Yakın Tarihten Deli Saçması mı Akıl Dolu mu Olduğu Anlaşılamayan Savaş Taktikleri
Savaşlarda kazanma koşulunu belirleyecek hamleler öyle çetrefillidir ki bugün nöronlarımızın ayağına çelme takacak seviyede ilginç, absürt yöntemler kullanıldı.
Çayınızı kahvenizi alın, savaşların bir garip tarihine yolculuk yapıyoruz.
1939'da başlayıp altı yıl süren 2. Dünya Savaşı'ndayız.
İtalya'nın Etiyopya'yı işgaliyle bozulan anlaşmalar, Nazi Almanyası'nın da İtalya'ya katılarak ittifak kurmasıyla resmi bir felaketin ilk tuğlasını koydu. Tüm savaşlar gibi ülkeler zorlu şartlarda, cephane ve iletişim zorluklarıyla da savaşıyordu. Bu savaşın iletişim yönünde 'ilginç' bir olay vuku buldu.
İletişim imkanlarının hayli sınırlı olduğu atmosferde güvercinler en büyük istihbarat ajanıydı.
Düşman tarafından fark edilmeden bin kilometre üzerinde uçarak eğitildiği noktalara haber ulaştıran güvercinleri savaşta iki taraf da kullanıyordu, biz özellikle İngiltere ve Almanya'ya dikkat çekelim.
Karşılıklı uçan güvercinler bir noktada istihbarat ajanlığından güvenlik tehdidi olarak evrildiğinde güvercinleri yakalayıp düşman istihbaratına erişmek önemli bir hedef haline gelmiş.
İngiltere güvercinleri yakalamak için çözümü buldu, şahinler!
Eğitilmiş avcı şahinler gerçekten de sınırdan geçmekte olan 2 güvercini yakalamış. Absürtlük burada başlıyor, yakalanan 2 güvercin savaş ortamında ele geçirildiği için savaş esiri olarak tutuluyor ve kendi güvercinleri bu tip girişimleri atlatarak istihbarata sadık kaldıkları için kahramanlık madalyasına layık görülüyor!
1400 yıllık Alman şehri Konstanz'ın, İsviçre sınırına yakınlığından yararlanılarak ortaya çıkan taktik de güvercinleri aratmayacak cinsten.
2. Dünya Savaşı'nda bombardıman uçakları Konstanz'a yaklaştığında şehrin tüm ışıkları açık tutulur. Adeta gündüz aydınlığı oluşur, bunun sonucunda şehri İsviçre sınırının içerisinde zanneden pilotlar Konstanz'ı pas geçer!
Garipliklere geri dönelim, bilimsel olanlardan biriyle.
Amerikan ordusu savaş sürerken bombaları istediği yerlere nakletmek için alternatifler düşünürken akıllarına gecelerin sahiplerinden yarasa gelmiş.
X-Ray Projesi bir yarasadan canavar yaratma amacıyla başlamış.
Projenin hedefi yarasalardan bomba yaratmak. Ciddiyiz çünkü onlar ciddiydi.
Japonya üzerinde uygulanması planlanan projede uyutulmuş ve ayaklarında napalm bombaları olan yarasalar içi boş bombalarla Japonya üzerinde bırakılacak ve yere inmeden uyanarak sivillerin arasına karışarak bombayı patlatacaktı!
Dönemin başkanı Theodor Roosevelt Meksika'dan yarasa ithalini bile onaylar, fakat...
Yarasalar geldiğinde o an kaynaklar daha önemli bir gündem maddesi olan atom bombasına ayrıldığı için proje iptal edilir.
Bu tip alternatif yolların ötesinde 2. Dünya Savaşı ve öncesinde, mayınların patlamayanları ölümcül bir tehlike olarak halen dünyanın dört bir yanında.
