Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
'Süper Patron' Olmanın Test Edilip Onaylanmış 19 Sırrı
İyi bir patron olabilirsiniz. Çok iyi bir patron da olabilirsiniz. Eminiz kendi alanınızda yetenekli ve başarılısınızdır. Çok yüksek değer yaratan yeni iş modellerine, ürünlere ve hizmetlere öncülük eden bir inovatör bile olabilirsiniz.
Fakat iyi / çok iyi bir patronu süper patron'dan ayıran bir çok özellik var. Bu galeride süper patronluğu tanıyalım; ve onlardan biri olmanıza yol gösterelim dedik.
Çünkü süper patronlar sadece organizasyonlar kurmadılar. Yetenekleri buldular, yetiştirdiler; gelecek lider jenerasyonunu keşfettiler, eğittiler ve geliştirdiler. Ve hakiki benliklerin ışıldamasına imkan tanımaktan hiç korkmadılar.
1. Geleneksel olmayan işe alımlar yapın
2. Zeka, yaratıcılık ve esnekliğe odaklanın
Süper patronlar bu 3 özelliğe başka her şeyden daha fazla değer veriyor.
Örneğin dünyaca ünlü emlak gurusu Bill Sanders, kendinden dört kat daha akıllı kişileri işe almakla övündüğünü söylüyor: 'Müthiş birini işe almayacaksanız, hiç kimseyi almamalısınız.'
3. Her anlamda çok yönlülüğü arayın
Süper patronlar, sorunlara yeni açılardan yaklaşan, sürprizlerle başa çıkabilen, çabucak öğrenen ve herhangi bir pozisyonda müthiş iş çıkaran kişileri istiyorlar.
Steak and Ale’i kuran Norman Brinker buna iyi bir örnek. Brinker'ın çok yönlülük takıntısı, restoran sektöründe Burger King’in de dahil olduğu bir 'muhteşem liderler' jenerasyonunun yükselmesine yardımcı oldu.
4. Beklenmedik şampiyonlar bulun
Süper patronlar da elbette yetkinlik belgelerine bakıyorlar; ama sektör tecrübesi veya üniversite diploması olmayan kişilere de şans vermeye istekliler.
Örneğin Ralph Lauren bir keresinde bir podyum modelini kadın giyim tasarımının başına getirmiş. 'Kıyafetten anlıyordu, başka bir sebebi yok.'
5. Önyargılı tüm kavramları reddedin
Süper patronlar, yeteneğin nasıl görünmesi gerektiğine dair önyargılı kavramları reddettiklerinden, genellikle kadınlara ve azınlıklıklara daha açıklar.
Tüm katılımcıların lige girmesi için yollar buluyorlar; böylelikle kendilerine sonsuz bir yetenek kaynağından faydalanma şansı yaratıyorlar.
6. Kendi mülakat tarzınızı belirleyin
Süper patronlar genellikle geleneksel mülakat sürecini de gereksiz görüyorlar. Bunun yerine alışmadık, kurnaz sorular soruyor veya gözlemi bir araç olarak kullanıyorlar.
Yine Bill Sanders'tan bir örnek: İş başvurusu yapan adayları New Mexico’daki çiftliğinde kendisi ve diğer yöneticilerle beraber 2 kilometrelik bir yürüyüşe çağırıyor. “Yürüyüşlerde bu çocuklar hakkında çok şey öğreniyorduk”.
7. Organizasyonunuz işe aldığınız kişilere göre şekillensin
Süper patronlar işleri ve hatta organizasyonları fırsatçı bir şekilde yeni işe alınanlara göre düzenler.
Örneğin Lorne Michaels, Saturday Night Live’ı tamamen ekibinin fikir ve becerilerine göre şekillendiriyor.
8. Geleneksel İK kavramının dışına çıkın
Hollywood ve dünyanın en büyük görsel efekt şirketi Industrial Light & Magic’te, çalışanlarının iş tanımları bile bulunmuyor. Çalışanlar, gereken işlere ve kimin müsait olduğuna göre görevlere tayin ediliyorlar.
Bu örnekler geleneksel İK uygulamalarına karşı olmakla beraber, süper patronların yaptıkları hemen her şeye getirdikleri inovatif bakış açısını yansıtıyor.
9. Kayıpları kabullenin
Akıllı, yaratıcı, esnek kişilerin kariyerleri, genellikle hızlı tempolu oluyor. Bazıları kısa bir süre sonra başka bir işe geçmek isteyebiliyor; ve bu süper patronlar için sorun değil.
Ekiplerindeki yetenek kalitesinin istikrardan daha önemli olduğunu anlıyorlar; sirkülasyonu taze yıldızlar bulmak için bir fırsat olarak değerlendiriyorlar.
10. Gidenleri iyi uğurlayın
Bu türden bir yaklaşımın şöyle bir getirisi var: Sizde çalışanların, sadece sizin organizasyonunuzda değil, dışarıda da başarılı oldukları duyulduğunda insanlar size akın akın gelir. Süper patronlar nadiren işe alım yapmaya ihtiyaç duyar; çünkü itibarları sayesinde yetenekler onların kapısını çalar.
