Görüş Bildir

Çağlayan Adliyesi Haberleri

Çağlayan Adliyesi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Çağlayan Adliyesi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Perinçek’e Tahliye Veli Küçük’e Ret!
Mahkemeler 19 Ergenekon sanığının tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilen son isimlerden biri Doğu Perinçek. Veli Küçük dahil 7 sanığın tahliye talebi ise reddedildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlâli' kararı üzerine 7 Mart Cuma akşamı Silivri Cezaevi'nden çıkarken, Ergenekon davasının diğer sanıkları için de tahliyeler gündemdeydi. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı. Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran yasanın anayasaya aykırı olduğunu, bu konudaki kararın HSYK tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özese, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Diğer mahkemelerden tahliye kararları Bu karardan kısa bir süre sonra, 13. Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı. Ardından tahliye taleplerini inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi. Aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu 7 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi. Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacak Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı. İlk Tuncay Özkan tahliye oldu Silivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu. Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, '6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz' dedi. Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. 'Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar' diye konuştu. Bozdağ: HSYK'yı göreve çağırıyorum Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon mahkemesinin kararına ilişkin açıklamada, 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kaldırılmış bir mahkemedir. Ortada olmayan bir mahkeme var. Burada görevli hakim ve savcıların görevleri sona ermiştir. Bunlar sadece ellerinde bulunan dosyaları devredebilirler. Bu işlemleri yapabilirler. Karar verme yetkileri yoktur. HSYK'yı göreve çağırıyorum' dedi. Mahkemenin ısrarı 13- Ağır Ceza Mahkemesi, davaya bakan mahkeme. Tahliye talepleri için yetkinin kendisinde olduğunu söylüyor. Sanık avukatları ise, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin artık yok hükmünde olduğunu, tahliye taleplerinin nöbetçi mahkemelerce karara bağlanması gerektiğini savunuyor. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, ilginç bir iddiada bulundu. Ülgen, hafta sonu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin infaz koruma memurları aracılığıyla Ergenekon sanıkları tek tek tahliye dilekçesi topladığını iddia etti. Ve bu dilekçeler ışığında tahliye taleplerini reddettiği söyledi. Ülgen 'Biz avukatlar olarak mahkemeye böyle bir başvuruda bulunmadık. Bu mahkeme kanunla kaldırıldı. Mahkeme kanuna direniyor. Beni HSYK kurdu o kaldırsın nasıl der? Artık tarihe gömüldüler. Bunlar sadece direnmedir. Bu bir darbedir. Darbeyi yargılayanlar darbe yapmaya çalışıyor. Bazı nöbetçil mahkemeler de tahlliye taleplerine direnebilir.' dedi. Ülgen, tahliyelerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını savundu. 'Sorun çıkması için legal bir kurum olmalıdır karşı tarafta. Legal bir kurum yok. Onun için verilen kararın kıymet-i harbiyesi yok' diye konuştu. Al Jazeera'nin görüşünü aldığı bir savcı ise, özel yetkili mahkemelere ellerindeki dosyaları teslim etmeleri için 15 gün süre tanındığını, bu süre içinde yetkinin de kendilerinde olduğunu söyledi. 13. Ağır Ceza'nın 'hayır' dediği isimler Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım. Hukukçuların görüşü: Mete Göktürk - Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca bu davalar ağır ceza mahkemelerine devredildi. İki mahkemenin aynı suçlara farklı kararlar verebildiğini görüyoruz. Tam bir hukuk karmaşası hakim. Bu kararlara itiraz etmek hâlâ mümkün. Tahliye kararı verilenler çıkacaktır, asıl mağdur olanlar tahliye kararı verilmeyenler.' Yusuf Utku Tekayak - Ergenekon davasından 10 yıl hapis cezası alan Sedat Peker’in avukatı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi kalmadı. Artık incelemeleri yapacak olan diğer mahkemeler. 13. Ağır Ceza hâlâ görevli olduğunu söyleyip tahliyeleri reddediyor; ama bunun çözümü başka bir mahkemeyle alakalı değil. Kararı Yargıtay verir. 13. Ağır Ceza’nın tahliyesini reddettiği kişiler de itiraz hakkını kullanmalı. Tutukluluk süresinin 5 yıla inmesiyle zaten 13. Ağır Ceza kendiliğinden tahliye kararı vermeliydi. Burada bir hukuksuzluk var. Anayasa’yı ihlâl ediyor.' Süreç Başbuğ'un tahliyesi ile başlamıştı Mahkemelere, yeni yasanın yanı sıra, İlker Başbuğ'un tahliye gerekçesine atıfta bulunarak yapılan başvurular da vardı. Anayasa Mahkemesi, davada 5 Ağustos'ta açıklanan kararın gerekçesinin hâlâ yazılmadığına, bu nedenle temyiz yolunun kullanılamadığına dikkat çekmişti. Sanık avukatları dilekçelerinde, 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği' yönündeki yüksek mahkeme kararının tüm sanıkları ilgilendirdiğini, Başbuğ için verilen tahliye gerekçelerinin kendileri için de geçerli olduğunu belirtti. Cuma gününden itibaren İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu iki gerekçeyle tahliye talebinde bulunanların sayısı 30'u geçti. Bu isimler arasında Yalçın Küçük, Sedat Peker ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi de var. 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan gazeteci Tuncay Özkan, yine müebbet alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım da daha önce tahliye talebinde bulunmuştu. Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di. 8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti. aljazeera.com.tr
Çağlayan Adliyesi'nde İntihar
İstanbul Adalet Sarayı'nda 2 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı dünkü silahlı saldırının ardından, bugün de intihar şoku yaşandı. Edinilen bilgiye göre, garson olduğu öğrenilen Murat U. (25), işyerinde arkadaşını taciz ettiği iddiasıyla Nöbetçi 26. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarıldı. Murat U., ifadesinin ardından duruşma salonu önünde beklemeye başladı. Hakimin tutuklama kararı verdiğini duyan Murat U., duruşma salonunun yanındaki bariyeri aşarak, 6. kattan kendini boşluğa bıraktı. Murat U., eksi 2. katta zemine çakıldı. Olay yerine kısa sürede gelen 112 ekipleri Murat U.'nun hayatını kaybettiğini belirledi. YAKINLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU Murat U.'nun yakınları olay yerinde sinir krizleri geçirerek gözyaşlarına boğuldu. Ölen gencin yeğeni olduğunu söyleyen bir kadın ise, 'Ben nasıl annesine söyleyeceğim' diyerek, adliye içinde feryat etti. Adliye içinde bulunan vatandaşlar olayın şokunu yaşarken, kimileri ise o anları cep telefonlarına kaydetti. Murat U.'nun cesedinin bulunduğu yerin çevresine şerit çekilerek, savcı gelinceye kadar kimse yaklaştırılmadı. Serpil KIRKESER / Arzu KAYA - İstanbul DHA
Adalet Bakanı'nın HSYK Yetkilerine İptal
Anayasa Mahkemesi, HSYK'nın yapısını değiştiren Kanun'un, Adalet Bakanına verilen yetkilerini düzenleyen hükümlerini iptal etti Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konusundaki son yasa değişikliği ile Adalet Bakanı'na verilen tüm ek yetkilerin iptal edilmesine karar verdi, kanunun Adalet Akademesi ile ilgili bölümlerinin iptal istemini ise reddetti. HSYK yasasında en çok eleştirilen konu da Adalet Bakanı'nın yapılan yasa değişikliği ile HSYK üzerindeki etkinliğinin arttırılmasıydı. Başbakan Tayyip Erdoğan , Anayasa Mahkemesi'nin Twitter'a erişim engelini kaldırılması talimatını vermesi sonrası, AYM'yi eleştirerek, kararın 'gayri milli' olduğunu öne sürerek, saygı duymadığını belirtmişti. Bir gazeteye verdiği demeçte ise 'insanın aklına Anayasa Mahkemesi'nin içinde de bir 'paralel yapı' var mı diye glmiyor değil' ifadelerini kullanmıştı. BTK'ya yetki veren Kanun'a da iptal Öte yandan mahkeme, Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veren Kanun hükmünü iptal etti. Süreç nasıl işleyecek? TBMM'den geçen ve Cumhurbaşkanı Gül'ün de onaylaması ile yürürlüğe giren yasa ile HSYK'nın 22 üye dışındaki tüm çalışanlarının görevleri sonlandırılmıştı. Adalet Bakanı'na da görevi sonlanan bürokratların atamasına ilişkin geniş yetkiler tanınmıştı. Aynı şekilde, yapılan yasa değişikliği sonucunda Adalet Akademisinde çalışanların da görevleri sonlanmış, kendisine verilen yeni yetkiler çerçevesinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu kurumda da atamalara imza atmıştı. CHP'li Tanrıkulu: Yeni atananlar istifa etmeli CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu , Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını mennuniyetle karşıladıklarını belirterek, 'Yasa değişikliği gündeme geldiğinde, HSYK'yı Adalet Bakanlığı'nda bir genel müdürlük, mesela Çağlayan Adliyesi'ni de bölge müdürlüğü haline getirdiklerini söylemiştim. Bundan dönülmüş oldu' dedi. Tanrıkulu, yasanın çıkmasından sonra, gerek HSYK, gerekse diğer kurumlarda bu yasa uyarınca yeni atanan tüm hakim ve savcıların da 'etik olarak istifa etmeleri gerektiğini' söyledi. Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümediğini hatırlatan Tanrıkulu, 'Ancak atanmış olanlar, eğer ortalama bir ahlaka sahipseler, Anayasa Mahkemesi'nin kararı Resmi Gazete'de yayınlanır yayınlanmaz etik olarak istifa etmeliler. Çünkü yargının bağımsızlığı çok önemli. Buna en ufak bir şüphe düşmemeli' dedi. HSYK Yasası ile Bakan'a hangi yetkiler verilmişti? HSYK yasası ile HSYK'da görev yapan Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcıları, Kurul müfettişleri, tetkik hakimleri ve idari personel ile Adalet Akademisi'ndeki tüm personelin görevi sona ermişti. Kurul'daki hâkim ve savcılar da 'uygun görülen yerlere' atanmışlardı. HSYK yasası ile Adalet Bakanı'na üyelerin isim isim hangi üyenin, hangi dairede görev yapacağına karar verme yetkisi tanınmıştı. Yeni yasa ile, daha önce HSYK Başkanvekili ve genel sekreterliğe ait olan, idari personelin atanması yetkisi de tek Adalet Bakanı'na verilmişti. HSYK ve Adalet Akademesi'nde yeni yasa çerçevesinde yaklaşık 600 kişinin görevi sona ermiş, yeni kadroyu belirleme yetkisi de Adalet Bakanı'na verilmişti. Adalet Bakanı'na yeni yasa ile verilen bir başka yetki ise, beş genel sekreter yardımcısını belirleme yetkisiydi. Yasa ile, Türkiye Adalet Akademisi'nin başkan ve yardımcıları'nın atanması yetkisi de Bakanlar Kurulu yerine Adalet Bakanı'na verilmişti. Yasa ile, HSYK adına görev yapan teftiş kurulu da Adalet Bakanı'na bağlanmıştı. Teftiş Kurulu Başkanı ve 3 yardımcısını daha önce HSYK Genel Kurulu belirliyordu. Yeni yasa ile bu yetki de Adalet Bakanı'na verilmişti. Yeni yasa ile, HSYK genel sekreteri seçiminde de HSYK Genel kurulunun yetkilerinin bir bölümü Adalet Bakanı'na verilmişti. Yasa ile Adalet Bakanı'na verilen bir başka yetki ise, hakim ve savcıların yurt dışı görevlendirmesi konusunda oldu. Yurtdışı görevlendirmelerde yetki Adalet Bakanı'na verilmişti. Yasa değişmeden önce bununla ilgili kararı HSYK Genel Kurulu veriyordu. T24
Çarşı Davası Ertelendi
Gezi Parkı eylemlerine destek verdikleri gerekçesiyle ‘hükümete darbe girişimi’yle suçlanan Beşiktaş taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesinin yargılandığı ve Çağlayan Adliyesi'nde görülen dava 11 Eylül 2015 günü saat 09.00'a ertelendi.
Uğur Kurt İçin Adliyeye Giden Avukatlar Darp Edildi İddiası
Çağlayan Adliyesi'nde güvenlik görevlilerince darp edilen avukatlar, savcının odasından çıkarıldıUğur Kurt 'un Okmeydanı'nda vurulmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunmak isteyen avukatlar başsavcılık odasından çıkarıldı. Çağlayan Adliyesi'ne giden avukatlar özel güvenlik tarafından başsavcılık odasından çıkarıldı. Güvenliğin kimlik tespiti yapmak istediği avukatların da buna karşı çıktığı, bunun üzerine gözaltına alınacaklarının söylendiği ifade edildi.t24.com.tr
2013 Türkiye Direnişi'nin İkinci 6 günü...
Bir önceki galeride* 1 - 6 Haziran aralığı fotoraflarını paylaşmıştık. Şimdi de 7 - 13 Haziran 2013 günlerinden derlenmiş kareler.(*) 2013 Türkiye Direnişi'nin İlk 6 günü...Not: Fotoğraflar yine sosyal medyadan alınmıştır.
Çağlayan Adliyesi Önünde Arbede
Gaziosmanpaşa'da polis memuru Zekeriya Yurdakul'u şehit edip, 2 polisi yaraladığı iddia edilen DHKP-C’li Sultan Işıklı'nın yargılandığı dava duruşması öncesinde adliye önünde toplanan bir grup ile polis arasında arbede yaşandı. Eylemciler polis tarafından yaka paça uzaklaştırıldı. Sultan Işıklı'nın 'kamu görevi nedeniyle bir kişiyi tasarlayarak öldürmek' ve 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' etmekten yargılandığı davaya Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Duruşma öncesi bir grup, destek için adliye önünde eylem yaptı. Polisin eyleme izin vermemesi üzerine arbede çıktı. Bunun üzerine Çevik Kuvvet ekipleri eylemcileri kalkanlarla iterek adliyenin karşısındaki alana götürmeye çalıştı. Direnen eylemciler ise yaka paça uzaklaştırıldı. Polis eylemcilerin elleri ve ayaklarından tutarak adliyenin karşısındaki alana götürdü. Gerginlik sırasında eylemcilerin polise küfredip tükürdüğü görüldü. Yaşanan arbedenin ardından grup sloganlar atarak olay yerinden uzaklaştı. Sultan Işıklı ve Hasan Selim Gönen 16 Haziran 2012'de Gaziosmanpaşa'da bulunan bir lokantada yemek yiyen polis memuru Zekeriya Yurdakul'a iki ayrı silahla ateş ederek şehit etmişti. Öte yandan sanık Işıklı'nın 30 Mayıs 2012'de Fatih'teki bir Mc Donalds'a basınç etkili bomba koyduğu, ileri sürülmüş ancak düzeneğin bozulması ve bombanın patlamaması nedeniyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilmişti. İLYAS KAÇAR | İHA
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Köşk seçimini almaya yeter mi bilmiyorum ama ilk defa bu kadar büyük koalisyon kuruldu.. Solun en ucuyla sağın en ucu aynı safta buluştu.. Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek konusunda anlaştılar.. Türkiye için yeni bir durum.. Aslında hem yeni hem ileri bir durum.. İleri durum çünkü siyasi tarihimizde bu derece büyük koalisyon yok.. İktidar ne kadar aldırış etmiyormuş gibi gözükse de belli ki içten içe sinirleniyor.. İktidar yanlıları, PKK’dan ayrılmış, DHKP-C’den kopmuş isimler tarafından kurulan Devrimci Halk Partisi ile MHP nasıl olur da aynı çatı altına girer diye veriyor, veriştiriyor.. TGB ile BBP’nin aynı safta olmasına şaşıyorlar.. Taraftarlarına ‘ilkesizlik’ olarak pazarlıyorlar.. Eski Türkiye’nin bekçiliği olarak sunmaya çalışıyorlar..