerinin gerçek hayatta yansıttığı kişileri görelim
Türkiye 4G'ye Geçmek İstiyor
Ericsson, Türkiye’deki 3G bağlantılı akıllı telefon kullanıcılarının kullanım alışkanlıkları, eğilimleri ve 4G’den beklentilerine ilişkin çarpıcı sonuçlar içeren “2014 Ericsson ConsumerLab 3G Kullanıcı Eğilimleri ve Beklentileri Araştırması”nı yayınladı.Araştırma, Türkiye genelinde 25 şehirde, ayda en az bir kez akıllı telefon üzerinden mobil internet kullanan toplam 1.500 kullanıcı ile yüz yüze görüşmeler yapılarak gerçekleştirildi.Ericsson Türkiye Ülke Müdürü Ziya Erdem, araştırmayla ilgili olarak; “Bu yıl 5’incisini düzenlediğimiz bu araştırma ile 3G’nin hız kesmeden kullanım aktifliğinin arttığını ve 3G kullanıcılarının teknolojiyi çok yakından takip ettiklerini görüyoruz. BTK’nın 2014 ikinci çeyrek verilerine göre Türkiye’de 27 milyonu aşkın cepten mobil internet kullanıcısı bulunuyor ve yaptığımız bu çalışmada gördük ki 3G akıllı telefon kullanıcılarının farklı mobil servisleri kullanım sıklığı İngiltere, Amerika, Almanya gibi ülkeleri geçmiş durumda. Bu sonucu, Türkiye’de mobil genişbant penetrasyonunun diğer ülkelere kıyasla henüz daha düşük, fakat hızlı bir yükseliş trendinde olmasına bağlıyoruz.Diğer yandan, bu araştırmada gördük ki, kullanıcıların önemli bir kısmı daha hızlı ve ileri bir teknoloji olarak algıladıkları 4G’yi heyecanla bekliyor. Biz de Ericsson olarak 4G’yi mobil geleceğin kendisi olarak görüyoruz ve Türkiye’deki mobil ekosistemde yepyeni bir devri başlatmasını dört gözle bekliyoruz.” dedi.Türkiye’de 3G kullanıcılarının mobil servis kullanımı birçok ülkeye göre daha ilerideAraştırmaya göre Türkiye’deki kullanıcılar teknolojiye meraklı ve yeni cihaz sahibi olma konusunda oldukça istekli:Kullanıcıların % 43’ü, akıllı telefonlarının hayatlarının önemli bir parçası olduğunu ifade ederken, %37’si operatör seçerken maliyetten önce hıza önem veriyor.Kullanıcıların % 40’ı cihaz alırken en son çıkan modelleri tercih ediyor.Mobil servislerin kullanımı, Türkiye’de çok aktif durumda ve sosyal medya, anlık mesajlaşma, uygulama indirme gibi pek çok serviste İngiltere, Amerika, Almanya gibi ülkeleri gerisinde bırakmış durumda. Örneğin, Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının %91’i haftada en az bir kez sosyal ağlara bağlanırken, Amerika’da bu oran %81, İngiltere’de %77 ve Almanya’da ise %70. Bu sonuç, Türkiye’de mobil genişbant penetrasyonunun diğer ülkelere kıyasla henüz daha düşük, fakat hızlı bir yükseliş trendinde olması ile açıklanabilir.İnternet tabanlı iletişim hizmetleri yükselişteAkıllı telefon kullanıcılarının internet üzerinden sesli/görüntülü görüşme ve anlık mesajlaşma hizmetlerini kullanımı yine pek çok ülkenin ilerisinde seyrediyor. İnternet tabanlı bu iletişim hizmetleri geleneksel operatör ses ve SMS hizmetlerini tamamlıyor ancak onların yerini henüz almış değil.Kullanıcıların %56’sı her gün hem SMS hem de internet üzerinden anlık mesajlaşma servislerini kullanıyor. Her gün internet bazlı anlık mesajlaşma servislerini kullanıp SMS kullanmayan kullanıcılar ise sadece %6 seviyesinde.Benzer sonuç arama servisleri için de geçerli. Kullanıcıların %38’i her gün hem internet üzerinden sesli/görüntülü arama, hem de operatörler üzerinden normal arama gerçekleştiriyor. Her gün internet üzerinden telefon görüşmesi gerçekleştiren fakat mobil operatör üzerinden ses çağrısı yapmayan kullanıcılar ise %5’te kalıyor.