Görüş Bildir
Haberler
Bu Yıl Çok Fazla Duyduğumuz Çin Ekonomi Modeli Ne Anlama Geliyor? Çin Nasıl Bir Ekonomi Politikası İzliyor?

etiket Bu Yıl Çok Fazla Duyduğumuz Çin Ekonomi Modeli Ne Anlama Geliyor? Çin Nasıl Bir Ekonomi Politikası İzliyor?

Merlot Vinho
05.08.2022 - 14:00

Son dönemde ülkemizde ekonomik kalkınma için ihracata dayalı bir modeli adapte etme önerileri gündemde. Bunun geçmişteki en iyi örneği ise, şimdilerde adını her yerde duymaya başladığımız Çin ekonomi modeli. Peki nedir bu Çin ekonomi modeli?

Gelin birlikte inceleyelim...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Çin ekonomi modeli Türkiye'de en çok tartışılan konulardan biri.

Çin ekonomi modeli Türkiye'de en çok tartışılan konulardan biri.

Türkiye'de son dönemde büyük tartışmalara neden olan Çin ekonomik modeli, özünde sanayileşmenin ve dış ticaret fazlasının olduğu istikrarlı bir yapı. İşin temelinde ise kalabalık nüfusu kullanarak bir nevi 'dünyanın fabrikası' haline gelmek ve ucuz iş gücünü avantaja çevirerek ekonomik kalkınma sağlamak var.

İşe en başından başlayacak olursak...

İşe en başından başlayacak olursak...

Çin'in her geçen yıl artan cari fazlası ve istikrarlı büyümesi bir anda başlamadı, aksine pek çok sıralı gelişme sonucu bugünkü halini aldı. 1949'da Çin Komünist Partisi yönetime geçtiği sırada ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıydı. Ancak sonraki dönemde yapılan yanlış hamleler 1958-61 yıllarında ülkede kıtlığa kadar varan sonuçlara neden oldu ve yerel tahıl gereksinimi ithalattan karşılanmak zorunda kaldı.

Çin'deki ekonomi reformunun başlangıcı 1978 yılıydı.

Çin'deki ekonomi reformunun başlangıcı 1978 yılıydı.

1978 yılı geldiğinde Çin'in bugünkü küresel dev güç haline gelmesinin de temelleri atılmaya başlandı. O dönem Çin Komünist Partisi tarihi bir karar aldı ve ekonomide kademeli bir reform programına geçti. Bunun sebebi ise Çin'in sadece Batı'nın değil Japonya gibi diğer Asya ülkelerinin de gerisinde kalmış olmasıydı. Bu reformla amaçlanan ise komünizmi çok daha iyi bir hale getirmekti.

Reformun ilk başlatıldığı yıllarda Çin ve dünya devleri arasında ciddi bir fark vardı.

Reformun ilk başlatıldığı yıllarda Çin ve dünya devleri arasında ciddi bir fark vardı.

Reformun ilk hamlesi tarımsal üretimi ve ihracatı artırmak oldu. Dünya Bankası'nın kayıtlarına göre; 1978 yılında Çin ekonomisinin büyüklüğü 149.5 milyar dolar idi. Aynı yıl Çin'in Asya'daki en yakın rakibinin ekonomisi 1 trilyon dolar, ABD ekonomisi ise 2.4 trilyon dolar değerindeydi. Yani, arada devasa bir fark vardı.

Çin ekonomik modelinin en önemli kriteri büyümede süreklilik sağlamaktı.

Çin ekonomik modelinin en önemli kriteri büyümede süreklilik sağlamaktı.

Reformun başladığı yıl Çin'in dış ticaret açığı 800 milyon dolar seviyesindeydi ancak 1982'ye gelindiğinde Çin'deki ihracat istikrarlı bir şekilde artmış ve ülkedeki dış ticaret açığı kapanarak 4.8 milyar dolarlık ticaret fazlasına dönüşmüştü. Çin üretime odaklanan ve en önemlisi devamlılık gösteren bu ekonomik modeliyle, yerel halkını zenginleştirirken global yarışta da söz sahibi olmaya başladı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Çin'in yakaladığı ekonomik büyüme süper güçlerin dikkatinden kaçmadı.

Çin'in yakaladığı ekonomik büyüme süper güçlerin dikkatinden kaçmadı.

Nitekim, bütün bu düzenli hamleler sonucu Çin ekonomisi 1990 sonunda 360 milyar dolara ulaşmış ve son 12 senede %41 büyüme kaydetmişti. Bu devasa artış aslında 2000'lerde gelecek çok daha ivmeli bir sürecin ön hazırlığıydı ve o dönemin süper güçleri olan Sovyetler ile ABD, Çin'i kendi tarafına çekmek için can atıyordu.

Çin reform hareketinde uygulanan dönüşümler belirli bir test aşamasından geçtikten sonra kabul ediliyordu.

Çin reform hareketinde uygulanan dönüşümler belirli bir test aşamasından geçtikten sonra kabul ediliyordu.

Bu önemli gelişmelerin arkasındaki isim ise Çin hükümetinin gidişatından memnun olmayarak yönetimi devralan ünlü devlet adamı Deng Şiaoping idi. Bir dizi seri reform ile ülke genelinde kalkındırma çalışmaları yapan Şiaoping, Çin'in dünya genelinde yaşanan gelişmelere ayak uydurmasını sağladı. Bir miktar deneme yanılmaya bağlı olan ve sürekli kademeli bir şekilde ilerleyen reform hareketi sonucu, 20 yılda milli gelir 8 katına ulaştı.

Çin global gelişmeleri kaçırmadan kendi sistemine adapte etti.

Çin global gelişmeleri kaçırmadan kendi sistemine adapte etti.

Pragmatik ve çok yönlü bir devlet adamı olan Şiaoping, esasında halkın refahını önemsedi ve buna yönelik çalışmalar yürüttü. Reform sürecinde alınan kararlar bütün dünyadaki fikirleri kapsıyor ve işe yarar olan her şeyin milli forma dönüştürülmesini gerektiriyordu. Bir yandan da globalin izini takip ederek büyüme yakalamak gerekiyordu. Yapılan bu çalışmalar sonucu Çin büyüyen bir güç haline gelirken, diğer Asya ülkeleri de kendine Çin'i örnek almaya başladı.

Çin ekonomik büyümesiyle diğer Asya ülkelerine de örnek oldu.

Çin ekonomik büyümesiyle diğer Asya ülkelerine de örnek oldu.

Genel olarak Çin, her zaman ihracat odaklı bir ekonomik büyüme hedefledi ve bu yönüyle Singapur, Güney Kore, Hong Kong gibi ülkelere ilham kaynağı oldu. Sonraki yıllarda Çin'i örnek alan ekonomilerde de ciddi değerlenmeler yaşandı. Önce tarım, sonra hafif sanayi, daha sonra da yüksek teknoloji ile inovasyona odaklanan Çin ekonomisi şu an ABD'den sonra dünyadaki en büyük ekonomi. Planlanana göre ise 2030 yılında Amerika'yı geçecek.

İhracat odaklı ekonomi hareketinin ilk odaklandığı konu ise temel tüketim ürünü olan ekmekti.

İhracat odaklı ekonomi hareketinin ilk odaklandığı konu ise temel tüketim ürünü olan ekmekti.

Başlangıç noktası, en büyük zenginliği olan ucuz ekmeği dünya pazarına sunmak olan Çin ekonomik modelinin günümüzde geldiği nokta apaçık ortada. Ancak buradaki bir diğer önemli konu da Çin ekonomisinde yabancı yatırımcının uzak tutulması değil, aksine teknoloji gibi yetersiz olan alanlarda sermaye olarak kullanılmasıydı. Nitekim Çin, teknolojiyi getirecek yabancı şirketlere yatırım olanakları tanıyor ve bunu kendi iç pazarını zenginleştirmek için kullanıyordu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Çin ekonomi modeli şartlar ve gereksinimler bakımından günümüzden oldukça farklı şekilde gelişti.

Çin ekonomi modeli şartlar ve gereksinimler bakımından günümüzden oldukça farklı şekilde gelişti.

Şu an dünyanın iki büyük lider ekonomisinden biri olan Çin, pek çok kişi için Türkiye tarafından da örnek alınması gereken bir modele sahip. Ancak iki ülke arasında yüz ölçümü ve nüfus gibi farklar bulunuyor. Ayrıca Çin reformunun başlangıcında kuralsız çalışma koşullarının uygulandığı, o günkü şartların bugüne uyarlanamayacağı da biliniyor. Yine de, kötü giden ekonomilerin istikrarlı çalışma sonucu dev dünya gücü haline gelmesinin mümkün olduğu, gayet net bir şekilde anlaşılıyor.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın