Hollandalılar Neden Bu Kadar Çok Bisiklet Kullanıyor? Keşke Türkiye'de de Olsa Diyeceksiniz!

22.12.2024 - 17:03

Hollanda kişi başına en fazla bisiklet düşen ülkelerden biri. Trafik kazaları ve petrol krizi Hollanda’nın bisiklet merkezli şehir planlamasına yönelmesini sağladı. Bugün ülkede 35 bin kilometrelik bisiklet yolu ağı bulunuyor. Çocuklardan CEO’lara kadar herkesin tercihi iki tekerlek. Peki Hollanda nasıl bisiklet devriminin öncüsü haline geldi?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey

Reklam

Hollanda dendiğinde akla gelen ilk şeylerden biri bisikletlerdir. Ancak bu durum sanıldığı gibi geçmişten gelen bir kültür değil 1970’lerden itibaren ortaya çıkan bir şehir planlama başarısıdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey

Reklam

Arabaların şehirleri işgal ettiği ve yolları sıkışık hale getirdiği bir dönemde ülkede trafik kazaları alarm vermeye başlamıştı. 1971 yılında sadece bir yıl içinde 3 binden fazla kişi motorlu taşıt kazalarında hayatını kaybetmişti ve bu kurbanların 500’ü çocuktu.

Bu vahim tablo toplumda büyük bir tepkiye yol açtı ve “Stop de Kindermoord” (Çocuk Cinayetini Durdurun) hareketi doğdu. Aynı dönemde yaşanan petrol krizi Hollanda’yı araç odaklı şehir planlamasından uzaklaştırarak daha sürdürülebilir bir ulaşım modeline yöneltti.

İşte o yıllarda atılan bu adımlar bugün dünyanın gıpta ile baktığı bir bisiklet kültürünün temelini attı. Hollanda şehirlerini ve yollarını adeta bisikletçiler için yeniden tasarladı. Bugün ülkede 35 bin kilometreden fazla bisiklet yolu var ve bu yolların çoğu tamamen araç trafiğinden izole edilmiş durumda.

Hatta bazı cadde ve sokaklarda bisikletler öncelikli, arabalar ise misafir olarak kabul ediliyor. Sadece yollar değil döner kavşaklar, trafik ışıkları ve hatta otopark alanları bile bisikletçilere göre düzenlenmiş. Örneğin Utrecht şehrinde 12.500 bisiklet kapasitesine sahip dünyanın en büyük bisiklet park alanı bulunuyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey

Reklam

Bisikletler tren istasyonlarından alışveriş merkezlerine kadar her yerde kendine özel park alanlarına sahip. Hatta bazı trenlerde bisikletler için özel vagonlar bulunuyor.

Hollanda’da bisiklet sürmek yalnızca bir ulaşım aracı değil aynı zamanda bir eğitim konusudur. Çocuklar daha küçük yaşlardan itibaren bisiklet eğitimi alıyor ve bu beceri onların günlük yaşamlarının doğal bir parçası haline geliyor.

Öyle ki Hollandalılar bisiklet sürmeyi ayrı bir yetenek olarak bile görmüyor; “Biz bisikletçiler değiliz, sadece Hollandalıyız” diyerek bu yaşam biçimini tanımlıyorlar.

Bisiklet kullanımı sadece bireysel bir tercih değil aynı zamanda ekonomik ve çevresel bir kazanç anlamına geliyor. Hollanda’da bisiklet endüstrisi üretimden bakıma ve kiralamaya kadar 13 bin kişiye istihdam sağlıyor.

Üstelik bisikletin sosyal ihracat değerinin yıllık 1,2 ila 3,8 milyar Euro arasında olduğu tahmin ediliyor. Sağlık maliyetlerini azaltan ve karbon salınımını düşüren bu ulaşım yöntemi aynı zamanda bireysel üretkenliği de artırıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey

Reklam

Hollanda’nın bisiklet başarısı dünya çapında birçok ülke ve şehir için ilham kaynağı oluyor. İspanya’nın Sevilla şehri Hollanda’nın şehir planlama stratejilerini kopyalayarak sadece beş yıl içinde bisikletle yapılan yolculuk sayısını on kat artırdı.

Pandemi döneminde pek çok şehir geçici bisiklet yolları inşa etti ve bunun kalıcı hale gelmesi için çalışmalar yürütüyor.

Eğer bir gün Hollanda’ya gitme şansınız olursa bu bisiklet kültürünü mutlaka deneyimleyin. Turistlere özel bisiklet turları düzenleniyor ve şehirleri iki teker üzerinde keşfetmek Hollanda’nın ruhunu anlamanın en güzel yollarından biri.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

İlginizi Çekebilir:

Hollanda'da Ev Sahipleri İnternetten Yemek Siparişi Verir Gibi Oda Siparişi Verebiliyor! Nasıl mı?

