Biten Bir İlişkiyi Kabullenmenin 10 Aşaması
Ayrılıklar kolay değil, özellikle de gerçekten sevdiysen… Ayrılığı kabul etmekse bazen daha da zor oluyor. İşte bu yüzden, ilişkinin bittiğini kabullenmek anlık bir olay değil bir süreçtir. Kimi zaman inkarla kimi zaman öfkeyle kimi zaman ise hüzünle ilerleyen bu yolculuğun 10 aşamasını senin için sıraladık. Bakalım sen şu an hangisindesin?
1. Ayrılığı "Bu sadece bir tartışma, geçer." olarak görmek.
İlk başta gerçeklerle yüzleşmek çok zordur ve yaşananları sadece geçici bir kriz olarak yorumlarsın. “Daha önce de tartıştık, bu da geçer.” diye avutursun kendini. Ayrılığı kabul etmek yerine ilişkinin toparlanabileceğine dair sahte bir umut beslersin içinde. Çünkü başlarda kabul etmek, tamamen kaybetmek gibi gelir.
2. Telefonun bildirim sesine koşarak gitmek.
Her mesaj sesi, her titreşim ve her çağrı beklentiyi tetikler. Her bildirimde belki o yazmıştır diye düşünürsün. Yemek yerken, uyumaya çalışırken, dışarıdayken... Beklemek gününün büyük kısmını kaplar. Bir yandan hep “Acaba şimdi yazacak mı?” düşüncesi dolanır. Bu beklenti zamanla yorar ama hemen de kaybolmaz.
3. Ortak şarkınız çaldığında uzaklara dalmak.
O şarkıyla ilk dans ettiğiniz zaman, birlikte yolculuk yaparken arabanın radyosundan gelen müzik, birlikte güldüğünüz o anlar… Yüzleşemediğin tüm o duygular birkaç saniyede sarar içini. Ağlamamak için derin nefesler alsan da boğazındaki düğüm kolay kolay geçmez.
4. Herkese anlatma ihtiyacı.
Aklın karmaşık, kalbin dağınık, bu yüzden kendini ifade etmek için sürekli konuşmak istersin. Arkadaşlarına defalarca aynı hikayeyi anlatır, bunu yaparkense hem rahatlar hem de doğrulanmak istersin. Çünkü “Sen haklıydın.” cümlesini duymaya ve yaşadıklarını meşrulaştırmaya ihtiyaç duyarsın.
5. Sosyal medyadaki paylaşımlarını gördükçe kıskanmaya ve öfkelenmeye başlarsın.
Onun hayatına devam ettiğini görmek ve hatta mutlu olduğunu hissetmek, bazen içini istenmeyen bir kıskançlıkla doldurur. Sanki seni hemen unutmuş gibi gelir. Bazen ona bazen kendine kızar, karmaşık duygular içinde kaybolursun. Özellikle de yeni biriyle bir kare paylaştıysa…
6. İlk “bloklama” hamlesi gelir.
Artık bu kısır döngüden biraz olsun çıkmak istersin. Onu görmek, duymak canını daha çok yakıyor gibi gelir ve bu yüzden engellersin. Belki bir kez değil ama birkaç kez engelleme ve engeli kaldırma işlemini tekrarlarsın. Çünkü bloklamak, gerçek bir vedadan çok kendini koruma refleksinin bir yansıması gibi işlev görür.
7. "Ben iyiyim ya!" evresine geçmek.
Bir sabah uyanırsın ve garip şekilde hafiflemişsindir. Hala her şey tam hissettirmez belki ama eskisi kadar da ağrımıyordur için. Belki kahveni ilk kez onu düşünmeden içmişsindir ya da müzikler artık her zaman seni ağlatmıyordur. Ufak ufak hayata karışmaya başlarsın ve henüz iyileşmesen de iyileşmek için bir adım atarsın.
8. Yeni ilgi alanları bulma evresi.
Boşluğu doldurmak için yeni uğraşlara yönelirsin. Spor, meditasyon, yeni diziler ya da belki bir kurs… Yavaş yavaş kendini yeniden tanımaya başlarsın. Artık hayat sadece “biz” değil, yeniden “ben” olmaya başlar. Bu yeni deneyimler seni biraz olsun kendine döndürür ve hayatında o olmadan da zamanın aktığını fark edersin.
9. Eski fotoğraflara bakıldığında artık hüzünlenmemek.
Eski anılar duygulandırsa da seni yıkmaz artık. Bir fotoğrafa baktığında gözlerin dolsa bile geçmesi çok kısa sürer. Artık sadece bir anı gibi bakabiliyorsundur o karelere. Zihninde o kişiye öfke, kırgınlık, özlem yerine daha nötr bir bakış yerleşmeye başlar. Bu, aslında kabullenişin en güçlü göstergesidir.
10. "İyi ki bitmiş." diyebilmek.
Ve sonunda… Dönüp baktığında artık “iyi ki” diyebiliyorsundur. Çünkü o ilişki seni olgunlaştırmış, ne istediğini öğretmiş, belki de seni sana geri kazandırmıştır. Bu evreden sonra artık geriye bakmak istemez ve hayatında yeni eğleneceler için iki kere düşünmezsin. Bu aşamaya kabullenişin ve yeniden doğuşun ta kendisi de diyebilirsin!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!


Yorum Yazın