Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Meclis Genel Kurulu'nda ‘Dersim Soykırımı’ Tartışması
TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hakkındaki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşmelerinde HDP ve MHP milletvekilleri arasında ‘Dersim’ tartışması yaşandı. Söz alarak kürsüye çıkan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Dersim’de açık bir katliam yaşandığını belirterek, “Dersim’de öyle bir isyan, bir kalkışma falan yok, açık bir katliam var, hatta soykırımdır. Dersim’de yapılan şey sistemli bir soykırımdır. 1932′den itibaren Dersim’in her tarafına yollar, karakollar yapılmak suretiyle, 1934′te İskan Yasası çıkarılmak suretiyle, 1935′te Tunceli Yasası çıkarılmak suretiyle, 1935′ten itibaren sıkıyönetim ilan edilmek suretiyle planlı bir soykırımın hazırlıkları yapılmıştır. Resmi rakamlara göre 18 bin, gayri resmi rakamlara göre 80 binin üzerinde Kürt, Alevi Dersimli kendi kimliğinden dolayı katledilmiştir. Bu devlet, bu acıyla yüzleşmek zorundadır, bundan kaçış yoktur. Özür dilenmesi gerektiği zaman da o özrü büyük bir erdem olarak, gereğini yapacak şekilde gündemleştirme dışında yapılacak her şeyi biz burada siyasi bir şov olarak değerlendiriyoruz. Eğer gerçekten biz acı tarihimizle yüzleşeceksek, sadece Dersim’de değil, İstiklal Mahkemelerinin bütün uygulamalarını, hatta Şeyh Sait’ten bugüne kadar yapılan bütün kanlı senaryoları masaya yatırıp yüzleşmek zorundayız diyoruz. Halkların Demokratik Partisi bugüne kadar bunun çabası içerisinde olmuştur, bundan sonra da bu soykırımı açığa çıkarmanın çabası içerisinde olacaktır” dedi.
MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ise bu sözlere tepki gösterdi. Şandır şunları söyledi; “Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, kendi ifadeleriyle, Dersim’de soykırım yaptığı iddiasını ortaya koymuştur. Beyanı aynen şöyledir; ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dersim’de Kürt ve Alevi halkına kararlaştırarak ve planlayarak soykırım yapmıştır’ demiştir. Sayın Başkan, önce sözüm size, bu söz burada söylenemez. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin soykırım yapmakla suçlanmasına müsaade edemezsiniz. Böyle bir sözün burada söylenmesine müsaade edemeyiz. Bu sözün tutanaklardan acilen çıkartılması lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk milletinin devletidir. Türk milletini soykırım yapmakla suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok, hiç kimsenin de haddi değil. Buna müsaade edemezsiniz. İkinci sözüm sayın bakanlara, yani devletiniz ve temsil etmekle övündüğünüz milletiniz soykırım yapmakla suçlanıyor. O zaman Ermenilere niye itiraz ediyorsunuz Sayın Bakanım? Grup başkan vekillerine, sayın grup başkanvekilimizin ikazıyla bu konuşmayı yapıyorum. Buna nasıl müsaade edersiniz değerli arkadaşlar? Her milletvekili olarak buna itiraz etmemiz lazım. Milletimizin soykırım yapmakla suçlanmasına Türkiye Büyük Millet Meclisinde müsaade edemeyiz. O zaman burada bulunmanızın sebebi yok değerli arkadaşlar. Türk milletini soykırım yapmakla suçlamak kimsenin hakkı ve haddi değil, bu ifadenin tutanaklardan çıkartılmasını ve görüşmelerin ondan sonra devam etmesini teklif ediyoruz.”