11. Yeteneğin gelişmesine olanak tanıyın
Süper patronların ayrıca belli bir yetenek geliştirme üslubu bulunuyor.
Dünyanın en zengin insanlarından biri ve Oracle'ın sahibi Larry Ellison’ı ele alalım: En güçlü yönlerinden biri, “sıradan' kişilere imkansızı yaptırması.
12. Yüksek beklentiler belirleyin
Süper patronlar ekiplerinin başarabilecekleri konusunda kendilerinden emindir. Olağanüstü yüksek performans talep ederler; “mükemmel yeterince iyi” lafı, onların tutumunu özetler.
Örneğin efsanevi Bob Noyce, onunla beraber Intel’in kurucusu olan Gordon Moore’u şöyle hatırlıyor: “Çok, çok sert bir amir olabiliyor. Çok başarılı olabilirsiniz; ancak sadece zor işleri başarmayı seven biriyseniz.”
13. Tüm sınırları zorlayın
Süper patronlar, netice elde etmek için sizin sınırlarınızı zorlarlar, çalışanlarına güven aşılarlar ve onlara kendilerini özel hissettirirler.
Şu anda TBWA Group yönetim kurulu başkanlığını yapan Tom Carroll, eski patronu Chiat hakkında şöyle söylüyor: “Jay insanlarda öyle bir etki bırakırdı ki, sıradan hayatlarına dönmeleri zor olurdu. Bunu bir kez hissettiniz mi değiştiremezsiniz.”
14. Üstat olun
Süper patronlar inanılmaz derecede etkili delegatörlerdir. Akıllı, hırslı, uyum sağlayabilen kişiler seçip onlara bir vizyon sunduktan sonra ekibin bunu uygulayacağına güvenirler.
Eskiden Steak and Ale’ın kıdemli yöneticiliğini yaptıktan sonra Chuck E. Cheese’i işletmeye giden Richard Frank, “Norman Brinker bize muazzam özerklik tanırdı. Kesinlikle başarısız olmamız mümkündü” diye açıklıyor.
15. Uygulamalı liderliği benimseyin
Süper patronlar, detaylar ve çalışanların yaptıkları işle çok yakından ilgilenirler. Becerikli bir zanaatkar gibi çıraklarına alışılmadık, uygulamalı bir deneyim aktarırlar; ve gerektiğinde onlarla yan yana çalışırlar.
16. Çalışanların danışmanı olun
Süper patronların öğretileri, liderlik ve hayat derslerini de kapsar. Çalışan ve yöneticilerine günlük hedefler koymaktan tutun da formda kalmak için egzersiz yapmaya kadar her konuda danışmanlık yaparlar.
Marks and Spencer’ın ve Carrefour’un eski yönetim kurulu başkanı Luc Vandevelde, astlarla beraber çalışmak ve mikro yöneticilik yapmak arasındaki hassas dengeyi, eski patronu Michael Miles’tan öğrendiğini söylüyor: 'Becerileri ortaya çıkaracak kadar yakın; ancak becerilerini kısıtlayacak kadar da yakın değil.'
17. Terfide bir anda çok kademe atlamayı teşvik edin
Süper patronlar, geleneksel organizasyonların çok ötesinde gelişim fırsatları sunar. Gelişim ve terfi kararlarında “yetkinlik modelleri” klişelerine bel bağlamaktan ziyade, değerini kanıtlamış çıraklara yollar açar, pozisyonlar yaratırlar.
18. Sorumluluk alanlarını sürekli değiştirin
Sonradan Veritas’ın CEO’su olan eski Oracle başkan yardımcısı Gary Bloom, “Oracle’ın inanılmaz iyi olduğu bir şey varsa, o da çalışanlarına sürekli yeni sorumluluklar vermektir” diyor; 'CEO'luk dahil.'
19. Bağlantıda kalın
Süper patronlar için, çıraklara danışmanlık yapmak uzun dönemli bir olay. Süper patronlar, biri şirketten çıkıp gittiğinde bile, tavsiye vermeyi, kişisel olarak tanıtmayı, ve sosyal network'ünde barındırmayı sürdürüyor.
Ünlü kreatif direktör Ken Segall, ne zaman iş değiştirse eski patronunu arama alışkanlığı olduğunu söylüyor. “Genellikle en fazla 2-3 saat içerisinde beni geri arar; danışmanlık ve öğüt verir. Böyle bir insan.”
Görüldüğü gibi SÜPER PATRONLAR, onları en iyi geleneksel patronlardan bile kat kat üstün kılan uygulamalara sahip.
Tabii buradaki her hareketi denemeniz gerekiyormuş gibi hissetmeyin. 1 veya 2'sini denemekle başlayabilirsiniz...
Harvard Business Review Türkiye, Ocak 2016
Yorum Yazın
onlara kendilerini özel hissettirecek minik zamlar yapın.
hepsi bizim patronda ııııı yok:))))