İnternet iletişim servis kullanıcıları tarafından gönderilen her 10 mesajdan 4.4’ü ve yapılan her 10 çağrıdan 3.3’ü internet üzerinden gerçekleşiyor. Bu oranlarla Türkiye; Amerika, İngiltere, İsveç ve Danimarka gibi ülkeleri geride bırakıyor.Kullanıcılara, “Telefonunuzu aramalar/SMS için kullanmak YA DA internet hizmetleri/uygulamaları için kullanmak arasında seçim yapmak zorunda kalsaydınız, hangisini seçerdiniz?” şeklinde yöneltilen bir soruya, kullanıcıların %17’si operatör üzerinden ses/SMS servislerinden vazgeçerek sadece veri hizmetlerini kullanmayı tercih edeceğini belirtiyor. Bu sonuç, geleneksel ses ve SMS hizmetlerinin hala kullanıcıların hayatlarında önemli rol oynadığına işaret ediyor.3G kullanıcıları daha fazla mobil veri kullanmak istiyorKullanıcıların %41’i hız ve çekim gücü anlamında servis iyileşecekse kullandığı veri paketini artırmayı düşünebileceğini ifade ediyor.Hali hazırda mobil veri paketine sahip olan kullanıcıların yalnızca %46’sı, paketlerinin kullanımları için yeterli olduğunu düşünüyor. Kullanıcıların %40’ı ise limitsiz mobil veri paketlerine sıcak bakıyor.Her 10 kullanıcıdan 4’ü 4G için istekliTürkiye’de 4G’ye olan ilgi giderek artıyor. Her 10 kullanıcıdan 4’ü, 4G teknojisinden haberdar durumda. 4G’yi düşünmelerinin ana sebebi ise mevcut 3G teknolojisinden memnuniyetsizlik değil, daha ileri olarak algıladıkları 4G teknolojisine ilgi ve daha hızlı internet kullanma istekleri olarak karşımıza çıkıyor.Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının en az %42’si, halihazırda 4G abonesi olma konusunda istekli ve %35’i 4G özellikli bir akıllı telefon almak istiyor.4G ile en çok tanışmak isteyen kesim arasında birinci sırada %36 oran ile 30-39 yaş grubundaki kullanıcılar bulunuyor. Onu, 40-49 ve 25-29 yaş arası kesim izliyor.Kullanıcıların yarısından fazlası (%58) 4G’nin 2015’in sonuna kadar Türkiye’de kullanılmaya başlanacağını bekliyor.4G’ye ilgili kullanıcıların %48i 4G geldiği andan itibaren 6 ay içinde 4Gye geçmeye istekli3G’den 4G’ye geçişte, kullanıcılar ana sebep olarak 4G’yi daha hızlı ve ileri bir teknoloji olarak algılamalarını işaret ediyor.Kullanıcılar, 4G’nin hayatlarına girmesiyle birlikte ile sosyal ağ kullanımından videoizlemeye, görüntülü konuşmadan, online müzik dinlemeye, bulut servisleri kullanımından uygulama indirmeye kadar birçok servis kullanımlarının artacağını düşünüyor.Büyükşehirde mobil operatörü tavsiye oranı daha yüksek2014 yılında akıllı telefon kullanıcılarının operatörlerini tavsiye etme oranını gösteren “net tavsiye skoru”na bakıldığında 2013 yılına göre bir artış söz konusu. 2013 yılında +16 olan bu skorun, 2014 yılında +18’e çıktığı görülüyor. Şebeke performans memnuniyeti ise Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde oldukça yüksekken, diğer şehirlerde memnuniyet seviyesi nispeten daha düşük seviyelerde seyrediyor.Stuff
iPhone 6'yı Türkiye'den mi Yurtdışından mı Almalı?