Söz alan AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise; “Kastım bir Dersim tartışması açmak değil, ama istatistiğin de, rakamların da bu siyasal mücadelelerde nasıl rekabetçi bir şekilde kullanıldığını biliyoruz. Mesele rakam da değildir. Bir kişinin dahi haksız yere öldürülmesi karşısında bizim infial göstermemiz ve adaleti talep etmemiz çok haklıdır, çok doğru ve yerindedir. O yüzden, rakamlara abanmak yerine, geçmişe ilişkin birtakım yanlış uygulamalar varsa bunların tashihine yönelik bir tavrın içerisine girmek daha uygun olur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Dersim dahil geçmişte herhangi bir soykırım işlemediği hususunu ben de açıklıkla ifade etmek isterim” dedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in devleti soykırım ile suçladığını belirterek tepki gösteren MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu; “Şimdi, açık ve net olarak, ağır bir şekilde soykırımla suçladı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Eğer bu şekilde kabul edilecekse bu meclisin bugün devam etmemesi gerekir. Ve bunun sonuna kadar da arkasında olacağız. Herkes ne söylediğini iyi bilmek zorundadır. Meclis kürsüsüne çıkıp 80 bin insanın öldürüldüğünü söyleyenler, o sırada Dersim’in, tüm Dersim’in bugünkü Tunceli’nin daha geniş alanının 65 bin nüfusa sahip olduğunu da bilmeleri gerekir” açıklamasını yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, şunları söyledi: “Dersim’de yaşananlar bu coğrafya için büyük acıdır, gözyaşıdır, hafızalardan silinmemiştir, bundan sonra da silinmeyeceği anlaşılmaktadır. Orada yaşananlar karşısında, biraz önce Sayın Grup Başkanvekilinin alıntısında olduğu gibi, benim de az önce kürsüde söylediğim gibi, devlet yeri geldi mi elbette otoritesini kullanır, ama devlete şefkat daha çok yakışır, olması gereken budur. Orada çok yüksek orantısız güç kullanılmıştır, ancak Cumhuriyet Halk Partisi olarak ‘soykırım’ diye bunu adlandırmak doğru değildir, bizce de kabul edilebilir bir durum değildir.”
Tepkiler sonrası TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu birleşime ara vererek Grup Başkanvekillerini odasına çağırdı. Yaklaşık 20 dakika süren görüşmenin ardından Güldal Mumcu birleşimi yeniden açarak HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’e yeniden söz verdi. Yeniden kürsüye gelen Baluken; “Dersim’deki katliamla ilgili kürsüden yapmış olduğum konuşma diğer bazı milletvekilleri ve grup başkanvekilleri tarafından hem Genel Kurula hem de tüm Türkiye halkına farklı bir şekilde yansıtılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk milletinin soykırım yaptığına dair cümleler kullandığım ifade edilmiştir. Konuşma tutanakları önümdedir. Böyle bir itham, bununla ilgili cümleler söz konusu değildir. Her şeyden önce tüm genel kurula şu hatırlatmayı yapayım; bizler de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve Türkiye halkının milletvekiliyiz. Dolayısıyla, kendi halkımıza ya da kendi ülkemize hakaret etmek ya da itham edilen şekilde birtakım söylemleri gündemleştirmek durumunda asla olamayız. Dönemin hükümetinin uygulamalarına yönelik sert bir eleştirim vardır ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de dönemin hükümetinin bu uygulamalarıyla yüzleşmesi gerektiğini, bu yüzleşmeyle beraber yeni bir demokratik geleceğin mümkün olabileceğini ifade etmişim. Aynı şekilde, burada siyasi parti grup başkanvekilleri de benim görüşüme katılmayan, kendi siyasi partilerinin ya da kişisel görüşlerini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla, burada bir dönemin hükümetinin uygulamasına yönelik bir farklı tanımlama söz konusudur. Ben o dönemin tenkil ve tebdil uygulamasını, ‘on binlerce insanı mağaralarda fareler gibi zehirleyerek öldürdük’ gerçekliğini farklı bir şekilde değerlendirebilirim, diğer siyasi parti grup başkanvekilleri farklı bir şekilde değerlendirirler. Bunun bu şekilde Genel Kurulun bilgisine sunulmasını istiyorum” diye konuştu.
MHP’li Şandır ise, ‘soykırım’ ifadesinin tutanaklardan çıkartılması talebini yineledi. TBMM Başkanvekili Mumcu ise, tutanaklardan çıkartmanın söz konusu olmadığını belirtti.
- DHA