onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bu korkunç projenin malzemesi nerden?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu korkunç projenin malzemesi nerden?

FAHRİ FERGAN
14.06.2014 - 10:10 Son Güncelleme: 14.06.2014 - 12:13

GÜNÜN OKUNMASI GEREKEN YAZISI..

Kissinger'ın 'Bundan sonra çatışma Müslümanların arasında olmalıdır...' sözünü bu köşede kaç kez hatırlattım unuttum.

11 Eylül 2001 saldırılarının hemen ardından söylemişti hani.

Malum bir 'projenin' işaret fişeği mesabesindeki bu söz elbette çok önemliydi.

Nasıl desem; klavyeler eskitecek kadar hatırlatsak yeriydi.

Çünkü...

Ne Kissinger herhangi biriydi, ne de mahut söz, sözler içinde herhangi bir sözdü.

İstenen, daha doğrusu kurgulanan çatışmanın 'mezhep çatışması' olacağını kestirmek için de müneccim olmak gerekmiyordu.

Müslümanları birbirine kırdırmanın maalesef en elverişli yolu buydu.

Malumunuz, ABD'nin 2003 Irak işgali her şeyden öte mezhepçi bir zeminin alabildiğine oluşmasına ve bu kahredici zeminin bütün bir bölgeye yayılmasına neden oldu.

Ah keşke Kissinger'ın mahut sözü üzerinde vaktiyle (ve hakkiyle) durulsaydı.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un 'Batı İslam dünyasını bölmeye çalışmamalı. Müslümanları birbirine kırdırmaktan vazgeçmeli...' sözü bile Müslümanları uyandırmaya yetmedi.

Yoksa ne diye mezhep çatışmasına karşı o vakitlerden itibaren hiçbir şey yapılmasın?

En azından Kahire, Tahran ve İstanbul merkezli 'vahdet' sempozyumları, konferansları falan tertip edilemez miydi?

Bu meyanda daha evvel (20. 08. 2013, Yeni Şafak) yine bu köşecikte, 'Mezhepçilik fitnesinin belini kırmaya çalışan Ehli Sünnet alimi Mahmud Şeltut ve İmam Humeyni'yi hatırlayarak, uluslararası 'Dârü't-takrîb' organizasyonlarını İstanbul'dan başlatmak, bölge insanlarını birbirine kırdırmak isteyen şer odaklarına ne de güzel cevap olurdu değil mi?..' demiştim.

Mezhepçi çatışmayı hedefleyen söz konusu namert projeye karşı her türlü mezhepçi asabiyete karşı sıfır tolerans göstermek...

Mezhepçi asabiyetlerin alayını 'nefret suçu' kapsamında değerlendirerek mahkûm etmek...

Tabiri caizse, Yahudilerin antisemitizme gösterdikleri tepkiye benzer şekilde mezhepçi ayrımcılık ve ötekileştirmeyi aşağılamak...

Ve daha bir sürü şey yapmak gerekirken...

Kardavi çapında bir alim bile Şiiler hakkında olmadık fetvalar verdi.

Mescid-i Aksa hâlâ esaret altındayken, 'Allah-u Ekber' diyerek birbirlerine füze fırlatan bu insanlar nerden nasıl türedi?

Musul'u işgal eden İŞİD denilen örgüt kesmek için nerdeyse Şii arıyor.

Buna mukabil Ayetullah Sistani'nin de dün Cuma hutbelerinde fetvası okundu: 'Eli silah tutabilecek durumda olan vatandaşlar güvenlik güçlerine katılarak halkını ve ülkesini korumalıdır. Bu onların en kutsal görevidir. Kim ki hayatını bu amaç uğruna feda ederse o kutsal şehitlik onuruna ulaşır...'

Ne olacak şimdi?

Şii- Sünni birbirlerini kesecek, ondan sonra da sulh için ABD veya İngiltere yardıma çağrılacak, he mi?

Kur'an, 'Hiç düşünmez misiniz...' diye akıl sahiplerini habire düşünmeye sevk ederken, kendilerine Müslüman diyen bunca insan nasıl olur da, 'Bizi böyle hunharca savaştıran, birbirimizi gırtlaklamamızı isteyen kim?' diye bir kez olsun sormaz?

Bu nedir?

Daha doğrusu bu nasıl bir zillettir?

Hayır yani, Şii- Sünni birbirlerini kesip doğrayacak da kim kazançlı çıkacak?

Tam 8 yıl süren ve yüzbinlerce insanın ölmesine neden olan İran-Irak savaşı sırasında, 'Hangisinin kazanması Amerika'nın çıkarına olur?' sorusuna Kissinger'ın verdiği cevap aynen şöyleydi: 'İkisinin de kaybetmesi...'

Hiç kuşkunuz olmasın müstevliler ne Şiilerin ne de Sünnilerin kazanmasını isterler?

Kaybetsinler diye savaştırılıyorlar zaten.

Evet, ben de biliyorum, El Kaide'nin veya İŞİD'in paramiliter, taşeron örgütler olduklarını.

Ben de biliyorum, son gelişmelerin (Bayrak indirme müsameresinden Musul'un işgaline kadar) Kürt - Türk ittifakına ve bu ittifakın sonucunda Erbil'le yapılan petrol anlaşmasına adeta bir cevap niteliğinde olduğunu.

Hülasa, ben de biliyorum, 'Yeniden Büyük Türkiye'nin inşa süreci' durdurulmak isteniyor.

Bunun için de her dönem olduğu gibi 'taşeron' kullanılıyor.

Peki hangi sosyolojik malzeme ve asabiyet üzerinden gerçekleştiriliyor bu?

Şu hale bakın:

Fitne-fesat ve tuğyan taşeronlarının ürediği asabiyet mahkum edileceğine, son derece doğal bir şekilde terennüm edilmeye başlandı.

Kaynak: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Sali...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam