Görüş Bildir
Haberler
ESP Gezi Davası: 'İnkar Etmiyoruz, Direnişteydik'

ESP Gezi Davası: 'İnkar Etmiyoruz, Direnişteydik'

Onedio Medya
21.10.2014 - 12:46 Son Güncelleme: 21.10.2014 - 15:30

ESP ve HDP üye ve yöneticilerinden oluşan 81 kişinin yargılandığı ESP Gezi Davası, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Duruşma, daha geniş olduğu için 13. Asliye Ceza Mahkemesi salonunda görülüyor. ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy ile aileler ve kurum temsilcileri duruşmayı izliyor.

Mahkeme, kimlik tespitini yaptı. Ardından ESP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu ortak savunma yaptı.

Otlu, 'Burada yargılanmak istenen bir halkın isyanıdır' diye başladı. Otlu, 'Bu salonda, biz sosyalistler şahsında milyonlarca işçi, emekçi, kadın ve genç yargılanmaktadır. Bu nedenledir ki, savunma adına söyleyeceğimiz her kelime ezilen halklarımızın adınadır' dedi.

'GEZİ ONUR VE ÖZGÜRLÜK İSYANIDIR'

Her şeyin, 28 Mayıs 2013'te Taksim Gezi Parkı'nın AKP iktidarı tarafından imar yasalarına aykırı olduğu bir şekilde rant alanına dönüştürülmek istenmesiyle başladığını hatırlatan Otlu, Gezi sürecini anlattı.

Otlu, Gezi isyanın, her ulustan ve inançtan emekçilerin, AKP iktidarının baskı ve sömürü politikalarına karşı isyanı olduğunu hatırlattı, 'Bu nedenle Gezi, bir darbe hareketi değil, ezilenlerin onur ve özgürlük isyanıdır' dedi.

Hükümetin halklara yönelik baskı ve sömürü politikalarına dikkat çeken Otlu, şöyle konuştu: 'Buradan birkaç sonuç çıkarmak mümkün. Birincisi; AKP hükümeti, zaten sınırlı biçimde var olan ve esasen söz, eylem, örgütlenme, toplantı ve basın özgürlüğünde karşılığını bulan demokratik hakları tümden yok etmeye girişmiştir. Bu amaçla, tüm ilerici toplumsal dinamikleri ezmeyi esas almış, yasama organı, yargı mekanizması ve polis teşkilatı bu amaç doğrultusunda sınırsızca kullanılmış, bir polis devleti silueti belirginleşmiştir. Ezilenlere ve onun politik öncülerine düşman hukuku uygulanmıştır.

İkincisi; AKP bütün toplumu tek bir ideolojik kalıba dökmeyi amaçlamış, kendinden olmayanları yok saymıştır. Gerici politik İslamcı temelde bir toplum mühendisliği yapılmıştır.

Üçüncüsü; doğa kent ve insan yaşamı sermaye sınıfının çıkarına sömürü ve talan politikalarının hedefine konulmuştur. Emekçilerin yaşam alanları ile doğal kaynaklar talana açılmıştır. Tüm bu baskı politikaları milyonların içinde muazzam bir öfke biriktirdi. Haziran günlerinde AKP'nin sahte demokrasi söylemlerine karşı, halk demokrasisinin pratiği uygulanmıştır.'

'BAŞINDAN SONUNA KADAR GEZİ DİRENİŞİNİN İÇİNDEYDİK'

Gezi direnişinde 8 kişinin katledildiğini, 4 bin kişinin yaralandığını hatırlatan Otlu, 'ESP yönetici üye ve taraftarları olarak, baskı ve zulüm politikalarına karşı sokaklardaydık. İnkar etmiyoruz! Başından sonuna kadar Gezi direnişinin içerisindeydik. Ezilenlerin, yoksulların, partisiyiz. AKP nasıl ki, sermaye sınıfının çıkarlarından yana politika yapıyorsa, ESP de işçi sınıfı ve ezilenlerden yana politika yapıyor. Kaldı ki, ESP olarak orada yer almamız doğrudan partimizin programı gereğidir. Direniş boyunca milyonların yükselttiği taleplerin istisnasız partimizin programını içermekte, partimizin programına göre bu suç değil, görevdir' diye konuştu.

Gezi sürecinde yaşananların sorumlusunun sokağa çıkan halk değil, AKP hükümeti ve dönemin başbakanı Erdoğan olduğunu söyleyen Otlu, şöyle devam etti: 'Bu nedenledir ki, burada yargılanan biz değil, bu suçun asıl sahipleri olmalıdır. Başta her konuşmasında ezilenleri tehdit eden, polisi ve askeri, halkı üzerine sunan dönemin Başbakanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Muammer Güler olmak üzere, tüm bakanlar, emniyet genel müdürleri, il emniyet müdürleri, valiler, kaymakamlar ile tüm bürokratlar sanık sandalyesine oturmalı. Burada yargılanan Gezi direnişçileri hakkındaki yargılamalar zaman kaybetmeksizin durdurulmalı, dosyalar kapatılmalıdır.'

ESP İl Başkanı Çiçek Otlu, haklarında düzenlenen iddianamede ESP'nin neredeyse tüm yasal faaliyetlerinin kriminalize edilerek yasadışı gösterildiğini kaydetti, ESP üye ve yöneticilerinin ise 'yasadışı örgüte üye ve yönetici olmak'la itham edildiklerini belirtti. Polis fezlekelerinin olduğu gibi savcı iddianamesine dönüştürüldüğünü ifade eden Otlu, ESP'nin bileşeni olduğu HDP'nin de örgütlediği eylem ve etkinliklerin yasadışı gösterildiğini söyledi.

ESP MYK Üyesi Çiçek Otlu, 'Hakkımızdaki bu iddiaların objektif hukuk normları, gerçeklerle, adil yargılama anlayışıyla alakası olmadığı açıktır' dedi.

Otlu'nun savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.

DURUŞMA ARASINDA AÇIKLAMA

Duruşmaya öğle arası verilmesinin ardından Çağlayan Adliyesi'nin önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDP İl Eş Başkanı Şamil Altan da katıldı.

Etha

Kaynak: http://etha.com.tr/Haber/2014/10/21/g...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0