Kaygı Çağında Yaşam: Gerçeklik Algımız Korkuya Nasıl Kurban Gidiyor?
Kaygı Çağında Yaşam: Gerçeklik Algımız Korkuya Nasıl Kurban Gidiyor?
Tek ihtiyacımız olan derin bir nefes alıp olaylara mantıkla bakmak.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Koronadan önce hayatınızda olup bitenleri şöyle bir düşünün.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Evlerimize kapanıp çoğu zaman kafamızı camdan bile çıkarmadığımız şu günlerde, baskın bir endişe hepimizi sarmış durumda.
Farkındasınızdır, tüm bu olaylar başladığından beri herkesin fikri var geleceğe dair.
Bunları dinlememe, kulak asmama gibi tercihler yapabilecekken, hepimiz tıklıyoruz geleceğin korkunçluğunu haykıran videolara...
Tıpkı tüm kötü olaylar, tüm savaşlar ve ölümler gibi bu teoriler de birer simülasyon gibi bizler için.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kaygı, her zaman insanları yönetmek için iyi bir yöntem olmuştur.
M.Ö. 1800 ila 1600 yılları arasında, Antik Mısır halkını aşırı bir korku hali kontrol altına almıştı.
Korku, sahip olduğumuz en güçlü duygu.
Bilim insanlarına göre komplo teorilerine inanan kişiler olayların gerçekleşme ihtimalini fazla görüyor, olayları var olamayacak durumlarla bağdaştırıyorlar.
Garip bir şekilde, insanlık olarak yaşadığımız günün geçmişten çok daha zor olduğunu düşünmeye şartlanmışız.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Oysa insanlarımız arasında yayılmış ilginç bir "yalan bunlar, hastalık falan yok" düşüncesi var maalesef.
Korku üzerinden yaratılan her imaj, aslında hayatımıza getirilen yönlendirmeler demek.
Bu durumun hem kaygının üzerimizde bıraktığı etkiyle, hem de olağan dışı bir gerçeklikte yaşama ihtimalinin bizlere kendimizi özel hissettirmesiyle alakası var.
Bu da korkuyla hareket eden, çeşitli düşüncelerden kolayca etkilenebilen, sorgulamayan ve sorgulaması gerektiğini fark etmeyen bireylerin doğumuna yol açıyor.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
hepimizin ana amaci huzur ve mutluluk olsada beynin varolus amaci bu degil. metabolik olarak beyin cok pahali bir organ, pasif oldugu sirada bile vucudun ene... Devamını Gör
Herşeyden önce kendi yazdığın şeylerle kendi söylediklerin çelişiyor... Muhakkakki vardır ama Ne isveçte yabancı olduğun için herkes sana korkuyla yaklaşıyor... Devamını Gör