Mayınları tespit edebilmek için yine hayvanlardan yararlanmışız tabii. Dünya çapında önce binlerce eşek eğitilmiş bu iş için fakat eşekler ağır oldukları için mayınlar bulunduktan sonra patlıyormuş. Sonrasında genetiği değiştirilen farelerle bu işe çözüm bulmuşuz, yerleri tespit edilen bombalar patlayacak ağırlığı taşımadığı için görece temiz bir çözüm.
Savaşların özeti: Hayvanların çilesi!
2. Dünya Savaşı'ndan yaklaşık yirmi yol önce hayvanları direkt kullanmak yerine bilimkurgu bir proje ortaya çıkmış.
Stalin'in fikriyle başlayan ve başarısızlığa uğrayan projede savaşan orduda ufak bir güncelleme planlanmıştı.
Şempanzelerin dayanıklı, yüksek acı toleransı insanın stratejik yetenekleriyle birleştirilecek, hibrit bir canlı ortaya çıkacaktı.
Filmlerde duymaya alışkın olduğumuz bu proje gerçekten İlya İvanoviç tarafından hayata geçirilmeye çalışıldı. Laboratuvarında dişi şempanzelere insan spermi enjekte eden İvanoviç. başarılı olma ihtimali olan 10 kadar şempanze ile Moskova'ya döner fakat projenin başarılı olmayacağı ortadadır.
Gelelim en ilginç stratejik hamleye. 2. Dünya Savaşı'nın sonrasına, yakın döneme dek süren Soğuk Savaş sürecine ziyarette bulunacağız.
Almanya'nın bölünmesi ve Avrupa'da sovyet etkisinin artmasıyla ABD ve Sovyetler arasında süren askeri ve teknolojik gerilim savaş yöntemlerinde büyük bir güncellemenin önünü açmıştı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 1991'de son bulan Soğuk Savaş, günümüzde 'siber' yollarla devam etse de 60 küsür yıl önce ortaya çıkan fikir şimdi bile şaşırtıcı!
Soğuk Savaş'ın en hararetli yılları, 50'li yılların sonunda İngiltere Alman topraklarına nükleer silahlarını 'gömmeyi' planlar. Böylece yıllar önce başlayan savaşta Rusya'dan öç alabileceklerdi. Plan hayata geçirilmeden önce hedef Kuzey Almanya olduğundan kış aylarında soğuk havaların silahların elektronik sistemlerine zarar vereceği ortaya çıkar. Dahiyane(!) fikir de sonrasında savrulur.
Bölgede etüt yapıldıktan sonra ortaya atılan çözümün içerisinde tavuklar da vardır.
Nükleer başlığın iç yüzeyine yerleştirilecek tavuklar eğer yeterli gıda temin edilirse bombanın sıcaklığını tehlikeli seviyeye ulaştırmayacak, yaratacakları sıcaklıkla dengeyi sağlayacaklardır.
Tavuklar hayatta kaldığı sürece nükleer başlıklar da ortaya çıkacağı günü bekleyecektir, hesaba göre.
Fikirden tabii ki vazgeçildi fakat tavuk projesinin mantıksızlığı sebebiyle değil.
Müttefik topraklarında bu tip bir riski yaşatmanın etik olmadığı düşüncesiyle vazgeçildi! Gelecek tepkiler de vazgeçmelerinde önemli bir etken olmuştu.
Savaşlar filmlerdeki gibi kahramanlık hikayeleriyle dolu değil, zafere giden yolda absürt çözümlerin bile savaş atmosferinde mantıklı geldiğini örnekleriyle gördük.
Yorum Yazın
Vay anasını demek ki dünya böyle gerizekalılıkları 60 yıl önce önce bırakmış mesela bizde papaz eriğini imam eriğine çevirme gibi salakça şeyleri bırakırsak ... Devamını Gör
Savaşlar da ne yazık ki biz sözde akıllı olan zekamızı kötüye kullanıp hayvanları kullanma erdemsizliğini gösterdik. Güçlünün güçsüzü ezdiği yerde her zaman ... Devamını Gör