iPhone 6 ve iPhone 6 Plus dün itibariyle ABD başta olmak üzere İngiltere ve Japonya dahil bazı ülkelerde satılmaya başladı. Türkiye'de ise satışlar 26 Eylül'de başlıyor. Kullanıcıların aklındaki soru ise şu: iPhone 6'yı yurtdışından almak mı daha keseye uygun yoksa Türkiye'den mi? Gelin, bu soruya birlikte yanıt arayalım.Türkiye'de 2 bin 349 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak olan iPhone 6'lar özellikle ABD'den çok daha uygun fiyatlarla alınabiliyor. Örneğin 2 bin 349 TL'ye 16 GB iPhone 6 alınabilirken, aynı cihazı ABD'den 773 TL daha ucuza alabiliyorsunuz. Benzer şekilde 64 GB'lık bir iPhone 6'yı ABD'den 830 TL daha ucuza satın alabilmek mümkün.Ancak Almanya ve İngiltere'deki iPhone fiyatlarının Türkiye'deki fiyatlardan pek bir farkı olmadığı gibi, yer yer bu ülkelerdeki iPhone modellerinin fiyatlarının Türkiye'deki fiyatlardan da yüksek olduğu göze çarpıyor.Hürriyet
'Toz Ruhu' Altın Koza'da En İyi Film Seçildi
Yönetmen Nesimi Yitik 'in erkek bir gündelikçinin hikâyesini anlattığı Toz Ruhu 21. Adana Altın Koza'a en iyi film seçildi. 350 Bin tl'nni de sahibi oldu. Deniz Seviyesi adlı film yönetmen dahil beş ödül birden kazanırken festivalin favorisi gösterilen Derviş Zaim'in Balık'ı sadece senaryo ödülüyle yetindi.Altın Koza ödüllerinin sahipleri şöyle:1. EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ: Toz Ruhu (Yön: Nesimi Yetik, Yapımcı: Betül Esener)2. YILMAZ GÜNEY ÖDÜLÜ: Neden Tarkovski Olamıyorum (Yön: Murat Düzgünoğlu, Yapımcı: Murat Düzgünoğlu, Osman Özcan)3. ADANA İZLEYİCİ ÖDÜLÜ: Yağmur-Kıyamet Çiçeği5. EN İYİ SENARYO ÖDÜLÜ: Derviş Zaim (Balık)6. EN İYİ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ: (paylaştırıldı)Deniz Özdoğan (İçimdeki Balık) ve Damla Sönmez (Deniz Seviyesi)7. EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: (paylaştırıldı)Tansu Biçer (Toz Ruhu), Ahmet Rıfat Şungar (Deniz Seviyesi)Jüri Özel Ödülü: Settar Tanrıöğen (Yağmur-Kıyamet Çiçeği, Toz Ruhu ve Nergis Hanım filmlerindeki performansı ile)8. EN İYİ MÜZİK ÖDÜLÜ: Kyle Woodworth (Deniz Seviyesi)9. EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ ÖDÜLÜ: John Wakayama Carey (Deniz Seviyesi)10. EN İYİ SANAT YÖNETMENİ ÖDÜLÜ: Osman Özcan (Toz Ruhu)11. EN İYİ KURGU ÖDÜLÜ: Özcan Vardar (Deniz Seviyesi)12. EN İYİ YRD. KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ: Esra Bezen Bilgin (Silsile)13. EN İYİ YRD. ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: Serkan Keskin (Silsile)14. “TÜRKAN ŞORAY” UMUT VEREN GENÇ KADIN OY. ÖD: Begüm Akkaya (Nergis Hanım)15. UMUT VEREN GENÇ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: Aytaç Uşun (Silsile)*SİYAD EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ: Yağmur-Kıyamet Çiçeği (Onur Aydın)*FİLM-YÖN EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜ: Yağmur-Kıyamet ÇiçeğiT24