İçeriği görüntüle

Güney Kore’de Yerlerde Neden Trafik Işıkları Var? Öğrendiğinizde ''Yok Artık'' Diyeceksiniz!

İçeriği görüntüle

Çin, Japonya, Kore Gibi Uzak Doğu Ülkelerinde Neden Bu Kadar Çok Yumurta Tüketiliyor?

İçeriği görüntüle

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey

Reklam

Gülistan Başköy

Yaşam Editörü

Erciyes Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden 2019 yılında mezun oldum. Mezuniyetimin ardından alanımla ilgili kendimi geliştirmek amacıyla çeşitli kurslara katıldım ve bu süreçte birçok sertifika aldım. 2020 yılından itibaren editörlük, muhabirlik ve içerik üretimi gibi farklı pozisyonlarda görev alarak medya dünyasında aktif bir şekilde yer aldım. 2024 yılı itibariyle Onedio’da Yaşam Editörü olarak çalışıyorum ve siz okuyucularımıza güncel, ilgi çekici ve farklı içerikler sunuyorum.

Tüm içerikleri

Hollanda dendiğinde akla gelen ilk şeylerden biri bisikletlerdir. Ancak bu durum sanıldığı gibi geçmişten gelen bir kültür değil 1970’lerden itibaren ortaya çıkan bir şehir planlama başarısıdır.

Arabaların şehirleri işgal ettiği ve yolları sıkışık hale getirdiği bir dönemde ülkede trafik kazaları alarm vermeye başlamıştı. 1971 yılında sadece bir yıl içinde 3 binden fazla kişi motorlu taşıt kazalarında hayatını kaybetmişti ve bu kurbanların 500’ü çocuktu.

Bu vahim tablo toplumda büyük bir tepkiye yol açtı ve “Stop de Kindermoord” (Çocuk Cinayetini Durdurun) hareketi doğdu. Aynı dönemde yaşanan petrol krizi Hollanda’yı araç odaklı şehir planlamasından uzaklaştırarak daha sürdürülebilir bir ulaşım modeline yöneltti.

Bisikletler tren istasyonlarından alışveriş merkezlerine kadar her yerde kendine özel park alanlarına sahip. Hatta bazı trenlerde bisikletler için özel vagonlar bulunuyor.

Hollanda’da bisiklet sürmek yalnızca bir ulaşım aracı değil aynı zamanda bir eğitim konusudur. Çocuklar daha küçük yaşlardan itibaren bisiklet eğitimi alıyor ve bu beceri onların günlük yaşamlarının doğal bir parçası haline geliyor.

Öyle ki Hollandalılar bisiklet sürmeyi ayrı bir yetenek olarak bile görmüyor; “Biz bisikletçiler değiliz, sadece Hollandalıyız” diyerek bu yaşam biçimini tanımlıyorlar.

Bisiklet kullanımı sadece bireysel bir tercih değil aynı zamanda ekonomik ve çevresel bir kazanç anlamına geliyor. Hollanda’da bisiklet endüstrisi üretimden bakıma ve kiralamaya kadar 13 bin kişiye istihdam sağlıyor.

Üstelik bisikletin sosyal ihracat değerinin yıllık 1,2 ila 3,8 milyar Euro arasında olduğu tahmin ediliyor. Sağlık maliyetlerini azaltan ve karbon salınımını düşüren bu ulaşım yöntemi aynı zamanda bireysel üretkenliği de artırıyor.

Hollanda’nın bisiklet başarısı dünya çapında birçok ülke ve şehir için ilham kaynağı oluyor. İspanya’nın Sevilla şehri Hollanda’nın şehir planlama stratejilerini kopyalayarak sadece beş yıl içinde bisikletle yapılan yolculuk sayısını on kat artırdı.

Pandemi döneminde pek çok şehir geçici bisiklet yolları inşa etti ve bunun kalıcı hale gelmesi için çalışmalar yürütüyor.

Eğer bir gün Hollanda’ya gitme şansınız olursa bu bisiklet kültürünü mutlaka deneyimleyin. Turistlere özel bisiklet turları düzenleniyor ve şehirleri iki teker üzerinde keşfetmek Hollanda’nın ruhunu anlamanın en güzel yollarından biri.

İlginizi Çekebilir:

Hollanda'da Ev Sahipleri İnternetten Yemek Siparişi Verir Gibi Oda Siparişi Verebiliyor! Nasıl mı?

Güney Kore’de Yerlerde Neden Trafik Işıkları Var? Öğrendiğinizde ''Yok Artık'' Diyeceksiniz!

Çin, Japonya, Kore Gibi Uzak Doğu Ülkelerinde Neden Bu Kadar Çok Yumurta Tüketiliyor?

Yorum Yazın