Yağmura Yarenlik Edecek 13 Kitap
Soğuk ve kuru geçen bir kışın sonlarına gelirken, yağmur bizi bu günlerde yalnız bırakmayacağa benziyor. İşte bundan mütevellit efendim, yağmurun yanına çay-kahve gibi iyi gelecek birkaç kitap paylaşmak istedik.
1. Alper Canıgüz – Oğullar ve Rencide Ruhlar
5 yaşındaki Alper Kamu(Evet, doğru okudunuz) hiç de öyle 5 yaşında gibi değil. Hatta 30-40 yaşında gibi de değil. Bu çocuk çok farklı. Metrekarece küçük fakat Kamu’nun kafasına göre çok büyük olan mahalledeki gizler, kendilerini ifşa etmek için bekliyorlar.
2. Ernest Hemingway – Güneş de Doğar
Hemingway’in yoluna düşen yağmurun sesini duymak isteyenler, buraya!!! Kafanı çevirsen sanatçı göreceğin Paris’in altın yıllarında yazılmış bu eseri okumak, Paris’in büyülü sokaklarında baharı yaşatacaktır.
3. Georges Perec - Uyuyan Adam
Kimi koşuyor, kimi gülüyor, kimi de duruyor. Bu adam da uyuyor. Her adamın anlatacakları olduğu gibi Georges Perec’in Uyuyan Adam’ı da epey bir şey anlatıyor. Şemsiye altında sürüklenen şehir insanlarına farklı bir gözle bakan Uyuyan Adam, akıllara ikircikli soruları getirmiyor değil.
4. Fyodor Dostoyevski - Suç ve Ceza
Fyodor Dostoyevski’nin şaheseri Suç ve Ceza için söylenecek birçok şey var şüphesiz. Ama biz bir tek yere dikkat çekmek istiyoruz: Kahramanın ismindeki o karizma; Rodion Romanoviç Raskolnikov…
5. Yusuf Atılgan – Aylak Adam
Aha, başka bir adam. Ama bu adam çok başka bir adam… Hayatında tembelliği en öne koyan arkadaşlar için büyük bir kurtuluş kapısı. Çünkü bu kitabı okuduktan sonra tembelliği aylaklığa dönüştürebilir, işin felsefesinden yırtabilirsiniz. Anne-baba yer mi bilinmez ama denemeye değer.
6. Franz Kafka – Dava
Okuyan bir daha okuyor, hatta birçok okur bu kitabı aldıktan sonra bir daha kitap alamıyor. Neden mi, okumak lazım. “Kafka kafası” tehlikelidir uzak durmak gerekir diyenleri anlıyor, saygı gösteriyoruz, ancak karanlık köşelerdeki fısıltılarda yatan anlamlı cümleleri kaçırmak büyük bir ziyan olabilir.
7. Sylvia Plath – Sırça Fanus
Sırça Fanus, 1950’li yılların gölgesinde yaşayan bir hanımefendinin kişilik mücadelelerini anlatıyor. Plath’in gerçek hayatıyla çarpıcı bir benzerlik gösteren kitap, yazarın gerçekten sıkıntılı bir ömür geçirdiğini gözler önüne seriyor. Plath, 30 yaşında hayatını intiharla sonlandırdığında, iki çocuğu odalarında uyuyordu. Evet trajik, fakat Sırça Fanus’u okurken sizin de göreceğiniz gibi Plath’in kalemi bazen o kadar sade ve basit olabiliyor ki insanı korkutuyor.
8. Oğuz Atay – Tehlikeli Oyunlar
Tutunamayanlar’dan sonra rağbet açısından değer gösterilmeyen bu kitap, Oğuz Atay’ın cephanesinden çıkan diğer etkili bir silah. Kitabı, yazarın sadece tek bir kitabını okuyup hava atanların yüzüne “ŞAK” diye vurmaktan çekinmeyin. Tabii okuduktan sonra. Bir de kitabı cidden yüze vurmayın, okur olacağım derken kafa yaranlara katılmanızı istemeyiz.
9. Mihail Bulgakov – Usta ile Margarita
Şeytan, 1900’lerin başında Rusya’nın yağmurlu sokaklarında dolaşmaya karar verirse ne olur? Kafa yormaya gerek yok, Rus edebiyatının en değerli kalemlerinden Bulgakov bu konuyu düşünmüş bile. Hatta düşünmekle kalmamış üstüne bir de kâğıda dökmüş. Yazıldığı yıllarda sansürlenen bu eser günümüz yazarlarını utandırır cinsten.
10. Orhan Pamuk – İstanbul: Hatıralar ve Şehir
O kadar yağmur dedik, İstanbul’a özel bir kitabı buraya koymasaydık Taksim meydanına çıkartılanlardan olurduk maazallah. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un kaleminden çıkan bu değerli eser İstanbul âşıklarına, İstanbul’un bu aşkı hak ettiğini gösteriyor.
11. Miguel de Unamuno – Sis
Hayata ve insana, felsefi bir bakış açısıyla yaklaşan, İspanyol edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Miguel de Unamuno, sadece ismiyle bile insanları etkilemeyi başarıyor. 1. Dünya Savaşı’nın arifesinde basılan kitap, kurgu ve hikâyesiyle sıra dışı bir çizgide ilerliyor.
12. Stephen King – Medyum (The Shining)
Yağmur sesinde huzur vardır fakat Stephen King’in huzurla pek işi olmaz. Yazarın, 1980’de beyaz perdeye de aktarılan şaheseri The Shining, gerilim seven okurları bekliyor. Jack Nicholson’ın filmdeki üstün başarısına da değinmeden geçmeyelim. Ah o balta sahnesi!
13. Zülfü Livaneli – Son Ada
Bir ada düşünün sakin, huzurlu ve sessiz. Ahali halinden memnun, keyfi yerinde. Ütopik bir ada belki ama mutlular işte. Ama Livaneli, bu adayı her ne kadar saf ve temiz bırakmak istese de gerçeklerin amansız varlığına karşı koyamıyor. Son Ada, Livaneli’nin kaleminden çıkan en değerli
kitaplardan birisi…